O kadar pezevengi çektim, Charlie Chaplin'i, Einstein'ı, Jean Paul Sartre'ı çekemedim. Onlar mühim adamlardı, onların fotoğraflarını çekebilmeyi isterdim. Ama şimdi kimse kalmadı, Türkiye'nin en meşhur adamını çeksen ne olur? Sınırın bir metre dışına çıksa kimse tanımaz. Ben onlardan daha meşhurum.
Akıl dünyanın en iyi paylaştırılmış olan şeyidir: zira her bir kişi onunla öylesine yeterince donanmış olduğunu düşününür ki, tüm başkaca şeylerde, yetinme konusunda en fazla zorluk çıkaranlar bile sahip oldukları aklın daha çoğunu asla istemek adaletlerinde değillerdir.
İnsan için yalnız üç olay vardı: Doğmak, yaşamak ve ölmek. İnsan doğduğunun farkında değildir, ölüm korkusuyla da acı çeker ve genellikle de yaşamayı unutur.
Almitra sözü aldı ve sordu: —Peki üstad; evlilik nedir? Cevap söyle geldi: —Siz birliktelik için doğmuşsunuz. Ölüm meleğinin beyaz kanatları sizi ayırana kadar ayrılmayacaksınız. Allahın sessiz tanıklığında bile beraber olacaksınız, ama birlikteliğinizde mesafeler bırakın; bırakın ki, cennetin rüzgarları aranızda dansedebilsin... birbirinizi sevin ama, aşk tutsaklığı istemeyin.. bırakın aşk, ruhunuzun kıyılarına vuran dalgalar gibi olsun... birbirinizin bardağını doldurun ama aynı bardaktan içmeyin; ekmeğinizden verin birbirinize ama aynı somundan ısırmayın... birlikte şarkı söyleyin;lakin birbirinizi yalnız bırakmayı da bilin, sazın telleri de yalnızdır ve armoni içinde aynı melodiyi seslendirir... birbirinize kalbinizi verin ama karşılıklı kilitleyip saklamak için değil! sadece hayatın eli o kalbi saklar! birlikte durun, ama yapışmayın, tapınakların sütunları da bitişik değildir! ve unutmayın; meşe ile çınar birbirlerinin gölgesinde büyümezler...
Uygarlık yolunda yürümek ve başarılı olmak, yaşamın şartıdır. Bu yol üzerinde duraklayanlar ya da yol üzerinde ileri değil, geriye bakmak bilgisizliği ve aymazlığında bulunanlar, genel uygarlığın coşkun seli altında boğulmaya mahkûmdur.
Vejetaryenlik, vücut sağlığı ve canlılığı üzerinde olduğu kadar zihin ve zihin faaliyetleri üzerinde de güçlü bir etkiye sahiptir. Diğer canlılara zarar vermeyi sonlandırmadıkça bizler, canavar ruhlularız.
*Köylüleri niçin öldürmeliyiz? Çünkü onlar karılarını döverler. Seslerinin tonu yumuşak değildir. Dışarıda ezildikçe içerde zulüm kesilirler. Gazete okumaz ve haksızlığa, Ancak kendileri uğrarlarsa karşı çıkarlar.
Boş zamanlarımda çocuklarla ilgili projelere katılıyorum. Çocukların şunu bilmelerini istiyorum: Bana teşekkür etmesinler. Onlarla ilgilenmek, benim işimin bir parçası.
Küçük Prens, "gerçek şu ki" diye sürdürdü sözlerini, "bir şeyi anlamaya çalışırken neyi dikkate almam gerektiğini bilmiyordum. Sözlere değil, yapılanlara bakmalıydım. Güzel kokularıyla beni öyle büyülemişti ki... Ondan uzaklaşmamalıydım... Onun bana yaptığı o küçük numaraların arkasında yatan sevgiyi anlamalıydım. Çiçekler çok tutarsız oluyorlar. Ama onu nasıl sevmem gerektiğini bilemeyecek kadar küçüktüm..."
Adaletten ayrılma, acizlere ve biçarelere karşı merhametli ol. Kimsesizlere şefkat göster, herkesin sana ram olmasını istiyorsan ulemaya çok saygı göster, zaruret olmadıkça kimseye sert davranma.