İçeriğe atla

Samed Behrengi

Vikisöz, özgür söz dizini
Samed Behrengi
Azerbaycan asıllı İranlı öğretmen
Doğum tarihi 24 Haziran 1939
Doğum yeri Tebriz, İran Şahlığı İran
Ölüm tarihi 31 Ağustos 1967
Ölüm yeri Aras Nehri
Vikipedi maddesi

Samed Behrengi ( 24 Haziran 1939; Tebriz, İran Şahlığı; ö. 31 Ağustos 1967, Aras Nehri), Azerbaycan asıllı İranlı öğretmen ve çocuk hikâyeleri ile halk masalları yazarı-derleyicisi.

Sözleri

[değiştir]
  • Biz özgürlüğümüzü istiyoruz.
  • Hepimiz aynı ağacın çocuklarıydık.
  • Her şey değişir. Hiçbir şey eskisi gibi kalamaz.
  • Yaşamı ve ölümü aynı anda deneyimlemiştim.
  • İnsanoğlu çiğ süt emmiştir, vefa nedir bilmez.?
  • Herkes ölür ama yalnızca bazıları gerçekten yaşar.
  • Bir kereliğine de olsa korkusuzca harekete geçelim.
  • Başka yerlerde neler olup bittiğini bilmek istiyorum.
  • Ben belirli zamanlarda ölüyor ve tekrar diriliyordum.
  • Zenginler, yiyeceklerine fakirler kadar değer vermezdi.
  • Gözümün gördüğünü, aklımın söylediğini dile getiririm.
  • Aynı anda hem ölecektim hem yaşamaya başlayacaktım.
  • Dostça yaşamak varken, insanlar niçin kötülük yapıyordu.
  • Benim aklım var, kendim anlıyorum. Gözüm var, görüyorum.
  • Gün biter, gece biter. Aylar, yıllar hepsi… Başlayan her şey biter.
  • Bu nasıl bir ülkedir ki Sevgi Masalı bilen tek bir kişi bulunmuyor?
  • Ne günlere geldik bak! Artık çocuklar annelerine akıl öğretiyorlar!
  • Küçük bir yerde dolaşıp durarak ihtiyarlamak için mi geldik dünyaya?
  • Siz gereğinden fazla düşüyorsunuz. Ama yalnızca düşünmek olmaz ki!
  • Ölüm beni kolayca bulabilir ama yaşayabildiğim sürece ölümden kaçacağım.
  • Ben gökyüzüne çıkacağım! Oradaki yıldızları alıp ceketime düğme yapacağım!
  • Yaşadığının yüz mislini yaşasan da yine aynı cahil ve aciz kurbağa olarak kalacaksın.
  • Keklik gibi başını kara sokmuşsun, çevreni görmüyorsun. Gerçeklerden haberin yok.
  • Herşeyin bir sonu olmaz mı? Gece sona erer, gündüz sona erer, ay da öyle, yıl da öyle.
  • Ben ne kötümserim, ne korkak. Gözümün gördüğünü, aklımın söylediğini dile getiririm.
  • Benim güzel kızım, unutma ki bir gün güneş bizi ısıtmayı bırakırsa dünyada hayat kalmaz.
  • Hiç kimse aklıma filan girmedi. Benim aklım, fikrim var; anlıyorum; gözüm var, görüyorum.
  • Cahil olmasaydınız, dünyada birçoklarının kendilerine göre bir güzellikleri olduğunu bilirdiniz.
  • İster korkutsun beni, ister kessin, ya da aksine sevsin baş tacı yapsın, boyun eğmiyorum işte!
  • Artık biliyorum ki, benim bir sebebim var. Aklım var anlayabiliyorum, gözüm var görebiliyorum.
  • Vakitsiz vedalara maruz kalmış kişilerin çığlıkları Avaz Avaz olurmuş, ben bunu kendim de gördüm.
  • Artık bir çekirdek değildim. Kendi içimde büyümüş, ortadan kaybolmuş, başka bir şeye dönüşmüştüm.
  • Dünyaymış! Dünya da ne demekmiş? Dünya işte bizim olduğumuz yerdir, hayat da bizim yaşadığımızdır.
  • Şimdi ölüm çok kolay uğrayabilir bana! Ama ben yaşayabildiğim sürece ölümü karşılamaya gitmemeliyim.
  • Cahil olmasaydınız, dünyada birçoklarının kendilerine göre güzellikleri olduğunu bilirdiniz. Adınız bile size ait değil!
  • Siz gereğinden fazla düşünüyorsunuz. Ama yalnızca düşünmek olmaz ki! Yola koyulursak korkularımız tümden kaybolur gider.
  • Ben bilmek istiyorum; gerçekten de yaşamak dediğimiz şey, şu bir avuç yerde yaşlanıncaya kadar dolaşıp durmaktan mı ibaret?
  • Bir gün gelir de güneş dünyaya kızıp üzerinde parlamayı bırakırsa, yeryüzünde ne bitkiler ne hayvanlar yaşayabilir; tek bir canlı kalmaz geri.
  • Hayatım boyunca tekrar tekrar okumaktan bıkmayacağım. Çünkü bu kitaplar hayatınızın belli yaş ve dönemlerinde size farklı dersler veriyor.
  • Hayat gerçekten bir avuç yerde durmadan dönüp durmak, sonra da yaşlanıp ölüp gitmek mi yoksa bu dünyada başka türlü yaşamak mümkün mü?
  • Toprak aşımızı veriyorsa onu pişiren de güneştir. Bir gün nasıl olsa öleceğim. Ölmek önemli değil, önemli olan, yaşamımla da, ölümümle de başkaları üzerinde etkili olabilmektir.