Neale Donald Walsch
Görünüm
Neale Donald Walsch | |
---|---|
Amerikalı oyuncu, senarist yazarıdır. | |
Doğum tarihi | 10 Eylül 1943 |
Doğum yeri | Milwaukee, Wisconsin |
Ölüm tarihi | . |
Ölüm yeri | . |
Vikipedi maddesi |
Neale Donald Walsch (10 Eylül 1943 doğumlu) Amerikalı yazarıdır . Aynı zamanda oyuncu, senarist ve konuşmacıdır.
Sözleri
[değiştir]- Hayat, konfor alanınızın dışında başlar.
- Çok çabuk yaşlanırız ama çok geç akıllanırız.
- Bağımlılıktan daha zararlı bir "gerçek" yoktur.
- En son ne zaman tehlikeli bir kitap okudunuz?
- İyi hissetme benliğin Ben buyum diye bağırmasıdır!
- Cennet dediğin şey hiçbir yerde. Yalnızca şimdi ve burada.
- Her şeyden vazgeçene kadar, hiçbir şeye sahip olamazsınız.
- AcıIar; yaşanan oIayIarIa değiI, kişinin verdiği tepkiIerIe iIgiIidir.
- Gerçek zenginlik neye sahip olduğumla değil ne olduğumla ilgilidir.
- Dünyadaki yüksek bilinçli insanlarla birlikte olmaya çalışmak akıllıcadır.
- Çocuklarınıza nasıl düşünmelerini değil, ne düşünmelerini öğretiyorsunuz.
- Gerçek genellikle rahatsız edicidir. Sadece bilmek isteyenlere rahatlık verir.
- Kurtuluşunuz başkalarının aksiyonlarına değil, kendi reaksiyonlarınıza bağlıdır.
- Eğer hayallerinin yerini anılar almaya başlamışsa, yalnızlığın başlamış demektir.
- Toplum kendi teknolojisinin bir ürünü haline geldiğinde kendi kendisini yok eder.
- Hayatınızda birazcık olsun mizah yoksa, hiçbir şeyin anlamı olmadığını söylüyorum.
- İnsanlar hayvanları yiyor, aşırı yağ tüketiyor ve neden damarlarının tıkandığına şaşıyor.
- Bilmeyenler, ama bildiğini sananlar vardır. Onlar tehlikelidirler. Onlardan sakınmalısın.
- Fazla abartmayın.. Çünkü yerlere göklere sığdıramadığınız aşk, birgün bir hoşçakala sığacak.
- Yalanla iletişim kurmak ve yalanı yutturmak bir başarı değildir. Sadece yenilginin ertelenmesidir.
- Başkalarının, senin hakkında ne düşündükleri konusunda endişe duyduğun sürece onlar senin sahibindir.
- Her konuda yargılarla dolusunuz. Sizi haz duymaktan alıkoyan işte bu yargılarınız ve sizi mutsuz kılan beklentileriniz.
- İnsanlar sevdikleri şeyi yok etmeye, daha sonra da yok ettikleri şeyi yeniden sevmeye ve değer vermeye meraklıdırlar.
- Dünya hakkında zihninizde ne taşıyorsanız, dünyada da onu görürsünüz. Hayat hakkında zihninizde ne taşıyorsanız hayatta da onu görürsünüz.
- Korku; daraltan, kapayan, içe hapseden, kaçan, gizleyen, biriktiren, yığan, zarar veren enerjidir. Sevgi; genişleten, açan, yayılan, kalan, açık olan paylaşan, iyileştiren enerjidir.
- Bizi öldüren şeyin birbirimizi suçlamak olduğunu gördüğümüzde, bizi öldüren şeyin farklı görüşler değil, bu görüşleri hoş görememek olduğunu gördüğümüzde birbirimizi suçlamayı bırakacağız.
- Eğer etrafınız düşük bilinçle kuşatılmışsa, bireysel anlayışınıza güvenmek size daha yararlı olacaktır. Yüksek bilinçle kuşatıldığınızda ise teslimiyetten daha büyük yarar görürsünüz. Dünyadaki yüksek bilinçli insanlarla birlikte olmaya çalışmak akıllıcadır.
- Her türlü seçiminiz ya sevgi ya korku düşüncesinden kaynaklanıyor. Korku bedenleri giysilerle sararak gizler. Sevgi çıplak olmaya izin verir. Korku sahip olduklarına sımsıkı yapışır, Sevgi sahip olduklarını paylaşır. Korku zorba yakınlık ister, Sevgi sevecen yakınlık. Korku sımsıkı sarar, bırakmak istemez, Sevgi özgür bırakır. Korku kurutur, Sevgi yumuşatır. Korku saldırır, Sevgi bağrına basar.
- İnsanların yeryüzünde yarattıkları zorluklardan biri, çoğunun bazı şeylerin "daha iyi" olduğu fikrine sahip olması. Müslüman olmak "daha iyi", Yahudi olmak "daha iyi", Mormon olmak "daha iyi", Hıristiyan olmak, erkek olmak, kadın olmak, muhafazakar olmak, liberal olmak, Fransız olmak, İtalyan olmak, siyah olmak, Asyalı olmak, beyaz olmak, bilmem ne grubunun üyesi olmak "daha iyi"... Liste uzar gider. Bazılarınızın diğerlerinden daha iyi olduğuna inanıyorsunuz. Bu gerçek değil.
- Cehennem bir yer olarak yoktur. Hani şu sonsuz ateşte yandığınız, sonsuza dek acı çektiğiniz yer. Böyle bir cehennem yaratmak için benim ne gibi bir amacım olabilir? Sizin cenneti hak etmediğiniz gibi hiç de Tansal olmayan bir düşüncem olsa bile neden sizin başarısızlıklarınızı cezalandırmaya, sizden bir tür intikam almaya gereksinim duyayım? ... Sizin cehennem kavramınız en aşırı gaddarlığın da ötesinde bir boyut.
- İnsanlar sigara içiyor ve neden kanser olduklarına şaşıyor. İnsanlar yaşamları boyunca kızgın yaşıyor ve neden kalp krizi geçirdiğine şaşıyor. İnsanlar acımasızca ve büyük stres altında başkalarıyla rekabete girişiyor ve neden felç geçirdiğine şaşıyor. Açıkça görülmeyen bir şey de, çoğu insan kendisini öldürecek kadar endişeyle yaşıyor.
- Bazıları sana özgür irade verdiğimi söylüyor. Ama aynı insanlar bana itaat etmezsen seni cehenneme göndereceğimi de söylüyor. Bu ne biçim özgür irade? Özsel olarak doğru olanı yapman için ille de korku mu gerekiyor? İyi olmak için tehdit edilmen mi gerekiyor?
- Endişenin hiçbir anlamı, amacı yoktur. Ziyan edilmiş mental enerjidir. Endişe aynı zamanda bedene müthiş zarar veren biyokimyasal reaksiyon yaratır. Hazımsızlıktan, kalp krizine kadar her türlü hastalığa neden olur. Endişe bittiğinde, sağlık bir anda düzelir...
- Düşüncenin mesafesi yoktur. Düşünce, daha düşünceyi dile getirmeden dünyayı ve evreni dolaşır. Fakat hepiniz mental cüzamlısınız. Zihninizi negatif düşüncelerle yiyip bitiriyorsunuz... Ve neden hasta olduğunuza şaşıyorsunuz.
- Neden "adaletsizlik" adını verdiğiniz şeyi düzeltmek için cennete güveniyorsunuz? Tazeleyici, temizleyici yağmur göklerden inmez mi? Evet. Ve bazen sana diyorum ki: yağmur hem adilin hemde adaletsizin üstüne düşer.
- Başkalarıyla sürekli alay edenlere bakın. Eyleme geçmeyen, düşünemeyen kitlelere bakın. Kendilerine göre dünyanın en haklı insanları onlardır, Ama sadece kendilerine göre...
- Kaynaklarınızı daha eşitçe paylaşmak isteyip istemediğinizi bile bilmiyorsunuz. Dünyayı besleyecek yiyecekleri çöpe atarken, her gün yüzlerce insan açlıktan ölüyor.
- Hiçbir şey kendi başına acı değildir. Acı, yanlış düşüncelerin sonucudur. Acı, düşünce hatasıdır. Usta, en müthiş acıyı bile yok edebilir. Bu yolla usta iyileşir.
- Neden? İnsanoğlunun tamamı da yardım sever değil ki. Pek çoğunuz kendinize bile yardım etmiyorsunuz. Ve birbirinizi gerçekten incitiyorsunuz.
- Bir toplumun gelişkinlik ölçüsü, o toplumun kişiye ya da davranışa yapıştırdığı 'suçluluk' ve 'utanç' etiketlerinin çokluğuyla ters orantılıdır.
- Korku, olduğunuz her şeyin tam zıddıdır. Bu yüzden mental ve fiziksel sağlığınızın tam zıttı sonuçlar yaratır. Korku büyümüş endişelerdir.
- Gerçek acımasızdır. Her an karşına çıkar. Hiç beklemediğin şekilde, sana ne olduğunu gösterir. Bu da oldukça rahatsız eder.
- Yaşamın amacı bir yere varmak değil, zaten orada her zaman olmuş olduğunun ve olacağının farkında olmandır.
- Körün köre rehberlik ettiği bir yaşam sürmekte ısrar ediyorsunuz. Çünkü görebilenleri dinlemiyorsunuz.
- Ve şunu hatırla: suçladığın şey seni suçlayacaktır. Yargıladığın şey ise bir gün kendin olacaksın.
- Şiddeti ortadan kaldır ve tüm ayrımcılık düşüncelerini serbest bırakarak sevmeyi unutma.
- Bazı insanlar, hayatın güzel olduğunu hatırlamak için vardır. O insanların değerini bilin...
- Gerçek öğretmen, en çok bilgiye sahip olan değil, başkalarını da en çok bilgilendirendir.
- Kendi yaptıklarınızı değiştirmek, başkalarının yaptıklarını değiştirmekten daha kolaydır.
- Gerçek Ustalar, yaşamı kazanmaya çalışmak yerine, yaşamı yaratmayı seçenlerdir.
- Düşünebildiklerin senin olsun. Düşünü bile kuramayacaklarının peşindeyim...
- Bir şeyin doğru olup olmadığını bilmek istiyorsan, ne hissettiğine dikkat et.
- Hayat kim olduğuna karar verme ve kararlarını deneyimleme sürecidir.
- Açgözlülük büyüklüğün yerini alınca şefkat ve anlayışa da yer kalmadı.