Numan Kurtulmuş

Vikisöz, özgür söz dizini
Numan Kurtulmuş
Doğum tarihi 23 Mart 1959
Doğum yeri Ünye
Vikipedi maddesi
Vikiveri öğesi

Numan Kurtulmuş (23 Mart 1959, Ünye, Ordu), Türk siyasetçi ve akademisyen. AK Parti Genel Başkanvekili.

  • Avrupa Birliği, NATO, IMF, Dünya Ticaret Örgütü HAS Parti'ye emir veremez. Dışarıdan esen rüzgarlar rotamızı değiştiremez. Çok açık söylüyorum bu ülkenin topraklarına ayakları basmayan hiçbir çözüm Halkın Sesi Partisinin çözümü olmayacak ve ciddiye alınmayacaktır. Partimiz anti emperyalist bir partidir. Anti emperyalizm demek, sömürüye vesayete karşı olmak demektir. Bizim lügatimizde 'gavur' diye bir söz var. Gavur demek gayrimüslim demek değildir. Gavur, zulmeden, insanların ensesinde boza pişiren emperyalistlerdir. Gavur kimdir? Irak'ı işgal edip 1 buçuk milyon insanı katledendir. Anti emperyalist olmak gavura karşı olmaktır, gayrimüslime karşı olmak değildir. (Yıl: 2011)[1]
  • İsrail en büyük zaferini AKP sayesinde kazandı. Birleşmiş Milletler'in Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nda İsrail'in nükleer kapasitesi var mı, yok mu oylamasında Türk delegasyonu çekimser kaldı. Geçtiğimiz sene 2010 Mayısında da Türkiye İsrail'in OECD üyeliğini onayladı, veto ettiğimiz takdirde üye olması mümkün değildi. Daha önce bir çok ülke veto etmişti. Otel lobisinde değil, Birleşmiş Milletler'de, OECD salonlarında ‘one minute' demek marifettir. Sayın Başbakan'ın (Tayyip Erdoğan) kalbi Ali diyor, dili Muaviye söylüyor.[2]
  • Sırça saraylarda oturup, ahkam kesmedik. Anadolu'yu karış karış dolaştık. Kaç yıllık emeğimizi elimizin tersiyle kenara bırakıyoruz. Daha fazla çatışmaya, kavgaya, yeni Kerbelaların olmaması ve yeni çatışmaların yaşanmaması için Genel Kurul'a katılmıyorum. Genel başkanlıktan ve Saadet Partisi'nden ayrılıyorum. Ne kendi başımı öne eğdirecek ne de bu camianın başını öne eğdirecek bir iş yapmadım. Öz evladının onulmaz yaralar almasını istemeyen bir anne hassasiyetiyle hareket ediyoruz. Kardeşlik hukukunu zedeleyecek çatışmaya izin vermeyeceğiz. Biz, son ana kadar uzlaşma arayışı içerisinde olduk.
  • Bu ayrılık, yeni siyasetin ilk adımıdır hayırlı olsun. Bu ayrılık veda konuşması değil yeni bir başlangıcın ilk adımıdır, güzel günler olacak
  • Firavunlaşmayacağız, Karunlaşmayacağız, Belamlaşmayacağız.
  • Dini siyasete alet etmeyeceğiz.
  • Bizim en büyük sıkıntımız, aramızdaki gizli ve sinsi AKP'lilerdir.
  • Bugün de Osmanlı'nın devamı olan Türkiye Cumhuriyeti'nin diz çökmesi için her türlü saldırıyı, tertibi ortaya koyuyorlar. Sultan Abdülhamid Han'ın karşısına bir şekilde çıkıp yolunu kesmeye çalışanlar, bugün de Türkiye'nin lideri Recep Tayyip Erdoğan'ın yolunu kesmeye çalışıyorlar. Oyun aynı oyun. Dün bazı terör örgütleriyle yaptıkları oyunları, bugün de DEAŞ'ın, PYD'nin, PKK'nın eliyle yapmaya devam ediyorlar. Bu oyunu bozacağız. Bu oyunu oynayanlar, oyun oynadıkları terör örgütlerinin yakında diz çökmüş olduklarını görecekler, mahcup olacaklar ve Türkiye'ye karşı oyun oynanmayacağını çok açık bir şekilde görecekler.[3]
  • Türkiye Doğu Akdeniz'de petrol, doğalgaz arıyor. Yunanistan'ı, AB'yi, NATO'yu devreye soktular. 'Çizilen sınırların dışına çıkmayın' dediler. Bu kadar itiraza rağmen onları dinledik mi? Sevilla Haritası'nı alıp çöp tenekesine attık.[4]
  • Türkiye, Akdeniz'de eski sömürgecilerin çizmek istediği hudutları kabul etmiyor ve etmeyecek.[5]
  • Tarihi bir hata düzeltilmiştir ve inşallah kıyamete kadar da Ayasofya ibadete açık olacaktır.[6]
  • Türkiye'deki yönetimler ya da siyasetin genel çerçevesi ne kadar çok millete yakınlaşırsa, yani Türkiye'de demokrasi, milletin sözünün hakim olması ne kadar güçlü bir şekilde tecelli ederse Türkiye'nin ekonomik ve diğer alanlardaki kalkınması o kadar güçlü olmuştur. Örnek rahmetli Menderes'in, rahmetli Özal'ın dönemidir. Örnek, şu gün içinde yaşadığımız olan Cumhurbaşkanımızın öncülüğündeki bu dönemdir. Türkiye eğer bir taraftan milli savunma sanayisinde güçlü bir şekilde adımlarını atıyorsa, bir taraftan uzay sanayisiyle ilgili adımlarını, çalışmalarını yapıyorsa, Türkiye her alanda kendi yerli, milli üretimini artırabilme mefkuresi etrafında yeni bir kalkınma hikayesi yazmaya gayret ediyorsa, hiç şüphemiz yoktur ki bundaki en temel aktör kendi kökleriz, kendi medeniyetimiz üzerinde yükselebilme bilincidir.[7]

Kaynakça[değiştir]