Dünyayı Kurtaran Adam
Görünüm
Dünyayı Kurtaran Adam, 1982 yılında Türkiye'de gösterime giren, fantastik bilim kurgu türünde bir Çetin İnanç filmi.
Anlatıcı
[değiştir]- İnsanoğlunun ilk uzaya açılıp aya gitmesiyle uzay çağı başlar. Uzay çağı Dünyalılar için bir ilerleme çağıdır. Binlerce yıl böyle yaşamışlardır. Uzay çağı geçmiş, zaman ve yaşam galaksi çağına ulaşmıştı. Yüz binlerce yıl geride kalmış, Dünya ve gezegenler sistemi uzayda galaksi sistemine dönüşmüştü. Medeniyetler, tarihler geride kalmış, insanlar ilk çağlardaki gibi basit yaşamla yetinmeye başlamışlardı ve bütün güçleriyle ölümsüzlüğü bulmak, devamlı yaşamı sağlamak için amansız bir çalışma ve mücadeleye girmişlerdi. Bu çağda Dünya milletleri, medeniyetleri, ırkları, dinleri ayrı devletler halinden çıkıp tek bir varlık haline geldiler. Tek bir Dünyalı yaşayışları ve kavimleri galaksi çağının Dünya insanlarını meydana getiriyordu. Dünya çılgın bir nükleer silahlanmanın sonucu olarak yok olma tehlikesiyle karşı karşıya gelmişti. Dünya bu gibi tehlikeleri birkaç kez geçirmiş, hiçbir kuvvet Dünya'yı yok edememiş, fakat Dünya bazı zamanlarda parçalara ayrılmış, Dünya'dan kopan parçalar uzayda meteor taşları haline gelmişti. Bazı gezegenlerde hayat devam etmekte, yaşam sürmekteydi ama nükleer savaş çok hızlanmıştı, hükmetmek daha güçlü olmak için o güzel mutlu Dünya delice parçalanırken birden gizli ve çok güçlü bir düşmanla karşı karşıya kaldı. 5 milyar yıl önce ışın ve enerjiden madde haline gelen Dünya'mız galaksi çağında lazer ışınlarının etkisiyle toz bulutları haline gelip parçalanmaktadır. Bu düşman kimdi hangi galaksideydi? Bütün Dünyalılar bu tehlikeye karşı tek bir silah kullandılar. İnsan beyin gücü ve iradesiyle birleştirilmiş bir tabakayla karşı koymaya başladılar. İnsan beyin moleküllerinin sıkıştırılmasıyla oluşturulan bir tabaka Dünya'yı koruyordu. Dünya her saldırı karşısında toz bulutu haline gelmekte önündeki koruyucu kalkanın arkasına sığınmaktaydı. Bu kalkanı delecek tek güç insan beyni ve iradesi ile yaratılacak bir silahtı… Ama gerçekte galakside bulunan Dünya düşmanları silahları ne kadar güçlü olursa olsun beyinleri yoktu. Dünya ve insanın değeri sonsuzlukta en büyük silahtı. Dünyalılar bu bilinmeyen düşmanı aramaya başladılar ama ne yazık ki gönderilen hiçbir savaşçı geri dönmedi. Dünyalılar toplandılar, kavimler bir araya gelip çare aradılar, tek çare düşmanı bulup savaşmaktı. En güçlü, en büyük iki Türk savaşçısı ve diğer Dünyalılar uzaya açılıp bilinmeyen düşmana savaş ilan ettiler. Bazı Dünyalılar bu savaşa katılmadılar fakat hayal güçlerini gerçek ve mantıkla birleştiren her insan bu savaşa katılıp kazanmak azmindeydi.
- Burada bütün medeniyetlerin, çağların, milletlerin belgelerini gördüler, demek ki önüne geçilmez bir güç ve düşmanla milyonlarca yıl önce onlar da karşılaşmışlardı. Ama son ne olmuştu?
- Onların, kötülüğün ve ölümün işareti olarak çizdiği bu resimler günümüzün nükleer silahlarına çok benziyordu. Demek ki onlar, bu en gelişmiş atom çağını yaşadılar. Belki de bir atom savaşıyla yok oldular. Acaba şimdi de bu çılgın nükleer savaşta Dünya yine mi yok olacaktı?
Sihirbaz
[değiştir]- Dünya'yı en zayıf anında yakaladık ve artık ele geçirmemiz çok kolay, yalnız halen dayanıyorlar bunu anlamıyorum, anladığım insan beyninin gücü bu, eğer bir insan beyni ele geçirirsem Dünya'yı elde edebilirim. Dünya'ya hücum etme zamanı geldi!.. Savaş gemileri saldırı emrimi bekleyin!
- Dünya'yı koruyan tabakayı delmeliyiz... Dünya'yı yok edin!.. Dünyalılar sanki sihir kullanıyorlar.
- Onlar beyinlerini bir enerji gibi kullanmasını öğrenmişler. Eğer bir insan beyni ele geçirirsem, Dünya'yı da ele geçiririm.
- Sana ulaşamamak kaybetmek değildir Dünya.
- Yine elimden kurtuldun Dünya!.. Bir daha seni hiçbir kuvvet kurtaramayacak!.. O zaman uzayda en güçlü ben olacağım!
- Güçsüzler ölüyor. Galeksi çağı benim ölümsüzlük çağımdır.
- İnsan kanı!.. İnsanlar!.. Beklediğim insanlar!.. İnsanlaar!.. İnsanlaarr! İnsanlaaaaarrrr!
- Geri gelecekler, beni görmek istekleri onları geri getirecektir.
- Seni unutmadım Dünya, şimdi ben senden şanslıyım, bin uzay yılı seni yok etmek için bekledim, sen beni bulamazsın ama ben seni her an bulurum, çok kısa bir zaman sonra benimsin Dünya! İşte karşımdasın! Yok olacaksın! Yok olacaksın! Yok olacaksın!
- Dünyalılara yardım ettiniz, cezanızı çekeceksiniz! Ölümsüz olacaksınız!
- Sakın bana yaklaşmaya kalkmayın, bana erişemezsiniz, ben bir taneyim, gerekirse sayılamayacak kadar çoğalırım, buradayım, her yerdeyim, ya da hiç yokum, ölümsüzüm. İnsanlığın öfke, kin, nefret, öç alma isteğini, ihtiraslarını simgelerim. Gücüm sonsuzdur. Canlının doğuşundan bu güne kadar biriken tüm güçlere sahibim. Siz Dünyalılar ölmediniz, yaşıyorsunuz. Uzay gemileriniz havada parçalandı, yok oldu fakat siz bu gezegende canlı olarak bulunuyorsunuz. Sizi ben getirttim bu gezegene çünkü bana lazımsınız. Dünya'yı sizinle yeneceğim. Binlerce yıl sonsuz gücümden kurtulan olmadı. İstediğim her zaman, her an elimdedir benim! Dünya da benim olacak, bunların da olduğu gibi. Siz insansınız, hislerinize, vicdanınıza karşı gelemezsiniz. O güzel kız ve o zavallı çocuk kalbinizi sızlattı...İşte benim de sizlere karşı silahım bu. Merhametinizden, sevginizden, şefkatinizden, insanlığınızdan faydalanacağım! Onlar benim misafirim şu an, sizi de sarayıma davet ediyorum Dünyalılar. Kavgayla başlayan tanışmamızın dostlukla son bulmasını temenni ederim.
- O iki Dünyalı'nın beyin güçlerinin sırrı ile bu direnci yıkabilirim. Onların iradesini kırmalıyız. Bunu sen başaracaksın kraliçe.
Diyaloglar
[değiştir][Uzay araçları ile savaş esnasında]
- Murat: Merkeze duyuru yükseliyorum. [Kafasını kaldırır]
- Ali: Ben de yükseliyorum Murat.
- Murat: Dikkatli ol!.. Yaklaşıyorlar.
- Ali: İnişe geçiyorum. [Eğilir]
- Murat: Arkandan geliyor!
- Ali: Sağ ol dostum. Geliyorlar!.. Dikkat et!
- Murat: İyi bir atış, aferin.
- Ali: Bitmiyorlar bir türlü, kalabalık geliyorlar, üstlerine gidelim.
- Murat: Bize bu yaraşır... Uzay hızını aşmalıyız! Gelenleri karşılamaya hazır ol!
- Ali: Bu gelenler çok suratsız, mini etekli bir kaç kız gelseydi iyi olurdu.
- Murat: Bilinmeyen bir güç bizi kendine çekiyor, Dünya'dan çok uzaklaştık, göstergeler çalışmıyor, bilemiyorum bu gücün ne olduğunu, çok tehlikeli bir durumdayız, dikkatli olman lazım!
- Murat: Dünya'dan uzaklaşıyoruz!.. Bilinmeyen gücün etkisinden hala kurtulamadık!.. Tayfun-2 cevap ver! Tayfun-2! Tayfun-2 cevap ver! Tayfun-2! Cevap ver!
[Bilinmeyen bir gezegene düşerler]
- Ali: Neredeyiz biz?
- Murat: Bilmiyorum. Nerede olduğumuzu mutlaka öğrenmemiz gerek yoksa burada açlık ve susuzluktan ölürüz.
- Ali: Ölü gibi yorgunum, biraz dinlenelim.
- Murat: Onlarında istedikleri bu, yere düştük mü işimiz tamam.
- Ali: Korktuğumu söylersem beni ayıplar mısın?
- Murat: Kork ama belli etme!
- Ali: Neden?
- Murat: Belki de yalnız kadınların yaşadığı gezegene düştük. Hangimiz daha cesuruz diye bizi deniyor olabilirler.
- Ali: Öyleyse ben önden gidiyorum.
- Murat: Yalnız, göğsünü şişirmeyi unutma.