Ekrem Buğra Ekinci

Vikisöz, özgür söz dizini
Ekrem Buğra Ekinci
Doğum tarihi 4 Mayıs 1966
Doğum yeri Ankara, Türkiye
Ölüm tarihi Yaşıyor
Ölüm yeri  
Vikipedi maddesi
Vikiveri öğesi

Ekrem Buğra Ekinci, hukuk tarihi alanında çalışan Türk akademisyen ve TV programı yorumcusu.

Sözleri[değiştir]

  • Müslüman bir kızın Ehl-i Kitap bir erkekle evlenmesi câiz olmadığı gibi, buna karar vermesi bile bir irtidad (dinden çıkma) sebebidir.[1]
  • Recm, Hazret-i Peygamberin tatbikatıyla sabittir. Kur’an-ı Kerim’de de buna işaret vardır. Başından zifafla neticelenmiş evlilik geçen Müslüman, hür, kör ve sağır-dilsiz olmayan bir erkek veya kadın, zina ederken 4 erkek, hür, Müslüman ve adil kimse görse ve mahkemede şahitlik etse, bu kadın ve erkek recm edilir. Musa aleyhisselamın şeriatında da bulunan bu cezayı Hazret-i Peygamber tatbik etmiştir. Bu husus bütün hadis kitaplarında geçer. İnkârı mümkün değildir.[1]
  • Alkol satana bina kiralamak caizdir. Dârülharbde gayrımüslime şarap satmak câizdir. Müslümana ise şarap satmak haram, şarap dışındaki içkileri satmak mekruhtur.[2]
  • Yabancı kadınların çıplak tenine dokunmak, öpüşmek, sarmaşmak, baş başa yalnız kalmak, cilveleşmek zinâ mukaddimeleridir.[3]
  • Dini korumak ana-baba hakkından önce gelir. Yavuz Sultan Selim, Şiî tehlikesinin Anadolu halkını tehdit ettiğini ve babasının yumuşak siyasetinin menfi neticeler doğurduğunu yakından gördü. Bu bakımdan İslâm tarihindeki hizmeti çok büyüktür.[4]
  • Ezan sesi gelmeyen yerde yaşamamalıdır. Zira orada Müslüman cemaati yok demektir. Müslüman cemaatin bulunmadığı yerde yaşayan Müslümanın işi çok zordur. Evlenecek kız bulamaz, nikâh şahidi bulamaz, ölse cenaze işlerini yapacak kimse bulamaz.[2]
  • Müslüman erkeğin, Ehl-i Kitab (Yahudi ve Hıristiyan) bir kadınla evlenmesi mekruh olmakla beraber sahihtir. Müslüman bir kızın veya kadının, Ehl-i Kitab bile olsa, Müslüman olmayan bir erkekle evlenmesi câiz değildir. Hatta bu husus âyet-i kerime ile sâbit olduğundan, bu kız/kadın evlenmeye niyet edip karar verdiği anda mürted olur, İslâmiyetten çıkar. Sonra pişman olup tövbe ederse, imanını tazeleyebilir, ama o erkekle evli kalamaz. Bu erkek nikâhtan evvel Müslüman olursa, mesele yoktur. Evlendikten sonra Müslüman olursa, kadının yine tövbe edip imanını tazelemesi gerekir. Bu kadın dârülharbde yaşıyor ve bu hükmü bilmiyorsa, imanı gitmez. Ama nikâhı aslâ sahih olmaz.[2]

Kaynakça[değiştir]