Deniz Baykal

Vikisöz, özgür söz dizini
Deniz Baykal
Doğum tarihi 20 Temmuz 1938
Doğum yeri Antalya
Ölüm tarihi 11 Şubat 2023
Ölüm yeri Ankara
Vikipedi maddesi
Vikiveri öğesi

Deniz Baykal, Türk avukat ve siyasetçi, Cumhuriyet Halk Partisi eski Genel Başkanı.

Sözleri[değiştir]

  • Halep bir Sünni kentidir.[1] (CNN Türk, Şubat 2016.)
  • Biz Sevr'i yapanların değil Lozan'ı yapanların, Sevr'i yırtıp atanların partisiyiz.
  • Güneydoğu'daki sorun terör kaynaklı değil. Oradaki sorun ekonomi kaynaklı. Terör bu kaynağın bir sonucu.
  • En masum insanlar, olmadık laflarla gözaltına alınıyor, yıllarca içeride kalıyor. Niye tutulduğunu bile bildiği yok. Türkiye'de adalet, hukuk, bitmiştir. Türkiye'de hukukun içine güve girmiştir. İyi gidiş değil bu. (2011)
  • Bize faşist diyenlere, bize demokrasi dersi vermeye kalkanlara verilecek tek cevabımız vardır. 2002'de onlara "Bu halkın çoğunluğunun oyunu almış ve iktidar olmuş bir siyasi lider yasaklanmamalı" diyerek Başbakanlık yolunu açarken demokrasi dersini kimin verdiğini bu halk gördü, görüyor.
  • Cumhuriyet Halk Partisi'nin bu ülkede bir tek çivisi yok diyenler sadece cahil ve hatta kördürler. Bu iktidar özelleştirme şampiyonu değil mi? Evet. O zaman o özelleştirdiklerine şöyle bir bakmak akıllarına gelirse o çivileri kimin çaktığını göreceklerdir.
  • AKP iktidarı, kollamak istediği bir kesim için milyonlarca gencin hakkını yok sayma noktasına gelmiştir. Milli Eğitim'i küçük çıkarları için kullanma noktasına gelmiştir. Milli Eğitim bu uygulamayla çığırından çıkar. (11 Mayıs 2004)
  • Darbe sadece tankla, topla, silahla yapılmaz. Darbe böyle de yapılır ve yapılıyor. Türkiye bu darbeyi de yaşıyor. Ergenekon bir darbedir. AKP darbesidir. Daha da acısı, savcılık darbesidir. (Ergenekon soruşturması için söyledikleri. 14.04.2009 CHP Grup Toplantısından.)
  • Hükümetin uyguladığı politika sonunda Ermenistan ile dostluğu sağladık mı bilmiyorum ama Azerbaycan'ı kırmayı başardık.
  • 1 Mart 2003 günü, bir tezkere çıkararak topraklarımızı, ülkemizi, coğrafyamızı Irak’a yönelik askerî harekâta açmak üzere, ne zaman çıkacağı belli olmasa da, yabancı askeri birliklerin tanklarıyla, helikopterleriyle, uçaklarıyla, cephaneleriyle, askerleriyle, 70 bine yakın askeriyle, Türkiye sınırları içinde konuşlanmasına izin verilmesini talep eden tezkerenin CHP’nin öncülüğünde TBMM’de reddedilmiş olmasının yıl dönümüdür..
  • Deniz Feneri yolsuzluğu ne oldu? Hala dosya bekliyorlar. Bakın değerli arkadaşlarım, o dosya Almanya'dan bir kaplumbağanın sırtına konup yollansa, şimdi Türkiye'deydi.
  • "Küçük hırsızlar el feneri, büyük hırsızlar deniz feneri kullanır ama mutlaka ampul lazım" deniliyor. Evet, doğru, ampulsüz olmaz.
  • Mecliste 550 milletvekilinin dokunulmazlığını değil, 2 kişinin dokunulmazlığını kaldıralım. Sen Recep Tayyip Erdoğan ben Deniz Baykal. Bir başbakan dokunulmazlığın kaldırılmasından kaçar mı?
  • Arkamdan konuşma. Ne konuşacaksan yüzüme konuş. Sen söyle cevabını al, sonra ben söyleyeyim söyleyeceklerimi, sorayım sorularımı. Ben senin gözlerinin içine bakarak söylemek istiyorum! (29 Mart 2009 seçim kampanyasında)
  • Bugün sizi bu meydana yevmiye ile mi getirdiler? Paralar verildi mi? Kumanyalar dağıtıldı mı? Yoksa valililer yazı mı yazdı? ’Bugün Deniz Baykal Çağlayan Meydanı’nda miting yapacaktır. Bütün daire müdürleri, amirler ve memurlar eşlerini de yanına alarak bu mitinge katılın’ diye yazı mı yazdı? Yoksa İstanbul’un dışından, başka kentlerden buraya otobüsler mi kaldırdık?” (AKP'nin seçim arifesinde devlet olanaklarını kullanmasına yaptığı eleştiri.)
  • Temiz eller lafı Başbakan’ın ağzına yakışmıyor. İtalya’da temiz eller operasyonu yapıldı diyor. Doğru yapıldı. Çünkü orada Başbakan’ın, milletvekillerinin dokunulmazlıkları kaldırıldı, yok. Gel, dokunulmazlıkları kaldıralım, temiz eller operasyonu yapalım da, gör temiz elleri. Senin elin kirli..
  • Dünyanın 200 ülkesi içinde naylon fatura kullanmakla itham edilen bir tane Maliye Bakanı bulabilir misiniz?
  • Dünyanın hangi çağdaş demokrasisinde (Erdoğan’dan başka) kalpazanlıktan dosyası olan bir kişi Başbakandır?
  • Başbakan gök gürültüsü gibi. Gürlüyor ama yağmıyor. (Gazze olaylarından sonra)
  • Biz sadece Gazze'de ölen insanlar için ağlamadık. Biz Irak'ta 1 milyon 200 bin insan ölürken de ağlıyorduk. (Recep Tayyip Erdoğan'ın Davos'taki konuşmasından sonra.)
  • İnce diplomatik alana Başbakan Hamas aşkıyla girdi ve ortalığı allak bullak etti.
  • Derdimiz davamız örtüyle mi, yoksa zihniyetle mi? Kara çarşafı, siyasi simge olarak az kişi kullanıyor. Kara çarşaf, Anadolu kırsal yaşamının bir parçası. Siyasi simge olarak, türban kullanılıyor. Kadının kullandığı örtü bizim hasmımız mı, onunla mı kavga ediyoruz? 1993'te Bosna'da Müslüman kadınlara, etnik temizleme kampanyasında tecavüz edildiğini öğrendiğimde, yapılan çirkinliklerin kadınları kirletemeyeceğini söylemek üzere, oyalı, beyaz yaşmaklarla Bosna’ya gittim
  • Bize sadece AKP’li bir kadronun, muhafazakâr kesimden insanların, eşleri örtülü olan bazı insanların partiye girmek istediği söylenildi ve bunda hiçbir sakınca olmadığını da biz söyledik. Gittik tabloyu gördük. Ne olmuş? Ne olmuş Kardeşim? Niye aldın, almayacaksın. Alacağım kardeşim, alacağım, onu bil, alacağım. (Alkışlar) Eğer bir tek kişi olsa dahi, ona senin haksızlık yapmana izin vermeyeceğim. Samimiyetle Atatürk’ü seviyorsa, samimiyetle laik, demokratik cumhuriyete itiraz etmiyorsa ve samimiyetle Cumhuriyet Halk Partisine girmek istiyorsa başımızla birlikte yeri var.
  • Din bizim, devlet bizim, cami bizim, kışla bizim, cemevi bizim, gökyüzü hepimizin... (8 Ağustos 2007'de Hacıbektaş ziyaretinde)
  • 2009 yerel seçimlerinde İstanbul, Ankara, Konya'yı laik cumhuriyetin son kalesi partimize kazandırmazsam içtiğim su haram, gördüğüm rüya kabus olsun. (3 Kasım 2007'de İstanbul Barosu Başkanı Özdemir Özok'u ziyaretinde)
  • Hayat sevince güzel, kuşlar uçunca güzel, kongre kazanılınca güzel. (11 Mart 2007'de Önder Sav'la basın açıklamasında)
  • Yozlaşmış bir demokrasi anlayışı cumhuriyetimizi tehdit etmektedir. (9 Eylül 2007'de Anıtkabir'de)
  • 22 Temmuz 2007 seçimlerinde kazanamazsam Rodos'a yüzerim.[2]
  • Anayasa Mahkemesi iptal kararı vermezse, Türkiye çatışmaya sürüklenir.[3]
  • Suç nedeniyle mahkûmiyet çekmekten şeref duyarım. Ayrıca yasaların uygulanmasından da onur duyarım.
  • Dokunulmazlığının kaldırılmasını isteyen kişinin talebi göz önüne alınmalıdır.
  • Tarihin hiçbir döneminde Cumhuriyet Halk Partisi'nin hiçbir organında rüşvetle karar satın alındığının bir örneği yoktur.
  • Hikmetyar'ın önünde diz çökmüş; Birleşmiş Milletler'in terör listesinde bulunan El Kadı'ya kefil olmuş; 30 bin kişinin katiline "Sayın Öcalan", şehitlere ise "kelle" diye hitap etmiş birinin Çankaya'ya çıkması düşünülemez.[4]
  • Hiçbir hükümet toprakları üzerinde teröre müsamaha göstermez. Bunun tek istisnası Kuzey Irak'tır.
Sosyalist Enternasyonal toplantılarında üye olan Kuzey Irak Hükümeti'ne doğrudan eleştiri yaparken.
  • Bu Meclis Cumhurbaşkanını seçmemelidir.
2002 Seçimlerinin hemen akabinde ilk yaptığı açıklamadan.
  • Anayasayı benimseyememiş biri Cumhurbaşkanı olamaz.
  • Başörtüsü saçları örter, ama eşlerin ayıplarını örtmeye yetmez.[5]
  • Milliyetçilik, Türk toplumunun çimentosudur. Milliyetçilik kimliğimizdir. Milliyetçilik onurumuzdur, iftihar ediyoruz.[6]
Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Din, Türk toplumunun çimentosudur." sözünden sonra.
  • Kediye ciğeri emanet ederim sana laikliği emanet etmem.[7]
  • Cumhuriyet Halk Partisi Türk Siyasetinin Sigortasıdır.
  • Laiklik ile muhafazakarlık çatışan iki kavram değil. Dinselleştiriyorsunuz. Kötü mü; değil. Dinin en doğru anlamda toplumda giderek daha etkin olması çok güzel bir şey.
    Bizim yaşadığımız dinin önem kazanması değil. Siz yanlış bir dinsel yorumu Türkiye’ye dayatıyorsunuz. Bunun sonucu Türkiye, çağdaş, laik toplum olmaktan çıkıyor, dinsel kriterlerin her alanda, -şimdi eğitime girmeye başladı, yarın hukuka, devlet yönetimine girecektir- ağırlık kazandığı topluma çekilmek isteniyor. Bunun mekanizması olarak demokrasi kullanılıyor.[8]
  • Bombalar imha edilmiş, Ortada yığınla sanık, tez, kitap var. Elde subay var ama emekli. Ortada tank yok, top yok, silah yok. Dava ciddi şekilde yıpranmıştır.
Ergenekon soruşturmalarının haksız olduğunu belirtirken
  • Sayın Başbakan'ı memnun edebilecek tek muhatap Barzani'dir.
  • O çarşaflılar diğerlerinden farklı. Onlar kızlarını çarşafa sokmak istemiyor. Onlar masumane bir şekilde örtünmüş.[9]
  • Türkiye'nin büyük ilgisini çektiğini görüyoruz. Konunun tartışılmasından çok mutluyum.
  • Türkiye'nin gerçeği bu insanlar. AKP'nin uygulamalarından, politikalarından rahatsızlar. Onlar "Bu kimliğimizle bizi kabul edin, bizi dışlamayın ne olur" diyor. Onlar, siyaseti dine alet eden çarşaflılar gibi, herkesi kendilerine benzetmeye çalışmıyorlar. Masumane şekilde örtünmüşler.
  • O insanların Türkiye Cumhuriyeti'nin ilkeleriyle, Atatürk'le, laiklikle ilgili bir sorunları yok. Onlar, kızlarını üniversitelerde okutmak istiyorlar, kızlarının iş sahibi olmasını istiyorlar. Onlar, diğer çarşaflıların aksine, kızlarını çarşafa sokmak istemiyor, bunun için zorlamıyorlar.[9]
  • Biz bu işi bir açılım olsun, oy alalım diye yapmadık. Biz Türkiye partisiyiz. Vatandaşlar arasında ayrım yapamayız. Bu girişime ve görüntüye partimizin içinde de karşı çıkanlar olabilir. Onların söyledikleri partimizin politikası olamaz.
  • (Üniversite ve Meclise girmek isterlerse ne olacak?) Onların üniversiteler için bir zorlaması yok. Hukuk varken, Anayasa varken bunu zorlamak doğru değil. Anlayışımız değişmedi. Üniversitede türban, çarşaf isteseler o zaman 'orada dur' deriz. Bunları istemiyorlar.
  • Bu insanlar bizim yolsuzluk, yoksulluk mücadelemizin yanı sıra, laiklikle ilgili düşüncelerimizi de biliyorlar. Bunu bilerek, içlerine sindirerek geldiler. Bizim değerlerimizle bir sorunları yok.
  • Bu olay birilerini rahatsız etti. Din üzerinden siyaset yapanları, onları kendi aboneleri gibi görenleri telaşa düşürdü. Bizim rozet taktığımız o kadını AKP'li belediye başkanı çağırdı. "İstifa et, yapmayın" dedi. O kadın çok kararlı bir şekilde, "Hayır istifa etmeyeceğim, CHP'liyim artık" diyerek rest çekti. Bu çok önemli bir gösterge... Bir şeylerden korkuyorlar. Neden korkuyorlar, bu tehditler niye?[9]
  • Törenin düzenlendiği salonda 'Türkiye laik Cumhuriyettir', 'Türk-Kürt kardeştir' pankartları asılmıştı. Bu bizim organizasyonumuz değildi. Yani bu insanlar, inançlı insanlar. 'Mutaassıp' olarak kendilerini görüyorlar. Görsünler canım, bunun ne sakıncası var. Yeter ki kanunlara uysun, diğerlerini kendisine benzetmeye çalışmasın.
  • Eleştiriler yapılıyor. Tamam da, benim sözüm liberallere değil. Grup konuşmamda "Sizin gibi liberaller olacağına mutaassıp olsunlar" dedim. Bunun bir anlamı var. Sözüm her liberale değil.[9]
  • (Gül'ün Cumhurbaşkanlığına eşinin türbanı nedeniyle karşı çıkmıştı eleştirileri üzerine) Cumhurbaşkanı Gül'ün Çankaya'ya çıkmasına eşinin türbanı nedeniyle karşı çıkmamıştık. Hiçbir zaman bunu söylemedik. İtirazımız, Gül'ün kafasına, düşüncelerine ve yapmak istediklerine idi. Gelinen noktada itirazımızın haklı olduğu görülüyor. Türkiye dağınık, toparlanamıyor. Sorumlusu da Gül'ün Cumhurbaşkanı seçilmesidir.[9]
  • “Baykal, (bizim çarşaf masumane) diyor” hatırlatması üzerine de Erdoğan, “Zararlı zararsız olduğu neye göre ölçülüyor? Ellerinde böyle bir ölçüm aleti mi var? O ölçüm aletini bizlere de versin, biz de bunları ona göre bir araştıralım. Yoksa bir röntgen cihazıyla mı dolaşıyorlar?” (NTV'den alıntı)[10]
  • Adnan Menderes asıldı. Zorlu asıldı. Yaşasalardı siyasetin saygın insanlarından biri olurlardı. Bunlar doğru mu? Ebediyen yasağı kabul etmiyorum.[11]
  • Müslüman toplum olmaktan iftihar duyuyoruz. Toplumu Müslüman; ama devleti laik ve demokratik cumhuriyet. İkisi de güzel, ikisine de sahip çıkmalıyız.[12]

Hakkında söylenenler[değiştir]

  • Öldükten sonra dünyaya bir daha gelsem Deniz Baykal olmak isterdim. Sabah kalkacağım, tıraşımı olacağım, koşumu yapıp, kahvaltımı edeceğim, televizyonlarda konuşacağım, hiçbir sorumluluğum olmayacak, hiçbir konuda karar vermem gerekmiyor, ne güzel bir hayat bu. - Henri Barkey[13]
  • Baykal ve Bahçeli, Erdoğan’ı kurtardı. Bahçeli zaten AKP’nin çözüm ortağı. Baykal da siyasi hırslarına yenik düşmüş biri. - Ahmet Takan[14]

Kaynakça[değiştir]

  1. CNN Türk, Şubat 2016.
  2. Haber7.com 13 Temmuz 2007 Ruşen Çakır'ın röportajı
  3. NTVMSNBC, 2 Mayıs 2007
  4. Recep Tayyip Erdoğan hakkında - CNN Türk televizyonu, 22 Mart 2007
  5. Milliyet Gazetesi, 26 Aralık 2006
  6. hurriyet.com.tr
  7. Recep Tayyip Erdoğan'ın "Laikliğin güvencesi benim" sözüne atfen söylemiştir. - Milliyet Gazetesi, 6 Şubat 2008
  8. Başörtüsü ile ilgili Anayasa değişikliği teklifi hakkında - Milliyet Gazetesi, 5 Şubat 2008
  9. 9,0 9,1 9,2 9,3 9,4 [1]
  10. [2]
  11. Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi yasağı hakkında 28 Ekim 2002 tarihli Yozgat Mitingi'nde - Zaman Gazetesi, 28 Ekim 2002
  12. 30 Ekim 2002 Gebze Mitingi'nden - Zaman Gazetesi, 30 Ekim 2002
  13. Cumhuriyet gazetesi, 1 Kasım 2009 tarihli röportaj.
  14. "Saray'ın en büyük pişmanlığı Davutoğlu". 

Konuyla ilgili diğer Wikimedia sayfaları:

Vikipedi'de Deniz Baykal ile ilgili ansiklopedik bilgi bulunmaktadır.