Jean-Jacques Rousseau
(Rousseau sayfasından yönlendirildi)
Jean-Jacques Rousseau | |
---|---|
![]() Fransız Yazar, Filozof. | |
Doğum tarihi | 28 Haziran 1712 |
Doğum yeri | Cenevre |
Ölüm tarihi | 2 Temmuz 1778 |
Ölüm yeri | Ermononville, Val-d'Oise |
![]() ![]() |
Jean-Jacques Rousseau (28 Haziran 1712, Cenevre - 2 Temmuz 1778, Ermononville, Val-d'Oise), Fransız yazar, filozof.
Eserleri[değiştir]
Toplum Sözleşmesi (1762)[değiştir]
- Ana madde: Toplum Sözleşmesi
- İnsan özgür doğar; oysa her yerde zincire vurulmuştur. Falan kimse kendini başkalarının efendisi sanır ama böyle sanması onlardan daha da köle olmasına engel değildir.[1]
- Gerçek anlamıyla bir demokrasi hiçbir zaman var olmadı ve var olmayacak. Büyük bir çoğunluğun yöneten ve daha azının yönetilen olduğu bir düzen doğal yasaya aykırıdır.
- Salt isteklerin itisine uymak kölelik, kendimiz için koyduğumuz yasalara boyun eğmek özgürlüktür.
- İyi yasalar daha iyisini getirirler; kötü olanlarsa daha kötülerini.
- Herhangi bir kişi devlet işleriyle ilgili olarak "Bunun ne önemi var benim için?" dediğinde devlet bir kayıp için vaz geçilmiş olabilecektir.
- Egemenlik hangi nedenlerden ötürü başkasına bağlanamazsa yine aynı nedenlerden ötürü bölünemez. Çünkü irade ya geneldir ya değildir. Ya halkın tümünün iradesidir ya da sadece bir bölüğünün.[2]

- Ancak toplum bağları gevşemeye, devlet gücünü yitirmeye, özel çıkarlar kendini duyurmaya, küçük toplumlar da büyükleri etkilemeye başladı mı, ortak yarar değişikliğe uğrar ve bir takım muhalifler çıkar ortaya. Artık oy birliği diye bir şey kalmaz, genel istem de herkesin istemi olmaktan çıkar. Tartışmalar baş gösterir. En iyi düşünce bile çekişmesiz, gürültüsüz kabul edilemez olur. Gizli etkenlerin güttüğü insanlar sanki devlet yokmuş, hiç de var olmamış gibi artık bir yurttaş olarak düşüncelerini ileri süremez. Özel çıkarlardan başka amaçları olmayan bir takım haksız kararları yasa diye benimserler.[3]
- Kitap IV. Bölüm I
Sözleri[değiştir]
- Başlangıçta insanların Tanrılardan başka kralları, teokratik hükümetten başka hükümetleri yoktu. Caligula gibi düşünüyorlardı. O zaman için bu düşündükleri doğruydu. Kendilerinden birisini efendi olarak kabullenmeleri ve bunun neticesinde daha iyi bir duruma geleceklerine kendilerini inandırabilmeleri için his ve düşüncelerinin uzun bir süre değişime uğramış olması gerekir.[4]
- Ben ne hükümdarım ne kanun koyan; zaten böyle olduğu içindir ki, siyaset hakkında yazı yazıyorum. Hükümdar veya kanun koyan olsaydım, yapılması gerekeni söyleyerek zamanımı kaybetmez ya yapar, ya susardım.[5]
- Ben yalnızca yürürken düşünebilirim. Durduğumda düşüncelerim de durur; benim kafam bacaklarımla hareket eder.[6]
- Bir toprak parçasının etrafını çitle çevirip "bu benimdir" diyen ve ona inanacak denli saf başkalarını bulan ilk insan, uygar toplumun gerçek kurucusu oldu. Kazıkları sökerek ya da hendeği doldurarak başkalarına, "Bu düzenbazı dinlemeye son verin, meyvaların herkese ait olduğunu ve toprağın hiç kimseye ait olmadığını unutursanız bittiniz demektir" diye bağıracak biri, insan soyunu hangi suçlardan, savaşlardan, cinayetlerden, sefilliklerden ve dehşetlerden kurtarardı.[7]
- Farklı çevirisi: Tarihte ilk kez bir toprak parçasının etrafını çitle çevirip “Burası benimdir” diyen ve buna inanacak kadar saf olan insanlar bulabilen ilk insan, uygar toplumun ilk kurucusu oldu. O zaman biri çıkıp, çitleri söküp atacak ya da hendeği dolduracak, sonra da insanlara “Sakın dinlemeyin bu sahtekârı. Meyveler herkesindir. Toprak hiç kimsenin değildir. Ve bunu unutursanız mahvolursunuz” diye haykırsaydı, işte o adam, insan türünü, nice suçlardan, nice savaşlardan, nice cinayetlerden kurtaracaktı.

- Bir ülke ne özgürlük olmaksızın ne de erdem olmaksızın iyi bir biçimde var olamaz.
- A Dictionary of Thoughts, Editör: Tryon Edwards, (1908), s. 301
- İnsan hür doğar, ama her yerde zincire vurulmuştur.[8]
- Soru sormak zannedildiği kadar kolay bir hüner değildir.[9]
- İşte dünyada yalnızım; babam, yakınım, dostum, toplum... bunların tümü ben kendimim artık...[10]
- Ağır söz veren hızlı iş yapar.
- Aklın sesi ancak yürekten geçebiliyorsa duyulabilir.
- Benim işim gerçeği söylemektir. İnsanları ona inandırmaya ihtiyaç duymam.
- Beraber ağlamaktaki tatlılık kadar hiçbir şey yürekleri birbirine bağlamaz.
- Bir adam bildikleri ile konuşur. Bir kadın beğenileri ile konuşur.
- Bir aksan, bir dilin canıdır.
- Bir toplumdaki en kuvvetli bile itaate ikna, şiddeti hak yapamıyorsa kuvvetini sürekli kılacak kadar kuvvetli değildir.
- Bireysel aşkım için dünyayı veririm, özgürlüğüm için de aşkımı veririm.
- Daimi barışın tesis edilmesi tamamen ülkelerin anlaşmasına bağlıdır. Daimi barışın tesisi tüm ülkeler için yarar sağlar. Barış için uluslararası bir federasyon oluşturulduğunda bu kurum uzun süre yürürlükte kalabilir ve barışı gerçekleştirebilir.
- Devlet büyüdükçe, özgürlük de o oranda küçülür.

- Doğa bizi asla aldatmaz; kendimizi aldatan biziz.
- Eğer insanlar Tanrı olsaydı, kendilerini demokratik olarak yönetebilirlerdi. İnsanlar Tanrı olmadıklarına göre, mükemmel bir devlet insanlara göre değildir.
- En mutlu kişi en az acı çekendir; en zavallı kişi ise en az mutluluk hissedendir.
- Ey büyük filozoflar, bu faydalı dersleri siz yalnız kendi çocuklarınıza, kendi dostlarınıza verin ne olur! Hem siz fikirlerinizin meyvesini daha çabuk elde edersiniz, hem de bizim çocuklarımız sizin mezhebinize girmek tehlikesinden kurtulmuş olur.
- Ey yüce gönüllü yalan! Gerçek hiç sana tercih edilebilecek kadar güzel olmuş mudur?
- Fethetme hakkının hiçbir ciddi temeli yoktur ve ancak en kuvvetlinin hakkı olarak tanınmıştır.
- Genel istem yok edilemez.
- Gerçek demokrasi hiçbir zaman var olmamıştır ve olmayacaktır da.
- Gerçek demokrasi var olabilmesi için, o kadar insanın toplayacak bir yerin olması gerekirdi. Milyonlarca insanı da bir yerde toplayamıyorsanız. Temsili demokrasi ile yetinin.
- Hakları ve zevkleri ellerinden alınan gençler, onların yerine daha gizli ve tehlikeli olanlarını koyar.
- Hiçbir şey çıkar gruplarının etkisinden daha tehlikeli değildir.
- Ilımlılık insan için doğal olsa da çocuklar için öyle değildir. Ilımlılık şeytani olanın öğrenilmesi ile başlar.

- İnsanın özgürlüğü; istediği her şeyi yapabilmesinde değil, istemediği hiçbir şeyi yapmak zorunda olmamasındadır.
- İnsanlar ömür kısadır derler ama, yine de onu kısaltmak için ellerinden geleni yaparlar.
- İradesini gerçekleştiren tek insan, bunun için başkasının yardımına ihtiyacı olmayan insandır; buradan, tüm iyiliklerin en başta geleninin otorite değil, özgürlük ortaya çıkar. Gerçekten özgür olan insan yalnızca yapabileceğini ister ve hoşuna gideni yapar. İşte benim temel özdeyişim.
- İşte, yeryüzünde yalnızım; kendimle baş başayım; artık ne bir kardeşim var, ne bir benzerim, ne dostum ne de ait olduğum bir toplum. İnsanların en şefkatlisi, en cana yakını, bu insanlar arasından söz birliğiyle dışlandı. Bunlar, olanca kinleriyle hassas ruhuma hangi azabın daha çok dokunabileceğini araştırıp beni kendilerine bağlayan bağları kesip attılar. Onları istemedikleri halde sevebilecektim. Sevgimden ancak insan olmaktan çıkma yoluyla kurtuldular. Mademki öyle istediler, şimdi benim için yabancı, meçhul ve hiçtirler, fakat onlardan ve her şeyden koparılan ben neyim?
- Mutsuzluk, şüphesiz çok büyük bir öğretmendir, fakat bu öğretmen; derslerini pahalıya ödetir ve faydası da parasına değmez.
- Nezaketten daha büyük ne gibi bir bilgelik bulabilirsiniz?
- Özgür insanlar, şu maksimi hatırlayın: Özgürlüğü elde edebiliriz ancak bir kez yaralandığında onu tedavi edemeyiz.
- Para paranın tohumudur ve ilk altın lirayı kazanmak bazen ikinci milyonu kazanmaktan çok daha zordur.
- Politika ve ahlâkı farklı ele alanlar, her ikisini de asla anlayamazlar.
- Sabır acıdır ama meyvesi tatlıdır.
- Sahibi olduğumuz para özgürlüğün; peşinden koştuğumuz para köleliğin aracıdır.
- Tehlike içindeki özgürlüğü barış içindeki esarete tercih ederim.
- Vazifemizi menfaatlerimizle karşı karşıya getiren ve bizim faydamızı başkalarının zararlarında gösteren durumlardan kaçınılmalıdır. Çünkü böyle durumlarda, ne kadar erdemli bir insan olursak olalım farkında olmadan mağlup oluruz, ruhça adil ve iyi olduğumuz halde hareketlerimizde adaletsiz ve zalim oluruz.

- ...Yalnız şunu soracağım: Felsefe nedir? En tanınmış filozofların kitaplarında bulduğumuz nedir? Onları dinlerken insan kendini, bir pazar yerinde avaz avaz çağıran bir sürü madrabaz arasında sanır; her biri bana gelin, bana gelen aldanmaz diye bağırır durur. Kimi, cisimlerin mevcut olmadığını, her şeyin tasavvurda yaşadığını iddia eder; kimi maddeden gayrı olmadığını ileri sürer ve Tanrı dünyanın kendisidir, der. Birisi ispata kalkar ki dünyada iyilik - kötülük yoktur, hayır ve şer birer kuruntudan ibarettir. Öteki der ki, insanlar birer, canavardır; birbirlerini parçalayıp yemeleri cürüm sayılmaz.
- Yalnızca güçlü bir devlet yurttaşlarına özgürlük sağlayabilir.
- Yanlış sonsuz şekillere girebilir, doğru ise yalnız bir türlü olabilir.
- Yasa kalkanı altında ve adalet adına işlenenden daha büyük bir tiranlık yoktur.
- Yazarın elinden çıktığı gibi olan her şey iyidir, insanın elindeki her şey yozlaşır.
- Yeryüzünün meyvelerinin her canlıya ait olduğunu ve yeryüzünün bir kişiye ait olmadığını unutmuşsanız kayıpsınızdır.
- Aşk insanı aptallaştırır.
- Hürriyet insanı asil yapar.
- Genel istem yok edilemez.
- Ahlaksızlık, karanlıkların dostudur.
- Yakınmadan acı çekmeyi öğrenelim.
- Doğa sustuğu zaman insan konuşur.
- Daimi barışın tesisi tüm ülkeler için yarar sağlar.
- Doğa bizi asla aldatmaz; kendimizi aldatan biziz.
- Devlet büyüdükçe, özgürlük de o oranda küçülür.
- Mülkiyet denen şeytan dokunduğu her şeyi bozar.
- Suçlunun vicdanı, suçsuzun intikamını mutlaka alır.
- Yaşamak için varolmuştum. Yaşamadan ölüyorum.
- İnsan ne kadar az bilirse, o kadar çok bildiğini sanır.
- Aklın sesi ancak vicdandan geçebiliyorsa duyulabilir.
- İnsan hür doğar, ama her yerde zincire vurulmuştur.
- Kendi vicdanımız, filozofların en aydınlanmış olanıdır.
- Her şeyden önce iyi olalım, ondan sonra mutlu oluruz.
- Özgürlük çok pahalı bir maldır, paradan daha değerlidir.
- İnsanın dini ne tapınaklardır, ne altarlar ne de ayinlerdir.
- Aşağılık köleler, özgürlük sözcüğüne alaycı alaycı gülerler.
- Söz verirken en çok düşünen, tutmakta en başarılı olandır.
- Alçak kişilikli insanlar, büyük insanların varlığına inanmazlar.
- Hiçbir şey çıkar gruplarının etkisinden daha tehlikeli değildir.
- Çocuk siz istediğiniz için bir şeyi bilmesin, anladığı için bilsin.
- Sanat, şiddeti ortadan kaldırmalıdır, yalnız o yapabilir bunu.
- Uygarlık zembereği boşalmış bir halk yeniden özgür olamaz.
- İyi yasalar daha iyisini getirirler; kötü olanlarsa daha kötülerini.
- İnsanın arzuları ne kadar çoksa çaresizliği de o kadar büyüktür.
- Mutlaka iyi bir şeyler almam gerekiyorsa epey çile çekmem gerekir.
- İnsan bilmediği şeyi sormak için bile, birçok şey öğrenmiş olmalıdır.
- Hiçbir şeye ihtiyacı olmayan insanlara nasıl boyunduruk vurulabilir?
- İnsan özgür doğar, ve fakat her yerde zincire vurulmuş olarak yaşar.
- Dinler, kim ne derse desin, insanların eliyle ve aracılığıyla oluşmuştur.
- Akıl ve yargı yavaş yavaş gelir, önyargılarsa sürüyle ve koşar adım gelir.
- Özgürlük hiçbir yönetim biçiminde yoktur, özgür insanın yüreğindedir.
- Devlet bir özgürlük rüyası gibi çıkar ortaya ama insanı köle haline getirir.
- Her sefil kişilikli ve primitif insan iyi kötü bir şeye bağlanma ihtiyacı duyar.
- Artık görüşüp konuşma yoktur, ya hayran olmak ya da lanet etmek vardır.
- Benim işim gerçeği söylemektir. İnsanları ona inandırmaya ihtiyaç duymam.
- En mutlu kişi en az acı çekendir; en zavallı kişi ise en az mutluluk hissedendir.
- Köleler zincirler içinde her şeyi; hatta onlardan kurtulma isteğini bile yitirirler.
- Baskıya boyun eğen bir halk, başkalarının özgürlüğünü yok etmeye de hazırdır.
- Sahibi olduğumuz para özgürlüğün; peşinden koştuğumuz para köleliğin aracıdır.
- Güzel söylevlere binlerce ödül yağdırılırken güzel davranışlar görmezden geliniyor.
- İnsanların sizi akıllı bilmeleri için ya onların deliliklerine katılın ya da onları beğenin.
- Bir ülke ne özgürlük olmaksızın ne de erdem olmaksızın iyi bir biçimde var olamaz.
- Önemli olan, insanın, yetkin bir yargılama gücüyle seçtiği kendi kanaatinin olmasıdır.
- İnsan, dünyada ancak her şeyden uzaklaşıp kendine yaklaştığı oranda mutlu olabilir.
- Sahip olduğumuz duygular doğru yolda olmaktır, bize sahip olan duygular anarşisttir.
- Acınası bir çocuk yaratmanın yolu, çocuğu istediği her şeye sahip olmaya alıştırmaktır.
- İnsanlar ömür kısadır derler ama, yine de onu kısaltmak için ellerinden geleni yaparlar.
- En çok yaşamış insan, en çok yıl saymış olan değil, fakat hayatı en çok hissetmiş olandır.
- İradesini gerçekleştiren tek insan, bunun için başkasının yardımına ihtiyacı olmayan insandır.
- Bir alçak, kötü biri ya da bir deli de kral olabilir; ama çok az insan gerçek anlamda insan olabilir.
- Bir çok kişi için dine mensup olmak demek, doğduğu ortamdaki dine mensup olmak demektir.
- Hakları ve zevkleri ellerinden alınan gençler, onların yerine daha gizli ve tehlikeli olanları koyarlar.
- Zor iş, zamanında yapmamız gereken fakat yapmadığımız kolay işlerin birikmesiyle meydana gelir.
- Ey, sürekli tabiattan yakınan akılsızlar! Biliniz ki başınıza ne geliyorsa yaptıklarınız yüzünden geliyor.
- Ancak tek başımayken kendimin efendisiyim, bunun dışında beni çevreleyen herşeyin oyuncağıyım.
- İyi yönetilen bir devlette cezalar azdır. Bunun nedeni bağışlamaların çokluğu değil, suçluların azlığıdır.
- Meyvaların herkese ait olduğunu ve toprağın hiç kimseye ait olmadığını unutursanız bittiniz demektir.
- Eğitilecek kimsenin en önce öğrenmesi gereken ve en çok ihtiyacı olacağı şey; tahammül etmesini bilmesidir.
- Krallık gücünü zorla ele geçirene tiran, egemen gücü zorbalık ve düzenle kendine mal edene de despot denir.
- Cehennemi başka bir dünyada aramaya ne gerek var? Cehennem zaten bu dünyada kötülerin vicdanındadır.
- Ey özgür uluslar, şu özdeyişi unutmayın: olmayan özgürlüğü sağlayabilirsiniz, ama yitirdiğiniz özgürlüğü asla!
- Her politik toplumun başına bir tanrının konulmuş olması, ortaya ulus sayısı kadar tanrı çıkmasına yol açmıştır.
- İnsanın özgürlüğü istediği her şeyi yapabilmesinde değil, istemediği hiçbir şeyi yapmak zorunda olmamasındadır.
- Ben yalnızca yürürken düşünebilirim. Durduğumda düşüncelerim de durur; benim kafam bacaklarımla hareket eder.
- İnsan kendisini başkalarının efendisi sanır, fakat bu vaziyet onun başkalarından daha fazla köle olmasına engel değildir.
- Köle durumuna düşen yurttaşlar özgürlüklerini ve istemlerini yitirdikleri zaman korku ve dalkavukluk oyları alkışa çevirir.
- Mutsuzluk, şüphesiz çok büyük bir öğretmendir, fakat bu öğretmen; derslerini pahalıya ödetir ve faydası da parasına değmez.
- Yalnızlıktan hoşlanmama nasıl şaşılır? İnsanların yüzünde düşmanlıktan başka bir şey görmüyorum oysa doğa bana hep gülüyor.
- Gençlik, bilgeliği öğrenme; Yaşlılık da uygulama dönemidir. Ölme zamanı gelince nasıl yaşamak gerektiğini anlamanın ne değeri var?
- Herkes canının istediği görüşü benimsemekte özgürdür; egemen varlığın bunu bilip öğrenmeye hakkı yoktur. Çünkü onu ilgilendirmez.
- Dünyadaki bütün milletlerin, istek ve zevklerini belirleyen tabiat değil, halkın fikirleridir. Halkın fikrini yükseltin, ahlakı kendiliğinden düzelir.
- Empoze edilen sosyal sistemin eşitsizliği ve modern otoriter devletin kısıtlamaları insanları birbirlerini desteklemek yerine sömürmeye götürmektedir.
- İnsan doğduğu ve yetiştiği yerdeki dindendir; henüz insan olduğumuzu bilmeden önce, sünnetli, vaftizli, Yahudi, Müslüman, Hıristiyanızdır; dini seçmek elimizde değildir.
- Tarihte ilk kez bir toprak parçasının etrafını çitle çevirip “Burası benimdir” diyen ve buna inanacak kadar saf olan insanlar bulabilen ilk insan, uygar toplumun ilk kurucusu oldu.
- Dinler, ne denirse densin, insanların eliyle ve aracılığıyla doğarlar. Bunun ilk kanıtı, onların dünyada insanlar tarafından kabul edilmiş olup, hâlâ da her gün kabul edilmekte olmalarıdır.
- Halka yol göstermeyiniz, onların sorumluluğunu tayin etmeyiniz, onlara sadece bakış açısı kazandırınız. Onlar kendi yollarını doğru bir şekilde bulacak ve sorumluluklarını tanıyacaklardır.
- Asla! bir sürünün içtiği yerden su içmedim, gecelediği yerde gecelemedim. Hayatımın hiçbir anında, "vurun abalıya!" demedim. işkence tezgáhında bile inanmadığım şeyleri söyletemediler.
- Düşüncemi belirteceğim: Fakat bu çok gereksiz ve yersiz bir çaba olacak; çünkü size söyleyeceğim her şey bunları kendilerine söylememize zaten gerek olmayan kişiler tarafından duyulacak yalnızca.
- Halkla hükümet arasında uzaklık ne kadar artarsa, vergiler de o ölçüde ağırlaşır. Bundan ötürü halk, demokrasilerde en hafif vergi yükü altındadır; aristokraside daha ağır, monarşideyse en ağır yükü taşır.
- İnsanlar beni nasıl görürlerse görsünler, benim benliğimi değiştiremezler, bütün güçlerine ve sessiz sedasız çevirdikleri dolaplara karşın, ne yaparlarsa yapsınlar, onlara karşın, kendim olmaya devam edeceğim.
- Az bilen kişi, bildiği her şeyi önemli zanneder ve herkese söylemek ister. Çok bilen kişi ise, bilmediklerinin daha çok olduğunun farkındadır. Bu nedenle, yalnızca gerekli olduğunda konuşur ve soru sorulmadığında sessizliğini sürdürür.
- Hiçbir zaman tam olarak ne başkalarından ne de kendimden hoşnut oldum. Dünyanın gürültüsü patırtısı beni serseme çeviriyor, yalnızlık sıkıyordu, durmadan yer değiştirmek gereksinimi duyuyor ve hiçbir yerde mutlu olamıyordum.
- Can sıkıntısı, mutlu insanlara özgü bir hastalıktır. Ortada hiçbir sebep yokken ağlıyor, bir yaprak veya kuşun çıkardığı sesten ürküyor, çok güzel bir yaşantının içinde olmama rağmen gelgitler yaşıyordum. Bütün bunlar huzur fazlalığından doğan can sıkıntısının eseriydi.
- O zaman biri çıkıp, çitleri söküp atacak ya da hendeği dolduracak, sonra da insanlara “Sakın dinlemeyin bu sahtekârı. Meyveler herkesindir. Toprak hiç kimsenin değildir. Ve bunu unutursanız mahvolursunuz” diye haykırsaydı, işte o adam, insan türünü, nice suçlardan, nice savaşlardan, nice cinayetlerden kurtaracaktı.
- Kimi, cisimlerin mevcut olmadığını, her şeyin tasavvurda yaşadığını iddia eder; kimi maddeden gayrı olmadığını ileri sürer ve Tanrı dünyanın kendisidir, der. Birisi ispata kalkar ki dünyada iyilik - kötülük yoktur, hayır ve şer birer kuruntudan ibarettir. Öteki der ki, insanlar birer, canavardır; birbirlerini parçalayıp yemeleri cürüm sayılmaz.
- Her şeyi alın, her şeyi zorla ele geçirin, sonra parayı bol bol savurun; bataryalar, darağaçları, işkence çarkları kurun; yasalar, fermanlar çıkarın; casusları, askerleri, cellatları, hapishaneleri, forsaları çoğaltın; zavallı küçük insanlar; tüm bunlar ne işinize yarar? Bunlarla ne daha iyi hizmet edilmiş, ne daha az soyulmuş, ne daha az aldatılmış, ne daha eksiksiz olursunuz. Her zaman “Biz istiyoruz” diyeceksiniz ama daima başkalarının isteklerini yerine getireceksiniz.

Hakkında söylenenler[değiştir]
- Farklı laikler, çeşitli derecelerde, Lockeçu ayrılıkçı mantığı, Voltaireci antiklerikalizmi ve Rousseaucu yurttaşlık dini anlayışını benimsediler.[11] — Jean Bauberot
- Rousseau medeniyet denilen şeyin insanın öz doğasından koparılarak kendine yabancılaştırılması olduğunu, bunun gerisinde ise sömürü mekanizmalarının bulunduğunu söylüyordu. Zenginler yoksulları kandırarak onlara yalancı bir toplum sözlüşmesi imzalatmış ve özgürlüklerini ellerinden almışlardı. Rousseau bunları söylediğinde Fransız aydınlanmacıları dehşete düştüler ve Rousseau'yu aklın, bilimin ve aydınlanmanın düşmanı ilan ettiler. Oysa Rousseau aydınlanmayı bizzat aydınlanmanın içerisinden, aydınlanmanın diliyle eleştiriyordu.[12] --Fatih Yaşlı
- Jean Jacques Rousseau, her gün bir kalıba girmiş. Bir gün gelişmeye hizmet etmişse de, ertesi gün de tersini gerekli saymıştır. Bu nedene dayalı olarak Jean Jacques Rousseau'yu hiç sevmem.[13] --Beşir Fuad
Eserlerinin listesi[değiştir]
- Du Contrat Social (Toplum Sözleşmesi)
- Les Rêveries du promeneur solitaire (Yalnız Gezenin Düşleri)
- Discours sur l’Origin et les Fondements de l’Ingalité parmi les hommes (İnsanlar Arasındaki Eşitsizliğin Temeli ve Kökenleri)
- Discours sur le science et l'art (Bilim ve Sanat Üzerine)
- Les Confessions (İtiraflar)
Kaynakça[değiştir]
- ↑ İş Bankası Kültür Yayınları, Toplum Sözleşmesi
- ↑ TASAM, Vatandaşlık Bağı Ve Kimlik Sorunsalı: Hukuki İllüzyon
- ↑ Atatürk Araştırmaları Merkezi, Mustafa Kemal Atatürk ve J. J. Rousseau’nun Düşüncelerinin Karşılaştırılması
- ↑ AÜ SBF Dergisi, C.68, 2013 s.1-35
- ↑ Jean-Jacques Rousseau, Toplum Sözleşmesi, İlgi Kültür Sanat Yayıncılık, s.17.
- ↑ Jean-Jacques Rousseau, İtiraflar
- ↑ J. J. Rousseau, Eşitsizliğin Kökeni, İdea Yayınları, s.63.
- ↑ Jean-Jacques Rousseau, Toplum Sözleşmesi, İlgi Kültür Sanat Yayıncılık, s.18.
- ↑ Sabri Güveli, Hayata Yön Veren Sözler, Ötüken, s. 208
- ↑ A. Baudart & J. Russ. Felsefe Tarihi: Aklın Zaferi, Cilt: III, s. 58
- ↑ Dünyada Laiklik, Jean Bauberot, Dergah yayınları, s.43.
- ↑ Yeni Yazılar dergisi, Sayı: 8, Ekim 2014
- ↑ İlk Türk Materyalisti Beşir Fuad'ın Mektupları, Arba Yayınları, s. 65.