Gondorlular, Rohanlılar, kardeşlerim! Gözlerinizde içinde kalbimde yeşermesine izin vermediğim korkuyu görüyorum. Gün gelir insanlar cesaretlerini yitirebilir, dostlarına sırt çevirebilir ve tüm kardeşlik bağlarını koparabilir; ama bugün o gün değil. Düşmanın zaferi ve harap olmuş siperler bekler insan çağının çöküşünü; ama o gün bugün değil. Bugün savaşacağız. Bu dünyadaki tüm sevdikleriniz adına sizlere kalmanızı emrediyorum batının halkı!
"Milletin çok belirgin niteliklerinden biri de dildir. Türk Milleti'ndenim diyen insan, her şeyden evvel ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan bir insan Türk kültürüne, topluluğuna bağlılığını iddia ederse buna inanmak doğru olmaz."
Başkaları özgür değilse hiç kimse özgür olmaz; zira özgürlük, hayatın toplumsal ve siyasal bakımdan belirli bir şekilde örgütlenmesinin bir sonucu olarak icra edilir.
Neden laiklik hem bilimin hem de demokrasinin temeli oluyor? Çünkü bilimin "geçerlilik" ilkeleri ile demokratik düzeninin "meşruluk" ölçüleri aynı niteliktedir ve hepsi laik özelliktedir.
Bir şeye sadece duyduğunuz için inanmayın. Bir şeye sadece konuşulduğu veya bir sürü insan tarafından anlatıldığı için inanmayın. Bir şeye dini kitabınızda yazılı olduğu için inanmayın. Bir şeye öğretmenleriniz veya büyükleriniz söyledi diye inanmayın. Geleneklere veya törelere inanmayın. Çünkü onlar yüzlerce yıldır uygulanır. Fakat gözlemlerden ve analizlerden sonra bir şeyin akla uygun olduğunu, hem bireye hem topluma faydalı olduğunu bulursanız, o zaman onu kabul edin ve onu yaşayın.
Bir dahi kendi çağında gezegenlerin yolunu aydınlatan bir kuyrukyıldız gibi parlar... Kültürünün normal seyriyle el ele gitmez: tam tersine çalışmalarını önündeki yolun çok ilerisine savurur.
Birçok insan dünden şikayetçi. Bizim dünü değiştirecek gücümüz yok. Ancak şu an veya 30 yıl sonrası bizim kontrolümüzde. Kendinizi değiştirin, ufak adımlar atın ve 10 yıl boyunca kararlı olun.