Mustafa Kemal Atatürk/Ekonomi

Vikisöz, özgür söz dizini
< Mustafa Kemal Atatürk sayfasına geri dön
  • Siyasî, askerî zaferler ne kadar büyük olursa olsun, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazlarsa kazanılacak başarılar yaşayamaz ve sürekli olamaz.[1]
  • Zamanımız tamamen bir iktisat çağından başka bir şey değildir.
  • Türkiye’mizi layık olduğu seviyeye yükseltebilmek için mutlaka ekonomimize birinci derecede önem vermek mecburiyetindeyiz.
  • Ekonomik kalkınma, Türkiye'nin hür, müstakil, daima daha kuvvetli, daima daha refahlı Türkiye idealinin belkemiğidir.
  • Gerçek işgaller kılıçla değil, sabanla yapılır.
  • Hiçbir medeni devlet yoktur ki ordu ve donanmasından önce iktisadiyatını düşünmüş olmasın.
  • İstiklalin tamamiyeti ancak istiklal-i mali (ekonomik bağımsızlık) ile mümkündür.
  • Kesin zaruret olmadıkça piyasalara karışılmaz; bununla beraber hiçbir piyasa da başıboş değildir.
  • Kılıç ve saban; bu iki fatihten birincisi ikincisine daima yenildi.
  • Kılıçla ülke alanlar, sabanla ülke alanlara yenilmeye mahkumdur.
  • Kurtuluş ve bağımsızlık için yaptığımız savaşı tamamlamak ve Tanrı’nın milletimize doğuştan verdiği yetenek ve kabiliyeti en yüksek derecede geliştirmek ve memleketimize bağışladığı bütün kuvvet ve servet kaynaklarından en iyi biçimde faydalanarak zayıflığımızın sebeplerini yok etmek için, bundan böyle hiçbir fırsat ve zamanı ziyan etmeyerek çalışmaya mecburuz. Hayat demek ekonomi demektir. Çünkü millet yoksul kaldıkça hiçbir şey yapamaz. İlk önce zengin olmalıdır. Çünkü her şeyi yapan paradır. Öncelikle ekonomiye önem vermek lazımdır. Ekonomide faydalı olabilmek için ise teoriler ve kavramlar ile vakit geçirecek zamanımız kalmamıştır.
  • Ulusal ekonominin temeli tarımdır.
  • Bugün mevcut fabrikalarımızda ve daha çok olmasını dilediğimiz fabrikalarımızda kendi işçimiz çalışmalıdır. Refah içinde ve memnun olarak çalışmalıdırlar. Ve bütün bu saydığımız sınıflar aynı zamanda zengin olmalıdır ve hayatın gerçek tadını tadabilmelidir ki, çalışmak için kuvvet ve kudret bulabilsin.
  • Halk müreffeh, müstakil, zengin olmak istiyor. Komşuların refahını gördüğü halde, fakir olmak pek ağırdır.
  • Memleketi bayındır hale cennet hale getirecek olan ekonomik güç ve ekonomik alandaki himmettir. Milletimizi insanca yaşatacak bir iktisat devrinin aşılması lazımdır. Hepimizin arzusu şudur ki, bu ülkenin insanları ellerinde örnekleriyle tarımın ticaretin endüstrinin emeğin yaşamanın temsilcilleri olsunlar, artık bu memleket böyle fakir ve bu millet hakir değil, memleketimize zenginler memleketi ve yeni Türkiye'nin adına da çalışkanlar diyarı denilsin. İşte millet böyle bir devri yüceltecektir ve böyle bir devrin tarihini yazacaktır.

Kaynakça[değiştir]

  1. Afet İnan, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Devrimi, Türk Tarih Kurumu Yayınları, s. 104
< Mustafa Kemal Atatürk sayfasına geri dön