Bu madde, içeriğinin doğrulanması için daha fazla kaynağa ihtiyaç duymaktadır. Lütfen, daha fazla güvenilir kaynak ekleyerek bu maddenin geliştirilmesine yardımcı olunuz. Kaynak göstermeden yapılan girişler için kaynak belirtilmesi istenebilecek ya da silinebilecektir.
* Kütüphaneye yaklaşmak sana yaklaşmak gibiydi. Kitaplarla dolu bir geçmişte, kütüphaneyle çevrili bir odada sensizlikten kaçmaya çalışmak dünyanın en zor şeyiymiş. Ben de bıraktım kaçmayı. Okumaya başladım. Senin yazdıklarını, en yakın arkadaşlarının kitaplarını, sevdiğin yazarların romanlarını... Yolu senden geçmiş ne varsa okuyordum.
Bir de Baktım Yoksun (Sf.35)
Buzdan bir kütle, mumyadan bir heykel gibi izledim kaderimi. Babam yanımda olsa bir tokat atar kendime getirirdi beni.
Bir de baktım yoksun
Midem ekşiyor, kulaklarım uğulduyor, adını bilmediğim bir rüzgar yalıyor ensemi. Yüzümdeki ifadeden rahatsız olduğu belli, gözleri bulutlanıyor bir anda, sesi boğuklaşıyor. O ses tonu gerçek, biliyorum. Çünkü ben en çok sesleri hatırlıyorum; o gün de, bugün de!