Tibet'te Yedi Yıl

Vikisöz, özgür söz dizini
Tibet'te Yedi Yıl
Vikipedi maddesi
Vikiveri öğesi

Tibet'te Yedi Yıl (İngilizce özgün adıyla Seven Years in Tibet), gerçek bir hikâyeden yola çıkılarak hazırlanmış, 1997 yapımı ABD filmi. Film; bir dağcının Tibet'te, 1944 ile 1951 yılları arasında, yedi yıl süren macerası boyunca yaşadıklarını ve geçirdiği değişimi konu almaktadır.

Heinrich Harrer[değiştir]

  • Keşke ellerim, kalbimdekileri ifade edebilseydi.

Ngawang Jigme[değiştir]

  • Eğer savaşacak kadar güçlü değilsen, düşmanını kucaklamalısın. Her iki kolu da sana sarılı iken, sana silahını doğrultamaz.

Dalay Lama[değiştir]

  • Tibet'te bir deyişimiz vardır: "Eğer bir sorun çözülebiliyorsa kaygılanmaya gerek yoktur. Eğer çözülemiyorsa kaygılanmanın bir faydası yoktur."
  • Sence bir gün insanlar sinema perdesinde Tibet'i izleyip, bize ne olduğunu merak eder mi?
  • Rüşdümü ispat edene kadar kral naibi Tibet'in siyasi lideridir. Dünyanın bu önemli sorunlarını tartışmak için onunla görüşme teklif etmeliydiniz. Benim böyle konulardaki tecrübelerim sınırlıdır. Ben basit bir Budist rahibiyim. Tüm bildiklerim, kutsal yazılarla Lord Buda'nın sözleridir. O der ki, "Bütün varlıklar ölüm ve tehlike karşısında titrer. Hayat her şeyden kıymetlidir. Bir kişi bunun farkına vardığında öldürmez ya da ölüme sebebiyet vermez." Anlamalısınız, bu sözler her Tibetlinin kalbine yerleşmiştir. İşte bu yüzden barışçıl insanlarız ve temelde şiddeti reddediyoruz. Bunun bizim en büyük gücümüz olarak algılamanızı rica ediyorum, zayıflığımız olarak değil. Ziyaretiniz için teşekkür ederim. (Çinli generallerle yaptığı görüşme esnasında)

Diyaloglar[değiştir]

Heinrich Harrer: (defterinde yer alan resmi gösterir) Bu da Olimpiyatlar. Altın madalya. Önemli bir şey değil.
Pema Lhaki: İşte, bu da bizim halkımızla sizinki arasında olan bir diğer büyük farklılık. Bizler egolarından vazgeçeni takdir ederken, siz hayatın her safhasında kendini yükselteni takdir ediyorsunuz. Sıradan Tibetli kendisini bu şekilde ilerletmeyi reddeder.

Dalay Lama: Uyuyamıyorum. Rüyanın geri geleceğinden korkuyorum.
Heinrich Harrer: Uyuyamayan iki kişi.
Dalay Lama: Bana bir hikaye anlat, Heinrich. Dağa tırmanma hakkında bir hikaye anlat.
Heinrich Harrer: Uyumanın işte bir yolu. Böyle hikayeler beni bile sıkar.
Dalay Lama: Öyleyse tırmanmanın nesini sevdiğini anlat.
Heinrich Harrer: Nesini?.. Saf sadeliği. Bunu seviyorum. Tırmanırken aklın açıktır, bütün kargaşalardan bağımsızdır. Dikkatini toplarsın. Ve aniden ışık keskinleşir, sesler gürleşir ve hayatın derin, güçlü huzuruyla dolarsın. Öylesi bir duyguyu sadece başka bir zaman daha hissettim.
Dalay Lama: Ne zaman?
Heinrich Harrer: Senin huzurundayken, Kundun.

Heinrich Harrer: (bir bardak çayı tek seferde içer) Tereyağı çayı, hiçbir zaman benim çayım olmadı.
(Peter bir bardak daha çay doldurur)
Heinrich Harrer: Hayır, hayır, hayır. Bir tane yeterliydi.
Peter Aufschnaiterr: (çayı doldurmaya devam ederek) Evet, geleneklere uymalıyız. Bir fincan taze çay ayrılacak sevgi duyulan kişi için dökülür.
Peter Aufschnaiterr: (Heinrich, çayı içmek için bardağı alır) Hayır, hayır, hayır. Onun dönmesi beklenerek, ellenmeden durur.

Ngawang Jigme: Merhaba, dostum. Ülkemiz için, Tibet için en iyi olanı yaptık.
Heinrich Harrer: Lhasa yolundayken bu ceketleri giyen Tibetliler görürdüm. "Çin askerleri. Çok güzel. Yiyecek, elbise, para verdiler. Çok güzel." Bir ceket gibi böyle zararsız bir şeyin bu kadar büyük bir yalanı simgeleyebilmesi bana garip geliyor.
(Ngawang Jigme'nin kendisine hediye ettiği ceketi geri verir)
Ngawang Jigme: Bunca senenin ardından hala Tibet adetlerini öğrenememişsin. Hediyeyi iade etmek affedilmezdir.
Heinrich Harrer: Kültürüne ihanet eden biri gelenekleri hakkında öğüt vermemeli. Ölmeni istediğim zamanlar oldu; ama utancın işkencen, işkencen de senin hayatın olacak. Uzun sürmesini dilerim.

Heinrich Harrer: (kendisine ait fotoğrafları gösterir) Şuna bak, hadi bak… Bu ilk zirveme tırmandığım zaman çekilmişti. Bu; olimpiyatlarda, altın madalya. Çok önemli değil... basit.
Pema Lhaki: Öyleyse bu, bizim medeniyetimizle sizinki arasındaki önemli farklardan bir diğeri. Siz hayatınızın her aşamasında zirveye tırmanmayı başaran insana saygı duyuyorsunuz. Ama biz kendi egolarını terk edebilen insana saygı duyarız. Çoğu Tibet’li böyle bir insana kendi hayatını emanet etmez.

Oyuncular[değiştir]

Tibet'te Yedi Yıl ile ilgili daha fazla bilgiye Vikipedi'den ulaşabilirsiniz.