Gregory House
Görünüm
Bu madde, içeriğinin doğrulanması için daha fazla kaynağa ihtiyaç duymaktadır. |
Gregory House | |
---|---|
Doğum tarihi | 15 Mayıs 1959 |
Vikipedi maddesi Vikiveri öğesi |
Gregory House, ilk bölümü 16 Kasım 2004 tarihinde yayınlanmış House adlı televizyon dizisinin başkarakteri.
- İnsanı hayvandan ayıran şey; yalandır…
- Hepimiz hata yaparız ve bedelini öderiz.
- Bilmek her zaman bilmemekten daha iyidir.
- Hem iyi, hem de dengeli bir insan olmak imkansız.
- En başarılı evlilikler yalanlar üzerine kurulu olanlardır.
- İnsanlar hakkında olumlu düşünmek onları iyi yapmaz.
- İnsanlar hak ettiklerini alamazlar, ellerine geleni alırlar…
- Neden ne zaman iyi bir şey olsa tüm övgüleri Tanrı alıyor?
- Kalbini dinlemek kolaydır. zor olan beynini dinleyebilmektir.
- Dünyayı ya olduğu gibi ya da olması gerektiği gibi görürsün.
- Bizler dünyanın üzerinde, sürünen bencil ve basit hayvanlarız.
- İnsanlar, Tanrı'ya onları böcek gibi ezmemesi için dua ederler.
- Sen Tanrı'yla konuşursan dindarsındır, Tanrı seninle konuşursa delisindir…
- Eğer gerçek açıklandığında mucize ortadan kalkıyorsa mucize hiç olmamıştır.
- Mantıklı görüşler genelde dindar insanlar üzerinde işe yaramaz. Aksi halde hiç dindar insan olmazdı.
- İnsanlar aşk olmadan yaşayamayacaklarını söylerler, onlara oksijenin daha önemli olduğunu söyleyin.
- Herkes yalan söyler. (Meşhur sözü "Everybody lies.")
- Gerçekler yalanlarla başlar.
- Gerçekler genellikle yanlıştır.
- En başarılı evlilikler yalanlar üzerine kurulu olanlardır.
- İnsanlık fazla abartılıyor.
- Çalışanların tuvaleti kullandıktan sonra ellerini yıkaması için tabelalar var ama sümüğünü koluna silen biri, tuvalet temizliğinde pek iyi bir yerde değildir.
- Beş değişik doktor, aynı delillere dayanarak beş değişik teşhis koyabilir.
- Vakaların onda dokuzunda hastayı muayene etmeye gerek yoktur.("Hastayı muayene edecek misin" diye soran doktora)
- Acı insana aptalca şeyler yaptırır.
- Foreman yanlış teşhislerin listesini yapacaksan alfabetik sırayla git. Mantar'a (Athlete's foot) ne dersin hiçbir belirtiye uymuyor.(Sürekli yanlış teşhiste bulunan Foreman'a)
- Hiçbir anlama gelmeyen altı belirti vardı, yedi oldular heyecanlandınız mı ?
- Neden bir ikiden basitmiş? Daha azdır, daha yalnızdır ama daha basit midir ?
- Ockham'ın Usturası: En basit açıklama her zaman birinin hata yapmasıdır.
- Duygular mantıklı kararlar almanızı sağlasaydı duygu olmazlardı.
- Ölürken elini tutan bir doktoru mu yoksa iyileştiren ama umursamayan bir doktoru mu tercih ederdin? Sanırım ölürken dahi seni umursamayan bir doktorun olması en kötüsü.
- Evet, salgınla rastlantı arasındaki fark ortak noktadır zaten. ("Hastalıklar arasında ortak nokta olmalı" diyen Cuddy'e)
- Tavsiyen, tıbbi kararları tıbbi gerçeklere dayanarak almaksa, bu o kadar kolay değil.
- "Hartig" Yahudi adı gibi "Aztreonam"da öyle. Biz de Hartig'ten "vankomisini keselim. ("Neden bu ilacı kesiyorsun?" diyen doktora)
- "Zarar vermeyin" diye başlayıp "kürtaj yapmayacağım, uzuv kesmeyeceğim ve maddi durumuna bakmaksızın herkese yardım edeceğim" diye devam eden yemini mi? Evet bir kez okudum ama fazla etkilenmedim. ("Hipokrat Yemini'ni okudun mu?" diye soran Foreman'a)
- Hepimiz hata yaparız bedelini de öderiz.
- Her zaman dediğim gibi takımda "ben" yoktur. Bu takım için "benim" vardır.
- Son zamanlarda bunu çok yapmaya başladım. Hatalarım yüzünden insanlar yaşıyor.("Yanıldığın için hasta hayatta" diyen Foreman'a)
- Alçak gönüllülük önemli bir meziyettir. Özellikle sıklıkla hata yapıyorsan. Ama haklıysan kendinden şüphe etmek faydadan çok zarar getirir.
- Tıp bu şekilde ilerlemiştir. Bazen hastalar iyileşir. Neden olduğu anlaşılmaz ama bir sebep göstermezseniz maaş alamazsınız.
- Çok çalıştığını düşünüyorsan, evreni yönetmeyi dene.
- Hastalar yalan söyler. Genellikle her seferde bir yalan söylerler.
- Sen de benim raporlarımı oku. Bir şeyler uydurmaya bayılırım. ("Raporumu oku" diyen polise)
- O kadar kötüye gitmez. Evlilik gibi. Öldürecek kadar acı vermez ama hayatınız kötüye gider.
- Ben risk alırım. Bazen hastalar ölür ama buna risk almak sebep olmaz.
- Araban bozulsaydı bir saat geç kalırdın, iki dakika değil. İki dakika arabanın bozulması gibi zekice bir bahaneyi kullanmak için yeterince geç değildir.(Geç kalmasının sebebi olarak arabasının bozulmasını bahane eden Foreman'a)
- Gizli kulüpmüş. Gizledikleri nedir? Ne kadar aptal oldukları mı? ("Hastanın gizli kulübü varmış" diyen Chase'e)
- Ama hükümet burayı işgal etmediği sürece buraya demokrasi gelmeyecek. (3 doktorun hastayı taburcu edelim önerisine cevabı)
- Sorun şu ki, sana güvenemeyeceksem, güvenebileceğim yönünde verdiğin ifadeye de güvenemem. ("Bana güvenebilirsin" diyen Chase'e)
- Güven bana. Sızmasa da başkan olamazsın zaten. Oraya "Beyaz Saray" demelerinin tek sebebi badanasının rengi değil.
- Hasta iyileşirse ben, ölürse sen haklısın demektir. ("Bu tedavi hastayı öldürebilir" diyen Cameron'a)
- Size öğretilenlerle çeliştiğinin farkındayım ama "doğru" ve "yanlış" gerçekten vardır. Doğru yanıtı bilmemeniz hatta, öğrenmenizin hiçbir yolu olmaması sizi haklı çıkarmaz. Gerçek bundan çok daha basittir: Verdiğiniz karar yanlıştır.
- İnsanlara öleceklerini söylemenin güzel yanı, önceliklerine odaklanmalarını sağlamasıdır.
- Hata yapıp bir insanın ölümüne sebep olmak tıbbın doğasında vardır. Bu gerçeği kaldıramıyorsanız başka bir meslek seçin. Ya da okulu bitirdikten sonra öğretmen olun.
- Yaşarsa haklıyızdır. Ölürse başka bir sebebi var demektir.
- Ebeveynlerinizin münakaşa etmeleri artık sizi sevmiyorlar anlamına gelmez.
- Bunu biliyorum. Çünkü insanlar ya iyi, saygılı ve yardımsever olduğu için ya da korkak oldukları için böyle davranır. Sana nasıl davranırsam sen de bana karşı öyle davranırsın. Karşılıklı yok ediş güvencesi. ("İnsanlar neden diğerlerine karşı nazik olurlar, biliyor musun?" diye soran Wilson'a.)
- Chase, anneyle ilgilen. Ona gidip TV seyredebileceğini ve ölebileceğini söyle. Fakat, hareketlerinle kızının hayatını kurtarmaya çalışıyorum izlenimi ver. Bu tipik bir doktor davranışıdır.
- Katolikler doğru söylüyor: Gurur, insanı öldürür.
- Haklı olduğumu söyledin, çok haklısın. (Kendisine "Haklsın" diyen Cuddy'ye)
- Teknik olarak açıklaması kendini beğenmişlik. Her şeyin üstesinden gelecek güce sahip olduğuna inanırken her şey benim yüzümden oldu, diyemezsin.
- Birçok şeyi düzeltebileceğime inanmıyorum. Bu sayede, geceleri acı çekerek uykusuzlukta çekmiyorum.
- Dünyayı ya olduğu gibi ya da olması gerektiği gibi görürsün. Herkesin görüp de senin farkına varamadığın şeyse, ikisi arasındaki devasa uçurum.
- İşler yolunda gitmediği sürece bir türlü mutlu olamıyorsun. Bunun iki manası olabilir; iyi bir patronsun ve asla mutlu olamayacaksın.
- Birbirimizi sevdiğimizi inkar ederek geçirdiğimiz her dakika başka bir köpek yavrusu gözyaşı döküyor.
- Akıllı ol, az çalış.
- Hiçbir şey, her şeyi açıklamaz.
- Emek olmadan, yemek olmaz.
- House: Son sözü her zaman kainat söyler. Cuddy: Öyle mi? House: Hayır. Fakat söylemeli.
- Foreman: Asilce… House: Aptalca… Eş anlamlısı.
- Herkesin yalan söylemesi, insanoğlunun temel gerçeğidir. Tek değişken hangi konu hakkında olduğudur.
- İnsanlar hak ettiklerini alamazlar, ellerine geleni alırlar.
- Hastalara neden yalan söylediklerini sormam, hepsinin yalancı olduğuna inanırım.
- Öldürmek, yanlış teşhis koymaktan iyidir.
- Eğer gerçek açıklandığında mucize ortadan kalkıyorsa mucize hiç olmamıştır.
- Ağrı; yanlış kararlar vermemize yol açar. Ama ağrı korkusu; büyük bir motivasyon kaynağıdır.
- Sen Tanrı'yla konuşursan dindarsındır, Tanrı seninle konuşursa delisindir.
- Bu tedaviyi uygularsak tekrar yürümeye başlayacak, ama kendi cenazesine.
- Eğer beni öldürmeyi ve tecavüz etmeyi düşünüyorsan, lütfen bu sırayla yap.
- Taub: Virüs 200 yıldan fazla yaşayamaz. House: Sen yaşıyorsun ama.
- Vuruldum, teşhis etmesi çok sıkıcı.
- Ya insanlardan özür beklersin ya da onları vurursun; ikisini birden değil. (kendisini vuran kişiye).
- Tanımadığın birinden nefret edemezsin.
- Şu anda sadece elimden hiçbir şey gelmeyen konular için endişeleniyorum.
- Samimi taklidi yapabiliyorsan diğer her şeyin taklidini yapabilirsin.
- Mutsuz insanlar daha fazla hayat kurtarır.
- İnsanların daha güvenli araba kullanmasını istiyorsan, hava yastıklarını çıkartıp, boyunlarını hedef alan bir maket bıçağı yerleştir. Kimse saatte 5 kilometreden fazla hız yapamaz.
- Eğer yalan söylemeyi bilmiyorsan, sana yalan söylendiğini de bilemezsin.
- Hepimiz ölüyoruz. Hangi hızda ölüyor? ("Hasta ölüyor" diyen doktora).
- İnsanlar, insanlar hakkında teorileri olan insanlardan nefret eder.
- Biri hakkında gerçeği öğrenmek istiyorsanız en son kendisine sormalısınız.
- İnsanı hayvandan ayıran şey, yalandır.
- Bu yaptığın çok soylu bir hareket, en sevdiğim türden; dramatik ama tamamen boşuna.
- Sevenlerin tarafından öldürülme ihtimalin yabancı tarafından öldürülme ihtimalinden iki kat yüksek.
- Bindiğin gemi batıyor bile olsa suda ne olduğunu bilmeden atlamazsın.
- Hepimiz soruları duymak istediğimiz cevaplara göre değiştiririz.
- Değiştirebilecek şansım olsaydı, yine aynı şeyi yapardım.
- Birden fazla neden söylemenin nedeni karşı tarafın duymak istediğini aramaktır.
- Eminim nefret etmiştir. Hediyeler; bize bir insan hakkında ne kadar az fikir sahibi olduğumuzu gösterirler. Ve hiçbir şey bir insanı yanlış bir değerlendirmeye itilmekten daha fazla sinirlendiremez. (Doğum gününde eşine kazak aldığını söyleyen Doktor Wilson'a.)
- Dünya dün olduğundan daha kötü bir yer değil.
- İnsanların kendilerini öldürmelerine karşı değilim, ama bu onları kahraman yapmaz.
- Üzerine düşünülmemiş yalanlar, hayra alamet değillerdir. Ya vicdan azabından ya da kişisel sebeplerden söylenirler.
- Hep bana güvenirsin. Büyük hata.
- İşi bilin, işe gelmeyin.
- Zaman,her şeyi değiştirir. İnsanlar böyle söylerler. Ama doğru değildir. Bir şeyler yapmak bir şeyleri değiştirir.Bir şey yapmamak her şeyi oldukları gibi bırakır.
- Gerçek diye bir şey yok.
- Mutluysan bir şey aramazsın.
- Hayatın yolunda gidiyorsa işinin yolunda gitmesi gerekmez.
- Daha az düşün, daha çok eğlen.
- Eğer gezegendeki acı çeken her insanı düşünseydik,hayat çekilmez olurdu.
- İnsanlar iyi şeyler yapabilirler.Ama içgüdüleri iyi değilse, ya Tanrı gerçekten yok ya da hayal bile edemeyeceğin kadar zalim.
- Onun kalbi de motosikletim gibi. Tek başımayken berbat ama tamirciye götürdüğümde harika çalışıyor.
- İnanç, mantık ve tecrübeyle açıklanmaz
- Herkesin yalan olduğunu bildiği bir yalan hala yalan mıdır?
- Sabah uyandığında boyaların dökülmüş, perdelerin gitmiş ve su kaynıyor. Önce hangisiyle ilgilenirsin? Hiçbiriyle çünkü ev yanıyor. (Kendisiyle tartışan doktora.)
- Birileri bazen mutsuz olacak, bunu kabullen. Ben bu sayede mutlu kalabiliyorum.
- Uçakta mutlu değilsen, aşağıya atla.
- Normalde komik bir şapka takıp Dünya'nın Güneş etrafında bir tur daha atmasını kutlardım. Bu sene turu tamamlayamayacağını düşünmüştüm ama küçük mavi gezegenimizin sağı solu pek belli olmuyor. (doğum gününü kutlayan Cameron'a )
- Size iki artı iki kaç eder diyorum, bana yirmi beş değil diyorsunuz. (Tüm gece çalıştıktan sonra "en azından hangi hastalığı olmadığını bulduk" diyen doktora)"
- Ölen insanlar da yalan söyler. Daha az çalışıp, daha nazik olmayı, küçük kediler için yetimhaneler açmayı dilerler. Eğer bir şeyi gerçekten yapmak istersen yaparsın. Bunu kısa bir söze saklamazsın.
- Hastalar her zaman kanıt ister; biz burada araba üretmiyoruz, bir garanti vermiyoruz.
- Kendini beğenmişlik hakedilmelidir.
- Bir pislik bana pislik olduğumu söyledi.
- Hiçbir zaman matematikte iyi olmadım, ama neredeyse hiç, hiçten fazladır; değil mi?
- Hatalar sebep oldukları sonuçlar kadar mühimdir.
- Sevgiyle nefret arasında ince bir çizgi yoktur.Sevgiyle nefret arasında 5 metre arayla gözcüler yerleştirilmiş Çin Seddi vardır.
- Burayı terk etmen için seni yıpratıyorum, bunun seni yıprattığını inkâr ediyorsun, Seni yıpratmayı bırakmam için,sen beni yıpratmayı deniyorsun,eninde sonunda burayı terk edeceksin ve sebep olarak da yıpranmanla âlâkasız bahaneler göstereceksin. (Ofisine yerleşen Cuddy'ye)
- House:Kafasının içinde bir mermi var. Cameron: Vurulmuş mu? House: Hayır, birisi kafasına mermi fırlatmış.
- Korkma tedavi edilebilir; ama kaltak olman konusunda elimde bir şey gelmez. ("Bende veba mı var?" diyen hastaya)
- Başımız dik yaşayabiliriz ama ölemeyiz.
- Birbirimizi sevdiğimizi inkar ederek geçirdiğimiz her dakika başka bir yavru köpek gözyaşı döküyor.
- Hitler de dünyaya iyilik yaptığını sanıyordu.
- Evrimsel bir zorunluluk olarak ailelerimizi ve arkadaşlarımızı önemsemeliyiz. Geri kalanlara ne olduğunu önemsememek evrimsel bir zorunluluktur. Eğer ayırt etmeden tüm insanları seversek, işlevimizi yerine getiremeyiz. Yani, büyük iyilikseverlerin hepsi en az bizim kadar bencil.
- Tuhaf güzeldir! Sıradan şeylerin yüzlerce açıklaması olabilir. Tuhafınsa çok zorlasan bir tane.
- Mesele kasların boyutu değil, kası nereye yerleştirdiğindir.
- Hayat, bitiş çizgisini ilk kim geçti sorusundan çok daha karmaşıktır.
- Nelerle yaşayabileceğini bir bilseydin şaşırır kalırdın.
- Sana biraz antibiyotik vereceğim ve muhtemelen bir süre seks yapmamalısın. Evrimsel temelde düşünürsek, sonsuza dek yapmamanı öneririm.
- Oğlunun topal olduğunu görmek mutsuz olduğunu görmekten iyidir.
- İnsanlar aşk olmadan yaşayamayacaklarını söylerler, onlara oksijenin daha önemli olduğunu söyleyin.
- Ölüm bir neticedir, netice değilse semptom değildir.
- Kurallar kendi kararlarını veremeyen aptallar için bir kılavuz gibidir
- House: Babanın bir böbreğe ihtiyacı var.Kız:babamın böbrekleri iflas mı etmiş? House: Hayır 3 böbrekle havasından geçilmez diye düşünüyoruz
- Wilson: hani herkes yalan söylerdi? House: yalan söylüyordum.
- Aptal olmamaya çalış. Ben deniyorum. Ama başarısızım.
- Nedenler uyduruyorsan ortada bir neden yok demektir.
- Protokol, yapmaya çalıştığın ve her seferinde başarısız olduğun şeydir.
- Eğer egolarımızı dizginlemek adına hastaları tedavi etmeyi reddedersek o zaman tedavi edecek hasta bulmakta zorlanabiliriz.
- İnsanlar hakkında olumlu düşünmek onları iyi yapmaz.
- Bu hayatın en büyük trajedilerinden biri; bir şeyler hep değişir."
- Hayat acıtır. Her sabah uyandığım da acı çekiyorum. İşe acı içinde gidiyorum. Kaç defa vazgeçmek istediğimi biliyor musun?
- Life is pain. (Hayat acıtır.)
- Everybody dies. (Herkes ölür.)
- Teselli olacaksa söyleyeyim zaten herkes yalnız ölür.
- Bizler dünyanın üzerinde, sürünen bencil ve basit hayvanlarız. Fakat beynimiz var, ve yeterince çalışırsak, bazen saf kötülükten daha az bir şeyi isteyebiliriz.
- Dostlar fahişelerden önce gelir dostum.
- Tebrik ederim, din bir kişiyi daha öldürdü.(Kardeşini kaybetmiş bir kadının eğer organları hastaya verirse kardeşinin ruhi düzeninin bozulacağını söyleyen kadına)
- Her küçük kız tayı olsun ister. Ta ki arkalarını temizlemek zorunda kalasıya kadar.
- İki insan seks yaptıktan sonra, eğer berbat olmadıysa ve tekrar yapabiliyorlarsa, yine yapacaklardır. İşte olaylar tam da bu noktada karmaşıklaşır.
- Yaptığımız her şey bizlere dikte edilmiş hareketlerdir.
- İyi bir insan öldüğünde dünya üzerinde bir etki yaratmalı. Birileri bunun farkın varmalı ve bunun için üzülmeli.
- İnsanlar doktorlarının cinsiyetini seçebilselerdi kadın doktorlar işsiz kalırdı.
- Dünyayı olduğu gibi ya da olması gerektiği gibi görürsün. Herkesin görüp de senin farkına varmadığın şeyse ikisi arasındaki devasa uçurum.
- Güzellik bizi gerçeğe giden yoldan çıkarır. Bildiklerimiz de hayalarımıza geçirir bir tane.
- Memnuniyet sosyal bir kabul ediştir.
- Hatalar, neden oldukları sonuçlar kadar önemlidir.
- Bu sabah sade kahve sipariş etmeme rağmen sütlü getirdiler. Herkes bir şeyleri berbat eder.
- İlaç bağımlılığı, içki, kumar, hepsi aynı kapıya çıkar. Hepsi beynin haz merkezinden kaynaklanır. Bağımlılık bağımlılıktır.
- Kötü kuralı yıkma cesareti olan insanlar, asıl kahramanlar onlardır.
- İnsanlar kendilerini küçük şeylerle ele verir.
- Ne kadar sadıksan, yalan söylemek için de o kadar sebebin olur.
- Korku, kıçını her zaman gölgede bırakır.
- Adalet Bakanlığı verilerine bakılacak olursa idamın ırksal bir cezalandırma biçimi olduğu görülüyor. Siyahi sanıklar aynı cezaya çarptırılan beyazlardan 10 kat daha fazla.
- Birine zarar vereceğini düşünmezsen, her şey çok daha kolay oluyor.
- İnsanlar aşkları için çılgınca şeyler yapar.
- Bilmek her zaman bilmemekten daha iyidir.
- 16 yaşındaki herkes birilerine bir şey söyler. Aileleri hariç.
- İnsan doğasının en temel gerçeği, herkesin yalan söylemesidir. Tek değişken, yalanın konusudur.
- Cerrahın birine bacağınızı kesmenin mahzuru olmadığını söylerseniz, bütün geceyi testeresini bilemekle geçirir.
- İnsanlar dedikoduya bayılır. Kendilerini üstün görürler. Daha güçlü hissederler.
- Bazen, bazı insanlar gerçekleri öğrendikten sonra umursamaya başlarlar.
- Umursamamanın daha az acı verdiğini keşfedene kadar acı çektim. Oynadığın maça gelmeyeceğini düşünürsen hayal kırıklığına uğramazsın. Doğum gününde aramasını beklemezsen, haftalarca görüşmeyeceğinizi düşünürsen hayal kırıklığına uğramazsın.
- Bu konuda yapabileceğin bir şey yok. O senin baban. Ne yaparsa yapsın onu seveceksin.
- Sevdiğini korumak insanın doğasında var.
- Erkekler domuzdur. Şişman, zayıf, evli, bekar, yabancı, akraba demeden herkesle seks yaparlar.
- İnsanlar, Tanrı’ya onları böcek gibi ezmemesi için dua ederler.
- Sadece inanılmaz derecede sığ, kendine güvensiz bir kadın, yüksek topuklularla bütün gün acı çekmeyi, güzel görünen ve rahat bir ayakkabı giymeye tercih eder.
- Freud’a göre bir objeye duyulan sevgi, objeye sahip olma isteğinden gelirmiş. İnsanlar objeyi kontrol edemediklerini düşündüklerinde ya da obje onları huzursuz ettiğinde olumsuz davranışlar sergilerlermiş. 8. sınıf öğrencisinin kız arkadaşını yumruklaması gibi.
- Bir kadına ilgi duymayan erkekler genellikle bunu iyi davranarak örtbas etmeye çalışırlar.
- Mesele acı değil. Mesele bir başkasına karşı tamamen açık ve zayıf olmak. Birine tamamen güvenmek insanı değiştiriyor.
- Bağımlıların çoğu aptaldır.
- İnsanlara öleceklerini söylemenin güzel yanı, önceliklerine odaklanmalarını sağlamasıdır. Onlar için neyin önemli olduğunu, neyin uğruna canlarını bile vereceklerini öğrenirsiniz. Ne uğruna yalan söylediklerini öğrenirsiniz.
- İnsanlar ameliyathaneye ne kadar yakın otururlarsa hastalarına o kadar iyi baktıklarını zannederler.
- Peşinde biri varsa paranoyak değilsindir.
- Yalan söylemek, yaratıcı bir süreç gerektirir. Gerçeği söylemek çok daha basit bir işlemdir.
- Normal insanların evlenip çoluk çocuğa karışmalarının nedeni, onları canevinden vuran bir tutkuları olmamasıdır.
- En başarılı evlilikler yalanlar üzerine kurulu olanlardır.
- Önemli olan insanların söyledikleri değil, yaptıklarıdır.
- İnsanlar, en az çabayla en yüksek kazancı sağlayacakları yolları seçerler.
- Dışarı çıkarsam, bana burnu akan bir çocuk gönderecekler. Burunla 30 saniye, endişeli annesiyle 25 dakika uğraşacağım ve çocuğunda menenjit veya tümör olmadığına ikna olana kadar da gitmeyecek.
- Vakaların onda dokuzunda hastayı muayene etmeye gerek yoktur. Ama 16 yaşında bir çocuk karabasanlar görüyorsa ailesiyle konuşmak gerekir. Gençlerde karabasanın iki sebebi vardır. Biri travma sonrası stres, diğeri cinsel istismar olabilir.
- Babaların %30’u başkasının çocuğunu büyüttüklerinin farkına varmazlar.
- Hastalarla görüşmemenin bir başka iyi yanı: Neye benzediğini bilmezlerse sana bağıramazlar.
- Seks esnasında vücutta neler olduğunu biliyor musun? Gözbebekleri açılır. Atardamarlar büzülür. Vücut ısısı artar. Nabız ve tansiyon yükselir. Solunum hızlanır ama içeri çekilen hava azalır. Beyin her yere elektrik sinyalleri gönderir, her bezden salgılar fışkırır. Kaslar, vücut ağırlığının 3 katını kaldırıyormuşçasına gerilir ve spazm geçirir. Vahşidir, çirkindir ve pistir. Tanrı inanılmaz zevkli yapmasaydı insanlığın soyu bin yıllar önce tükenirdi. Erkekler sadece bir kez orgazm olabildikleri için çok şanslı. Kadınlarda orgazmın bir saatten fazla sürebileceğini biliyor muydun?
- Sizde parazit var. Paraziti sevmeyi öğrenir, ona isim verir, küçük kıyafetler giydirir, parazitlerine oyun arkadaşları bulursun.
- Koku ve dini simgeler görmek temporal lobda şişme olduğunun belirtisidir.
- "Artık uzun savaşın kitaplarından bahsetmeyeceğim. Rüzgardan korunmaya çalışan bir dilenci görene kadar dikenli yollarda yürüyeceğim. Sonra adını öğrenene kadar onunla konuşacağım. Kıyafetim kafiyse adını hatırlayacaktır. Bu, onu mutlu kılacaktır. Çünkü geçmişte gençlerin övgülerini ve ihtiyarların ithamlarını çekse de hem ihtiyarlar hem de gençler arasında takdir görmüştür."
- "Bizi öldürmeyen bizi güçlü kılar" değil mi? Nietzsche de melarsoprol alsaydı, öyle ukalalıklar yapmazdı.
- Hem iyi, hem de dengeli bir insan olmak imkansız.
- Analık içgüdüsü her zaman mantıksızdır. Bu yanlış olduğu anlamına gelmez. İçgüdünün tanımı bu.
- Bu yüzden büyük insanlarız. En iyileriyiz. Hayatta başka her şeyden geri kalıyoruz. Evde bir bardak içki ve bir öpücükle bizi bekleyen bir kadın yok. Bu bize ters. Bu yüzden Tanrı mikrodalgaları yarattı. Ama bittiyse, bitmiştir.
- Evsiz, genellikle deli ve fakir sözcüklerinin kibarca söylenişidir.
- Mantıklı görüşler genelde dindar insanlar üzerinde işe yaramaz. Aksi halde hiç dindar insan olmazdı.
- Bir maymun ne zaman kırmızı bir meyve görse diğerleri yemeden yemez. Maymun gördüğü şeyi yapar. Hepsi bundan ibaret.
- Kalbin bilmesi gerektiğini söyledi, beynin ise bilmemesinin onun için daha iyi olacağını. Kalbini dinlemek kolaydır, zor olan beynini dinlemektir. Özellikle de yıllar boyunca her ikisinden daha küçük olan üçüncü organının peşinden koştuğun zaman. Bu yüzden tüm ebeveynler çocuklarının hayatını mahveder.
- Başarılar biri batırdığında sona erer. Başarısızlıklarsa sonsuza kadar peşini bırakmaz.
- Mutlu olmak ve sana aşık olmak beni boktan bir doktor yapıyor. Beni kötü bir doktora dönüştürdün. Bu yüzden insanlar ölecek. Ayrıca sen, buna kesinlikle değersin. Eğer insanları kurtarmakla, sana aşık olup mutlu olmak arasında bir seçim yapmam gerekiyorsa seni seçiyorum. Her zaman seni seçeceğim.
- Aşk ve mutluluk dikkat dağıtan şeylerden başka bir şey değildir.