Kullanıcı:Gezicanavari

Vikisöz, özgür söz dizini

Ermeni Soykırımı'nın şahitleri önemli ve değerli bilgiler sağlamaktadır. Gazeteciler, diplomatlar, askerler, doktorlar, yazarlar ve misyonerler olaylara tanık oldu.

Kişi
Alıntılar
Henry Morgenthau

ABD-Osmanlı İmparatorluğu büyükelçisi
Amerikali
"Tehcirin gerçek amaci soygun ve imhaydi, bunlarin yani sira da gerçekten yeni bir katliam yöntemini temsil ediyordu. Ittihatçi otoriteler tehcir emrini vererek, bir irkin ölüm ilanini çikartmis oluyorlardi, bunu çok iyi biliyorlar ve benimle olan sohbetlerinde bu gerçegi hiçbir sekilde saklamaya kalkismiyorlardi."[1]

"Tüm insanlik tarihinin bunun gibi korkunç olaylari hiç yasamadigina eminim. Geçmisteki büyük katliamlar ve zulümler 1915 yilinda Ermeni irkinin çektigi acilarla karsilastirildiginda önemsiz kalir."[2][3]

Reşid Akif Paşa

Devlet adamı
Türk
" 25-30 güne vasıl olmayan (İzzet Paşa) kabine(sin)deki yakın dönemdeki hizmetinde öğrendiğim bazı gizli şeyler vardır. Bu cümleden olmak üzere tuhaf bir şeye tesadüf ettim. Bu tehcir emri resmi olarak mahut Dahiliye Nazırı (Talat) tarafından verilmiş, vilayetlere tebliğ edilmiş. Bu resmi emri takiben ise çetelerin koşup melun vazifelerini yerine getirmeleri için Merkez-i Umumi (İttihat Terakki yönetimi) tarafından uğursuz emirler her yöne tamim (emir) olunmuştur. Binaenaleyh, çeteler meydan almış ve mukatale-i zalime (zalim katliam) yüz göstermiştir."[4]
Ahmed Rıza

Devlet adamı
Türk
"Beni kolumdan tut, köyümden dışarı at, malımı mülkümü de sat, bu hiçbir vakitte caiz değildir. Bunu ne Osmanlı vicdanı kabul eder ne de kanun. (…) Ermenilerin malı kısmen yağma edildi. Kuvve-i teşriiye [yasama organı] kanunu reddedinceye kadar elde bir şey kalmayacak."[5][6]

"Şunu kabul edelim ki, biz Türkler vahşice Ermenileri öldürdük."[7][8][9]

Paul Wolff-Metternich

Alman-Osmanlı İmparatorluğu büyükelçisi
Alman
"Ermeni sorununu Ermeni ırkını ortadan kaldırarak çözme yoluna giden Türkiye hükümeti; temsilcilerimizin, Amerikan Elçiliği'nin, Papanın delegasyonunun, Müttefik Kuvvetlerin tehditlerinin ya da dünyanın yarısını temsil eden Batı kamuoyundaki farklı seslerin kendisini engellemesine izin vermemiştir."[10][11][12]
Atatürk

Türkiye'nin ilk cumhurbaşkanı
Türk
"Yuvalarından kitle halinde acimasızca tehcir (zorla göç) edilen ve kıyıma uğratılan milyonlarca Hıristiyan teb'amızın (uyruğumuzun) hayatlarının hesabı kendilerinden sorulmak gereken Genç Türkiye Partisi'nin bu kalıntıları Cumhuriyet yönetimi altında rahat durmuyordu. Bunlar şimdiye kadar yağma, haydutluk ve rüşvetle yaşamıs ve faydalı bir işte çalışmak, hayatlarını kazanmak yolundaki herhangi bir düşünce ya da öneriye düşman olmuşlardir."[13]
Johann von Bernstorff

Alman-Osmanlı İmparatorluğu büyükelçisi
Alman
"Bir keresinde onu Ermeni Sorunu konusunda sıkıştırdığımda, [Talat] gülümseyerek şöyle dedi: 'Daha ne istiyorsun. Ermeni Sorunu çözüldü, hepsi yok edildi.'"[14][15]
Fayez el Husein

Devlet adamı
Arab
"Bu kahraman ve talihsiz ulusu düşünürken bir görgü tanığının hislerini açıklayabilecek olan var mı?

Bu ulusun cesareti ve ruhu dünyayı şaşırtıyor. Dün Osmanlı İmparatorluğu'nun en enerjik ve ilerici uluslarından olan bir ulus, bir anı haline geliyor."[16]

Halide Edip

Yazar
Türk
1918’in Ekim ayında yazar Halide Edip, Vakit gazetesine yazdığı bir makalede, “masum Ermeni nüfusunu katlettik… Gerçekten ortaçağa ait metotlarla Ermenileri imha etmeye çalıştık… Biz bugün ulusal hayatımızın en üzgün ve karanlık dönemini yaşamaktayız,” der.[17][18]
Hafız Mehmet

Devlet adamı
Türk
"Mesele çok açıkta olduğundan inkâr edilemez. Ordu şehrindeki Ermeni vakasına şahidim. Samsun'a nakil bahanesiyle sancak mutasarrıfı (Faik) Ermenileri mavnalara doldurdu ve onları bahra ilka attırdı. Bunu bütün vilayette tatbik ettiğini işitmiştim. İstanbul'a döner dönmez onlar aleyhinde davaya muvaffak olamadım."[19]
Ernst Hohenlohe-Langenburg

Alman-Osmanlı İmparatorluğu büyükelçisi
Alman
"İkâmetgâhlarından deporte edilen Ermeni nüfusun sistematik bir biçimde yok edilmesi son haftalarda öyle bir boyuta ulaştı ki, hükümetin göz yummakla kalmayıp açıkça desteklediği ve diğer ırklardan ve mezheplerden Hıristiyanların de dahil edildiği bu vahşi sürgüne tarafımızdan bir kez daha kesinlikle karşı çıkılması zorunluluğu hasıl olmuştur."[20][21]


Fridtjof Nansen

Diplomat
Norveçli
"1915'te başlayan katliamlar insanlık tarihindeki hiçbir şeye benzemiyor. Abdülhamit tarafından yapılan katliamlar bugün Türklerin yaptıklarının yanında az sayılır."[22]
Mehmed Celal Bey

Konya ve Aleppo Valisi
Türk
"Evet, birtakım Ermeniler düşmana yardım ettiler. Ve bazı Ermeni mebusları da çeteciliği mebusluğa tercih ederek birçok cinayetlerde bulundular. Hükümetin vazifesi, failleri yakalamak ve sadece onları cezalandırmak ve eğer bu mümkün değilse, o yöredeki Ermenileri, düşmanca değil, dostça ve geçici olarak başka yerlerde iskân etmek idi. Bir çeteci her şeyi yapabilir. Çünkü çetecidir. Hükümet ise sadece kabahat sahibi olanları takip eder. Fakat teessüf olunur ki, o zamanın hükümet büyükleri komitacılık ruhunu asla kaybetmemiş olduklarından, bu tehciri en cüretkâr ve hunhar çetecilerin de yapamayacağı bir tarzda tatbik ettiler. O zamanki hükümet, Rusların Sakarya vadisine saldıracaklarını ve Ermenilerin kendilerine yardım edeceklerini düşündüklerinden, tedbir olarak, tehciri Ankara, Konya ve Eskişehir’e kadar yaydıklarını söylüyorlardı. O zamanlarda Rusların yeni dretnotları henüz ikmal edilmiş olduğundan, Yavuz ve Midilli ile Karadeniz’e hâkimdik ve Rusların Sakarya havzasına asker çıkarmaları mümkün değildi. Haydi, bu ihtimali de kabul edelim... Acaba Bursa ve Edirne’de ve Tekfurdağı’ndaki (Tekirdağ) Ermeniler niçin çıkarıldı? Buralar da Sakarya havzasına mı dahildi? Halep’te vilayetin genel nüfusunun yirmide biri derecesinde bile olmayan Ermenilerden ne istendi? Doğru yanlış, vatanın selameti için Ermenilerin bulundukları yerlerden çıkarılmaları lazım addedilmişse, işbu tarzda mı tatbik edilir? Ermenileri Zor’a sevk edin diye emir veren hükümet, bu bîçarelerin oralarda Arap göçebe kabileleri arasında meskensiz, gıdasız nasıl barınabileceklerini düşündü mü? Düşündü ise soruyorum: Oralara ne kadar gıda maddesi gönderdi ve göçmenlerin iskânı için kaç hane yaptırdı? Ve Ermeniler gibi asırlardan beri yerleşmiş bir hayat süren bir kavmi, ağaçtan, sudan ve her türlü inşaat malzemesinden mahrum olan Zor çöllerine sevk etmekte maksat neydi? Maalesef, meseleyi inkâr ve çarpıtmaya imkân yok. Maksat imhaydı ve imha edildiler."[23]
Vehip Paşa

General
Türk
"Ermeni katliamı ve imhası ve mallarının talan edilmesi İttihat ve Terakki'nin kararının bir neticesidir. Bahaeddin Şakir 3. Ordu bölgesinde insan kasaplarını dolduran, onları sevk ve idare eden biriydi. Ipten kazıktan kurtulmuş adamlar, eli kanlı ve kana susamış jandarmalardı."[24]
Mustafa Yamulki

Siyasetci ve yargıtay
Türk
"Yurttaşlarımız bilinmedik sahtekarlıklara başvuruyorlardı ve düşünülen hertürlü Destpotluk metodlarına el uzatıyorlardı, Sürgün ve kan akıtılmasını organize ediyorlardı, bebekleri gazlayıp yakıyorlardı, eli ayağı bağlı, kadın ve kızlara ebeveynlerin önünde tecavüz ediyorlardı, kızları ana ve babalarından koparıp kaçırıyorlardı, kişisel mülkiyetleri ve gayrimenkullere el koyuyorlardı, insanları mezopotamyaya kadar götürüp ve yolda barbarca muamele ediyorlardı binlerce insanın içinde olduğu gemileri denize sürüp batırıyorlardı, Ermenileri, tarihte hiç bir milletin tanımadığı, uyumsuz koşullara sokuyorlardı."[25]
Clarence Ussher

Doktor
Amerikalı
"Bu arada binlerce savunmasız kadın, çocuk ve erkek evlerinde son derece vahşet dolu bir katliama maruz kaldılar. Türk askerler eş zamanlı harekâta başlamak için talimatlar doğrultusunda tüm Ermeni köylerine konuşlanmıştı. Sonra idare okundu:

'Ermeniler'in kökü kazınmalı, eğer bir Müslüman bir Hıristiyan'ı saklarsa önce onun evi yakılacak sonra Hıristiyan onun gözü önünde öldürülecek sonra o Müslüman kendisi ve ailesi de öldürülecek.'"[26]

Hasan Tahsin Uzer

Erzurum valisi
Türk
"Ermenilerin tehciri sırasında Erzurum`da bulunuyordum. Tehcir Dahiliye nazırı emriyle geldi. Mayıs 12`de dahiliyeden emir geldi. Vaziyet-i harbiyesinin oralarda müsaid olduğunu dahiliyeye yazdım. Cevab gelmedi. Sonra ordu tehcire başlanmasını söyledi. Bunun üzerine Ermenilerden ileri gelenleri çağırdık. Elimizde sarih bir talimatname yoktu. Gelen emirleri tamamiyle kendilerine tefhim ettim. Taktile uğrayan kafileler Teşkilatı Mahsusa namıyla toplananlar tarafından ika olunuyordu. Teşkilatı Mahsusa iki kısımdı. Ben Erzurum`dan geldiğim vakit Teşkilatı Mahsusa mühimce bir kuvvet idi. Ve bunlar harbe iştirak ediyorlardı. Ordunun da malumatı vardı. Sonra diğer bir Teşkilatı Mahsusa vardı ki o da Bahaeddin Şakir`in imzasından ibaretti. Yani Teşkilatı Mahsusa Reisi diye öteye beriye telgraf çekerdi. Bu, harb eden Teşkilatı Mahsusa değil idi. Harb eden Teşkilatı Mahsusa Artvin`i, Ardahan`ı almış idi. Bahaeddin Şakir Bey`de bir şifre vardı. Babıali ve Harbiye Nezareti ile muhabere ederdi. Tehcir zamanlarında da ordu ile muhabere ederdi."[27]

Kaynakça[değiştir]

  1. Morgenthau, Henry (1918). Ambassador Morgenthau's Story Ambassador Morgenthau's Story |url= değerini kontrol edin (yardım). Doubleday, Page & Company. s. 309. 
  2. Khater, Akram Fouad (1918). Sources in the history of the modern Middle East. Boston, MA: Wadsworth/Cengage Learning. s. 148. ISBN 0-618-95853-3. 
  3. Jonassohn, Frank Chalk & Kurt (1990). The history and sociology of genocide : analyses and case studies. New Haven: Yale University Press. s. 261. ISBN 0-618-95853-3. 
  4. Meclisi Ayan Zabit Ceridesi, 3uncu donem, Ictima senesi 5, Birinci Cilt, s. 123
  5. Türk Tarih Kongresi: Kongrenin çalişmaları, kongreye sunulan tebliğler, Kenan Matbaası, 1994 s. 1921
  6. The Yale journal of international law, cilt. 14 1989 s. 269
  7. Fisk, Robert (2008). The age of the warrior selected essays. New York: Nation Books. s. 57. ISBN 0-7867-3180-X. 
  8. Rettman, Andrew (2011-12-22). Franco-Turkish relations hit new low on genocide bill. EUobserver. 
  9. Fisk, Robert (14 October 2006). Let me denounce genocide from the dock. The Independent. 
  10. Alayarian, Aida (2008). Consequences of denial : the Armenian genocide. London: Karnac Books. s. 171. ISBN 1-85575-565-3. 
  11. Charny, Israel W.; Tutu, editor in chief; forewords by Archbishop Desmond; Wiesenthal, Simon (2000). Encyclopedia of genocide (Repr bas.). Oxford: ABC-Clio. ISBN 0-87436-928-2. 
  12. Najmuddin; Najmuddin, Dilshad; Shahzad (2006). Armenia: A Resume with Notes on Seth's Armenians in India. Trafford Publishing. ISBN 1-4669-5461-2. 
  13. Kemal Promises More Hangings of Political Antagonists in Turkey. Los Angeles Examiner. 1 Ağustos 1926. 
  14. A., Bernstorff (2011). Memoirs of Count Bernstorff. Kessinger Publishing. ISBN 1-169-93525-7. 
  15. Yavi, Ersal (2002). 1856-1923 emperyalizm kıskacında Türkler, Ermeniler, Kürtler (3. bas.). İzmir: Yazıcı Basım Yayıncılık. s. 139. ISBN 9757045063. 
  16. el-Ghusein, Fâ'iz (1918). Martyred Armenia. Doran. 
  17. Insel, Ahmet. "This Conduct Was a Crime Against Humanity": An Evaluation of the Initiative to Apologize to the Armenians. Birikim. 
  18. Eye Witnesses Tell The Story. Greek America. 4. Cosmos Communications Group. 1998. s. 36. 
  19. MMZC,Devre 3,İçtima Senesi 5,cilt I,11 Kanunuevvel 1334 (1918), Yirmidördüncü İnikad, s.300.
  20. Charney, Israel (1994). The Widening Circle of Genocide. W. W. Norton & Company. s. 100. ISBN 1-4128-3965-3. 
  21. Gust, Wolfgang (2014). The Armenian genocide : Evidence from the German Foreign Office Archives, 1915-1916. New York: Berghahn Books. s. 301. ISBN 1782381430. 
  22. Fridtjof Nansen. Armenian Mind. 3. Armenian Philosophical Academy. 1999. s. 171. 
  23. Hür, Ayşe (April 28, 2013). 1915 Ermeni soykırımında kötüler ve iyiler. Radikal (Turkish). 
  24. Kiernan, Ben (2008). Blood and Soil: Modern Genocide 1500–2000. Melbourne University Publishing. ISBN 0-522-85477-X. 
  25. Kateb, Vahe (1983). The Armenian genocide as reported in the Australian press. Armenian National Committee. s. 111. 
  26. Ussher, Clarence D. (1917). An American Physician in Turkey: A Narrative of Adventures in Peace and War (PDF). Boston and New York: Houghton Mifflin Company. s. 244. 
  27. Tehcir ve Taktil : divan-ı harb-i örfî zabıtları: İttihad ve Terakki'nin yargılanması, 1919-1922 (1. bas.). Şişli, İstanbul: İstanbul Bilgi Üniversitesi. 2008. ss. 161-162. ISBN 9786053990741.