Şükrü Erbaş
Görünüm
Şükrü Erbaş | |
---|---|
Doğum tarihi | 1953 |
Doğum yeri | Yozgat |
Vikipedi maddesi Vikiveri öğesi |
Sözleri
[değiştir]- Susmak yalnızlığın ana dilidir.
- Sevmek insanın en büyük acısıdır.
- Benim en güzel düşlerim içimde kaldı.
- Anlamakla katlanmak arasında tükendim.
- Ölerek değil yaşayarak çoğalmak istiyoruz.
- Yoruldum bulutları kirpiklerimde taşımaktan.
- Şarkılar durmadan ayrılık ve ölümü söylüyor.
- Yıldım ömrümün kalıplarından. Beni duy ve anla.
- Seslensem kim duyar sesimi yalnızlıklar katından?
- İçimde bir çocuk, yalın ayak koşuyor yaşlılığa doğru.
- Ben gidip hayal kuracağım. Siz oturup gerçeğinizi sevin.
- Yaşlılık, derin bir iç çekiş, yanılmış bir çocukluk olmasın.
- En büyük hünerimiz kendimize karşı olmak, aykırı yaşamaktır.
- Farkında mısınız bilmem, kimse kendi acısını bile duymuyor artık.
- Eşitlik zayıflık değil bilgeliktir. İyi olmaktan bu kadar korkmayın.
- İnsan bir mendille gezmeli hayatı, ne zaman ağlayacağı bilinmez ki.
- Öyle ucuz ettiler ki her şeyi sözü, saygıyı, erdemi. Ölümü bile kirlettiler.
- Hangi acıyla yaprak dökersek dökelim, insan kendini seveceği bir dünya buluyor.
- Kalktım yürüdüm elimdeki çaresiz soruyla. İnsan neden hep sona bırakır kendini?
- Büyüklerin bunca uzun yaşadığı bir ülkede, bir onur dersi midir çocukların ölümü?
- Kimsenin kimseyi anlamadığı bir dünyada söz boşluğu dövmekten başka ne işe yarıyor ki?
- Dönmek yenilmektir biraz da, yarım kalmasıdır çıkışlarımızın, korkaklıktır, alışkanlıkların güvenli küflü kabuklarına sığınmaktır.
- Yağmur yağıyor Ömür hanım...gökten değil, yüreğimin boşluğundan ömrümün ıssız toprağına...Ve ben sonsuz bir düzlükte bir küçücük, bir silik nokta gibi eriyip gidiyorum.
- Ayrılık ne biliyor musun? ne araya yolların girmesi, ne kapanan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne güz, ne ceplerde tren tarifesi, ne de turna katarı gökte... İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık.
- Canı cehenneme rahat uyuyanın. Kapısını örtenin perdesini çekenin. Yüreği yalnız kendiyle dolu olanın. Duvarları ancak çarpınca görenin. Canı cehenneme başkasının yangınıyla evini ısıtıp yemeğini pişirenin.
- Oyunlarda durmadan yenmeyi öğrettiler
Bir büyük oyunda sonra yenildi çokları
Sevgisiz büyüttüler çocukları - Köylüleri niçin öldürmeliyiz?
Çünkü onlar karılarını döverler.
Seslerinin tonu yumuşak değildir.
Dışarıda ezildikçe içerde zulüm kesilirler.
Gazete okumaz ve haksızlığa,
Ancak kendileri uğrarlarsa karşı çıkarlar. - Penceresi dışa açılmayanlar
Aşktan utananlar
Güzelliği kimsesizler
Dili şiddet olanlar
Gövdesi sözünden önce gelenler
Dünyaya dokunmayanlar
Unutanlar, unutanlar
Ey tek heceli darlık...
- O mevsimim ki herkesten yapılmış
Üç noktayla biten bir cümleyim artık..
Kaynakça
[değiştir]Şükrü Erbaş ile ilgili daha fazla bilgiye Vikipedi'den ulaşabilirsiniz.