Kur'an hâfızı

Vikisöz, özgür söz dizini
Kur'an hâfızı
Vikipedi maddesi
Vikiveri öğesi

Hafîz (Arapça: Arapça: الحفيظ), İslâm geleneğinde Kur'an'ın tamamını ezbere bilen kişi.

Hakkında söylenenler[değiştir]

  • Hafız olmak ne kadar çetin bir işse, hafız hocalığı da o kadar çetin bir iştir. Onlarla hep beraber oldular. Hafız ailesi olmak da o kadar çetin bir iştir. Haftada birkaç kez beni arayan hafız anneleri, hafız babaları var. Onların heyecanını dinliyorum. Onların, hafızlarımız bir an önce hafızlıklarını yapsın diye katlandıkları fedakarlıkları biliyorum. Dolayısıyla onlardan da Allah razı olsun.[1] - Ali Erbaş
  • Ülkemizde şu an belgeli hafızlık imtihanına girip başarmış yaklaşık 160 bin hafız var. Buradaki kardeşlerimiz de bu sayının içinde ama yeterli değil. Bu ülkenin insanlarının yüzde 1'i hafız olsa 820 bin hafız eder ama bizim şu anda hafız sayımız binde 2'ye denk geliyor, bu yeterli değil.[2] - Ali Erbaş
  • Daha önce Yahudilik ve Hıristiyanlık hakkında bilgim vardı ama İslâm'ın aktardıklarıyla biliyordum. Kendi kaynaklarından bilmiyordum... Kendi kaynaklarıyla 1960'lı yıllarda tanıştım. ...daha ilk elime aldığımda sahtekârlığını görebildim. İlk elime aldığımda! Hafızlar Kur'an'ı ezbere bilir, ama hafız hangi ayetin nerede olduğunu, hangi konuda hangi ayet olduğunu bilemez. Ama ben hemen bilirim. Çünkü dünyam olageldi. Bir bakıyorum, Tevrat'ın filanca yerinde şunlar var. ...filanca surede aynen var, ya da değiştirilmiş biçimiyle var. Levililer'de şu var, ona bakıyorum o da var. Hatta İncil'ine bakıyorsun o da öyle. Zaten epeydir de sorular vardı. 'Tamam' dedim 'bu adam sahtekârdır.' Ama ne fena oldum. Öyle bir hınç oluştu ki! Çünkü o benim gençliğimi aldı, çocukluğumu aldı. Ben ondan dolayı gençliğimi, çocukluğumu yaşamadım. Nice insanlar ondan dolayı yaşayamıyor. Birçok insan onun felaketzedeleri durumunda. O vardır diye, O'nun seçtiği karanlık vardır diye birçok insan doğruyu yanlış, yanlışı doğru biliyor. Yani insanca duygular ve insanca oluşumlar, o nedenle birçok yönden gelişememiş. Hiçbir hastalık; ne bir kanser, ne AIDS, ne falandır, filandır, hiçbir hastalığın korkunçluğu, hiçbir felaketin korkunçluğu, o dinden gelen korkunçluk kadar korkunç gelmedi bana. Ve o dakikadan başlayarak hemen savaşa giriştim...[3] - Turan Dursun

Kaynakça[değiştir]

  1. Ankara'da hafızlık kursunu tamamlayan 101 öğrenci icazetini aldı
  2. 'Hafız sayımız yeterli değil'
  3. "Turan Dursun Hayatını Anlatıyor", Kaynak Yayınları, 7. Basım Eylül 1999, s. 34 vd. Görüşmeyi yapan: Şule Perinçek.