İçeriğe atla

Gökyüzü Yeniden Mavileşir

Vikisöz, özgür söz dizini
Gökyüzü Yeniden Mavileşir
Yazarı Oyhan Hasan Bıldırki
Yayın tarihi Birinci Baskı Mart 2008 - Ankara
Yayınevi Kitap Atelyesi Yayınları Şiir Dizisi: 55
Lisanı Türkçe
Türü Şiirler
Vikipedi maddesi
Vikiveri öğesi

'Gökyüzü Yeniden Mavileşir', Türk yazar ve şair Oyhan Hasan Bıldırki'nin beşinci şiir kitabı. Kitapta Oyhan Hasan Bıldırki'nin sevda şiirlerine yer verilmiş. Bu şiirlerde şairin şiir anlayışının umut ve vuslat üzerinde yoğunlaştığı görülüyor.


Gözlerimde umudumun türlü rengi parlıyor,
Kalbimde özlem ateşleri alev alev yanıyor.
Bulutlar rengini ne kadar keserse kessin;
Sonunda gökyüzü yeniden mavileşiyor…
(Gökyüzü Yeniden Mavileşir, Elde Var Dileğim - s. 8)

Ah bu gönlüm, delişmen gönlüm kanatlandı yine
Duman duman uçmak istiyor
Mor dağlar, okyanuslar, yolunu kesse de haramiler
İbrahim gibi yanmak istiyor
(Gökyüzü Yeniden Mavileşir, İbrahim Gibi Yanmak - s. 18)

Sensiz gecemde sayısız yıldızdasın şimdi
Öfkeli dolunayda kurulan sensizliğim
Ya çık gel ya resmini gönder yeter bana
Kader diye alnıma vurulan sensizliğim
(Gökyüzü Yeniden Mavileşir, Öfkeli Dolunayda Kurulan Sensizliğim - s. 24)

Umut dolu bir türkünün seherindeyim
Çığlık çığlık durmadan yokluyor kalbimi
Hüznümün türküsünü yakamadım
Sızım sızım arada okluyor kalbimi
(Gökyüzü Yeniden Mavileşir, Hüznümün Türküsünü Yakamadım - s. 28)

Hasret çöllerinde kavrulan
İki nehirdik kaderimizin izinde
Benden önce, senden sonra
Birlik denizine kavuştuk ikimiz de
Soylu şiirler anlatıyor bizi
Mevsimlerin en güzelinde el eleyiz şimdi
Sevdamız ışıl ışıl gülümsüyor gözlerimizde.
(Gökyüzü Yeniden Mavileşir, İki Nehirdik Kaderimizin İzinde - s. 32)

Yanaklarımız gelincik tarlası
Nefesimizde ilkyazın kokusu
Bağlanınca iki gönlün arası
Bitimsiz sevgiler kucak dolusu
Yanaklarımız gelincik tarlası
(Gökyüzü Yeniden Mavileşir, Gökyüzüne Asardım Yüreğimi - s. 34)

Bir sonbahar sabahına tutunuyoruz
Rüyâlarımızı yeniden yaşamak için
Özlem ateşi düğüm düğüm yüreğimizde
Umut yağmuru damla dalma gözlerimizde
Masalsa masal dolunayda dönüyoruz
Kızıl güneşe beraber gülümsüyoruz
Sevdalı bülbül sabahın seherinde
Tutuşmuş yine gözlerim gözlerinde
Sevdiğim
Bir tanem
(Gökyüzü Yeniden Mavileşir, Sisler İçinde İki Sevdalı - s. 38)

Önümüzde tek yol var avcumuzda yazılı
Hangi falcı bakarsa baksın onu görüyor
Dolunayda bıraktık gözlerimizi aşığa el ediyor
Sevdaya tutkun gönüllerimizi adım adım izliyor
Sen orda ben burada değiliz şimdi
Birbirine bağladık gönlümüzü
Beraber söylüyoruz türkümüzü
Susturmak kolay mı şu gönlümüzü
Dolunayda bıraktık gözlerimizi aşığa el ediyor
Hangi falcı bakarsa baksın onu görüyor
(Gökyüzü Yeniden Mavileşir, Beraber Söylüyoruz Türkümüzü - s. 43)

Bütün Mecnun’lara, Leyla’lara saygılıyız biz
Daha üstün bir aşkı doya doya yaşadık
Birbiriyle beslenen gönüllerimizi ötekine kelepçeledik
Ok menzilinden çıkmış denizi içen akşam güneşine
Bir kere, bir kere daha baktık, görüşmek için el ettik
Hasret ateşlerinin tam ortasına düşmüş âşıklarla birlikte
Sanki güneşle yarışan nice sürü sürü kazlarla
Dağlar ardındaki sevdiğimize selam söyledik
Biz de herkes gibi bir tanem, herkes gibi
Kahırlarla, ayrılıklarla, gönlümüzdeki bayramlarla
Sevdamızı besledik, sevdalımızı bekledik!
(Gökyüzü Yeniden Mavileşir, Ömrümün Varı Bildiğim Bir Tanem - s. 52)

Şehzade kadar yürekli olsaydım, bir de yazı bilseydim
Mor dağların ardından alır kaçırırdım seni
Yunus gibi pişman olup geri döner, aşkını isterdim
Bensiz yıllarda bekletmezdim seni!
(Gökyüzü Yeniden Mavileşir, Bensiz Yıllarda Bekletmezdim Seni - s. 53)

Umut, Şehzade’nin tek silahı
Melek gurbetten gurbete koşuyor
Dokunsak gizli kapılar birdenbire açılacak
Altın anahtarları paspasın altında
Hasret ateşiyle tutuşan kor alev çiçeğim
Umut, Şehzade’nin tek silahı
Melek gurbetten gurbete koşuyor
(Gökyüzü Yeniden Mavileşir, Umut Kandillerini Yak artık - s. 61)

Tevellüdü belirsiz ihtiyarların akranı olmak isterdim
Ununu elemiş, eleğini duvara asmış
Yorgun gönlümde senli hatıralar
Ayaklansın, kanatlansın
Aklımdan geçenleri dudaklarım saysın birer birer
Tevellüdü belirsiz ihtiyar akranımla bir akşamüzerinde
Analım hikâyemizi yeniden
Koca çınarın dibinde
(Gökyüzü Yeniden Mavileşir, Kafdağı'na mı Döndün Yeniden? - s. 67)

Hem Mecnun’a, hem Leylâ’ya söz verdik biz
Kerem’e Aslı’yı, Arzu’ya Kamber’i denk gördük biz
Şirin için Ferhat’a aşılmaz dağları deldirttik biz
Son nöbette değilim, sonsuz nöbetteyim şimdi
Yağmur olup yağdık, ilkbahar çiçekleri gibi açtık
El ele göz göze bir günümüzde palmiyelerin altında
Yakamozların pul pul ufka uzandığı bir ikindi vaktinde
Şiirden şiire geçtik kalenin burcunda
Son nöbette değilim, sonsuz nöbetteyim şimdi
(Gökyüzü Yeniden Mavileşir, Sonsuz Nöbetteyiz Şimdi - s. 70)

Bu sevdalı gönlüm akın akın uçan doru tayların peşinde şimdi
Sevda köprüsünden ne çok geçen var, biz kalmışız beride
An dediğin ne ki sonbahar da geçer, ilkbahar çıkagelir
Hasret ateşleri söner, zalim gurbet Kafdağı’nın ardına çekilir
Sevda köprüsünden ne çok geçen var, biz ikimiz en önde
Bu sevdalı gönlüm akın akın uçan doru tayların peşinde şimdi
(Gökyüzü Yeniden Mavileşir, Bu Sevdalı Gönlümün Tek Dileği - s. 79)

Ne zaman gökyüzüne baksam sen düşersin aklıma
Sonra uzak yakın hatıralar sıralanır yirmi dört kısım birden
Gözlerime hasret gözlerini, alnımı okşayan ellerini unutamam
Kafdağı’ndan kopan dört nal sesleri, ufku tutmuş Şehzade’n
Ne zaman gökyüzüne baksam sen düşersin aklıma
Gizlemek faydasız bir tanem beni sevdiğini saklama
(Gökyüzü Yeniden Mavileşir, Gizlemek Faydasız Sevdiğini Saklama - s. 88)

Güneşi ve dolunayı anlatan şiir kitaplarım dizi dizi
Hasret üstüne olanları defalarca okumuşsun
Odaya sinmiş kokun tütüyor saçlarımda
Delişmen yüreğimde sayısız duygularım ayaklanmış
Hangisine dokunsam sımsıcak
Sanki kapıya vuracakmışsın gibi
Nerdesin?
(Gökyüzü Yeniden Mavileşir, Sanki Kapıya Vuracakmışsın Gibi - s. 92)

Gece ve gündüz tanık olsun bu niyetime
Gündüz güneş, gece dolunay tanık olsun
Ünlü ünsüz bütün sevdalıların ahı yerde kalmasın
Köroğlu olsaydım eğer kural mural tanımazdım
Takardım koluma sevdiğimi alır kaçardım
Çiçekli dağların en güzelini tutardım konağımız diye
“Zaman zaman içinde” masallarını yasaklardım
Köroğlu olsaydım eğer sevdalılara şan olsun diye
Gündüz güneş, gece dolunay tanık olsun
Gece ve gündüz tanık olsun bu niyetime
(Gökyüzü Yeniden Mavileşir, Köroğlu Olsaydım Eğer - s. 106)

Kalbimin kapıları açık duruyor şimdi,
Her karesinde mısra mısra şiirler.
Okumadıysan söyleyeyim:
Seni seviyorum!
(Gökyüzü Yeniden Mavileşir, Gece sessiz Bir Sevda Şarkısıdır - s. 110)

Deli Dumrul gibi sevda köprüsünün başında
Paralı parasız geçecek olanımı bekliyorum
Zaman dev bir kum saati

Sevdiğimin gözünde tarifim
Canımın içi
“Bulamadık birbirimizi bir türlü!”
(Gökyüzü Yeniden Mavileşir, Canımın İçi - s. 125)

Umutsuz bir umudun peşine düşmüşken
Sanki bir mucize oldu
“Merhaba!” diyen güneşim
Pencereme doğdu.
(Gökyüzü Yeniden Mavileşir, Dolunay Sessizce Dinlemiş Hikâyemizi - s. 155)