Yılmaz Büyükerşen

Yılmaz Büyükerşen
Vikipedi maddesi

Yılmaz Büyükerşen (d. 8 Kasım 1937, Eskişehir), Türk akademisyen ve siyasetçi. Eskişehir Büyükşehir eski Belediye Başkanı, eski Anadolu Üniversitesi rektörü.

Sözleri

• "Sakallı'nın, hazine arazilerinden sonra büyükşehirin arazilerine de, el atıp oraları sanki kendi alanıymış gibi kiraya verdiği, ortaya çıktı, yaptığımız gayrimenkul araştırmaları esnasında. Bu söz konusu olan, en son, sabahleyin dönülen, getirilen dosyadan gördüm ki, Odunpazarı Belediyesi Oto Galericileri Sitesi'nde bulunan, efendim bizim arazimizi, büyük bir araziyi, encümen kararıyla kiraya vermiş. Kiraya nereye vermiş, Odunpazarı Spor Kulübü'ne vermiş. Kaç paraya vermiş? 3500 liraya kiraya vermiş. Odunpazarı Spor Kulübü de onu, "Nurettin Gündoğmuş" diye bir şahsa kiralamış. Kiracının kiracısı. Onun kaç paraya kira ödediği belli değil. Onu bilemiyoruz, öğreneceğiz tabi. Ancak bildiğimiz bir şey var, bu Nurettin Gündoğmuş her gelen arabadan 10 lira alıyor. Yani, öyle anlaşılıyor ki biraz milyarlarca gelir elde etmiş. Bu tabi, yakışan bir şey değil. Yapılması gereken doğru bir şey de değil. Ama maalesef bu türlü hareketleri, artık mühürlü hale gelecek, Odunpazarı Belediyesi. Tabi, doğal olarak, derhal tahliyesini istiyorum bu arazinin. Ve de, şmdiye kadar aldığı kira bedellerini... Spor kulübüne çok lükse mi veriyor?" (12 Mart 2013)
• "Eskişehir, eskiden yazın tozu, kışın da çamuruyla ünlü olan bir şehirdi. Eskişehir bugün turistik şehirlerden çok önemli birisi haline geldi. 2-3 tane otel varken, bugün 100'e yaklaştı otel sayısı." (2019 Yerel Seçim Reklamı)
• "Eğer ben, gerek hocalığım sırasında, gerek açıköğretimde, ilk okumada, yüksek öğretim yapmada, imkan ve fırsat eşitliğini devletin sağlayamadığı bir ülkede, bir sistem kurup sağladıysam, emeklerim olduysa eğitimde, şehircilikte emeklerim olduysa, hakkımı sizlere helal edebilmem için, Ayşe Hanım'a oy vermenizi istiyorum." (15 Ocak 2024)
• "Gençlik yıllarımda da üniversite yıllarımda da aynı şeyleri gördüm. Ve hala da bugünkü siyasette de biraz daha bozulmuş vaziyette. CHP'nin büyük hastalıklarından biri, adeta bir virüs, mikrop gibi siyasetle uğraşan insanlar arasında ne yazık ki var. Gençliğimde, gazeteciliğim sırasında her gün CHP'de vaktimizin büyük bir kısmı geçerdi. Rahmetli Yaşar Eğitim vardı, avukattı, il başkanı. Niyazi Önal genç avukat. Tahsin Atakan diye çok genç bir avukatı vardı. Oraya gelirler siyasi tartışmalar olurdu. Fakat gördüğüm bir şey olurdu, şeyi görmeye başladım. Hep bir araya geldikleri zaman hepsi çok iyi ahbap, hepsi Atatürk idealleri, partinin seçimlerde kazanması için yapılacak işleri konuşurlar. Fakat bir kısmı çekip gittikten sonra iki kişi yan yana gelince, diğer gidenlerin dedikodusunu yaparlar. Derken gördüm ki; geçimsizlik, anlaşmazlık, kıskançlıklar, iftiralar, ters yorumlar, herkes birbirinin ayağının altına karpuz kabuğu koyma gibi eğilimler içerisinde. Nasıl bu parti adam olacak diye düşünüp durmuşumdur. Kafamın bir köşesinde bu kalmıştır." (15 Ocak 2024)
• "Hoşçakalın arkadaşlar." (31 Mart 2024 günü belediye başkanlığından ayrıldığı gün)

Hakkında söylenenler

• "Bak bu hafta, Türkiye'nin, bence, tek gerçek belediye başkanına bir ödül verdiler nasılsa. E adam çünkü o bir erbab, bir Anadolu sezgini. Ben onu çocukluğumdan bilirim. Tatsız tuzsuz bir yer, Sezerdik yani eğitim düzeyinde yüksek bir halk bunlar yani, istatistiklere göre. "Bu melane, bu tatsızlıkta nasıl otururlar, ne biçim adamlar bunlar" diye, şu anda Türkiye'nin örnek şehri, bütün kurumlarıyla falan, ve sokağa çıktığın zaman Eskişehir'de yaşadığını hissediyorsun. Şehir ya! Yüzü gülen gençler, bunlar illa pub'a gidip kafayı çekerek yüzleri gülmüyor, başka şeyler de var yani onların yüzlerini güldürecek. Kitapçı buluyorsun, konser salonu buluyorsun, sokakta yürüyen insan da ona göre oluyor, şehirde belli ki eğitiyorsun, çok önemli bir şey bu. İnsanlar önce birincisi kendini eğitmeye başlıyorsa, onların ona göre grubu oluşuyor, o gruplara göre de idadi uğraş oluşuyor. Kim derdi ki "O, Yılmaz Büyükerşen denen, parasızlıktan zavallı akademiye gidememiş İstanbul'a okumaya", işte sana akademi diye o ticaret akademisini koymuşlar, o ticaret akademisi de adam olamayacak bir yerdi yani, işte oraları adam ettiler, bugün memleketin iyi üniversitelerinden biri doğdu Anadolu. Çok önemli bir şey bu. Ve bazı insanların yapmadığı bir şeyi yaptı tabi, ve o şehirde belediye reisi oldu, inanılmayacak bir şey. Adama parti genel başkanlığı teklif etseler belediye riyasetinde kalıyor, çünkü onu seviyor, o işi yapıyor. Büyük olan o. Benim de size tavsiye edeceğim şey, evvela sevdiğiniz işi yapacaksınız, sevmediğiniz iş olmaz. Sevdiğiniz işi yaparken de ısrarlı olacaksınız, orada böyle çıkış yolları arayacaksınız kendinize göre. En zorunu verdim size örnek olarak, bir misal olsun diye, hepsi o kadar zor değil. İyi olduğunuz takdirde mutlaka iyi olacaksınız." — İlber Ortaylı