İçeriğe atla

Yusuf Atılgan

Vikisöz, özgür söz dizini
Yusuf Atılgan
Doğum tarihi 27 Haziran 1921
Doğum yeri Manisa
Ölüm tarihi 9 Ekim 1989
Ölüm yeri İstanbul
Vikipedi maddesi
Vikiveri öğesi

Yusuf Atılgan (d. 27 Haziran 1921, Manisa - ö. 9 Ekim 1989, İstanbul), Türk roman ve öykü yazarı.

Romanları

[düzenle]

Aylak Adam (1959)

[düzenle]
  • Bence insanın adı onunla en az ilgili olan yanıdır. Doğar doğmaz, o bilmeden başkaları veriyor. Ama yapışıp kalıyor ona. Onsuz olamıyor...
  • Belki de insanlar kendi kendilerine düşünmek, hayaller kurmak için yeteri kadar yalnız kalamadıklarından anlayışsız oluyorlardı.
  • Dünyada gereğinden çok kadın vardı; ama yalnız bir teki yoktu...
  • Bir gün sana dünyada katlanılacak tek şeyin sevgi olduğunu öğreteceğim.
  • Dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır. Tramvaylardaki tutamaklar gibi. Uzanır tutunurlar. Kimi zenginliğine tutunur; kimi müdürlüğüne; kimi işine, sanatına. Çocuklarına tutunanlar vardır. Herkes kendi tutamağının en iyi, en yüksek olduğuna inanır. Gülünçlüğünü fark etmez.
  • İnsanları yalan söylediklerinde dinlemeyi severim. Çünkü olmak istedikleri ama olamadıkları insanları anlatırlar...
  • İçim sıkılıyor.
  • Birden içini bir yere, bir şeye geç kaldığı duygusu kapladı. Yirmi sekiz yaşındaydı, tedirgindi.
  • Rahatsınız. Hem ne kolay rahatlıyorsunuz. İçinizde boşluklar yok. Neden ben de sizin gibi olamıyorum? Bir ben miyim düşünen? Bir ben miyim yalnız?
  • Acaba en çok hangimiz sarsıldık? Ev mi, yoksa kafasındaki 'ben' mi?
  • Belki de insanlar kendi kendilerini düşünmek, hayaller kurmak için yeteri kadar yalnız kalamadıklarından anlayışsız oluyorlardı.
  • Onları oldukları yerde bıraksana! Günde bir buçuk saatimizi yanlarında harcadığımız yetmiyormuş gibi bir de kafamızda mı gezdireceğiz?
  • Olanla yetinerek, aramadan, düşünmeden yaşanılsın diye yaratılmış bir dünyada yalnızdı.
  • Konuşmak gereksizdi. Bundan sonra kimseye ondan söz etmeyecekti. Biliyordu; anlamazlardı.

Anayurt Oteli (1973)

[düzenle]
  • İstemeden kirleniyor insan.
  • Ne çok yalan söyleniyordu yeryüzünde; sözle, yazıyla, resimle ya da susarak!

Diğer Sözleri

[düzenle]
  • İnsan bir şey yapmaya hep geç kalırdı.  
  • Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır.   
  • Hep böyleydi. Bir şey en gerektiği anda olmazdı.  
  • Böyle içten yalnız çocuklar gülebilir. Bir de deliler.   
  • Her şeyi birden görmeye kalkarsak hiçbir şey göremeyiz.
  • Kadınların neden evlendiklerini anlıyorum: Yalnız kalabilmek için.  
  • Dünya'da hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz.  
  • Bugünkü benim son aldanışım olmayacak. İnsanlara güveniyorum.  
  • Olmuyordu. Huzurunu yaşadığı günde bulamayan insana kurtuluş yoktu.  
  • Birlikte gülündü mü insan rahatlıyordu. Neden insanlar durup gülmüyorlardı?    
  • Yoksa her şey ben olmadığım zaman, benim olmadığım yerlerde mi oluyordu?    
  • Neden bu kadar karamsarsın?  Sen neden değilsin? çevrene bakmıyor musun hiç?  
  • Yaşamanın amacı alışkanlıktı, rahatlıktı. Çoğunluk çabadan, yenilikten korkuyordu.     
  • Anayurt otelini, yazarken tavanda bir fare tıkırtı yapıp duruyordu, ben de romana bir kedi soktum.  
  • Sustu. Konuşmak gereksizdi. Bundan sonra kimseye ondan söz etmeyecekti. Biliyordu; anlamazlardı.  
  • Çoğu insanlar gibi düşünmeden konuşsaydım kimse bir şey demeyecekti; ama ben düşündüğümü söylemeye kalktım.
  • Kimi zenginliğine tutunur; kimi müdürlüğüne; kimi işine, sanatına. Çocuklarına tutunanlar vardır. Herkes kendi tutamağının en iyi, en yüksek olduğuna inanır.