Erich Fromm

Vikisöz, özgür söz dizini
Erich Fromm
Doğum tarihi 23 Mart 1900
Doğum yeri Frankfurt
Ölüm tarihi 18 Mart 1980
Ölüm yeri Muralto
Vikipedi maddesi
Vikiveri öğesi
Erich Fromm

Erich Fromm (d. 23 Mart 1900, Frakfurt am Main, Almanya - ö. 18 Mart 1980, Locarno, İsviçre), Alman psikanalist, filozof ve sosyalpsikolog.


Sözleri[değiştir]

  • Açgözlülük içsel bir boşluğun sonucudur.
  • Ancak kendinden bir şeyler verebilen kişi zengindir.
  • Ancak kendimize inanç duyduğumuz zaman, başkalarına da inanç duyabiliriz.
  • Anne sevgisi koşulsuzdur, koruyucudur, sıcak bir sığınaktır. Koşulsuz olduğu için denetlenemez ya da elde edilemez.
  • Aşk "Seni Seviyorum çünkü sana ihtiyacım var." diye başlar, "Sana ihtiyacım var çünkü seni seviyorum." diye olgunlaşır.
Bütün ağır psikolojik hastalıkların temelinde narsisizm yatar.
  • Bilmek ve hala bilmediğimizi düşünmek en yüce marifettir. Bilmemek ve buna rağmen bildiğimizi düşünmek bir hastalıktır.
  • Bir amaca yönelik olmayan sevgide ancak gerçek sevgi açılıp gelişir.
  • Birinci Dünya Savaşı insancıllığa indirilen ağır bir darbe olarak topluluk narsisizminin çılgınca doğmasına yol açtı: Birinci Dünya Savaşı’na katılan ülkelerin hepsinde görülen ulusal isteri, Hitler’in ırkçılığı, Stalin’in partiyi putlaştırması, Müslüman ve Hindu dinlerinin bağnazlaşması, Batı’daki bağnaz antikomünizm, Topluluk narsisizminin bu çeşitli belirtileri dünyayı tümden yok olmanın eşiğine getirdi.
  • Birçok kişi, sevme sorununu ilkel bir biçimde ele almakta, kendi sevebilme gücünden, sevme ediminden çok sevilme olarak görmektedir. Onlar için sorun, nasıl sevilebilecekleri, nasıl sevimli olabilecekleridir.
  • Birini mükemmel olduğu için sevmezsin. "O" sen sevdiğin için mükemmeldir.
  • Bu açıdan bakılırsa insanın kattığı anlam dışında yaşamın hiçbir anlamı yoktur; insan başkalarına yardım etmediği sürece yapayalnızdır.
  • Burası ve şimdiki an sonsuzluktur.
  • Bütün ağır psikolojik hastalıkların temelinde narsisizm yatar.
  • Cinsel sevgi iki kişilik yalnızlıktır.
  • Çaresiz birini sevmek, yoksul ve yabancı birisini sevmek, kardeş sevgisinin ilk adımıdır.
  • Derin ve ihtiraslı sev. Kalbin kırılabilir ama hayatı dolu dolu yaşamanın tek yoludur.
Eğer sevginizi sevgi doğurmuyorsa bu, sevginizin, sevgi üretemediği anlamını taşır.
  • Eğer ben sahip olduklarım isem ve sahip olduklarımı kaybettiysem kimim ben?
  • Eğer sevgi bir çiçekse, saygı onu koruyan saksıdır. Çiçek solmaya başlamışsa dikkat edin saksı mutlaka çatlamıştır.
  • Eğer sevginizi sevgi doğurmuyorsa bu, sevginizin, sevgi üretemediği anlamını taşır. Eğer seven kişi olarak yaşamınızı ortaya koyuyor ama sevilen bir kişi olamıyorsanız, sevginiz güçsüzdür. Şanssızlıktır.
  • Eğitim, bir çocuğa özel yeteneklerinin fakına varması için yardım etmektir. Eğitimin zıddı yönlendirmedir.
  • En önemli verme edimi, maddi şeyler değil aksine insana özgü dünyadan bir şeyler vermektir.
  • Erkekler zaferin, kadınlar ise yenilginin karakter özelliklerini taşıdıkları için, kadın-erkek ilişkilerinde, üstünlük ve yenilgi özelliklerini taşımayan bir beraberliğe rastlamak mümkün olmamaktadır.
Gerçek hiçbir zaman şiddet tarafından çürütülemez.
  • Geçmişin tehlikesi esir olmaktı, geleceğin tehlikesi ise robot olmak.
  • Gerçek bilgiye erişmenin tek yolu sevme edimidir. Ancak bir insanı nesnel olarak tanıyarak, onun değişmeyen özüyle, sevgi edimi ile kavrayabiliriz.
  • Gerçek hiçbir zaman şiddet tarafından çürütülemez.
  • Günümüzde insanların mutluluğu "eğlenmeye" dayanmakta. Eğlenmenin altındaysa "almanın", tüketmenin doygunluğu yatmaktadır.
  • Günümüzde psikiyatri, psikoloji ve psikanaliz insanları manipüle etmenin bir yolu olarak kullanılma tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Hiçbir şey yaratıcılığı aşk kadar teşvik etmez, tabi aşkın gerçek olması koşuluyla.
  • Haset, kıskançlık, hırs, her çeşit açlık, bunların tümü tutkudur. Sevme ise zorlama olmadan sadece özgür olunduğunda yaşanabilen, insan gücünü somutlayan bir eylemdir.
  • Her insan mutlu olamaz. Çünkü gereğinden fazla özler dünü, hak ettiğinden fazla düşünür yarını ve hiç hak etmediği kadar bilinçsizce yaşar bugünü. Her insan mutlu olamaz. Çünkü gereğinden fazla özler hayatından çıkanları. Hak ettiğinden daha büyük umutla bekler hayatına girecekleri ve asla göremez yanı başındakileri.
  • Hiçbir şey yaratıcılığı aşk kadar teşvik etmez, tabi aşkın gerçek olması koşuluyla.
  • İnanç insanın varoluşunun bir koşuludur. Sevgiyle olan ilişkisi açısından bunun anlamı kişinin kendi sevgisine olan inancı, başkalarında sevgi yaratabilme ve bu sevginin geçerliliğidir.
  • İnançlı olabilmek cesur olmayı, tehlikeye atılabilmeyi, acı ve düş kırıklığına hazırlıklı olmayı gerektirir. Emniyet ve güvenliği yaşamın birinci koşulu sayanlar inançlı olamazlar.
  • İnsanlık için gerçek tehlike olağanüstü güçlerin, şeytan ya da sadist birinin değil sıradan bir insanın eline geçmesidir. Savaş açmak için nasıl silahlar gerekliyse, milyonlarca insanı yaşamlarını tehlikeye atmaya ve katil olmaya sürükleyebilmek için de nefret, öfke, yıkıcılık ve korku gibi tutkular gereklidir. Bu tutkular savaşı başlatmak için gerekli koşullardır; savaşın nedenleri değildir. tıpkı, silahların ve bombaların kendi başlarına bir savaş nedeni olmamaları gibi.
  • İnsan yaratma süreci içinde kendini dünya ile bütünleştirir. Tam çözüm, insanlar arası birlikteki başarıda, bir başka insanla sevgi içinde kaynaşmada yatmaktadır.
  • İnsan zekayla ödüllendirilmiştir. O, kendi kendini bilen bir yaşamdır; kendisinin, diğer insanların, geçmişinin ve gelecekte onu bekleyen olasılıkların farkındadır.
  • İnsanın varoluş sorununun en sağlıklı ve doyumcul yanıtı sevgidir, dolayısıyla sevginin gelişimine yer vermeyen bir toplum gelecekte insan doğasının bu temel gereksinimini gözden kaçırdığı için yok olacaktır.
  • İyi ve kötü sadece itaatsiz olma özgürlüğü içinde vardır.
Kardeş sevgisi tüm insanları sevmektir. Ve tek kişiye ait olmaması en büyük özelliğidir.
  • Kardeş sevgisi tüm insanları sevmektir. Ve tek kişiye ait olmaması en büyük özelliğidir.
Milyonlarca insanın aynı kötülükleri paylaşması o kötülükleri erdeme dönüştürmez; aynı hataları yapmaları, o hataları doğru kılmaz.
  • Makine yüzünden zaman insanın hükümdarı oldu.
  • Mantıklı düşünce kavramından bir kuramın oluşturulmasına doğru atılan her adımda inanca gerek vardır.
  • Marx Kutsal Kitap gibidir: Çok alıntı yapılır ama nadiren gerçekten anlaşılır.
  • Milyonlarca insanın aynı kötülükleri paylaşması o kötülükleri erdeme dönüştürmez; aynı hataları yapmaları, o hataları doğru kılmaz.
  • Milliyetçilik bizim iğrenç günahımız, putperestliğimiz çılgınlığımızdır.[1]
  • Ortak yaşam birliğinin tersine, olgun sevgi, kişinin kendi bütünlüğünü, bireyselliğini koruyarak gerçekleştirdiği birliktir. Sevgi, insanı diğer insanlardan duvarları yıkan, onu diğerleriyle birleştiren, etkin bir güçtür. Sevgi kişinin soyutlanma ve ayrı olma duygularını yenmesini sağlar, kendisi olmasına, bütünlüğünü yitirmesine yol açar. Sevgide bir olan iki varlığın, iki ayrı varlık olarak da ikilemi yaşanır.
  • Otomatlar birbirlerini sevmedikleri gibi Tanrı'yı da sevmezler.
  • Otomatlar sevemezler. Onlar sadece "kişilik paketleri"ni birbirleriyle değiştirirler ve ucuza kapatma peşinde koşarlar.
  • Ölüm keskin bir acıdır. Fakat yaşamadan ölme düşüncesi katlanılmaz bir ızdıraptır.
  • Önemli bir problemde, yetkinizi aştığı halde size danışılıyorsa, kahramanlık yapmayın. Çünkü mutlaka olaya çözüm değil, suçlu aranıyordur.
  • Özel mülkiyetin, ona sahip olmayan insanlar için bile ne kadar önemli, dokunulmaz olduğuna çok güzel bir örnek şöyledir. Almanya'da Birinci Dünya Savaşından sonra insanlar çok zor şartlar altında iken bir referandum yapılır ve insanlara sorulur, "Savaşı kaybetmemizin sorumlusu olan Alman imparatoruna/luğuna ait mülklere el konulması ve bunun fakir/zor durumdaki halk yararına kullanılması veya mülkiyete dokunulmaması hakkında ne istedikleri". Referandum sonucunda özel mülkiyet kendilerine ait olmadığı halde halk "Hayır, el konulmamalı" kararını alır.
Sevgi, sevgi üreten bir güçtür. Güçsüzlük, sevgi üretememektir.
Tüm insanlar eşittir, çünkü onlar Toprak Ananın çocuklarıdır.
  • Sevgi ancak iki insan birbirlerine varlıkların özünden bağlanır, her biri kendisinin varlığının özünden tanırsa, gerçekleşir.
  • Sevgi bir etkinliktir, edilgen bir olay değildir, bir şeyin içinde olmaktır, bir şeye kapılmak değildir. Sevginin etkin özelliği, en genel biçimde şöyle tanımlanabilir: Sevgi; kendinden bir şeyler vermektir, karşındakinden almak değil.
  • Sevgi, insanın var oluş sorununun yanıtıdır.
  • Sevgi olmadan insanlık bir gün için bile var olamaz.
  • Sevgi, narsisizmin hemen hemen olmadığı alçak gönüllülüğün, nesnelliğin ve düşüncenin gelişmekte olduğu yerde vardır.
  • Sevgi, sevdiğimiz şeyin yaşaması, gelişmesi için duyduğumuz etkin ilgidir.
  • Sevgi, sevgi üreten bir güçtür. Güçsüzlük, sevgi üretememektir.
  • Sevgide insan en azından yalnızlıktan kaçıp sığınacağı bir liman bulabilir. İki kişi, dünyaya karşı bir tür ortaklık kurar ve bu iki kişilik bencilliğin sevgi olduğu yanılgısına düşülür.
  • Sevgiden vazgeçmek olanaksız olduğuna göre sevgi konusundaki başarısızlıkların üstesinden gelebilmenin bir tek uygun yolu olarak, bu başarısızlıkların nedenlerini gözden geçirip, sevginin anlamını incelemeyi geliştirmek kalıyor.
  • Sevginin kazanılması için en önemli koşul kişinin kendi narsisizmini yenmesidir.
  • Sevginin yalnızca ayrıcalıklı bireysel değil de sosyal bir olgu olarak gerçekleşebilirliğine inanmak, insanın doğasını bilerek temellendirilmiş ussal bir inançtır.
  • Sevme sanatının uygulanabilmesi, inancın da uygulanmasını getirir.
  • Sevmek, kendini karşılıksız olarak adamak, sevgimizin sevilen kişide de sevgi oluşturacağı ümidini taşımak demektir. Sevgi bir inanç eylemidir. İnancı az olanın sevgisi de azdır.
  • Sevmek öğretmenin tek yoludur.
  • Sıkılmama sevmenin tek koşuludur.
Yalan hiçbir şeyi yerinden kımıldatmaz.
  • Şiddet, yaşanmış bir yaşamın dışa vurumudur.
  • Tüketim ideoloğunun dileği bütün dünyayı yutmak; tüketici biberon için çığlıklar atan ebedi süt çocuğu.
  • Tüm insanlar eşittir, çünkü onlar Toprak Ananın çocuklarıdır.
  • Tüm uygarlığımız, karşılıklı kar sağlayan bir alış veriş düşüncesi, satın alma açlığı üzerinde yükseliyor.
  • Vermek, almaktan çok daha coşku vericidir. Bu, beni yoksullaştırdığı için böyle değildir, verme eyleminde canlılığının gücü yattığı için bu, böyledir.
  • Yalan hiçbir şeyi yerinden kımıldatmaz.

Konuyla ilgili diğer Wikimedia sayfaları:

Vikipedi'de Erich Fromm ile ilgili ansiklopedik bilgi bulunmaktadır.


  1. Arap Milliyetçiliği ve Türkler, İlhan Arsel, Sf. 4

Diğer Sözleri

  • Tembelsiniz siz, tembel!  
  • Umut umutsuzluğu yenebilir!     
  • Burası ve şimdiki an sonsuzluktur.   
  • İnsan canı sıkılabilen tek hayvandır.     
  • Kardeş sevgisi tüm insanları sevmektir.  
  • Yalan hiç bir şeyi yerinden kımıldatmaz.   
  • Ataerkil evrende bütün tanrılar erkektir.   
  • Açgözlülük içsel bir boşluğun sonucudur.   
  • Karanlıkta ıslık çalmak ortalığı aydınlatmaz.   
  • Şiddet, yaşanmış bir yaşamın dışa vurumudur.   
  • Yanında huzur bulduğunuz insanlar servetinizdir.  
  • Bir ilişkide güvensizlik varsa ordaki sevgi yalandır.    
  • Bir şeye sahip olmak değil, layık olmak önemlidir.   
  • İnsanın hayattaki asıl görevi kendini doğurmaktır.      
  • Makine yüzünden zaman insanın hükümdarı oldu.   
  • Ancak kendinden bir şeyler verebilen kişi zengindir.    
  • Gerçek hiç bir zaman şiddet tarafından çürütülemez.     
  • İyi ve kötü, sadece itaatsiz olma özgürlüğünde vardır.   
  • Hiç kimse başka birisinin amaçlarına araç olmamalıdır.  
  • İnsanlık tarihi esas olarak putlara tapınmanın tarihidir.  
  • Kişi emek verdiği şeyi sever, sevdiği şey için emek verir!   
  • İnsan başkalarına yardım etmediği sürece yapayalnızdır.   
  • Sevgi, özgürlüğün çocuğudur, hiçbir zaman baskının değil!   
  • Bütün ağır psikolojik hastalıkların temelinde narsisizm yatar.   
  • Tüm insanlar eşittir, çünkü onlar toprak ananın çocuklarıdır.   
  • İnsanlar artık Tanrı ile baş edemez hale gelince dine yönelirler.  
  • Otoriter etik her zaman için putlerestliğin rengini taşımaktadır.  
  • Haset, kıskançlık, hırs, her çeşit açlık, bunların tümü tutkudur.  
  • Başarısız olma özgürlüğü olmadan gerçek bir özgürlük olamaz.   
  • Kurtuluş, insanoğlunun acı çekme kapasitesiyle başlamaktadır.                        
  • Bilmemek ve buna rağmen bildiğimizi düşünmek bir hastalıktır.   
  • Daha iyi olanı değil, sana kendini daha iyi hissettireni seçmelisin.   
  • Hırslarına yenik düşenler, diğer insanlara karşı da yabancılaşıyor!  
  • Sevgi, aktifliktir; bir şeyin içinde olmaktır, bir şeye kapılmak değil.  
  • Topluma lüzumsuz bilgiler verirseniz, gereksiz bir kalabalık oluşur.       
  • Günümüzde eşitlik "bir olmak" değil "aynı olmak " anlamına geliyor.  
  • Sana yapılmasını istemediğin hiçbir şeyi başkalarına yapmayacaksın.  
  • Bencil insanlar başkalarını sevemezler ama kendilerini de sevemezler.  
  • Köleleri özgürlüklerini talep edecek kadar değiştiren şey nedir acaba?   
  • Dürüstlük basitçe kişinin kendi kimliğini ihlal etmemesi anlamına gelir.   
  • Bir insanın sevdiği insana verebileceği en güzel hediye dürüstlüğüdür.  
  • İnsan, kendi varlığını çözmesi gereken bir problem olan tek hayvandır.     
  • Temel gerçek şudur: İki insan birbirlerini varlıklarının özünden tanırlar.  
  • Sevgi, özgürlüğün çocuğudur, hiçbir zaman baskının ve şiddetin değil.   
  • Emniyet ve güvenliği yaşamın birinci koşulu sayanlar inançlı olamazlar.    
  • İnsanoğlu göremediği putlara tapar ve görememek için gözlerini kapatır.
  • Vermek, zengin olmak demektir. Çok şeyi olan değil, çok veren zengindir.   
  • İnsanın insan olabilmesi için diğer insanlardan kurtulması gerekmektedir.       
  • Bütün kötülüklerin ve savaşların temelinde, yaşanmamış yaşamlar vardır.      
  • İnsan sevgisinden olmayan vatan sevgisi de sevgi değil, putperest ibadettir.     
  • Tarih iktidarı elinde bulunduranları değil, gerçeği telaffuz edenleri aklamıştır.  
  • Birini mükemmel olduğu için sevmezsin. "O" sen sevdiğin için mükemmeldir.     
  • Sevginin kazanılması için en önemli koşul kişinin kendi narsizmini yenmesidir.                                              
  • İnsanları acı çekmekten daha fazla birleştiren başka bir şey bulunmamaktadır.                 
  • Mutluluk tanrıların bir hediyesi olmayıp insanın içsel üretkenliğinin bir başarısıdır.   
  • Ölüm keskin bir acıdır. Fakat yaşamadan ölme düşüncesi katlanılmaz bir ızdıraptır.                    
  • İnsanlık tarihi insan özgürlüğünün başlangıcıdır ve onun ilk eylemi olan itaatsizlikle başlar.   
  • Hayatın amacı tam olarak doğmaktır, ancak trajedisi çoğumuzun biz doğmadan ölmesidir.   
  • İyice tanımadan hiç bir insana bağlanma. Unutma; gerçek sevgi tanıdıkça büyüyen sevgidir.    
  • Geçmişin tehlikesi, erkeklerin köle olmasıydı. Geleceğin tehlikesi, insanın robot olabilmesidir.   
  • En önemli verme edimi, maddi şeyler değil aksine insana özgü dünyadan bir şeyler vermektir.   
  • Organize din, özünde bir mistifikasyondur, sosyal sistemin kötülüğünü gizlemenin bir aracıdır.  
  • Müşteri, manipüle edilecek bir nesnedir, iş adamının tatmin etmek istediği somut bir kişi değil.    
  • Her insan kendi içinde bir amaçtır ve asla başka birinin amacı için bir araç haline getirilmemelidir.    
  • Kapitalizm, insan gibi davranan makineler ve makine gibi davranan insanlar üreten bir sistemdir.     
  • Tüm uygarlığımız, karşılıklı kar sağlayan bir alış veriş düşüncesi, satın alma açlığı üzerinde yükseliyor.   
  • Düşüncelerimizi ifade etme hakkı, ancak kendi düşüncelerimize sahip olabilirsek bir anlam ifade eder.    
  • Anlaşılan şu ki, ortalama insan için büyük bir gruba ait olmamanın hissi kadar dayanılmaz bir his yok.      
  • Bir insan başka birine ne verir? Kendisinden verir; sahip olduğu en değerli şeyden, 'yaşamından' verir.  
  • İnsanlar açlıktan susuzluktan değil tutkularının gerektirdiği amaca ulaşamadıklarından intihar ederler.      
  • Eğitim, bir çocuğa özel yeteneklerinin fakına varması için yardım etmektir. Eğitimin zıddı yönlendirmedir.       
  • Bugün psikiyatri, psikoloji ve psikanalizin işlevi, insanı manipüle etmede bir araç olma tehdidinde bulunuyor.
  • Daha büyük bir bireycilik yolunda değiliz, giderek daha fazla manipüle edilen bir kitle uygarlığı haline geliyoruz.
  • Gerçekleri görmek, hayır diyebilme cesaretidir. Güçlülerin emirlerine karşı gelebilmektir. Uyanış ve insan oluştur.   
  • Vicdan kendimizin kendimize gösterdiği tepkidir. Kendine başkaldırıdır. Kendi sesimizi dinlemeyi başarabilmektir.        
  • Anne sevgisi koşulsuzdur, koruyucudur, sıcak bir sığınaktır. Koşulsuz olduğu için denetlenemez, ya da elde edilemez.       
  • Neden toplum her yaştan yetişkinin eğitiminden değil de sadece çocukların eğitiminden kendisini sorumlu hissediyor?      
  • Şüphesiz ki kendiniz için alacağınız en doğru karar, kendini vazgeçilmez zanneden herkesten, sonsuza dek uzaklaşmanızdır.        
  • Kendin arzu etmediğin halde oluşur,  Kendin arzu etmediğin halde doğar, yaşarsın ve  Kendin arzu etmediğin halde öleceksin.
  • Açgözlülük, hiç bir zaman doyuma ulaşmadan ihtiyacını gidermek için sonsuz bir çaba içinde insanı tüketen dipsiz bir kuyudur.   
  • Milyonlarca insanın aynı kötülükleri paylaşması o kötülükleri erdeme dönüştürmez; aynı hataları yapmaları, o hataları doğru kılmaz.        
  • Günümüzde insanların mutluluğu “eğlenmeğe” dayanmakta. Eğlenmenin altındaysa “almanın”, tüketmenin doygunluğu yatmaktadır.   
  • Bu açıdan bakılırsa insanın kattığı anlam dışında yaşamın hiçbir anlamı yoktur; insan başkalarına yardım etmediği sürece yapayalnızdır.    
  • Modern insanın mutluluğu, vitrinlere bakarak kendinden geçmek ve parasının yettiği her şeyi peşin ödeyerek ya da taksitle satın almaktır.       
  • Saygı duymak, karşımızdakinden korkmak ve ürkmek demek değildir; saygı duymak o kişiye dikkat etmek, dikkatlice gözlemlemek demektir.    
  • Vermek almaktan çok daha coşku vericidir. Bu, beni yoksullaştırdığı için böyle değildir, verme eyleminde canlılığının gücü yattığı için bu, böyledir.  
  • Yalnızca büyüyüp, otoriteye bağımlı ve otoriteden korkan çocuklar olmaya bir son verirsek kendi varlığımız üzerine düşünmeye cesaret edebiliriz.   
  • İnsan zekayla ödüllendirilmiştir. O, kendi kendini bilen bir yaşamdır; kendisinin diğer insanların, geçmişinin ve gelecekte onu bekleyen olasılıkların farkındadır.      
  • Ben bir sosyalistim. Ancak şunu da eklemeliyim ki benim sosyalizmden anladığım, bugün birçok insanın veya çoğu insanın sosyalizmden kastettiğinin tam tersidir.     
  • Haset, kıskançlık, hırs, her çeşit açlık, bunların tümü tutkudur. Sevme ise zorlama olmadan sadece özgür olunduğunda yaşanabilen, insan gücünü somutlayan bir eylemdir.    
  • Değerler, insan varoluş koşullarının ürünü olarak ortaya çıktığı tespiti, çok yerinde bir tespittir. İnsan doğar yaşar ve yaşadığı koşullar öğreticidir. Her koşul kendi değerlerini yaratır.  
  • Gerçek hiçbir zaman şiddet tarafından çürütülemez. Günümüzde insanların mutluluğu "eğlenmeye" dayanmakta. Eğlenmenin altındaysa "almanın", tüketmenin doygunluğu yatmaktadır.       
  • Bir öğreti ne kadar mantıksız olursa olsun, toplum tarafından kabul edilerek güç kazandığı zaman, milyonlarca insan kendilerini dışlanmış ve izole edilmiş hissetmektense ona inanmayı tercih edecektir.   
  • En ilkel çamur ve tahtadan yapılan putlardan, günümüzdeki devlet, lider, üretim ve tüketim gibi putlaştırılmış bir Tanrı tarafından kutsanan putlara kadar devam eden insanlık tarihi esas olarak putlara tapınmanın tarihidir.  
  • Eski Ahit'i "Tanrı'nın kelamı" olarak görmüyorum, yapılan tarihsel araştırmalar Eski Ahit'in çok değişik zamanlarda yaşanmış, birbirlerinden çok farklı kişiler tarafından kaleme alındığını kanıtlamaktadır, ayrıca Teizme inanmıyorum.       
  • Sevgi insanlarda etken bir güçtür; kişiyi öbür insanlardan ayıran, duvarları yıkan, onu öbür insanlarla birleştiren bir güç. Sevgi, insanın ayrılık yalnızlık gibi duygularını yenmesine yardım eder. Ve kendi olarak kalmasını, bütünlüğünü yitirmemesini sağlar.  
  • Filozofların çoğu, yaşadıkları zamanın yöneticilerine karşı itaatsizlik etmemişlerdir. Sokrates ölerek itaat etti, Spinoza yetkililerle çatışma durumuna düşmemek için kürsüsünden ayrıldı, Kant sadık bir yurttaştı, Hegel gençliğindeki devrime olan sempatisini terk edip son yıllarında devleti yüceltmişti. Ama bütün bunlara rağmen, Prometeus onların piriydi.