Kıbrıs

Vikisöz, özgür söz dizini
Kıbrıs
Vikipedi maddesi
Vikiveri öğesi
  • Değerli basın mensupları, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kıbrıs’a indirme ve çıkarma harekâtı başlamış bulunuyor. Allah milletimize, bütün Kıbrıslılara ve insanlığa hayırlı etsin. Bu şekilde insanlığa ve barışa büyük hizmette bulunmuş olacağımıza inanıyoruz. Öyle umarım ki kuvvetlerimize ateş açılmaz ve kanlı bir çatışma olmaz. Biz aslında savaş için değil, barış için; yalnız Türklere değil, Rumlara da barış getirmek için Adaya gidiyoruz. Bu karara ancak tüm politik ve diplomatik yolları denedikten sonra mecbur kalarak verdik. Bütün dost ülkelere, bu arada son zamanlarda yakın istişarede bulunduğumuz dost ve müttefiklerimiz Birleşik Amerika’ya ve İngiltere’ye, meselelerin müdahalesiz ve diplomatik yollardan halledilebilmesi için gösterdikleri iyi niyetli çabalar için şükranlarımı belirtmeyi borç bilirim. Eğer bu çabalar sonuç vermediyse elbette sorumlusu bu iyi niyetli gayretleri gösteren devletler değildir. Tekrar bu hareketin insanlığa milletimize ve tüm Kıbrıslılara hayrılı olmasını dilerim.”
(20 Temmuz 1974 - Kıbrıs Barış Harekatı'nın başladığını bildiren konuşması.)Bülent Ecevit
  • Biz Demireller'den, Türkeşler'den milliyetçilik dersi almayız. Sevgili kardeşlerim! Biz milliyetçiliği sokak duvarlarına değil, Kıbrıs'ın topraklarına, Ege'nin deniz yataklarına yazmışız. Biz milliyetçiliği Batı Anadolu'nun haşhaş tarlasına yazmışız.[1]Bülent Ecevit
  • Kıbrıs'ı ayak oyunlarıyla Rumların üzerine geçirmek için elinden geleni ardına koymayan Akıncı ve zihniyetine yakışan tek sıfatın Rum Palikaryalığı" olduğunu ifade eden Bahçeli, "Rum'un tasmasını başına geçiren vatansızların tahrik ve tertiplerine aldanacak yoktur.[2]Devlet Bahçeli
  • Artık şartlar değişti Kıbrıs eski Kıbrıs, Doğu Akdeniz ise eski Doğu Akdeniz değildir. Türkiye ile önemli bir yapı var, o da Mavi Vatan'dır. Egemen eşitlik temelinde yan yana yaşayan iki devlet olmalıdır.[3]Ersin Tatar
  • İki devletli çözümden başka Kıbrıs'ta çıkış yolu yoktur, bu konuda netiz. Çözüm için egemen eşitliğe dayanan, iki devletli çözüm müzakere edilmelidir.[4]Fuat Oktay
  • Kıbrıs Türk halkı, 1571'den bu yana Kıbrıs adasının asli unsuru olduğu kadar Türk milletinin de ayrılmaz bir parçasıdır. 1878'den itibaren adada baş gösteren hiçe sayılmalara, zulüm ve haksızlıklara milletimizin sessiz kalamayışı bundandır. Kıbrıs Türk Halkı Rum-Yunan mezalimine karşı direnirken, yediden yetmişe tüm Türkiye’nin Kıbrıs Türkü'nün yanında oluşu geçmişten gelen bu kader birliğindendir. İşte bu köklü kardeşlik bilinciyle; 1974 Barış Harekatı'nda Mehmetçik ve Mücahitlerimiz omuz omuza istiklal mücadelesi vermiştir. Kıbrıs Barış Harekatı, Kıbrıs Türkü'nü hedef alan baskı, terör ve insanlık dışı sindirme çabalarına son vermiştir. Harekat hafızalarda silinmeyen izler bırakmış, Mehmetçiğimizin kahramanlık destanlarına bir yenisini daha eklemiştir.[5]Fuat Oktay
  • Kıbrıs’ta yarım asrı aşkın süredir devam eden çözümsüzlüğün sebebi Rum tarafının uzlaşmaz ve çarpık zihniyetidir. Bu zihniyet Kıbrıs Türklerini eşit ortak değil, azınlık olarak görmekte, ne iktidarı ne de adanın doğal kaynaklarını paylaşmak istemektedir.[6]Mevlüt Çavuşoğlu
  • Medeniyetimizin 1400 yıla, Osmanlı'nın 450 yıla yakındır mührünü taşıyan Kıbrıs maalesef son 1,5 asırdır belirsizliğin hakim olduğu, çalkantılı bir süreç yaşamıştır. Rumların artan katliam ve saldırılarının ardından gerçekleştirdiğimiz 1974 Barış Harekatı ile fiilen istikrara kavuşan Kıbrıs'la ilgili siyasi sorunlar hala devam ediyor. Kıbrıs meselesinin, Kıbrıs Türk halkının meşru haklarını ve güvenliğini temin edecek şekilde adil, kalıcı, sürdürülebilir bir çözüme kavuşturulması önceliğimizdir. Türk tarafı olarak en başından beri bu doğrultuda çok güçlü irade ortaya koyduk, yapıcı fikirler sunduk, iyi niyetle çaba gösterdik ancak sadece bir tarafın çabası çözümün kilidini açmaya yetmiyor.[7]Recep Tayyip Erdoğan
  • Artık iki devletli çözümden başka Kıbrıs’ta çıkış yolu kalmamıştır. İster kabul ederseniz, ister etmezsiniz. Artık federasyon mederasyon diye bir şey yok. Geçin artık o işi. Hidrokarbon kaynakları konusunda Kıbrıs Türkleri ile masaya oturmaktan kaçıyorsunuz. Ambargoları ağırlaştırarak sürdürüyorlar. Bu adaletsizliğe daha fazla tahammül etmemiz mümkün değil. Kıbrıs Türkleri’nin daha fazla mağdur olmayacağını tüm dünya bilmelidir. Adadaki Türk toplumunun eski çözüm formüllerini konuşmasının anlamı kalmamıştır. İki devletli çözüm… Kıbrıs meselesinde masaya ancak bu şartlarda oturulabilir aksi takdirde herkes kendi işine bakacaktır’[8]Recep Tayyip Erdoğan
  • Kıbrıs'ta bir çözüm aranıyorsa bunun ham hayaller değil, sahadaki gerçekler üzerinde inşa edilmesi şarttır. Yeni bir müzakere süreci olacaksa bu artık iki toplum arasında değil, iki devlet arasında yürütülmelidir. Bu müzakerelerde her iki devletin nasıl iş birliği yapabileceği belirlenmelidir. Bunun için öncelikle Kıbrıs Türkünün egemen eşitliğiyle eşit statüsü teyit edilmeli ve müzakereler bundan sonra başlamalıdır. İki devletli çözümü reddetmek Kıbrıs Türk halkının egemenliğini, eşitliğini, bağımsızlığını, devletini reddetmek demektir. Ne bizim ne de KKTC'nin böyle bir adaletsizliğe, böyle bir hak gaspına rızası yoktur. Bilhassa Kıbrıs Türkünün Doğu Akdeniz'deki enerji kaynakları üzerinde var olan haklarının yenilmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Karadeniz'dekine benzer güzel haberleri Doğu Akdeniz'deki faaliyetlerimizden de alacağımıza inanıyoruz.[9]Recep Tayyip Erdoğan
  • Kıbrıs'ın Türk kesiminde savaşmıştım. Savaşta bir ara, karargahtan sarıldığımız ve yakında imha edileceğimiz haberi de gelmişti, "Varaşo" denilen ve bizim "Maraş" çığırdığımız mevziiye ulaşmış ve almıştık, karşıda İngiliz üssünün, Dikelia, ışıkları yanıyordu; sıcak bir Akdeniz gecesinde ılık rüzgarla makiler oynuyordu, bilmiyorduk, düşman-ordularını hücum halinde görüyorduk ve ölmek üzere olduğumuza inanıyorduk. İnandık, ölümü gördük, ama ölmedik; unuttum ve yıllar sonra, Kıbrıs'ın Elen kesiminde konferanslar veriyordum ve konferansları da televizyonlar naklediyorlardı. Başpiskopos Hazretleri dinlemiş, tanışmak istemiş, "insana benzemiyor" demiş, çoklukta, başta Annem, beni hiç benzetemediler, görmek istiyormuş, Elen-Ortodoks dünyasının en yükseğindedir, adı bana hediye ettiği gümüş tütsüde yazılıdır, bir sabah götürdüler. Ben, "insana benzemeyen insan" rolündeydim, çok hoş bir gün geçirdiğimi hatırlıyorum. Ben, Başpiskopos Hazretleri'ne, ölüm yolunu anlattım, her gün biraz daha yükselmektedir, nedense beyaz ve mavi'dir, pek güzel'dir ve Başpiskopos Hazretleri, karışık bir köyde büyümüş, Türk çocukluk-arkadaşlarını anlattı ve çok güzel söylüyordu. O gün ikimiz, bir "Rum" Başpiskopos ve bir "Türk" insana benzemeyen insan, insanlığa doymuştuk. Güzel'dir. İnsan mı, bitmeyen güzellik'tir. Böyle düşünmek mi, solculuğun temeli'dir. — Yalçın Küçük

Kaynakça[değiştir]

Konuyla ilgili diğer Wikimedia sayfaları:

Commons'da Kıbrıs ile ilgili çoklu ortam dosyaları bulunmaktadır.

Vikipedi'de Kıbrıs ile ilgili ansiklopedik bilgi bulunmaktadır.