Sylvia Plath
Sylvia Plath | |
---|---|
![]() Amerikalı şair ve yazar. | |
Doğum tarihi | 27 Ekim 1932 |
Doğum yeri | Boston, ABD |
Ölüm tarihi | 11 Şubat 1963 |
Ölüm yeri | Londra, İngiltere |
![]() ![]() |
Sylvia Plath (d. 27 Ekim 1932 Boston - ö. 11 Şubat 1963 Londra), Amerikalı şair ve yazardır.
Sözleri[değiştir]
- Ben sadece atan bir kalptim.
- Tutamıyorum içimde hayatımı.
- Çok az şey var valizime koyacak.
- Olmasını beklediğim hiçbir şey yoktu.
- Ve yüzüm yok, kendimi silmek istedim.
- Öldürmem gerekirdi beni öldüren bu şeyi.
- Erkek bir eş, kadınsa sonsuz güvence ister.
- Bu hain kentin seni üzmesine fırsat verme.
- Mutlu olamam, yalnızca memnun olabilirim.
- En çok korktuğum şey; hayal gücümün ölmesi.
- Eğer düşünmeseydim, çok daha mutlu olurdum.
- Hiçbir şey yapmadan geçirilen bir yaşam ölümdür.
- Yazıyorum çünkü içimde susturamadığım bir ses var.
- Bir şeyden yeterince korkarsanız olmasını sağlarsınız.
- Basılmamış bir yazı yığını kadar kokuşmuş bir şey olamaz.
- Her şeyi birden, ilk ve son kez yapıp kurtulmak istiyordum.
- Mutlu olmaya cüret ettiğin an, kötülük seni alaşağı ediverir.
- Kendi kendimle konuşuyorum, yalnızca kendimle, tek başıma.
- Huzurlu olmayı öğreniyorum, kendi yanıma uzanmışım sessizce.
- Kimseden bir şey bekleme, böylece asla hayal kırıklığı yaşamazsın.
- Durumu ne denli umutsuzsa, o denli uzak köşelere gizlerler insanı.
- Bir milyon yıllık evrim diyordu acı acı ve hâlâ hayvandan farkımız yok.
- Bir bedeli var, çok büyük bir bedeli var. Bir sözün, veya bir dokunuşun.
- Efsane olmak için çok yaşamaya ve çok yazmaya gerek olmadığını kanıtladı.
- Yumuyorum gözlerimi, yıkılıp ölüyor dünya; Yeniden doğuyor açınca gözlerimi.
- Kendimi koşu yolu olmayan bir dünyada yaşayan bir yarış atı gibi hissediyordum.
- Sessizlik bunaltıyordu beni. Sessizliğin sessizliği değildi bu. Benim kendi sessizliğimdi.
- Sevmiyorum; kendim hariç hiç kimseyi sevmiyorum. Bunu kabullenmek epey sarsıcı.
- Ne var ki ben, erkeklere herhangi bir biçimde hizmet etme fikrinden nefret ediyordum.
- Bedenimi ellerine teslim etmeden önce, fikirlerimi, zihnimi, hayallerimi teslim edebilmeliyim.
- Kendimi duygusuz ve boş hissediyordum, aklım, paramparça olmuş hayallerimin kırıntılarıyla doluydu.
- Olmak istediğim bütün insanlar olamayacağım ve yaşamak istediğim bütün hayatları yaşayamayacağım.
- Bir şeyin öldüğünü ve özgür olduğunu düşünürsün, sonra onu içine çöreklenmiş sana gülümserken bulursun.
- Hayatı birinin gölgesinde zenginleştirmeyi yeğleyeceğimi biliyorsan eğer neden kaçıp gitmeme izin veriyorsun?
- Doğayı yok edemediğim için de, sadece kendimi yok ediyorum, hiçbir suçlunun bulunmadığı bir tiranlığa katlanmaktan bezmiş olarak.
- Kendimi öldürmeyi denedim: sevdiğim insanlar için bir utanç olmaktan ve kendimi aklın yer almadığı bir cehennemden kurtarmak için.
- Sallanıyordum deniz kabuğu gibi. Seslenmek, durmadan seslenmek, bir de ayıklamak Zorunda kaldılar üstüme inciler gibi yapışmış kurtları.
- Nefret ettiğim bir şey varsa, o da insanların kendinizi berbat hissettiğinizi bildikleri halde neşeyle hatırınızı sorup iyiyim demenizi beklemeleridir.
- Gerçekten inanarak şunu söyleyebilsem keşke: Bir yerlerde sevebileceğim ve güvenle, hiç korkmadan fedakârlık edebileceğim bir adam olsa. Keşke.
- Ben yatağımda, gözlerimi beyaz tavana dikmiş sırtüstü yatarken sessizlik büyüdü, büyüdü, bir an geldi ki kulak zarlarımın sessizlikten patlayacağını sandım.
- Evlenip çocuk doğurduktan sonra insanın beyni yıkanmış gibi oluyor ve ondan sonra özel bir totaliter devletin kölesi gibi duyuları körelerek yaşayıp gidiyordu.
- İstediğim bütün kitapları okuyamam, olmak istediğim bütün insanlar olamam ve istediğim hayatları süremem. istediğim bütün becerileri edinemem. öyleyse ne istiyorum?
- Hiç evlenmek istemeyişimin nedenlerinden biri de buydu. Hayatta en son istediğim şey sonsuz güvenceye kavuşmak ve okların atıldığı yay olmaktı. Ben değişiklik ve heyecan istiyordum.
- Erkeklerden nefret ettim çünkü benimle uzun süre kalıp beni bir baba gibi sevmediler: içlerinde birer delik açıp onların baba kumaşına sahip olmadıklarını gösterebildim. bir kadının ıstırap çektiği gibi ıstırap çekmedikleri için erkeklerden nefret ettim.
- Umarsızlığa kapılıp avuntu gereksinimi uğruna onurumu hiçe saymamalıyım; içkide saklanmamalı, tuhaf adamlarla kendimi incitmemeliyim; güçsüz olmamalı, başkalarına için için nasıl kanadığımı, nasıl gün gün damlayıp biriktiğini, pıhtılaştığını söylememeliyim.[1]