Sigmund Freud

Vikisöz, özgür söz dizini
Sigmund Freud
Doğum tarihi 6 Mayıs 1856
Doğum yeri Příbor
Ölüm tarihi 23 Eylül 1939
Ölüm yeri Londra
Vikipedi maddesi
Vikiveri öğesi
Bir kişiye karşı tümüyle dürüst olmak iyi bir tedavi edici uygulamadır.

Sigismund Scholomo Freud (d. 6 Mayıs 1856, Příbor, Moravya, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu (bugün Çek Cumhuriyeti) - ö. 23 Eylül 1939, Londra, Birleşik Krallık), psikanaliz öğretisini geliştirmiş olan, Psikoanalitik Kuram'ın kurucusu Yahudi kökenli Avusturyalı nörolog.

Eserleri[değiştir]

Rüyaların Yorumlanması (1900)[değiştir]

Psikanaliz Üzerine (1915-1917)[değiştir]

  • Bilim önceden görülmeyen yetkinleştirmelere elverişli olduğu halde, dinsel dünya görüşü öyle değildir; bu anlayış başlıca bölümlerinde değişmez kalmaktadır; eğer yanlışsa hep öyle kalacaktır. Her zaman bizim dış dünya karşısındaki bağımsızlığımızı anlamaya bilim girişecektir; din ise gücünü bizim içgüdüsel isteklerimızi karşılamak olgusundan alan bir yanılsamadır.[2]
  • Evet, bilim ağır ağır, güçlükle, el yordamıyla ilerliyor, bu yadsınamaz, buna bir şey yapamıyoruz. Karşıtlarımız olan efendilerin bundan hoşnut görünmelerinde şaşılacak ne vardır?[2]

Ego ve İd (1923)[değiştir]

  • Ego’nun, dış dünyanın doğrudan etkisi ile modifiye edilmiş id’in [en ilkel benliğin] bir parçası olduğunu görmek kolaydır.
Rüyaların yorumlanması; zihnin bilinçsiz aktivitelerine giden muhteşem yolun bilgisidir.

Bir İlüzyonun Geleceği (1927)[değiştir]

  • Dinsel doktinler... tümü ilüzyonlardır, kanıt kabul etmezler ve hiçbir kişi onları doğru kabul etmeye ya da inanmaya zorlanamaz.[3]
  • Tanrı, abartılmış bir baba figüründen başka bir şey değildir.
    • God is nothing but an exaggerated father figure - The Future of an Illusion

Mutlu Olma İhtimalimiz (Eserlerinden Aforizmalar)[değiştir]

  • Deli, uyanıkken rüya gören kimsedir.
    • s. 12
  • Erdemli insanlar, kötü insanların gerçek hayatta yaptıklarını kendi hayal dünyalarında yaşamakla yetinen kimselerdir.
    • s. 13
  • Unutulan düşünceler nereye gider?
    • s. 13
  • Hoşa gitmeyen bir fikrin doğru olmadığını düşünmek insanın doğasında var. Eğer bir fikir bir insanın hoşuna gitmiyorsa, o zaman o kişinin o fikir aleyhinde argümanlar bulması hiç de zor olmayacaktır.
    • s. 24
  • Erkek sevdiği zaman arzu yoktur; arzuladığı zaman ise, aşk yoktur.
    • s. 25
  • Eğer bir adam herhangi bir dini öğretinin öne sürdüğü tüm saçmalıkları sorgulamaksızın kabul ediyor ve hatta bunlar arasındaki çelişkileri görmezden geliyorsa, o zaman bu adamın zekasından şüphe edebiliriz.
    • s. 33
  • İnsan sevince aptallaşır.
    • s. 44
  • Tıpkı bir generalin ordusunu harekete geçirmeden önce bir harita üzerinde minyatür figürleri hareket ettirmesi gibi düşünmek de fazla enerji sarf etmeden deneyler yapmaktır.
    • s. 49
  • Yetişkin bir kadının cinsel hayatı, psikoloji bilimi için "karanlık bir kıta"dır.
    • s. 51
  • Elde ettiğimiz başarıların peygamber veya tanrıların başarılarıyla boy ölçüşebileceğini zannetmiyorum. Nitekim Meryem Ana'nın mucizelerine inanan insan sayısı, bilinçdışının varlığına inanan insan sayısından çok çok daha fazla.
    • s. 57
  • Çalışmaktan aldığım zevki başka hiçbir şeyden almıyorum.[4]
    • s. 60
  • Hem psikolojik hem de biyolojik anlamda, insanlarda ne saf bir erkeksilik ne de saf bir kadınsılık vardır.
    • s. 60
  • Eğer öpecek bir şeyiniz yoksa, sigara içmeniz kaçınılmazdır.
    • s. 61

Sözleri[değiştir]

Ne biçim ilerleme kaydediyoruz. Orta Çağda olsa beni yakarlardı. Şimdiyse kitaplarımı yakmakla yetiniyorlar.
  • Medeniyetin ilk şartı adalettir.
  • Din yaygın bir tür akıl hastalığıdır.
  • Kitleler asla gerçeğin peşinde koşmamıştır.
  • Bedenimizi hasta eden benliğimizin baskısıdır.  
  • Dinlerin son zemini, insanın çocuksu çaresizliğidir.
  • Her yazılana, her görsele, her ota boka inanmayın.
  • İçgüdüsel tutkular akılcı çıkarlardan daha güçlüdür.
  • Adaleti aklın yardımı olmadan kullanmak imkansızdır.
  • Bir objeye duyulan sevgi, ona sahip olma isteğinden gelir.  
  • Tanrı, abartılmış bir baba figüründen başka bir şey değildir.
  • Evrendeki en büyük gösteri, sen aklını keşfettiğin an başlar.
  • Bir ara insanları anladığımı sandım, sonra sandığımı anladım.
  • Eğer içimizde bir vicdan bulunuyorsa o doğuştan gelme değildir.
  • Yaşamın büyük bir değeri yoktur, fakat ondan başka şeyimiz de yoktur.
  • Cinsel baskı uygulamak amacıyla "düşünme yetilerinin" zorla ket vurulmasından kaynaklanır.  
  • Din bir yanılgıdır ve gücünü bizim içgüdüsel dürtülerimizin hemen uyum göstermesinden alır.
  • Uzun vadede hiçbir şey akıl ve deneyime direnemez; dinin her ikisiyle de çeliştiği oldukça açıktır.
  • Herkes zirvede olmayı hedefler ama hiç kimse bilmez ki zirve; Yükselişin sonu, inişin başlangıcıdır.
  • Duygular söz konusu olduğunda yüreğin ne diyorsa o ama birşeyler yapacaksan aklın ne diyorsa o...
  • Düşünebilen herkesin insan olması, insan olan herkesin düşünebildiği manasına gelmiyor ne yazık ki.
  • Bazen ulaşamayacağın kadar yüksekte sandığın kişiler, aslında eğilemeyeceğin kadar alçakta olabiliyor.
  • Garip değil mi ? Ulaşamayacağın kadar yüksekte sandığın kişiler, aslında eğilemeyeceğin kadar alçaktadır.
  • Ne biçim ilerleme kaydediyoruz. Orta Çağda olsa beni yakarlardı. Şimdiyse kitaplarımı yakmakla yetiniyorlar.
  • Bilgi hazinelerine ulaşabilen insanların sayısı ne kadar artarsa, dini inançlardan kopuş da o kadar yaygınlaşır.
  • Meryem Ana'nın mucizelerine inanan insan sayısı, bilinçdışının varlığına inanan insan sayısından çok çok daha fazla.
  • İnsanların çoğu özgürlüğü gerçekten istemezler; Çünkü özgürlük sorumluluk gerektirir, ve insanların çoğu da bundan korkar.
  • Dinler, kendilerini sevgi ve merhamet dini olarak tanımlasalar dahi, onlara inanmayan insanlara karşı sert ve acımasızdırlar.
  • Dinsel doktinler tümü ilüzyonlardır, kanıt kabul etmezler ve hiçbir kişi onları doğru kabul etmeye ya da inanmaya zorlanamaz.
  • Otuz yılımı kadın psikolojisini incelemeye ayırmama karşın hala şu büyük sorunun yanıtını bulamadım: “Peki ama şu kadınlar gerçekten ne istiyorlar?”
  • İnsanlığa ait dinler, kitlesel sanrılar içinde sınıflandırılmalıdır. Bu sanrıya sahip kişiler, söylemeye bile gerek yok, böyle bir durum olduğunu fark etmezler bile.
  • Her zaman bizim dış dünya karşısındaki bağımsızlığımızı anlamaya bilim girişecektir; din ise gücünü bizim içgüdüsel isteklerimızi karşılamak olgusundan alan bir yanılsamadır.
  • Cinsel eğilimlerin temeli hazdır. İnsan sevince aptallaşır. Aşk yoktur, libido vardır. Bir objeye duyulan sevgi, ona sahip olma isteğinden gelir. Hiçbir erkek birlikte olmak istemeyeceği bir kızla yakın arkadaş olmak istemez. İnsan mutlu olmak ister; bu yüzden berbat haldedir.
  • Dünyayı yaratan hamiyetli bir tanrı var olsaydı ve hem Evren'de hem de ölümden sonraki hayatta ahlaki bir düzen yaşansaydı, kendimize bunun çok iyi bir şey olduğunu söyleyebilirdik; oysa tam da bunları dilemeye mecbur bırakılmamız oldukça can acıtıcı bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor.
  • Belli başlı dinsel öğretilerin tarihsel değeri konusundaki bilgimiz, onlara karşı saygımızı artırır, ancak, uygarlık düzeninin nedeni olarak gösterilmesinden vazgeçilmesi konusundaki önerimizi geçersiz kılmaz. Baskının yarattığı etkilerin, aklın rasyonel işleyişinin sonuçlarıyla yer değiştirmesinin artık zamanının geldiğini iddia edebiliriz.
  • Eğer bir adam herhangi bir dini öğretinin öne sürdüğü tüm saçmalıkları sorgulamaksızın kabul ediyor ve hatta bunlar arasındaki çelişkileri görmezden geliyorsa, o zaman bu adamın zekasından şüphe edebiliriz.  İçgüdüsel tutkular akılcı çıkarlardan daha güçlüdür.  Bedenimizi hasta eden benliğimizin baskısıdır.
  • Bir kişiye karşı tümüyle dürüst olmak iyi bir tedavi edici uygulamadır.[5][6]
  • Görecek gözü ve işitecek kulağı olan kişi hiçbir ölümlünün sır tutamayacağına kendini ikna edebilir. Dudakları sessiz kalsa, parmak uçları çıtlatır; her gözeneği onu sızdırarak ifşa eder.[7]
  • Ne biçim ilerleme kaydediyoruz. Orta Çağda olsa beni yakarlardı. Şimdiyse kitaplarımı yakmakla yetiniyorlar.[8]

Hakkında söylenenler[değiştir]

  • Çok keskin bir vizyonu vardı, hiçbir illüzyon onu teskin edecek bir biçimde uyutmadı, kendi düşüncelerindeki ekseriyetle abartılı inancı hariç. — Albert Einstein
  • Freud aydınlanma felsefesinin son temsilcilerinden biriydi. O, aklın; güçlü bir insanın sahip olduğuna ve onu karışıklıktan ve çürüyüşten kurtarabildiğine gerçekten inanmıştı. — Erich Fromm

Kaynakça[değiştir]

  1. Rüyaların Yorumu (1900), Sigmund Freud, Standart Edisyon, (1900)
  2. 2,0 2,1 Sigmund Freud, Psikanaliz Üzerine, Say Yayınları
  3. Bir İlüzyonun Geleceği, Sigmund Freud, bl. VI, (1927)
  4. Mutlu Olma İhtimalimiz, Sigmund Freud, Zeplin
  5. Wilhelm Fliess'e mektup (15 Ekim 1897)
  6. Origins of Psychoanalysis
  7. Fragment of an Analysis of a Case of Hysteria (1905) Ch. 2 : The First Dream
  8. Ernest Jones'a mektubundan, (1933), ayrıca: The Columbia Dictionary of Quotations (1993), editör: Robert Andrews, s. 779

Dış bağlantılar[değiştir]

Konuyla ilgili diğer Wikimedia sayfaları:

Commons'da Sigmund Freud ile ilgili çoklu ortam dosyaları bulunmaktadır.

Vikipedi'de Sigmund Freud ile ilgili ansiklopedik bilgi bulunmaktadır.