Howard Phillips Lovecraft
| Howard Phillips Lovecraft | |
|---|---|
 Amerikalı bilimkurgu, yazarı. | |
| Doğum tarihi | 20 Ağustos 1890 |
| Doğum yeri |
Rhode Island, Providence Amerika Birleşik Devletleri |
| Ölüm tarihi | 15 Mart 1937 |
| Ölüm yeri |
Rhode Island, Providence Amerika Birleşik Devletleri |
 Vikipedi maddesi | |
Howard Phillips Lovecraft (20 Ağustos 1890; Rhode Island, Providence - 15 Mart 1937; Rhode Island, Providence), Amerikalı bilimkurgu, fantezi ve korku kurgu yazarı.
Sözleri
[değiştir]- Sadece bir alaycı korku yaratabilir.
- Merak çoktan korkuya galip gelmişti.
- İnsanlığın en eski ve en güçlü duygusu korkudur.
- İnsan, esasen batıl inançlı ve korkulu bir hayvandır.
- Tüm deneyimlerime dair fikrim zaman zaman değişir.
- Beni yöneten ve bana rehberlik eden, katıksız delilikti.
- En büyük insan başarıları hiçbir zaman kâr amacı gütmedi.
- Mutlak dehşet,hafızayı çoğu kez merhametli bir biçimde felç eder.
- İnsanlık her zaman kendini doğal şeylerin ölümsüz sahibi sanmıştı.
- Hiçbir dehşet sıradanlığın günlük işkencesinden daha korkunç olamaz.
- "Sıradan insanlar" hakkında yazamazdım çünkü onlarla hiç ilgilenmiyorum.
- Hükümetin gözle görülür şekilde kibirli ve keyfi aşırılıklarına açıkça karşıyım.
- İnsanlar olarak, tek mantıklı değer ölçeğimiz, varoluşun ıstırabını azaltmaya dayalı olandır.
- Toplumdan uzak yaşayan bir kimseyim ve insanlarla çok az ilişkim var. İnsanlar, beni sinir ediyorlar.
- Dinde herhangi bir gerçek olsaydı, olgun bir zihin için bebek zihninden daha fazla kabul edilebilirdi .
- Kuşku ve sır en büyük tuzaktır ve hiçbir dehşet sıradanlığın günlük işkencesinden daha korkunç olamaz.
- İnsanlığın en eski ve en güçlü duygusu korkudur. En eski ve en güçlü korku ise bilinmeyenin korkusudur.
- Geniş okumanın son derece önemli bir etkisi, her zaman ona eşlik eden kelime dağarcığının genişlemesidir.
- Bir insana işinin ne olduğunu asla sormam çünkü beni hiç ilgilendirmez. Ona sorduğum şey düşünceleri ve hayalleri.
- Dinin şekerli sanrılarıyla kendimi asla rahatlatamadım; çünkü bu şeyler, modern bilimsel bilginin ışığında son derece saçmalıktan mahkumdur.
- Dinlerin kendi ayakları üzerinde durmaktan memnun olmayıp, çocukların esnek zihinlerini kendi lehlerine sakatlamakta veya çarpıtmakta ısrar etmeleri, onlarda gerçek olmadığına dair yeterli bir kanıt oluşturur.
- Bilgiyi yaymaya çalışan her insanın sadece cehaletin kendisine değil, aynı zamanda yanlış talimatlara da karşı çıkması talihsiz bir gerçektir. Kendimizi özellikle büyük bir batıl inançtan kurtardığımız anda, yılların tüm entelektüel ilerlemesini bir kenara bırakacak ve bizi orta çağ inançsızlığının karanlığına geri götürecek olan bir düşmanla karşı karşıya kalacağız.