Josef Stalin

Vikisöz, özgür söz dizini
Josef Stalin
Doğum tarihi 18 Aralık 1878, 9 Aralık 1879 (Jülyen takviminde)
Doğum yeri Gori
Ölüm tarihi 5 Mart 1953
Ölüm yeri Kuntsevo Dacha
Vikipedi maddesi
Vikiveri öğesi

Josef Stalin (d. Yosif Visaryonoviç Cuğaşvili), Gürcü komünist devrimci ve Sovyetler Birliği'nin Lenin'den sonraki lideri.

Sözleri[değiştir]

  • Bu bir tesadüf müdür, yoldaşlar? Hayır yoldaşlar, bu bir tesadüf değildir.
    • Rusça: Eta li sluçayni tavarişi? Nyet, eta ni sluçayni, tavarişi.[1]
  • Eğer sermaye, Sovyetler Cumhuriyeti'ni dağıtmakta başarılı olursa ne olacak? Bütün kapitalist ve koloni ülkelerde karanlık bir karşı saldırı çağı başlayacak, işçi sınıfının ve ezilenlerin boğazlarına yapışılacak ve uluslararası komünizmin bütün cepheleri kaybedilecektir.
    • Komünist Enternasyonal Yürütme Kurulu Yedinci Plenumu'nda (1926)
  • Hitler gelir ve gider, ama Almanya ve Alman halkı kalacaktır.
    • Ulusal Komiser'in 55. Savunma Emri (23 Şubat 1942) Alman ordusu Moskova sınırına dayandığında, Sovyet halkını bütün Almanları Nazi olarak görmemeleri için uyarmaktadır.
  • Sovyet ordusunda geri çekilmek, ileri gitmekten daha çok yürek ister.
    • ABD eski Moskova Büyükelçisi Averell Harriman'a.
  • Bizler gelişmiş ülkelerin 50 ya da 100 yıl gerisindeyiz ve bunu 5 yıl içinde düzeltmeliyiz. Ya bunu yaparız ya da bizi yok ederler.
    • 2 Şubat 1931'deki "Ekonomik İdarecilerin Görevleri" konuşmasından.
  • Tarihten gelme "Rus" geriliğimizi arkada bırakarak, sanayileşme yolunda, sosyalizm yolunda var hızımızla ilerliyoruz. İşlenmiş maden ülkesi, otomobil ülkesi, traktör ülkesi olmaktayız. Ve Sovyetler Birliği'ni otomobile ve mujiği traktöre bindirdiğimiz zaman varsın o "uygarlıkları" ile övünen saygıdeğer kapitalistler, bize ulaşmaya çalışsınlar. Hangi ülkenin geri, hangi ülkenin ileri olarak nitelendirileceğini o zaman göreceğiz.
    • "Sosyalizmin Ekonomi Meseleleri" çalışması içerisinde "Büyük Dönüş Yılı - 1929" isimli makaleden.
  • Eğer düşman teslim olursa, her şey iyi ve olması gerektiği gibidir. Eğer teslim olmayı reddediyorsa, onu biz teslim oldurtturmalıyız.
  • Gangster filmlerini seyrettikçe, bizim Molotov’un Chicago’da iyi bir çete reisi olabileceğini düşünüyorum, ona çok yakışıyor.
  • Bir onbaşı ancak bir onbaşı ile takas edilir. (Yakov adında bir oğlum yok.)
    • İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanların eline esir düşen Stalin'in en büyük oğlu Yakov'un Rusların elindeki esir Alman generallerinden biri karşılığında teslim edilmesi önerildiğinde Stalin'in verdiği cevap.
  • Şeytan bizimle, beraber kazanacağız.
    • İkinci Dünya Savaşı sırasında Churchill'in "Tanrı bizimle" sözüne cevaben.[2]
  • Bu savaş başka türlü bir savaştır (İkinci Dünya Savaşı ya da Soğuk Savaş'tan bahsediyor). Herkes sistemini ordularının erişebildiği yere kadar empoze eder. Bu başka türlü de olamaz. Eğer şu anda Paris'te komünist bir hükümet yoksa, bunun sebebi 1945 yılında Sovyet ordusunun oraya erişecek kadar güçlü olmamasıdır.
    • 1945'in nisan ayında söylemiştir. ("Stalin'le Sohbet" [1963], Milovan Djilas)
  • Yazarlar insan ruhunun mühendisleridir.
    • 26 Ekim 1932'de Sovyetler'in en iyi 50 yazarıyla Maksim Gorki'nin evinde yaptığı toplantıda
  • Demek adi herif öldü! Çok kötü; onu canlı ele geçiremedik.
    • Hitler'in intihar ettiğini duyunca...
  • Diyalektik, metafiziğin tersine, doğadaki her şeyin ve her olayın yapısında iç çelişkilerin varlığını kabul eder. Çünkü hepsinin olumlu ve olumsuz yanları, bir geçmişi ve bir geleceği, ölen bir yanı ve gelişen bir yanı vardır.
  • Ben gittiğimde, kapitalistler sizi kör kedi yavruları gibi boğacak.
    • Politbüro'ya 1950'de yaptığı konuşmadan
  • İpek eldivenlerle devrim yapamazsınız.
  • Ne yapmalıyız? İmrenmeliyiz!
    • Bir söylenti olarak, Mareşal Konstantin Rokossovski'nin çok sayıda bayan hayranı olduğunu öğrendiğinde.
  • Reformizm, sosyalizmi uzak bir hedef olarak görür, bundan öte bir şey değil, ve gerçekte sosyalist devrimi reddeder ve sosyalizmi barışçı araçlarla kurmayı amaçlar. Reformizm, sınıf mücadelesini değil, sınıf işbirliğini savunur.
  • Toplumun varlığı, toplumdaki yaşam koşulları nasılsa, o toplumun fikirleri, teorileri, politik görüş ve politik kurumları da öyledir.[3]
  • Kızıl Ordu'nun subayları ve askerleri! Düşmanın ülkesine giriyoruz. Özgürleştirilmiş bölgelerde yaşayan nüfus Alman, Çek veya Leh olup olmadıklarına bakılmaksızın şiddete maruz bırakılmamalıdır. Failler harp hukukuna göre cezalandırılacaktır. Özgürleştirilmiş topraklarda kadınlarla cinsel ilişki yasaktır. Şiddet ve ırza geçme failleri kurşuna dizilecektir.[4]
    • Stalin'in, Kızıl Ordu'ya 19 Ocak 1945 tarihli emri.
  • Sizi açıkça uyarmam gereken kötü bir alışkanlığınız var. Kürsüye kim çıkarsa çıksın, ne söylerse söylesin, hepsini yürekten bir alkışla karşılıyorsunuz! Yaşasın özgürlük deniyor, alkışlıyorsunuz. Yaşasın devrim deniyor, alkışlıyorsunuz. Bu elbette çok doğru bir şey. Ama birisi çıkıp da kahrolsun silahlar dediği zaman gene alkışlıyorsunuz. Acaba silahsız bir devrimin başarıya ulaşma şansı olabilir mi? Kahrolsun silahlar diye bağıran bir kimse acaba nasıl bir devrimcidir? Bunu söyleyen bir konuşmacı devrimci değil, bir Tolstoycu olsa gerek. Ama neci olursa olsun, bir devrim düşmanıdır, halkın özgürlüğünün düşmanıdır. Kazanmak için gerçekten neye gereksinimimiz var? Üç şeye. Bunu iyi kavrayalım ve akıldan çıkarmayalım: Birincisi silah, ikincisi silah, üçüncüsü gene silah.
    • Stalin - Nazdaladevi'deki bir toplantı, Ekim 1905, Tiflis.

Alman işgaline karşı 7 Kasım 1941'de yaptığı konuşma[değiştir]

Josef Stalin, Rus halkına ve Kızıl Ordu'ya sesleniyor, 7 Kasım 1941. (İngilizce alt yazılı)
  • Yoldaşlar, Kızıl Ordu, Kızıl Donanmanın askerleri, komutanlar ve siyasi eğitmenler. Erkek ve kadın işçiler, kadın ve erkek kolektif köylü. Aydınlar, geçici olarak Alman haydutlarının boyunduruğu altına düşmüş, düşman cephe gerisindeki erkek ve kız kardeşler. Alman işgalcilerinin cephe gerisindeki tesislerini ve görevlerini imha eden, şanlı erkek ve kadın partizanlar! Sovyet hükûmeti adına ve Bolşevik Parti adına sizleri Büyük Sosyalist Ekim Devrimi'nin 24. yıldönümü nedeniyle kutluyorum. Yoldaşlar, bugün Ekim Devrimi'nin 24. yıldönümünü ağır koşullar altında kutluyoruz. Alman kuvvetlerinin alçakça saldırısı ve bize dayatılan bu savaş, ülkemiz için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Geçici olarak bir dizi yurdumuzu kaybettik. Düşman, Leningrad ve Moskova kapısına dayanmış durumda. Düşman, ordumuzun daha ilk darbede parçalayacağını ve ülkemizin boyun eğeceğini hesaplamıştı. Fakat düşman tamamen yanılmıştır. Geçici başarısızlıklara rağmen ordumuz ve donanmamız düşman saldırılarını bütün cephelerde kahramanca geri püskürtüyor ve düşmana ağır kayıplar verdiriyor. Ülkemiz, tüm ülkemiz ordumuz ve donanmamızla Alman işgalcilerini ezmek için tek bir savaş hedefi biçiminde birleşmiştir. Ülkemizin bugünden daha ağır koşullar içinde bulunduğu günler olmuştur. Ekim Devrimi'nin birinci yıldönümü olan 1918'i hatırlayın. Ülkemizin dörtte üçü o günlerde düşmanların elinde bulunuyordu. Ukrayna, Kafkasya, Orta Asya, Ural, Sibirya ve Uzakdoğu geçici olarak elimizden çıkmıştı. Müttefiklerimiz yoktu, Kızıl Ordu'muz yoktu. -Orduyu örgütlemeye yeni girişmiştik.- Erzağımız, silahımız ve donanmamız yeterli değildi. O yıllarda ülkemiz on dört devlet tarafından işgal etmişti. Fakat yılmadık ve cesaretimizi yitirmedik. Savaşın ateşi içinde Kızıl Ordu'yu örgütledik ve ülkemizi bir savaş kampına dönüştürdük. Büyük Lenin'in ruhu, o günlerde işgalcilere karşı savaş için içimizde ateş yaktı. Ne oldu? İşgalcileri yendik, kaybettiğimiz bütün toprakları geri aldık ve zafere ulaştık. Bütün ülkemizin içinde bulunduğu durum, 23 yıl önceki durumla kıyaslanamayacak kadar iyidir. Bugün ülkemiz gerek sanayi, gerek besin ve ham madde açısından daha zengindir. Bugün bizimle beraber Alman işgalcilerine karşı birleşik cephede duran Müttefiklerimiz var. Bugün Hitler zorbalığının boyunduruğu altında bulunan Avrupa halklarının sempatisine sahibiz. Bugün yaşanılan pahasına, ülkemizin özgürlüğünü ve bağımsızlığını savunan mükemmel bir ordumuz ve donanmamız var. Bugün ne besin maddesi, ne de silah ve donanım açısından yetersizliklerimiz var. Bütün ülkemiz, ülkemizin bütün halkları ordumuzu ve donanmamızı destekliyor. Nazi ordularını yenmek için yardım ediyorlar. Tükenmeyen insan gücü yedeğimiz var. Büyük Lenin'in ruhu ve muzaffer bayrağı tıpkı 23 yıl önceki gibi, bugün de sosyalist anavatan savaşımızda bizi coşturuyor. Alman işgalcilerini yenilgiye uğrayacağımızdan, uğratmak zorunda olduğumuzdan kuşku duymak mümkün mü? Düşman, korkuya kapılmış aydınların düşündüğü kadar güçlü değil. Şeytan, boyalı olduğu kadar korkunç değil! Kızıl Ordu'muzun, ünlü Alman birliklerini defalarca panik halinde kaçmaya zorladığını kim inkâr edebilir? Eğer, Alman propagandacıları şaşalı açıklamalarına göre değil, Almanya'nın gerçek durumuna hüküm verecek olursak, faşist Alman işgalcilerinin bir felaketin eşiğinde olduğunu anlamak zor olmayacaktır. Şimdi Almanya'da açlık ve sefalet kol geziyor. Dört aylık savaş süresince Almanya, dört buçuk milyon asker kaybetti. Almanya kan kaybediyor, insan gücü tükeniyor. Öfke sadece Alman boyunduruğu altına sokulmuş Avrupa halklarını değil, savaşın sonunun ne zaman geleceğini bilmeyen Alman halkını da sarıyor. Alman işgalcileri son güçlerini topluyorlar. Almanya'nın böyle bir zorlanmaya uzun süre dayanamayacağına kuşku yoktur. Birkaç ay daha, bir altı ay daha belki de bir yılcık ve Hitler Almanyası kendi suçlarının ağırlığı altında çökecektir. Yoldaşlar, Kızıl Ordu ve Kızıl Donanma askerleri, komutanlar ve siyasi eğitmenler, erkek ve kadın partizanlar! Bütün dünyanın gözü, Alman işgalci sürülerini yenebilecek güç olarak, sizin üzerinizde. Alman haydutlarının boyunduruğu altında tutulan Alman halklarının gözü, kurtarıcıları olarak sizin üzerinizde. Omuzlarınıza büyük bir kurtuluş misyonu verildi. Yürüttüğünüz savaş, özgürlük savaşıdır. Haklı bir savaştır. Sizlere bu savaşta öncüleriniz - Aleksandr Nevski, Dmitri Donskoi, Kusma Minib, Dmitri Pojarski, Aleksandr Suvorov ve Mihail Kutusov'un kahraman örnekleri meşale olsun! Sizlere büyük Lenin'in muzaffer bayrağı güç versin! Alman istilacılarının tamamen ezilmesi için! Alman işgal kuvvetlerine ölüm! Yaşasın vatanımız, onun özgürlüğü ve bağımsızlığı! Lenin'in bayrağı altında zafere, ileri!

Stalin hakkında[değiştir]

  • Winston Churchill: "Komünistler şeytana hizmet ediyor; şeytan ise Stalin'e."
  • Benito Mussolini'nin bir akşam yemeğinde Hitler'e söylediği söz: "Stalin'in kellesini faşizmin baltasıyla koparacağım."
  • II. Dünya Savaşı sırasında ABD Başkanlığı yapan Franklin Roosevelt'in Churchill'e yazdığı mektup: "Stalin, kapitalizme karşı savaştığını sanıyor, aslında o bize yardım ediyor ve o zavallının bundan haberi bile yok. Bırakalım uyanmasın, Sovyetler zamanı geldiğinde zaten uyanacak. Ve uyandığı zaman biz onların modasını çoktan köhneleştirmiş olacağız."
  • Adolf Hitler, Stalin Hakkında: "O sonradan görme aşağılık bir gün acı ile beraber can verecek ve o aşağılık can verirken Tanrı onunla beraber olmayacak. Çünkü Tanrı bir komünistin yanında yer alacak kadar aptal değildir."
  • Francisco Franco'nun Mussolini'ye Josef Stalin hakkında söylediği söz: "Stalin'in yüzündeki ifade bana uysal bir şeytanı andırıyor."
  • O, Rusya'yı tahta sabanlarla çalışıyorken buldu ve atomik pillerle donattıktan sonra ayrıldı.
[Encyclopaedia Britannica (1964) bölüm 5, sayfa 250.]

Kaynakça[değiştir]

  1. http://haber.sol.org.tr/yazarlar/aydemir-guler/bu-bir-tesaduf-mu-yoldaslar-136253
  2. The Last Days of the Third Reich (1995) by Robin Cross, p. 21
  3. Joseph Stalin: Dialectical and Historical Materialism, New York, International Publishers Co., Inc.; 1940
  4. http://statehistory.ru/32/Mif-o-millionakh-iznasilovannykh-nemok/

Konuyla ilgili diğer Wikimedia sayfaları:

Commons'da Josef Stalin ile ilgili çoklu ortam dosyaları bulunmaktadır.