Fuminori Nakamura

Fuminori Nakamura
Japon yazar.
Doğum tarihi	2 Eylül 1977
Doğum yeri	Tōkai, Aichi, Aichi ili, Japonya
Vikipedi maddesi

Fuminori Nakamura (中村 文則, Nakamura Fuminori , 2 Eylül 1977 doğumlu) bir Japon yazarın takma adıdır . Nakamura, Hırsız (锟摸, "Yankesici") adlı romanıyla 2010 Kenzaburō Ōe Ödülü'nü kazandığında uluslararası ilgi gördü .

Sözleri

• Gerçek hayatta acı çeksen bile ölmemen gerekir.
• Diğer insanlar kuralları kendileri için icat etmişlerdi.
• Cüzdanlar insanın kişiliğini ve hayat tarzını yansıtır.
• Eğer mutluluk bir kaleyse,ne yaptığının hiç önemi yok.
• Takip edilmesi en kolay insan, bir başkasını takip edendir.
• İnsanlık tarihi boyunca Savaşlar para kazanılsın diye yapılır.
• Keşke dünya şu ankinden daha kolay yaşanabilir bir yer olsaydı.
• Eğer istersen düşündüklerini etrafındakilere sakince anlatabilirsin.
• Hayatımda ilk defa, kesinlikle başarmam gereken bir görevim vardı.
• Fazladan mutluluk sahibi olan insanlar diğerlerine de yardım edebilir.
• Evde oturmaktan hoşlanmıyorsan, kütüphaneye git, kitap falan oku.
• Böyle bir ölümü de hak edecek kadar anlamsız bir hayat yaşamış olamam.
• Sadece bizim gibi insanların yapabileceği ve düşünebileceği şeyler var, değil mi?
• Bazen etrafımda değerli ne kadar şey varsa hepsini yok etmek geçiyor içimden.
• Eğer kendini değiştirmek istiyorsan, bunu ufak dokunuşlarla gerçekleştirebilirsin.
• Dünyada açlık çeken tek bir çocuk bile olduğu müddetçe, her türlü servet çalıntıdır.
• Dünyanın her yerinde zenginlerden çalabilir, parayı sokak çocuklarına verebilirdim.
• Işığın gözünü almasını engelleyemiyorsan, yapacak en iyi şey ters yönde ilerlemektir.
• Ne zaman hayattan zevk alacak olsan, bir başkasının hayatını yok ettiğin aklına gelecek.
• En nihayetinde insan hayatı, bir sürü dolambaçlı yoldan geçip bir sona varmaktan ibaret.
• Çaresizliğe kapılmadan sakince düşünebilirsin,değil mi? Bir şeylere kafa yorabilirsin değil mi?
• Halkların çatışması deniyor ama bu bir yalan. Birileri insanları birbirine karşı kışkırtıyor sadece.
• Çocukların ve azizlerin zalimce öldürüldükleri bu dünyada, tanrılar da böyle hissetmezler miydi?
• Bu hayatta doğru düzgün yaşamanın yolu, zevkin de acının da nimetlerinden yararlanmaktan geçer.
• Kendi arzu ve isteklerini takip ettiğini düşünsen bile, bu arzu ve isteklere senin geçtiğin yollar şekil veriyor.
• İnsan bilinci kendini kadırmayı bırakıp yaptıklarını dürüstçe değerlendirdiğinde yaşadığı olayla başa çıkamaz.
• Çok fazla kafana takma. Tarih boyunca milyarlarca insan gelip geçti bu dünyadan.Sende onlardan biri olacaksın.
• Destanlarda veya çizgi romanlarda kötü adam ölünce herkes alkışlar ama gerçek hayatta o kadar kolay olmuyor.
• Belki kendimi ikna etmekte hala zorlandığım için sana söylüyor da olabilirim ama kimse yok olmak zorunda değil.
• Kendi seçimlerine göre yaşayan insanlar var ama çoğu zaman seçim olanakları kısıtlı. kuralları çiğnemedikleri sürece.
• O günlerde ne zaman bir karar almam gerekse eylemsizlik yerine eylemi, beni dünyadan uzaklaştıracak yolu seçerdim.
• Acaba benden başka hayattayken kaybolmayı tercih eden birileri var mıdır diye düşündüm. Bir yerlerde vardır herhalde.
• İnsanlar aynı anda hem büyük hem de küçük uyaricilarla uyarıldıklarında, küçük olanı görmezden gelme eğilimindedirler.
• Pek çok insan hemen her şeye tepeden bakar oldu. farkında bile değiller ama sürekli aşağılayacak bir şey arayışında hepsi.
• Ben, kendi rolümü terk edip adımı listeden silmeye ve dünyayı döndüren başka aktörlerin arasındaki çatlaklara sızmaya karar verdim.
• Bilinçaltı neden insanları bir şeyler çalmaya yönlendirir? Bu yönelim illa çalmak mı olmalı? Sence de bu,doğamızda kökleşmiş bir şey mi ?
• Ölüm korkusunu tüm duyularınla benliğinde hisset. Bunu yapabildiğinde kendini aşmış olacaksın. Bu dünyaya farklı gözlerle bakabilirsin.
• Hayat hiç de adil değildir. Dünyanın her yerinde doğar doğmaz açlık çeken milyonlarca çocuk var. Sinek gibi ölen çocuklar… Dünya böyle bir yer işte.
• İnsanlar bunu defalarca yapmıştır. kötü kişi olduğunu düşündükleri insanları, kendi refahlarını tehdit eden insanları öldürerek sorunları çözmüşlerdir.
• Başka birini öldüren bir insan, hiçbir güzelliği saf bir kalple göremez artık. Hayatında ne zaman iyi bir şey olsa, bir katil olduğun gerçeği karşına çıkacak.
• Ahlaki sınırları aşmakla övünmek aptalcadır. cinayet işlemek için mantıklı bahaneler üretmek düzenbazlıktır; kendini ikna etmek adına kendini kandırmaktır.
• Birini öldürmek her zaman kötü müydü? Sizi ve size en yakın olan insanı incitmeyi kafayı takmış birini öldürmek, kötü bir şey miydi? Yoksa bu bizim bencilliğimiz miydi?
• Herkes kendi hayatında başrolü oynar. Dünya, tüm bu başrollerin bir araya gelip farklı fikir ve değerler yaratmasıyla ortaya çıkan karmaşa eşliğinde dönmeye devam eder.
• Mutluluk kaledir. Çünkü mutluluk senin gibi üzgün ve acı çekenleri görmezden gelebilen, açlığa ve yoksulluğa sırt çevirebilen şanslı azınlığın tadını çıkarabildiği kapalı bir alandır.
• Belki de yanılıyordum ama bana göre insanın en değer verdiği şey, ahlaki değerlerden daha kıymetliydi. Eğer yeni doğan bebeğinizin öldürülmek üzere olduğunu görseniz öylece durup izler miydiniz?
• Pek çok insanın hayatını zehir etmeye kararlıymış, bu dünyanın yaşamaya değmez bir yer olduğunu düşünen insanların sayısını arttırmak için elinden geleni ardına koymayacak bir yaratığa dönüşmüş.
• Nedenini bilmiyorum ama gelenekler adam öldürmenin yanlış bir şey olduğunu öğütlese de bu ülke insanların öldüğü ama kimsenin üzülmediği bir eğlence ve kültür anlayışına sahip.Ama gerçek hayatta.
• Tanrı'yı dünyanın yaratıcısı değil de, süper güçlere sahip süper bir insan olarak düşün. Bu durumda hiçbir şey değişmezdi, değil mi? İnsanlar yine ona itaat eder, ona tapar, kendi refahları için ona dua ederlerdi.
• Eğer insan ırkı yeryüzünden tamamen silinirse güzellik ve ahlak da silinir. işte o zaman tanrılar bile bunca süre ihmal ettikleri dünyaya bakıp kaş çatarlar. başarısız bir deneyin mahsülü olan insan ırkı, kendi sonunu getirerek tanrılarından intikam alır.