İçeriğe atla

Aziz Nesin

Vikisöz, özgür söz dizini
(Mehmet Nusret sayfasından yönlendirildi)

{

Aziz Nesin
Doğum tarihi 20 Aralık 1915, 21 Aralık 1915
Doğum yeri Heybeliada, İstanbul
Ölüm tarihi 6 Temmuz 1995
Ölüm yeri Alaçatı
Vikipedi maddesi
Vikiveri öğesi

Mehmet Nusret Nesin veya bilinen adıyla Aziz Nesin, mizah, kısa öykü, tiyatro ve şiir dallarında pek çok yapıtı bulunan Türk mizah yazarı.

Eserleri

[düzenle]
Göz ve ışık, ancak görmesini isteyen ve bilenlerin işine yarar.

Bir Tutam Aydınlık

[düzenle]
  • Göz ve ışık, ancak görmesini isteyen ve bilenlerin işine yarar.[1]

Zübük (1960)

[düzenle]
  • Biz halisinden Atatürkçüyüz ve Atatürk hazretlerinin izindeyiz. Öyle yatıra matıra, türbeye, kıtıra inanmayız.
  • Biz böyleyiz, bizden ne köy olur ne kasaba... Böyle gelmiş, böyle gideriz. Lanetlendik mi, beddua mı aldık nedir? Çilemizdir çekeceğiz...
  • Parayı verince ne olmaz? Onu bana bırak. Memlekette ahlak diye bir bok kalmadı emin ol. Yahu, hakkını almak için rüşvet vereceksin. Namussuzluk diz boyu.
  • Bu devir namussuz devri. Kimse doğruluk üzerine iş görmüyor. Doğru adamı hiçbir işin başına geçirmiyorlar.
  • Hepimize attığı kazıkların bir ucu gök kubbesine, bir ucu yerin yedi kat dibine varmış. Şimdi biz yediğimiz kazıklar çıkar mı diyerek bile bile bir yalana daha göz yumuyoruz. Kazıklandıkça, insanın yalana inanası geliyor.
  • Doktorlar anlamadı ama, ben hastayım. Hastalığımı biliyorum: Umutsuzluk , kırgınlık... Ruh çöküntüsü içinde gittikçe kendimden ayrılıp başka bir insan oluyorum.
  • Şimdi çok iyi anladım ki; bizde zübük bir tane değil, biz hepimiz birer zübüğüz. Hepimizin içinde zübüklük olmasa, bizler de birer zübük olmasak, aramızdan böyle zübükler büyüyemezdi.
  • Öyle ya. Bu adam bir kere siyasete gözünü dikmiş. Böylesinden korkulur. Bunun yapmayacağı kötülük yoktur.
  • Kadınlar yolda, bürüklerinin içine dolanmış, yalnız tek gözleri açık, öyle geziyorlar. Bu denli kapandıkları da yetmezmiş gibi, uzaktan bir erkeğin geldiğini gördüler mi, daha elli adım ara varken hemen önlerini duvara dönüp, erkek elli adım geçesiye, sırtları dönük oturup bekliyorlar. Onları böyle görmek, insanı insanlığından utandırıyor.

Şimdiki Çocuklar Harika (1967)

[düzenle]
  • Yavrularım, yurtsever olunuz. Yurdunuzu çok, çok seviniz. Yurdunuzu yakından tanıyanız. Büyüyünce Anadolu'yu köy köy dolaşınız. Yoksul yerlerde görev alınız. Bu Cumhuriyet size emanettir.
  • Delilik, en sağlam dokunulmazlıktır.
  • İster kadın ister erkek olalım, kendi kendimizden memnunsak, şanslıyız demektir.
  • Yalnız kendi öz çocuklarımı değil, yalnız Türk çocuklarını değil, Amerikan, Rus, Alman, Ermeni, Çin, Çingene bütün çocukları seviyorum.
  • İnsan bir küçücük yalan söyledi mi, o yalanı gizlemek için biraz daha büyük yalan söylemek zorunda kalır. Sonra o yalan ortaya çıkmasın diye daha büyük yalan söyler.Her yalan, daha çok, daha büyük yalan doğurur.Onun için yalan söyleme!
  • Çocuklara daha iyi bir dünya bırakmak yerine, dünyaya daha iyi çocuklar bıraksanız, sorun kendiliğinden çözülecek aslında.
  • Bir davranış fedakarlık olsun, bunu herkes bilsin, duysun diye yapıldı mı, o davranış fedakarlık olmaktan çıkıyor.
  • İçinde bulunduğumuz mutluluğu bilemeyiz.Ancak ondan uzaklaşınca, mutluluk içinde yaşadığımızı anlarız.
  • Aman oğlum, artık okuma, aklın karışır da iş adamı olamazsın.
  • Çocuklar, ben anladım bu vicdan azabı denilen şeyi. Hiç kimse kendisininkini hatırlamıyor. Herkes başkalarının çekmesi gereken vicdan azabını biliyor.
  • Ben terbiyeyi, terbiyesizlerden öğrendim.

Mum Hala

[düzenle]
  • Korku, en beşeri duygudur. Benim iktidarlara başkaldırışımı görenlerden kimi beni korkusuz insan sandılar. Oysa ben korkarım. Ne var ki, bende, başkalarına yararlı olacaksa, doğru bildiğimi, inandığımı söylemek, açıklamak duygusu, korku duygusuna her zaman üstün gelmiştir. Korkarım, yine söylerim. Korkmuyorum diyenler, ya başkalarına yalan söylüyorlar, ya kendilerine yalan söyleyip kendilerini kandırıyorlar ya da bilmeyerek insan olmadıklarını söylüyorlar.
    • 6 Şubat 1970

Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz (1977)

[düzenle]
  • Politikacıdır bu, herkesi öper de, sever de, kucaklar da...
  • Yok oğlum, yok; medeniyetin okulu, kursu mursu olmaz. İnsanın kendinde olmayınca ne yapsan boş.
  • Bu dünyada milyarlarca insan var, hepsi de başka başka. Hiçbiri birbirine benzemez..
  • "Diploman var mı, okul diploman?" dedi. "Yok, dedim, okula gidemedim." "Hmmm, demek diploman yok. Öyleyse sana yüksek bir iş vereceğiz," dedi.
  • Benim deli olmam olanaksız. Çünkü ben ölmüşüm. Deliler de ölür ama hiç ölüler delirir mi?
  • Hatta vali bile olmak için, hatta elçi bile olmak için diploma gerekmez de, mahalle bekçisi olmaya kalksan diploma ister.
  • Okula gideceksem, yaşamıyorum. Askere alacaklarsa, yaşıyorum. Nüfus kağıdı istersem, yaşamıyorum. Vergi alacaklarsa, yaşıyorum. İş ararsam, yaşamıyorum. Ceza keseceklerse, yaşıyorum.
  • İnsanın bir dili öğrenmiş olduğu üç şeyden anlaşılır. Birincisi, o dilde rüya görüyorsa. İkincisi o dilde sevişiyorsa. Üçüncüsü de, o dilde kavga edebiliyorsa.
  • Bir şeyi bedava dediler mi aman alma sakın, oradan kaç. Bedeline almaktan çok daha pahalıya gelir!

Ben de Çocuktum (1979)

[düzenle]
  • Yurdumda otuz milyon insanın belki de yirmi milyonundan çoğu benimkine çok benzer olayları yaşamıştır, daha da yaşamaktadır. Dahası çok daha ağır, kötü koşullar içinde yetişen de pek çoktur. Anlattığım olaylar beni toplumuma borçlu, sorumlu, yükümlü yapmıştır. Bu yüzden toplumcu olmuşumdur. Benim toplumculuğum vazgeçilmez bir borç ödeme çabasıdır. Anneme olan borcum, Galip amcama olan borcum, Rıfkı beye olan borcum, bütün yardımını gördüklerime olan borcum. Maddi ve manevi varlığımın bütün hücreleriyle topluma borçluyum.
    Mutluluk başkaları mutsuzken yalnızlıkla olmaz, toplulukla olur.

    Size anılarımı işte bunun için anlattım. Beni yaşamım toplumcu yapmıştır. Sınıf değiştirerek kendi paçamı kurtarup rahata kavuşmak elimde değil. İnsanlar koyun değil ki... Hiçbir insan yalnız kendi bacağından asılmaz. Her insanla biraz da biz asılırız, her açla açız. Her tutukluyla tutukluyuz. Mutluluk başkaları mutsuzken yalnızlıkla olmaz, toplulukla olur. Aç insanlar olduğunu bilirken, lokmalarım rahatlıkla boğazımdan geçmiyor; soğukta titreşenler varken, odamdaki sobamda ısınamıyorum. Bu İsa'ca bir duygu ve duygusallık değildir. Bu bilinçli, akılcı bir davranıştır. Yemeğimi rahat yemek istiyorum, rahat ısınmak, rahat uyumak istiyorum; bu benim hakkım değil mi? İşte ben bu hakkı istiyorum. Yurdumda sürüp giden bozuk düzenin kökten değişmesi gerektiğine inanıyorum. Bu bozuk düzende çıkarı olanlar bir de kandırılmışlar "Böyle gelmiş böyle gider" demektedirler. Hayır, böyle gitmeyecek, böyle gidemez, böyle götürmeyeceğiz. Çocuklarımız benim yaşadığım çocukluğu yaşamasınlar. Acı gerçeği anlayarak bilincine vararak haykırmalıyız: "Böyle gelmiş ama böyle gitmeyecek!" Tüm davranışlarımızı ona göre belirlemeliyiz.[2]

Şiirlerinden örnekler

[düzenle]

Susarak

[düzenle]

  • Ben de susuyorum sevgimi saklayıp içimde..
    Duyuyorsun değil mi suskunluğumu nasıl haykırıyor..
    Susarak sevgisini ilan eden çok var sevgilim ..
    Ama bir başka seven yok benim sustuğum biçimde..
Kendisi çatlamadan
Toprağı çatlatamaz tohum.

Acının Duvarı Asılınca

[düzenle]
  • Kendisi çatlamadan
    Toprağı çatlatamaz tohum

Bende Kal

[düzenle]
  • Bir tohum verdin
    çiçeğini al.
    Bir çekirdek verdin
    ağacını al.
    Bir dal verdin
    ormanını al.
    Dünyamı verdim sana
    bende kal.
Al yalnızlığını gel!
Korkma, sıkılmayız.
Senin yalnızlığın
benim yalnızlığımla konuşur,
Biz ikimiz susarız!

Al Yalnızlığını Gel

[düzenle]
  • Al yalnızlığını gel!
    Korkma, sıkılmayız.
    Senin yalnızlığın,
    benim yalnızlığımla konuşur.
    Biz susarız.[3]

Sözleri

[düzenle]

Kaynaksız

[düzenle]
  • Aç bırak itaat etsin, cahil bırak biat etsin!
  • Nâzım'ın mezarı bir utanç belgesi olarak Moskova'da kalsın ki, kuşaklar boyunca ne büyük yanlış yaptığımızı anımsayıp utanalım. Tarih salt övünmek için değil utanmak içindir de..
  • Nâzım’ın şiirleri, şiirde propagandanın estetik düzeyde nasıl yapıldığının en güzel örnekleridir.
  • Ne zekası? Bu milletin yüzde doksan biri 82 Anayasası'na evet demiştir. Geriye kalıyor yüzde dokuz. Hadi biraz iyimser olalım, ama yüzde altmışı aptal bir milletiz.
    • "Türk toplumunun mizaha olan ilgisi sizce zekasından mı ileri geliyor?" sorusu üzerine Nesin'in verdiği yanıt. Verdiği bu yanıttan sonra Aziz Nesin mahkemelik olmuştur.
  • Yüzde altmışımız aptalsak, yüzde doksanımız da korkağız.
  • Sondan bir önceki hiçbir görevini yapmayanların, “son görevimizi yapıyoruz” deme ikiyüzlülüğünden tiksiniyorum.
    • Aziz Nesin; Ölümünden önce, cenaze töreni istemeyişini bu şekilde açıklamıştı.
  • Alevi değilsin ki sana ne oluyor? dedi, ben de insan değilsin ki nasıl anlatayım dedim.
  • Türkiye'de kimse kazık kendisine girmedikçe, başkalarının yediği kazıkla ilgilenmez.
  • Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın diyerek, yaşattığınız yılanların bir sonraki hedefi siz olursunuz.
  • Türk erkeğinin dünyanın en kıskanç erkeklerinden biri olmasının sebebi; sevgililerine değil, kendilerine güvenmediklerindendir.
  • Korkmuyorum diyenler ya başkalarına yalan söylüyorlar, ya kendilerine yalan söyleyip kendilerini kandırıyorlar ya da bilmeyerek insan olmadıklarını söylüyorlar.
  • Türkiye'de her üç kişiden dördü şairdir.
  • Bahse girerim yarın bir yobaz çıkıp, “tuvalete gitmek günah” diye fetva verse, tuvalete gitmeyecek ve altına yapacak o kadar öküz var ki bu ülkede!
  • Alıştın nutukları dinleyip uyuyorsun. Sen böyle uyudukça sanma ki sabah olur. Körler memleketinde şaşı padişah olur!
  • Ben bir ateistim ve eğer bir gün Tanrı'ya inandığımı söylediğimi duyarsanız ciddiye almayın. Bunamışımdır.
  • Bırak olmasın mezar taşımız, bir okul bahçesine gömsünler bizi çocuklar koşsun üzerimizde..
  • Türkiye’de Müslümanlık, Diyanet İşleri Başkanlığı aracılığıyla ve hükümet yoluyla devletin içindedir. Böyle olunca devletle din işleri birbirinden ayrılmıyor. Yani Türkiye, laik değil demektir.
  • Bu film çok saçma, ben milletimi bilirim, o kadar Türk bir otobüste İsveç'in ortasında bir hafta kalacak ve dışarı bile çıkmayacaklar, o kadar zamanda o Türkler dışarı çıkar, üç-beş sarışın hatun düdükler, iki de kebapçı dükkânı açar.
    • Nesin'in “Otobüs” filmi için yaptığı yorum
  • Hiçbir Müslüman Atatürk’ü sevmez, niye sevsin ki? Yaptığı hiçbir şey İslam’ın lehine değildir. Eğer bir Müslüman hem Atatürk’ü seviyor, hem de Müslümansa ya ahmaktır, ya sahtekâr!
  • İnsanın insanlardan kaçışıdır, hayvan sevgisi.
  • Seni, annen kadar sevecek ve baban kadar merak edecek hiç kimse yoktur; o yüzden kimse bana aşk'tan bahsetmesin.
  • Silahlanmaya ödenen para, dünyadaki açlık sorununun tamamen halledilmesi için gereken paranın yaklaşık 100 katıdır.
  • Yoksulun tek silahı çalışmaktır. Tembellerin ise çalışma günü yarındır.
  • İsterse Atatürk söylemiş olsun; en değerli sözler bile, zamanı geçince ve koşullar değişince, eskir, yıpranır, değerini yitirir.
  • Din faktörünün bu kadar öne çıktığı bir toplum, nasıl oluyor da beri tarafta çok haram yiyor?
  • Nerde din ve ulusalcılık varsa, orada kesinlikle savaş da vardır. Tarih bu kanlı din ve ulusalcılık savaşlarıyla doludur.
  • Nerde din ve milliyetçilik varsa, orada kesinlikle savaş da vardır.
  • Faşist devlet felsefesinde devlet, babadır. Kapitalist devlet felsefesindeyse devlet, sahip çıkılması gereken, zavallı, garip, bakımsız, kimsesiz bir çocuktur ve ona sahip çıkılmalıdır.
  • Resmî tarihimizin bir utanç olayı olan Varlık Vergisi rezaleti Türk şovenizmi değil de nedir? Yasalarımızda adları azınlık bile olmayan Ermeni, Rum, Yahudi azınlıklardan Varlık Vergisi adı altında, hiçbir meşru dayanağı ve adil yanı olmayan, Deli Dumrul vergisi gibi Varlık Vergisi toplamamız, azınlığın elindeki taşınır taşınmaz mallarını almamız, yine de vergi borcunu ödemeyenleri Aşkale’ye sürgüne gönderip, oralarda yaşlıları bile yol yapmak için taş kaya kırdırmakta kullanmamız şovenlik değil de nedir? Amaç neydi? Azınlığın elinde bulunan ticareti ve endüstriyi, taşınmazları, firmaları Türk kökenlilere aktararak, Mustafa Kemal zamanından beri özlemi çekilen Türk burjuvasını yaratmak..
  • Pir Sultan, Aleviliğin propagandacısıdır. Türkiye’de Alevilik tarihi boyunca ilericiliğin, hoşgörünün simgesi olmuştur. Çünkü Alevilik hep muhalefette kalmış, hiçbir zaman iktidar olmamıştır. Bu yüzden Aleviler soykırıma, genel kıyıma uğramıştır. İlericiliği ve hoşgörürlülüğü, salt öğretisinden değil, öğretisiyle birlikte sürekli muhalefette kalmış olmasından kaynaklanır.
  • Türkiye halkı, ulaştığı oranda bile olsa, elde ettiği demokrasinin, Türkiye işçi sınıfı da kavuştuğu ölçüde bile olsa kazandığı sendikal haklarının bedelini ödememiştir. Hep hazırcıdır ve haklar yukardan verilerek hazıra konmuştur.
  • Evet, Kenan Evren tarihe kötü yönetimiyle geçecektir; geçecek değil, geçmiştir bile..
  • Bir insanın, başka birinin yalan söylediğine inanması için, kendisinin öyle bir yalanı söyleyebilir olması gerekir.
  • Laik bir devlette en laik olması gereken kurum eğitimdir.
  • Türkiye gibi bozuk düzenli toplumlarda insanların sevdikleri işi yapabilmeleri, hele yoksul kökenli olanlar için, çok seyrek görülebilen şanstır.
  • Türkiye'de bolluğun olduğu yalandır. Türkiye'de herkes yeterince et yiyebilseydi, hiç kimseye et yetmezdi; herkes yeterince süt içseydi kimseye süt yetmezdi.
  • Korkunun ana kaynağı sermayedir. Kapitalizm, her zaman ve her yerde korku üretecektir. Çünkü, sermaye korkaktır ve korkan hep korkutmak zorundadır.
  • Korkudan korkan insanların kendilerine güveni kalmaz. Köleleşirler, uşaklaşırlar ve üstelik kendilerini özgür ve efendi de sanırlar.
  • Eleştirinin amacı eleştiri değil, doğruyu bulmaktır.
  • Mustafa Kemal Türkiyesi; yabancılardan on para borç almadan, sömürgenlerden yardım dilenmeden, demiryollarıyla, endüstrisiyle, her şeyiyle kurulmuştur.
  • Her zorba herkesten her istediğini alabilir, ama yaşayan günlerini alamaz.
  • Kapitalist ülkelerde tüccarların, sosyalist ülkelerde de yazarların durumları çok iyidir. Yani işini bilen bir insan, sosyalist ülkedeyse yazar, kapitalist ülkedeyse tüccar olmalıdır.
  • Bazen insan öyle özlenir ki; özlenen bilse yokluğundan utanır..
  • Yağma, kıyım, yıkım... Bu üç sözcük yeterlice açıklayabiliyor mu 6-7 Eylül olaylarını? Sanmıyorum.
  • Yaşamıyorum, yazıyorum; çünkü yaşamak benim için yazmaktır.
  • Herhangi bir dinin kurallarına aykırı davranışlar arttıkça o dinden olanlar daha çok dindarlık taslar ve daha çok dindar görünmeye çalışırlar. Nitekim günümüzde Müslümanlık bu durumdadır. Atatürkçülüğün durumu da böyle. Atatürk'ün yaptıklarının hiçbirinin yapılmadığı ama yapmadıklarının hepsinin yapıldığı son otuz yılda daha çok Atatürkçülük diye bağırılmış; köylere kasabalara daha çok Atatürk büstü yerleştirilmiş, Yeşilköy Havaalanı'nın adı Atatürk Havaalanı'na çevrilmiştir. Ulusal bağımsızlığın yitirildiği; ulusal onurun en çok çiğnendiği dönemlerde de, bugün Türkiye'de olduğu gibi, en çok milliyetçilik bağnazlığı yürütülür. Türkiye'de aşırı milliyetçilik akımının sağlandığı dönemler, ulusal bağımsızlığın yitirildiği dönemler olmuştur.
  • Türkiye hasta! Ahlaken hasta, düşünce olarak hasta, eylem olarak hasta! Gerçekten hasta!
  • İnanmak inananların nasıl hakkıysa, inanmamak da inanmayanların hakkıdır.

Kaynakça

[düzenle]
  1. Aziz Nesin, Bir Tutam Aydınlık, s. 9
  2. Ben de Çocuktum - Aziz Nesin
  3. Gazete Vatan, Aziz Nesin'i cümleleriyle özledik, 20.12.2013, Erişim tarihi: 02.12.2015

Ayrıca bakınız

[düzenle]

Dış Bağlantılar

[düzenle]