Jean Baudrillard: Revizyonlar arasındaki fark
[kontrol edilmemiş revizyon] | [kontrol edilmemiş revizyon] |
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok |
Değişiklik özeti yok |
||
25. satır: | 25. satır: | ||
Ali Barış KAPLAN (alibariskaplan@mynet.com) İ.Ü. RTS Doktora Öğrencisi. |
Ali Barış KAPLAN (alibariskaplan@mynet.com) İ.Ü. RTS Doktora Öğrencisi. |
||
JEAN BAUDRILLARD'a göre; |
JEAN BAUDRILLARD'a göre; aynı arzu ancak kendine benzer bir ötekinde kendisini yansıtabilir. O halde evren bize benzer olmasaydı, kendimizi ona nasıl yansıtabilir. Ve kendimizi yine ondan nasıl okurduk? ( Determinasyonumuz böylesi nasıl olurdu?) |
||
O halde hepimiz aynıyız. Hepimiz evreniz, ensest minyatür evrenler. Evrenin organları..... |
O halde hepimiz aynıyız. Hepimiz evreniz, ensest minyatür evrenler. Evrenin organları..... |
||
17.03, 18 Nisan 2008 tarihindeki hâli
Jean Baudrillard | |
---|---|
Dosya:Baudrillard.jpg 21. Yüzyıl Filozofu, Yazar | |
Doğum tarihi | 20 Haziran 1929 |
Doğum yeri | Reims, Fransa |
Ölüm tarihi | 6 Mart 2007 |
Ölüm yeri | Paris, Fransa |
Vikipedi maddesi Vikiveri öğesi |
- Hiçbir şey baştan çıkarmanın kendisinden daha büyük olmayı beceremeyecektir; Onu yok eden düzen bile
- Fotoğraf sanatı bizim için bir 'cin kovma'dır.İlkel toplumun maskları vardı,burjuva toplumunun aynaları, bizim ise görüntülerimiz var.Fotoğrafı çekilen nesne geri kalan herşeyin yok olmasının izidir sadece. Neredeyse kusursuz bir cinayet.Fotoğraftır bizi görüntüsüz bir evrene, yani salt görünüşe, en çok yaklaştıran.Çünkü nesnedir bizi gören, nesnedir bizi düşleyen. dünyadır bizi yansıtan, dünyadır bizi düşünen. budur temel kural.
- Ne estetik ne cinsel bir inancımız var ama hala bunlara sahip olmayı öğreniyoruz ve gerçek bir felaket olmayacak çünkü sanal felaket koşullarında yaşıyoruz. Hızla çoğalan aşırı şişen ama doğuramayan bir dünyanın bulantısı bu
- Farklılığın doğru kullanımı yoktur.Yalnıca ırkçılığın değil farklılığı sürdürmeye ve korumaya yönelik tüm ırkçılık karşıtı ve insancıl cabaların gösterdiği de budur.
- Felsefenin sırrı , belki de kendini tanımak veya nereye gittiğini bilmek değil, ötekilerin düşlediğini düşlemektir. Kendi başına inanmak değil, inananlara inanmaktır.
- Artık inanamıyoruz; ama inanana inanıyoruz. Artık sevemiyoruz; yalnızca seveni seviyoruz. Artık ne istediğimizi bilmiyoruz, ama bir başkasının istediğini isteyebiliyoruz. İstemek, yapabilmek ve bilmek eylemleri terk edilmedi ama bir başkasına devredilerek genel olarak ilga edildiler.
- Kapitalizm erkeği tehlikesiz hale getirip, ehlileştirmek, bir dolap beygiri yapmak için kadını kullanır.
- Tanrı var ama ben inanmıyorum ya da Tanrı yok ama ben inanıyorum önermeleri paradoksal bir şekilde eğer Tanrı varsa inanmak anlamsızdır, eğer Tanrı yoksa inanma bir zorunluluğa dönüşmektedir anlamına gelirler. Eğer birşey yoksa ona inanmak lazımdır. Öyleyse Tanrı'ya inanmak o'nun varlığından, belirginliğinden ve şu anda buradalığından kuşkulanmak demektir.
- Aşağıdaki taslak-yazı Jean BAUDRILLARD'a tarafımdan 28 Mayıs 2006 tarihinde gönderilmiş ve vefatına kadar yazışmalarımız sürmüştür.
Ali Barış KAPLAN (alibariskaplan@mynet.com) İ.Ü. RTS Doktora Öğrencisi.
JEAN BAUDRILLARD'a göre; aynı arzu ancak kendine benzer bir ötekinde kendisini yansıtabilir. O halde evren bize benzer olmasaydı, kendimizi ona nasıl yansıtabilir. Ve kendimizi yine ondan nasıl okurduk? ( Determinasyonumuz böylesi nasıl olurdu?)
O halde hepimiz aynıyız. Hepimiz evreniz, ensest minyatür evrenler. Evrenin organları.....