Jacque Fresco

Jacque Fresco
Jacque Fresco
	Toplum mühendisi, mucit, yazar, konferansçı, fütürist ve Venüs Projesi'nin yaratıcısıdır.
Doğum tarihi	13 Mart 1916
Doğum yeri	Brooklyn
Ölüm tarihi	18 Mayıs 2017
Ölüm yeri	Sebring
	Vikipedi maddesi; Vikiveri öğesi

Jacque Fresco (13 Mart 1916 - 18 Mayıs 2017), kendi kendini eğitmiş bir endüstriyel tasarımcı, toplum mühendisi, mucit, yazar, konferansçı, fütürist ve Venüs Projesi'nin yaratıcısıdır.

Sözleri

Hepimiz yaşam zincirinin ayrılmaz bir parçasıyız.
Cehaletin olduğu yerde, batıl inanç hüküm sürer.
İnsanlar eşit satın alma gücü olmadan eşit değildir.
İnsanlar dürüst değildir ve birbirlerine güvenmezler.
Kanunlar çözemediğimiz sorunlar için getirdiğimiz kısıtlamalardır.
Çoğu erkek ve kadının yaşamı çözemedikleri problemlerle doludur.
Çoğu insan sevmedikleri işlere köledir çünkü paraya ihtiyaçları vardır.
Bunu sizin için yapmanın bir yolu yok Ya sen ya da biz ayrı ayrı yok oluruz.
Hayatımızdaki birçok olay bizim kontrolümüz dışındaki şeylerin sonucudur.
Dinlerin, ulusların, bayrakların, sınırların olduğu yerde asla barış olmayacaktır.
Hayatınızı değiştirecek sözlerden haberdar olmak için haber bültenimize abone ol!
Bir zamanlar her kes dünyanın düz olduğuna inanıyordu ama bu dünyayı düz yapmıyor.
Günümüzde dünya kaynaklarının herkesin ortak mirası olarak ilan edilmesi gerekmektedir.
Dolayısıyla, insanların duymaktan hoşlandığı şeyleri söylerler, ve bu onlara seçimler kazandırır.
Tüm yapay sınırlar kaldırılmalı,ki insanlar istedikleri yere gidebilsinler.Küresel bir toplum olmalı.
Bir kültürün özümsediği batıl inanç miktarı,insanların sahip olduğu bilgi miktarı ile ters orantılıdır.
Kendi başınıza yapmanın bir yolu yok. Ya küresel düşünüyoruz ya da bireysel olarak yok oluyoruz.
Paranın varlığı neredeyse hiç sorgulanmaz ya da incelenmez, ancak parayı kullanmamızı düşünelim.
Bir kültürün özümsediği batıl inanç miktarı, insanlarının sahip olduğu bilgi miktarı ile ters orantılıdır.
Para ihtiyacı nedeniyle muazzam yolsuzluk, açgözlülük, suç, zimmete para geçirme ve daha fazlası var.
Bilim ve eğitim, toplumsal bir vicdan veya çevresel ve insani kaygılardan yoksun olduğunda anlamsızdır.
Cahil insanlar yaşadıkları dünyayı anlayabilmek için tanrılar ve şeytanlar yaratırlar, bilim bunları dedavi eder.
Bazen kendimizi seviyoruz.Bazen birazcık sevyoruz,bazen de hç sevmiyoruz.Yani sevgi dalgalanan bir şeydir.
Eğitim ve kaynaklar fiyat etiketi olmadan herkese açık olduğunda, insan potansiyeli için bir sınır olmayacaktır.
Bugün dünyada karşılaştığımız çoğu sorun kendi yaratıcılığımızdır. Geleceğin bize bağlı olduğunu kabul etmeliyiz.
Biri bana sordu 'sen akıllı adamsın, neden zengin değilsin?', ben de 'sen zengin adamsın, neden akıllı değilsin?' dedim.
Kütüphanelerde insanlar nasıl her şeye parasız erişebiliyorlarsa tüm yaşam sistemleri de paradan bağımsız hale gelebilir.
Kıskançlık, açgözlülük ve rekabet duyguları yaratan koşulların ortadan kaldırılmasıyla insanların yaşamları çok daha anlamlı olacaktır.
Dünya kaynaklarının eksiksiz bir envanteri ile birlikte, siberleşmiş karar verme sürecine bütüncül bir yaklaşımın temelini oluşturacaktır.
Sizin vatansever olmanızı istiyorlar.Bu sizi kontrol etmek istedikleri anlamına gelir.Vatanseverlik (Einstein'nin dediği üzere) bir hastalıktır.
Para, sadece neye ihtiyaç duyduğu ile neyin elde edebileceği arasında bir girişimdir. İnsanların ihtiyacı olan para değil, kaynaklara erişimdir.
İnsanların düşündüğü bu. Eğer bir ürünü satarak para kazanıyorsa, kendi gelirini tehlikeye atacak benzer ürünü satan diğerleriyle savaşacaktır.
Öğrendikçe, çevreyi ve insan ilişkilerini tanıdıkça sorunların üstesinden gelmede daha yetkin olacağız. Bunu başarmazsak, sorunları çözemeyiz.
Var olan global ve sosyal problemere gerçekten son vermek istiyorsak,dünyayı ve kaynaklarını tüm insanlığın ortak mirası olarak kabul etmeliyiz.
Dünya bol kaynaklarla doludur. Kaynakların parasal kontrol yoluyla paylaştırılması uygulamamız, hayatta kalmamız için alakasız ve üretken değildir.
Dolayısıyla, insanların duymaktan hoşlandığı şeyleri söylerler, ve bu onlara seçimler kazandırır. Öte yandan, bilim ise toplumun onayıyla ilgilenmez.
Ordularınız, donanmalarınız, cezaevleriniz, polisiniz olduğu sürece uygarlaşamayız. Hiçbir ulus medeni değil. Medeni olmak devam eden bir süreçtir.
Başkalarının hayatlarını geliştirdikçe, çevremizi koruduğumuz ve bolluğa doğru çalıştıkça, tüm hayatlarımız daha zengin ve daha güvenli hale gelebilir.
Bu gün Amerika,sahip olduğu her şeyi diğer kültürlere,diğer milletlere borçlu ve ben bağlılık yeminini dünyaya ve üstünde yaşayan herkese etmeyi yeğlerim.
Özgürlük ve demokrasi kelimelerini sürekli duyduğunuz dakika şüphe edin.Gerçekten özgür memleketlerde kimse size özgür olduğunuzu,sürekli vurgulamaz.
Adaletsiz bir sistemde insan hakları ve eşit adalet için sürekli savaşmayı bırakmalı ve eşit hakların tasarımın ayrılmaz bir parçası olduğu bir toplum kurmaya başlamalıyız.
Yasaların çoğu, devlet görevlilerini kendi çıkarlarına hizmet eden yasalar yapmaya ikna etmek, rüşvet vermek veya ikna etmek için yeterli paraya sahip olan şirketlerin yararına çıkarılmaktadır.
Tüm yatığımız şeyler aptalca ve ugarlığın çok dışında. Biz henüz uygarlaşmış değiliz. Bu nedenle hapishanelerimiz, polisimiz, savaşımız ve sahip olduğumuz tüm sorunlarımız, lüsumsuz yere çekilen acılar var. Çünkü insanlar henüz anlamıyor.
Eğer insanları tek düze yaparsanız, onları kontrol edebilirsiniz. Eğer insanlara okumayı, düşünmeyi ve her şeyi sorgulamayı öğretirseniz kontrolünüzü kaybedersiniz. Yani paraya dayalı sistemi korumak istiyorsanız en iyi yöntem insanları ayırmaktır.
Politika iyiydi, yüz yıl önce. Günümüzde ise politikacıların artık hiçbir problemi çözme yetkisi kalmamıştır çünkü onlar davranış, tarım, okyanus bilimi gibi alanların öğrencileri değiller ve dünyanın yuvarlak olduğunu kanıtlar göstererek söylerler. Ancak 'dünya bir az düz, bir az da yuvarlaktır.' demezler. Bu politikacıların işidir.
Politika iyiydi, yüz yıl önce. Günümüzde ise politikacıların artık hiçbir problemi çözme yetisi kalmamıştır çünkü onlar davranış, tarım, okyanus bilimi gibi alanların öğrencileri değiller ve dünyanın nasıl işlediği hakkında hiçbir fikirleri yok. Dolayısıyla, insanların duymaktan hoşlandığı şeyleri söylerler, ve bu onlara seçimler kazandırır. Öte yandan, bilim ise toplumun onayıyla ilgilenmez. Yaptıkları şudur: eğer herkes dünyanın düz olduğunu söylese dahi dünyanın yuvarlak olduğunu kanıtlar göstererek söylerler. Ancak “dünya biraz düz, biraz da yuvarlaktır.” demezler. Bu politikacıların işidir. (Zeitgeist)
İnsanların birer kişisel tercihleri olduğunu ve bu tercihleri yapmakta özgür olduklarını doğru kabul ediyorsanız; özgür tercih demek hiçbir etki altında kalmadan demektir ve ben bunu hiç anlayamıyorum. Hepimiz tüm tercihlerimizde içinde yaşadığımız kültürün, ana-babamızın ve baskın değerlerin etkisinde kalıyoruz. Öyleyse bizler etkileniyoruz; yani özgür tercih yoktur.
Savaşlara, polislere, cezaevlerine, suça sahip olduğunuz sürece uygarlığın erken aşamalarındasınız. (Future by Design, 2006)