Kavgayı bir yaprağın üzerine yazmak isterdim; sonbahar gelsin, yaprak dökülsün diye. Öfkeyi bir bulutun üzerine yazmak isterdim; yağmur yağsın, bulut yok olsun diye. Nefreti karların üzerine yazmak isterdim; güneş açsın, karlar erisin diye. Ve dostluğu ve sevgiyi yeni doğmuş tüm bebeklerin yüreğine yazmak isterdim; onlarla birlikte büyüsün, bütün dünyayı sarsın diye.
Bilim insanı adayı olan bu çocuklar hiçbir zaman kendilerine öğretilenleri sorgusuz sualsiz ezberlemezler ve doğruluğuna kayıtsız şartsız inanmazlar, çünkü biz bile öğrettiğimiz şeylerin doğruluğundan şüphe etmekteyiz.
Dışarda sonbahar Gönlümde sonbahar Üşüyor kuşlar, göçüyor kuşlar Yanar ateşler dağlarda nartanem Ve senin sevgin gönlümde Bir geçen yazın sonrası sonbahar sancısı Nartanem.
Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür, Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür, Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür, Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür, Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür, Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür, Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür.
Kitaplar öldürücüdür, kitaplar insan ırkının lanetleridir, mevcut kitapların onda dokuzu saçmadır ve okunabilecek kitaplar da bu saçmalığı ispat edenlerdir.
Zamanlarının büyük bir kısmını para kazanmak ve saklamakla geçiren insanlar, sonunda en çok istediklerinin satın alınamayacak şeyler olduğunu anlarlar.
Bu düşen bir toplumun hikayesi... Düşerken kendini rahatlatmak için sürekli şunu tekrar edermiş: Buraya kadar her şey yolunda. Buraya kadar her şey yolunda. Buraya kadar her şey yolunda.Önemli olan düşüş değil, yere çarpıştır.
Kendini boşuna harcamış olur insan, dilediğine ulaşıp da sevinç duymazsa. Yıktığın hayat kendininki olsun daha iyi, yıkmakla kazandığın yapmacık bir mutluluksa.