Nilgün Yerli

Nilgün Yerli
Doğum tarihi	11 Kasım 1969
Doğum yeri	Kırşehir
Vikipedi maddesi

Nilgün Yerli (11 Kasım 1969) Hollandalı-Türk oyuncudur.

Sözleri

• Birbirimizi Farkımızla Sevelim.
• Yetiştirildiğimiz doğayı yaşamaktayız…
• Cesur olmadan özgür olabilmek hayal!
• Bîr lider korkuyla değil sevgiyle yönetendir.
• Vicdan, kalpsiz arınmaz, akılsız da korunmaz.
• Sevginin en büyük düşmanı nefret değil korku.
• Bir lider, kendisinden çok başkasını düşünendir.
• Benim tek yeteneğim korkusuzluğum. Cesurum ben.
• Mutluluğun sırrı özgürlükte, özgürlüğün sırrıysa cesarette.
• Dünya benim vatanım, sevgi benim dinim, İnsanlık benim ailem.
• Sanatı düşünen, sanatı yaşayan insandan aslında kötülük gelmez.
• Kendinizi seviyor ve sayıyorsanız, kendi gücünüzün kaynağı sizsiniz demektir.
• Bir günde en büyük güzellik başkasının suratında yarattığın tebessüm olabilir.
• Ben dünyada bütün canlıların farklı olduğu için güzel olduğunu düşünüyorum.
• Vejetaryen bir arkadaşınızla yemeğe çıkıyorsanız, et yememeyi göze alacaksınız.
• Artık birazda gelenek kültürünün yanında, ruh kültürümüzü de geliştirmemiz lazım.
• Kendi doğrularınıza inanırken, başka doğruları görebilme cesaretiniz yoksa, bu korkaklıktır.
• Ben kendimi kanıtladıysam, korkmadığım için kanıtlayabildim. Bunu okuyanlar da korkmasın.
• Benim sorumluluğum öncelikle iyi bir oyuncu, iyi bir anne ve iyi bir insan olmak. Gerisi umrumda değil.
• Doğanın kusursuz işleyişinin temeli sevgi ve iyilik. Ben, doğa sayesinde vicdanımın sesini duymayı keşfettim.
• Biz halk olarak, birbirimizle rekabetten başka, suçlu arayıp parmak göstermekten başka pek birşey yapamamışız.
• Beni; senin gibi düşündüğüm, inandığım, konuştuğum ve yaşadığım için seviyorsan beni değil kendini seviyorsun demektir.
• Peki biz millet olarak, bu kadar uçurumlar içinde nasıl el ele verip bir bütün olup aynı hedefi göz önüne alarak yükselebiliriz?
• Bir ağaçtan milyon tane kibrit çıkabilir ama bir kibrit bütün ormanı yok etme gücündedir. Hepimizde o bir kibritin gücü yok mu?
• Ben babamdan korkardım, korkuyla severdim, o da babasından korkardı, belki de o neslin saygı kavramı korkmanın yolundan geçiyordu.
• Biz birbirimizi Kürt, Alevi, dinci, laik diye kutuplaştırırken, Avrupa'da adam seni sırf Türk olduğun için kafadan çürük elma sepetine atıyor.
• Bu ülkede yaşayan herkesin birbirini sevmesi için mutlaka bir sene gidip Almanya’da, Hollanda’da ya da Kamboçya’da yaşaması gerekiyor.
• Annem bana hep derdi ki benliğini doğada ara. Mesela; bir ağaca bak, her mevsim değiştiği için büyüyor. İnsanda öyle, sen her zaman aynıysan büyüyemezsin.
• Korkularını, olumsuzlukları, cehaleti, ön yargıları, tereddüdü, rekabeti, para hırsını, kıskançlığı ve bu tür duyguları yenmekle, gücünün kaynağını kendinde bulmayı başarıyorsun.
• Çocukluktaki korku bir asi gibi, daima içindeki hücrelerde, itiyor, çekiyor, koruyor ve dolaşıyor.Ben korkularımı yenmeme rağmen, fark ettim ki hala içimdeki devlete korku bitmemiş.
• Keşke, insanlar birbirine verdikleri ilgiyi doğaya da verseler, sokaklarına da, denize de, kuma da. Bizi güzel canlı yapan doğa. Düşünün sonumuz toprak…İlle de toprak olunca mı anlamak lazım?
• İnsan önce kendisini sevmeli, sevdirmek için. Yaptığımız tek şey, Atatürk’ün dileklerini duvarlara, parklara, kitaplara yazmak, hâlbuki Atatürk, dediklerini sayıklamamız yerine uygulamamızı istemişti.
• Artık korkumu yendim, anladım ki asıl seni korkutan onlar değil, içindeki sen kendi kendini paslanmış teorilerle korkutuyorsun, senin korkusuz yaklaşımın, seni adeta, büyükleri şaşırtırcasına, sevdiriyor.
• Bir lider objektifdîr, misilleme yapmaz. Bir lider sözünde durandır. Güzel bir dünya yaratandır. Çocukların geleceği ile oynamayan¬dır. Bir lider, başkalarına hükmetmeden evvel kendine hükmedebilendir.Bir lider pek çok şeydir, ama en Önemlisi, kalbi ile mantığının terazisini hiçbir zaman kaybetmeyendir.
• İnsanlar artık öyle bir yere gelmişler ki, kalplerinin seslerinin dinlemeye daha doğrusu korkmaya başlamışlar. Çünkü kalplerinin kırılacağından korkuyorlar. Bence sevginin en büyük düşmanı nefret değil, ego ve korkudur. İnsanlar egosunu kaybetmekten korkuyorlar. Korku öyle bir şey ki nefretten daha kötüdür.
• İçtiği suyun pet şişesini yere atan bu baya yine soruyorum.

“Cennete inanıyor musunuz?”

-Hâşâ, tabii inanıyorum”

“Cennet nedir?”

-Masmavi bir su düşünün”

“Deniz gibi mi?”

-Evet deniz gibi, yemyeşil bir vadi, ağaçlar, çiçekler, tertemiz, pırıl pırıl Dert yok, keder yok, herkes mutlu”

“Peki bu dünyada bunu neden başaramıyoruz sizce?”

Neden ille de ölünce cennete gitmeyi umut ediyorsunuz. Cennet buradayken.

• Cehennem: sevmeyi bilememek sevilmeyi takdir edememektir.