XVI. Benedictus

Vikisöz, özgür söz dizini
XVI. Benedictus
Doğum tarihi 16 Nisan 1927
Doğum yeri Birth house of Benedict XVI, Marktl
Ölüm tarihi 31 Aralık 2022
Ölüm yeri Mater Ecclesiae Monastery, Vatikan
Vikipedi maddesi
Vikiveri öğesi

XVI. Benedictus (Türkçeleştirilmiş: Benedikt, Papa olmadan önceki adı: Joseph Alois Ratzinger), taşıdığı Papa unvanıyla dünya çapında 1 milyarı aşkın üyesi bulunan Katolik Kilisesinin en büyük ruhanî lideriydi.

Sözleri[değiştir]

  • Haklar; sadece aşırı serbest değilse, görevlerini yerine getirir.[1]
  • Bir inancın bir dogması değil, insanlığın doğal seyri içinde gelişen bir gerekliliktir. Bu sorumluluğu apar topar üstüne alanlar için çeşitli tehlikeleri vardır.
Cinsel perhiz hakkında, Salz der Erde, 1997
  • Bir erkek ve bir kadın arasında yaşanmıyorsa o ilişki evlilikle sonuçlanamaz.
Rahiblerin meclis toplantısındaki konuşmasından 1980
  • Eğer bir Katolik kürtaj ve ötenazi yanlısı bir adaya oy veriyorsa kötülükle işbirliği yapmış demektir. Bu kişinin Katolik âdetlerine göre evlenmesi uygun değildir.
Amerikan rahipleri konferansı, Denver, Haziran 2004
  • Son on yıllarda ne kadar çok ideolojik akım, doktrin ve moda olan düşünce gördük. Hıristiyanların küçük sandalı bu akımlarla sık sık sarsıldı: Marksizmden, liberalizme, kolektivizmden radikal bireyciliğe, ateizmden bir tür dinsel mistisizme ve kuşkuculuğa kadar. Kilise’ye uygun net bir inanca sahip olmak sık sık köktendincilikle etiketlendi. Ancak tüm bu akımların bir tanesi dönemimize damgasını vuran, onu özetleyebilecek bir tutum olarak ortaya çıktı: Görecelik. Hiçbir şeyi kesin olarak kabul etmeyen, kriter olarak sadece kendi egosunu ve isteklerini kabul eden bir görecelik diktatörlüğü kuruluyor. Oysa bizim başka bir ölçümüz var: Tanrı’nın Oğlu.
Kardinal olarak son konuşmasından, 18 Nisan 2005
  • Babam basireti ve sarsılmaz öngörüsü ile Hitler’in zaferinin Almanya’nın değil, anti-İsa’nın zaferi olacağını tahmin etmişti. Hitler inancı kişiyi cehenneme götürecek kesin yoldur.
Milesones, Ignatius Press, 1998
  • Küreselleşme bugün tek taraflı kişisel menfaatlere yönelik bir sistemmiş gibi algılanıyor. Halbuki küreselleşme milletlerin birbirlerinden sorumlu olduğu, acılarını ve yüklerini beraber omuzladığı bir sistem olmalı
Campania rahiplerine ders, Benveneto, Haziran 2002
  • Mason örgütlenmeleri konusunda Kilise’nin olumsuz yargısı değişmemiştir. Çünkü onların prensipleri kilise doktriniyle uyuşmamaktadır. Bu örgütlere üye olmak kilise tarafından yasaklanmıştır. Mason teşkilatlarına üye Hıristiyanlar günah işlemektedir ve komünyon yaptıramazlar.
26 Kasım 1983
  • Modern hayatta ve düşünce sisteminde inançlarını yerine getirmeye çalışan kimse kendini palyaço gibi hissedebilir.
Hıristiyanlığa giriş, 1969
  • 20. yüzyılın sonunda insanlar için normal kavramına karşı çıkacak cesareti göstermeli ve inancın içindeki sadeliği yeniden keşfetmeliyiz.
1966 yılındaki bir röportajından.
  • ...Bu alıntı maalesef İslam dünyasında benim kendi görüşüm gibi algılandı ve infial yarattı. Okurun, bu cümlenin benim büyük bir dinin kutsal kitabı olan ve saygı duyduğum Kuran’a karşı şahsi görüşümü ifade etmediğini hemen anlayacağını sanıyorum. Alıntıdaki amacım inançla akıl arasındaki bağıntıyı göstermekti. Ben bu noktada Mihail’e hak veriyorum ama onun polemiğini kendime mal etmiyorum.
İslam dünyasında tepkilere yol açan Rogensburg konuşmasının Almanca yayınlanan metninde II. Manuel Paleologos'a ait cümlelerin kendi düşüncesi olmadığını belirten dipnot.
  • Greenpeace ve Uluslararası Af Örgütü insanlığın endişelerini yatıştırmayı iş edinmiştir... Bu endişeler daha önceden Rafael, Mikelanj ya da Bach’ın yaydığı enerjiyle insanoğlunun aklına düşmüştü.
Salz der Erde, 1997
  • Harry Potter konusunda bizi aydınlatmanız çok faydalı. Çünkü kitabın satır aralarında gizlenmiş, yoldan çıkaran mesajlar özellikle çocukları kötü etkiler ve onların henüz gelişmekte olan Hıristiyan inancını yozlaştırır.
2003 yılında Alman Katolik eleştirmen Gabriele Kuby’nin Harry Potter serilerini eleştirdiği "Harry Potter: İyi mi, Kötü mü?" kitabıyla ilgili olarak yazara yazdığı mektuptan.
  • Bazı durumlarda kişilerin cinsel tercihini göz önünde bulundurmak haklı bir ayrımcılıktır. Örneğin evlat edinme, koruyucu aile olma, öğretmenlik ya da koçluk yapma ve askerlik... Ayrımcılık yapmanın yasalara aykırı olduğu düşüncesi, otomatik olarak homoseksüellerin yasalarla korunduğu anlamına gelir.
Katolik rahiplere yazdığı bir mektuptan, Temmuz 1992
  • Papazlık cübbesinin yalnızca erkeklere ait olması, kadınların Hıristiyan hayatının kalbine ulaşmasını engellemez.
31 Mayıs 2004, Katolik kiliseleri piskopaslarına yazdığı mektuptan.
  • Bir Hıristiyan kültüründen zaman zaman hoşgörüsüzleşen agresif bir laikliğe geçtik.
Kasım 2004
  • En azından bir yanıyla, köktendinciliğin yükselişi, aşırı laikliğin provokasyonu olarak gerçekleşmiştir. Kutsallık duygusunun ve başkalarına karşı saygının böyle yok oluşu, Arap ve İslam dünyasında bir öz savunma reaksiyonuna yol açtı. Mutlaklaştırılan laiklik, köktendinciliğin korkunç meydan okuyuşuna cevap veremez. Yalnızca mantıkla derin bir uyum içindeki dini duygu bu radikalizmleri ılımlı hale getirebilir ve kültürler diyaloğunda bir denge bulunmasını sağlayabilir.
Figaro Magazine’de Ağustos 2004’te yayınlanan söyleşisi
  • Bulaşıcı hastalık problemini çözmek için prezervatif kullanımını artırmaya çalışmak sadece teknik açıdan yetersiz değil, aynı zamanda ve her şeyin üstünde ahlaki açıdan kabul edilemez. Güvenli seks önerisi hem problemin özünden uzaklaşıyor hem de insanların ahlaki temelini çökertiyor.
Süddeutsche Zeitung’taki bir röportajından, 1988
  • Karl Marx Hıristiyanlığın adaletsizlik, yoksulluk ve eşitsizlikle baş etme konusunda bin beş yüz yılı olduğunu ama bu zamanın sadece bunu başaramayacağını kanıtladığını söyledi. Buna göre Marx, yeni yöntemler geliştirilmesi gerektiğini savundu ve on yıllar boyu birçokları dayanışma temeline oturtulmuş Marksist sosyalist sistemin yoksulluğu sona erdireceğine ve dünyaya barışı getireceğine inandı. Bugün, Tanrı’yı hiçe sayan politikaların ve böylesi sosyal teorilerin geride nasıl nasıl büyük katliamlar bıraktığını görüyoruz. Hıristiyan inancı etkisinde şekillenen liberal ekonominin dünyanın çeşitli bölgelerinde başarıya ulaştığı inkar edilemez ama Afrika gibi güç bloklarının ekonomik çıkarları için savaştığı yerlerde sonuç daha üzücü olmuştur. Böyle durumlarda eski sosyal yapılar ve ahlaki değerler yok edilmiş, sonucunda da kulaklarımızdan silinmeyen acılı bağırışlar kalmıştır. Hayır, Tanrı olmadan hiçbir şey iyi gidemez.
Benveneto, Campania rahiplerine ders, Haziran 2002
  • Avrupa coğrafi değil kültürel bir kıtadır. Ona ortak bir kimlik veren kültürüdür. Bu kıtanın oluşmasına yol açan kökenler, Hıristiyanlığın kökenleridir. Bu tarihin basit bir olgusudur. Böylesine yadsınamaz bir olguya karşı direnişlerin ortaya çıkmasını anlamakta zorlanıyorum. Eğer bunun çok uzak bir geçmişe ait kültür olduğunu iddia ediyorsanız, Avrupa’nın İkinci Dünya Savaşı sonrası yeniden doğuşunun Schuman, Adenauer, De Gaulle, De Gasperi gibi Hıristiyan köklere sahip insanlar tarafından gerçekleştirildiğini söylemek isterim. Ateist veya Hıristiyan karşıtı totalitarizmlerin yol açtığı yıkımlarla mücadele ettiler. Bu gerçeği gizlemek çok garip ve tehlikelidir.
Ağustos 2004, papa olmadan önce Figaro Magazine’e verdiği röportajdan.
  • Avrupa’dan coğrafi olmayan kültürel bir kıta olarak söz ettik. Bu anlamda Türkiye tarih boyunca Avrupa’ya sürekli karşıt başka bir kıtayı temsil etmiştir. Bizans İmparatorluğu’yla savaşlar olmuştur, Konstantinopolis’in düşüşüne, Balkan Savaşlarına, Viyana ve Avusturya’ya karşı tehditlere bakın. Dolayısıyla şöyle düşünüyorum: Bu iki kıtayı özdeşleştirmek yanlış olur. Kendisini İslam temeline dayanmakla birlikte laik bir devlet olarak tanımlayan Türkiye, komşusu Arap ülkeleriyle bir kültürel kıta oluşturabilir ve kendi kimliğine sahip ama hepimizin kabul etmesi gereken büyük hümanist değerlere uyumlu bir kültürün baş aktörü haline gelebilir. Bu fikir, Avrupa ile yakın ve dostane işbirliğine karşı değildir ve her türlü köktendinciliğe karşı birleşik bir gücün ortaya çıkmasını sağlayacaktır.
Ağustos 2004, papa olmadan önce Figaro Magazine’e verdiği röportajdan.

Kaynakça[değiştir]

  1. XVI. Benedictus, Encyclical Letter Caritas in Veritate (29 Haziran 2009), bölüm 43.

Konuyla ilgili diğer Wikimedia sayfaları:

Commons'da XVI. Benedictus ile ilgili çoklu ortam dosyaları bulunmaktadır.

Vikipedi'de XVI. Benedictus ile ilgili ansiklopedik bilgi bulunmaktadır.

Vikihaber'de XVI. Benedictus ile ilgili haberler bulunmaktadır.