Simone de Beauvoir

Vikisöz, özgür söz dizini
Simone de Beauvoir
Fransız yazar ve filozof.
Doğum tarihi 9 Ocak 1908
Doğum yeri Paris, Fransa
Ölüm tarihi 14 Nisan 1986
Ölüm yeri Paris, Fransa
Vikipedi maddesi
Vikiveri öğesi

Simone de Beauvoir, Fransız yazar ve filozof.

Sözleri[değiştir]

  • Her insan yalnızdır.
  • Ah ! beni yaşamak öldürüyor.  
  • Kadın doğulmaz, kadın olunur!
  • En önemli eserim, hayatımdır.
  • İnanmadığım bir tanrıya kızamam.      
  • Yıllar, bütün omuzlara aynı ağırlıkla çökmez.    
  • Mutluluk, herkes gibi yaşarken kimse gibi olmamaktır.  
  • Kafa hala sağlamken, bedenin insanı bırakıp gitmesi korkunç bir şey.  
  • Ölüme, sonrasını hiç merak etmeyecek kadar köktenci bir inancım var.     
  • Kendimi bana hiçbir şey kazandırmayan insanlar için harcamaktan tiksiniyorum.  
  • Birisi bana seyahat etmek neye yarar, insan kendisini hiç terketmiyor ki demişti.  
  • Söz konusu olan tüm sistemdir ve talebimiz ancak radikal olabilir: Hayatı değiştirmek.  
  • Anne karnındaki yumurtayla ilgilenen toplum, Doğan çocukların yüzüne bile bakmaz.  
  • Evliliğin, bir erkeğin hayatını kısıtladığı çoğu zaman doğrudur... Ama kadınınkini sona erdirir.  
  • Siz kitap okumayı seviyorsunuz. İyi bir kitap kadar insanı kendinden uzaklaştıran hiçbir şey yoktur.   
  • Şimdi kendi kendime şunu söylüyorum: Kurtuluşu bir başkasında görmek, yıkılmanın en güvenli yoludur.
  • Dünyanın yaratıcısı olmadığını kabul etmek, çelişkiler içindeki bu dünyayı bir yaratıcıya bağlamaktan daha kolaydır.   
  • Kadını gebe bırakan erkekler olmasına rağmen sorumluluk almaya yanaşmaz ve onu bu sorunla baş başa bırakır, üstelik yargılar ve sorgularlar.
  • Kadını götürüp mutfağa ya da süslenme odasına kapatıyor, sonra da ufkunun darlığına şaşıyoruz; kanatlarını kesiyoruz, sonra uçamıyor diye yakınıyoruz.
  • Erkeğin yaşantısı akılsaldır, ama bir takım boşlukları vardır; kadınınkiyse, kendi sınırları içinde, karanlık ama doludur, tamdır. Bu doluluk ona belli bir ağırlık verir; ilişkilerinde, kadın erkeği hafif bulur: diktatörlerin, generallerin, yargıçların, memurların, yasaların, soyut ilkelerin hafifliği vardır erkekte.  
  • Yaşamayı sürdürmek sadece nefes almayı sürdürmek değildir. Kimse kayıtsızlıkla yaşamayı beceremez; bazı şeyleri seversin, bazılarından da nefret edersin; öfkelenir ya da hayranlık duyarsın. Bu, yaşamın değerlerini kabullendiğinin bir kanıtıdır.
  • Yaşamla karşıtlık oluşturan, ölümden ziyade, yaşlılıktır. Yaşlılık, hayatın parodisidir; oysa ölüm, hayatı bir yazgıya dönüştürür: Ona bir kesinlik boyutu kazandırarak, onu sınırlamak ve korumak yoluyla bir yazgıya dönüştürür. Ölüm, zamanı yürürlükten kaldırır.  
  • Bir intihar olayı okuyunca, insana buz gibi ter döktüren şey, pencerenin demirlerinde asılı duran narin ceset değil, intihardan hemen önce o kalpte olup biten şeydir.  
  • Sanatçının ifade edeceği bir dünya olması için, o, öncelikle bu dünyada yer almalıdır; baskıcı ya da baskı altında, yılgın ya da isyankar, insanlar arasında bir insan.  
  • Evlilik geleneksel olarak kadınlara sunulmuş tek gelecektir. Birçok kadın ya evlidir, ya bir zamanlar evlilik geçirmiştir ya da evli olmadığı için acı çekiyordur.
  • Kadını götürüp mutfağa ya da süslenme odasına kapatıyor, sonra da ufkunun darlığına şaşıyoruz; kanatlarını kesiyoruz, sonra uçamıyor diye yakınıyoruz.
  • Aşkın sadece seni seviyorum demekten fazla bir şey olduğunu, gerçeği söylemeye çalışmanın da aşk olduğunu hissedebiliyor musun?  
  • Hayat hem kendini geliştirmek hem de aşmaktır. Eğer bir şey sürekli aynı durumda kalıyorsa, o zaman yaşamak sadece ölmemektir.  
  • Öyle aç gözlüyüm ki, yaşamdan her şeyi istiyorum; ... hem bir sürü arkadaşım olsun, hem de yalnız kalabileyim istiyorum.
  • Sadece erkek değildir kadını ezen. Kadın kendi hayatından sorumlu olmaktan vazgeçerek kendi kendini de eziyor.  
  • Dünyayı aydınlatan salt sevgidir sanır insan. Ama sevgiyi besleyen, olanca güzelliğiyle dünyadır aslında.  
  • Erkekler sadece kendileri için yaşar; oysa kadınlar bütün bir hayattan sorumludur.  
  • Birisi bana 'seyahat etmek neye yarar, insan kendisini hiç terketmiyor ki' demişti.
  • Nasıl olur da insan kendine uygun gördüğü rol uğruna, kendini ortadan kaldırır?  
  • İnsanın birini sevebilmesi için onu kendi kafasında biraz büyütmesi gerekir.  
  • Kurtulmak için bir başkasına bel bağlamak, yıkılmanın en güvenli yoludur.  
  • Niye çoğu kez, bazılarının zevki, başkalarının gözyaşlarıyla son bulur?  
  • İnsan kadın olarak dünyaya gelmez, zamanla kadın olur.  
  • Bu sıralar çok okumalıyım, yoksa hüzünleneceğim.  
  • Sizin tek çılgınlığınız, kendinizi deli sanmanız. 
  • Ben solcu bir kadınım, solcu bir partiyle kadın davasının daha çabuk çözüleceğini pek zannetmiyorum. Zaten solcu bir parti de, öteki partiler gibi erkekler tarafından yönetilmektedir. Kadınlar konusuna yaklaşmak gerekince de, bunlar solcu erkekler gibi değil de tıpkı düpedüz erkekler gibi davranmaktadırlar. Zamanla anladım ki kadınların mücadelesiyle pekiştirilmezse sınıflar kavgası aldatıcıdır. Çoğu sosyalistler cinsel karşıtlığı sınıfsal karşıtlığa göre ikincil saymaya yatkındırlar. Oysa kendilerine sosyalist denilen ülkelerde şu bizim MLF (Kadınların Kurtuluş Hareketi) gibi bir hareketi örgütlemek yasaktır. Bence mücadeleyi iki düzeyde birden yürütmekte yarar var, karıştırmakta değil. Erkekler, partileri ne olursa olsun, kadınların yaşantısını gerçekten hesaba katamıyorlar.
  • Dünyanın temsili erkeklerin eseridir; onlar dünyayı kendi bakış açılarından tanımlarlar.[1]

Kaynakça[değiştir]

  1. Felsefe Kitabı, Alfa, s. 277.

Konuyla ilgili diğer Wikimedia sayfaları:

Commons'da Simone de Beauvoir ile ilgili çoklu ortam dosyaları bulunmaktadır.

Vikipedi'de Simone de Beauvoir ile ilgili ansiklopedik bilgi bulunmaktadır.