Ejderhaların Dansı
Görünüm
Bu maddenin biçim olarak Vikisöz standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.
Düzenleme yapıldıktan sonra bu açıklama silinmelidir.
Ejderhaların Dansı (İngilizce özgün adı: A Dance With Dragons), Amerikalı yazar George R. R. Martin tarafından yazılmaya devam eden ve yedi kitaptan oluşacak olan fantastik serinin (Buz ve Ateşin Şarkısı) beşinci kitabıdır. Birleşik Krallık'ta ve Amerika Birleşik Devletleri'nde 12 Temmuz 2011'de yayımlanmıştır.
Alıntılar
[değiştir]- Bu dünyada sadece kış kesindir. Eddard Stark
- Kanunlar demirden yapılmalı, lapadan değil. Stannis Baratheon
- Düşlerden başka bir şeyimiz yok. Jojen Reed
- Işığın karanlıktan neler çağıracağını bilemezsiniz. Soğukel
- Sırlar, gümüşten veya safirden daha değerlidir. Varys
- Amacın ortaya çıkarsa Dorne kanar. Doran Martell
- Ben Lannister Hanedanı'na ölüm ve yıkım götürmek istiyorum. Jon Snow
- Bir duvar, onu savunan adam kadar güçlüdür ancak. Jon Snow
- Eğer hayatı seçiyorsanız, bana gelin. Melisandre
- Gece karanlık ve şalgam dolu. Pyp
- Birçok iyi adam, kötü krallar olmuşlardır. Bazı kötü adamlar, iyi krallar olmuşlardır. Üstat Aemon
- Genç Kurt öldü ama o cesur çocuk, Lord Eddard'ın tek oğlu değildi. Wyman Manderly
- Lannisterların onuru yok. Jorah Mormont
- Gecenin güçleri, kalbi tanrının kutsal ateşiyle yıkanmışlara dokunamaz. Melisandre
- Eğer öleceksem, elimde bir balta ve dudağımda bir küfürle öleceğim. Asha Greyjoy
- Bir baş kumandan, dostlarını ve düşmanlarını aynı şekilde korkutmalı. Sör Myles Toyne
- Benim ellerimde kanlı. Kalbim de öyle. Daario ve ben çok farklı değiliz. İkimiz de canavarız. Daenerys Targaryen
- Bütün krallar kasaptır. Daario Naharis
- En iyi iftiralar, gerçeklerle tatlandırılır. Qavo
- Daenerys ve ejderhalar olmadan kazanmayı nasıl umabiliriz? Aegon Targaryen
- Hüzünler. Hüzünlerde kayboldum. Tyrion Lannister
- Beş Kralın Savaşı sona erdi. Tommen bizim kralımız, bizim tek kralımız. Rhaegar Frey
- Bizler, bataklıklarımızda ve adalarımızda yeşile daha yakın yaşarız ve hatırlarız. Toprak ve su. Çamur ve ateş. Meşeler, karaağaçlar ve söğütler. Onlar hepimizden önce buradaydı ve biz gittiğimizde yine burada kalacaklar. Jojen Reed
- Bran, Robb'un onunla birlikte olmasını dilerdi. Ona uçabildiğimi söylerdim ama bana inanmazdı, göstermek zorunda kalırdım. Bahse girerim ki o da uçmayı öğrenebilirdi. O, Arya, Sansa hatta bebek Rickon ve Jon Kar bile öğrenebilirdi. Hepimiz kuzgun olurduk ve Üstat Luwin'in kuşluğunda yaşardık. Bran Stark
- Sadece bin kişiden biri derideğiştiren olarak doğar ve bin derideğiştirenden sadece biri yeşilgören olabilir. Lord Brynden Üç Gözlü Karga
- Nazarın tanrı korusuyla sınırlı kalmayacak. Şarkıcılar, yürek ağaçlarını uyandırmak için onlara gözler kazıdılar. O gözler, yeni bir yeşilgörenin kullanmayı öğrendiği ilk gözlerdir... ama zaman içinde ağaçların ötesini de görebileceksin. Lord Brynden Üç Gözlü Karga
- Bir adam bir kadına ya da bir bıçağa sahip olabilir ama hiçbir adam ikisine birden sahip olamaz. Ygritte
- Zehir, öldürmenin kirli ve çirkin bir yoludur. Sör Balon Swann
- Mızrakları çağırmak bir prens için kolay bir şeydir ama sonuçta bedeli çocuklar öder. Bilge bir prens, iyi bir sebebi yoksa savaş başlatmaz. Doran Martell
- Amansız Obara. Kardeşim Nymeria. Tatlı Tyene. Hepinizi seviyorum. Arianne Martell
- Ağabeyim olsa ne yapardı hepimiz biliyoruz. Robert tek başına, dörtnala Kışyarı'nın kapılarına koşardı, kapıları savaş baltasıyla parçalardı ve sol eliyle Roose Bolton'ı, sağ eliyle de Piç'i öldürmek için kalenin içine girerdi. Stannis Baratheon
- Yaz mevsiminin bin yıl sürdüğü bir yerde sonsuza kadar yaşamak istiyorum. Dünyaya yukarıdan bakmak için bulutların üstünde bir kale istiyorum. Tekrar yirmi altı yaşında olmak istiyorum. Yirmi altı yaşındayken bütün gün dövüşüp bütün gece düzüşebiliyordum. İnsanların ne istediği önemli değildir. Kış neredeyse tepemizde evlat. Ve kış ölümdür. Adamlarımın Ned'in küçük kızı için dövüşürken ölmesini; gözyaşları yanaklarında donarken, karın içinde yalnız ve aç bir halde ölmesine tercih ederim. Bu şekilde ölen adamlar için şarkılar yazılmaz. Bana gelince, ben yaşlıyım. Bu benim son kışım olacak. Bırak da ölmeden önce Bolton kanıyla yıkanayım. Baltam bir Bolton'ın kafatasına gömüldüğünde kanın yüzüme sıçradığını hissetmek istiyorum. O kanı dudaklarımda yalamak ve ağzımda o kanın tadı varken ölmek istiyorum. Kova Wull
- Bir adam, eğer onu kullanmak niyetinde değilse kılıcını asla çekmemeli. Eddard Stark
- Keşke burada da bir ejderha olsaydı. Bir ejderha bizi biraz ısıtabilirdi. Jon Snow
- Şimdi Torr ve Edd ölü. Harry, ondan son haber aldığımızda Bakire Havuzu'nda tutsaktı. O da ölmüş olabilir. Eddard Stark'ın son oğlundan başka gidecek bir yer bulamadım. Sen benim tek umudumsun Lord Kar. Babanın hatrına sana yalvarıyorum. Beni koru. Alys Karstark
- Lord Beric Dondarrion, Myr'li Thoros, Sandor Clegane, Brynden Tully ve Taşyürek denen şu kadın... bütün bu insanlar haydut ve asidir. Jaime Lannister
- Bizi ışıtan güneş için sana şükrediyoruz. Gecenin karanlığında bize göz kulak olan yıldızlar için sana şükrediyoruz. Vahşi karanlığı uzakta, tutan ocaklarımız ve meşalelerimiz için sana şükrediyoruz. Parlak ruhlarımız, sıcak karınlarımız ve kalplerimiz için sana şükrediyoruz. Melisandre
- Eğer her kadının bir kurdu olsaydı, erkekler çok daha tatlı olurdu. Val
- Lord Stannis, kırmızı bir şeytana tapınmak için Yedi'nin gerçeğine yüz çevirdi. Yedi Krallık'ta onun sahte inancına yer yok. Yüce Rahip
- Çok fazla yükseldim, çok fazla sevdim, çok fazla cesaret ettim. Bir yıldızı yakalamaya çalıştım ve düştüm. Jon Connington
- Ah çok şey öğrendim lordum. Lannisterlar kolayca düşman ediniyorlar ama dostlarını ellerinde tutmak konusunda güçlük yaşıyorlar. Tyrelller'le kurdukları ittifak bozulmak üzere. Kraliçe Cersei ile Kraliçe Margaery, bir tavuk kemiği için kavga eden kancıklar misali Tommen için kavga ediyor ve her ikisi de ihanet ve ahlaksızlıkla suçlanıyor. Üstat Haldon
- Meereen'i yönetmek için Meereenliler'i kazanmalıyım, onlardan ne kadar nefret ediyor olursam olayım. Daenerys Targaryen
- Kuzeydeki insanlar bile Lord Tywin'in gazabından korkar. Boltonlar da kötü düşmanlardır. Sancaklarına derisi yüzülmüş bir adam koymları tesadüf değildir. Kuzeyliler Robb'la birlikte at sürdüler, onunla birlikte kanadılar, onun uğruna öldüler. Keder ve ölüm içtiler. Ve şimdi siz, onlara bir kadeh daha uzatıyorsunuz. Onları tereddüt ettikleri için suçlayabilir misiniz? Beni bağışlayın majesteleri ama bazıları size bakacak ve sadece, ölüme mahkum bir başka taht talibi görecek. Jon Snow
- Kışyarı'nda, Tommen ahşap bir kılıçla kardeşim Bran'a karşı dövüşmüştü. Dolgulu tuniği o kadar kalındı ki, çocuk doldurulmuş ördek gibi görünüyordu. Bran onu yere devirmişti. Gel gör ki Bran öldü ve pempe suratlı tıknaz Tommen, altın renkli buklelerinin üstüne yuvalanmış bir taçla Demir Taht'ta oturuyor. Jon Snow
- Ötekiler hava soğuduğunda geliyor, hikayelerin çoğu bu hususta hem fikir. Yahut, Ötekiler geldiğinde hava soğuyor. Bazen kar fırtınaları sırasında ortaya çıkıyorlar ve gökyüzü açıldığında eriyerek yok oluyorlar. Işıktan ve güneşten saklanıyorlar ve geceleri görünüyorlar, yahut onlar göründüğünde gece çöküyor. Bazı hikayeler, onların hayvan cesetleri sürdüğünü söylüyor. Ayılar, ulu kurtlar, mamutlar, atlar; hayvan ölü olduğu sürece ne sürdüklerinin önemi yok. Minik Paul'ü öldüren Öteki, ölü bir at sürüyordu, yani hikayelerin bu kısmının gerçek olduğu ortada. Bazı kayıtlar devasa buz örümceklerden de bahsediyor. Onların ne olduğunu bilmiyorum. Ötekiler'e karşı dövüşülen bir mücadelede ölenler yakılmalı; aksi takdirde ölüler, Ötekiler'in köleleri olarak yeniden canlanıyor. Samwell Tarly
- Üç gözlü bir karganın üç gözü olmalı. Bunun sadece bir gözü var, o da kırmızı. Bran, meşale ışığında bir kan gölü gibi ışıldayan gözün onu izlediğini hissedebiliyordu. Lordun diğer gözünün olması gereken yerde ince ve beyaz bir kök büyümüştü. Lordun göz çukurundan çıkan kök, adamın yanağına inmiş ve boğazına girmişti. "Sen üç gözlü karga mısın?" Bran Stark
- Bir şarkının kanatlarında sana uçuyorum Daenerys. Victarion Greyjoy
- Bir insanın eti öldüğünde, ruhu hayvanın içinde yaşamaya devam eder fakat anıları her gün biraz daha silikleşir. İnsan daha az varg ve daha çok kurt olur, sonunda insana dair her şey kaybolur ve geriye yalnızca hayvan kalır. Haggon
- Tyrion Lannister, o gece rüyasında, Batıdiyar'ın tepelerini kan kırmızıya bir mücadele gördü. Mücadelenin tam ortasındaydı, kendi boyu kadar büyük bir baltayla ölümün üstesinden geliyordu, yukarıdaki gökyüzünde ejderhalar dönüp dururken Cesur Barristan ve Acıçelik'le omuz omuza dövüşüyordu. Rüyada Tyrion'ın iki başı vardı, ikisi de burunsuzdu. Düşmanı Lord Tywin komuta ediyordu, bu yüzden Tyrion onu bir kez daha katletti. Sonra ağabeyi Jaime'yi öldürdü; adamın yüzünü kırmızı bir harabe haline gelene dek doğradı, savurduğu her darbede kahkalar attı. İkinci başının ağladığını ancak mücadele bittikten sonra fark etti. Tyrion Lannister
- Huzurunuza bir günahkar geliyor. O, Lannister Hanedanı'ndan Cersei, dul kraliçe, Majesteleri Kral Tommen'ın anası, Majesteleri Kral Robert'ın dulu. Izdırap verici yalanlar söyledi ve zina yaptı. Rahibe Unella
- Günah işledim ve günahlarımın bedelini ödemeliyim. Cersei Lannister
- Wylla. Onun ne kadar cesur olduğunu gördünüz mü? Onu dilini kesmekle tehdit ettiğimde(numaradan) bile, bana, Beyaz Liman'ın Kışyarı Starkları'na olan borcunu hatırlattı, ki bu asla ödenemeyecek bir borçtur. Wyman Manderly
- Eski tanrılardan bahsediyorum, güneyli yeni tanrılardan değil. Sizin Yedi'niz kışı tanımaz, kış da onları. Sör Bartimus
- Gurur duymadığım bazı şeyler yaptım, babamın adına ve hanedanıma utanç getiren şeyler... ama kendi atanı öldürmek? Bir insan bunu nasıl yapabilir? Jorah Mormont
- Sizden daha hızlı ve daha güçlü bir adam her zaman vardır. O, muharebe meydanında karşılaşmadan önce talim avlusunda karşılaşmak isteyeceğiniz adamdır. Sör Rodrik Cassel
- Herkes göründüğü gibi değildir ve prensler bilhassa tedbirli olmalıdır... ama şüphecilikte fazla ileri gitmek, sonunda insanı huysuz ve korkar yapar. Kral Aerys böyle biriydi. Sonlara doğru Rhaegar bile bunu açıkça görmüştü. Tyrion Lannister
- Geçen gece, Griff rüyasında yine Taşlı Sept'i görmüştü. Yalnızdı, elinde bir kılıç vardı, evden eve koşuyordu, kapıları kırıyordu, merdivenleri koşarak tırmanıyordu, çatıdan çatıya atlıyordu, kulakları uzaktan gelen çan sesleriyle çınlıyordu, pes bronz uğultular ve seslerin çıldırtıcı ahenksizliği kafatasını dövüyordu. Çanların Savaşı'ndan bu yana on yedi yıl gelip geçmişti ama çanların sesi hala Griff'in bağırsaklarını düğümlüyordu. Bazıları, diyarın, Prens Rhaegar'ın Üç Dişli Mızrak'ta Robert'ın baltası tarafından devrildiği anda kaybedildiğini söyleyebilirdi ama akbaba, Taşlı Sept'te geyiği katletmiş olsaydı, Üç Dişli Mızrak Mücadelesi hiç yaşanmazdı. O gün çanlar hepimiz için çaldı. Aerys ve kraliçe için, Dorne'un Elia'sı ve onun küçük kızı için, Yedi Krallık'taki bütün dürüst adamlar ve kadınlar için. Ve benim gümüş prensim için. Jon Connington
- Prenses Elia iyi bir kadındı Majesteleri. Nazik ve zekiydi, yumuşak bir kalbi ve tatlı bir aklı vardı. Prensin ona aşık olduğunu biliyorum. Sör Barristan Selmy
- Tommen'ın hakimiyeti, lord babamın dikkatle kurduğu ittifaklar tarafından destekleniyor ama Cersei çok yakında onları yok edecek. Tyrion Lannister
- Özgür insanlar isimleri ya da tuniklere işlenmiş küçük hayvanları takip etmez. Özgür insanlar sikke için dans etmez. Senin kedini nasıl ünvanlandırdığın, yetki zincirinin ne anlama geldiği ya da büyükbabanın kim olduğu onları ilgilendirmez. Onlar gücü takip eder. Onlar adamı takip eder. Mance Rayder
- Özgür insanlar ve dizçökenler birbirlerinden o kadar farklı değiller Jon Kar. Sur'un hangi tarafında doğmuş olursak olalım, erkekler erkektir, kadınlarda kadın. İyi ve kötü adamlar, kahramanlar ve caniler, onurlu adamlar, yalancılar, korkaklar, zalimler... bizde hepsinden bolca var, tıpkı sizde olduğu gibi. Val
- Fetih'ten bin yıl önce bir söz verildi. Kurt İni'nde, eski ve yeni tanrıların huzurunda yeminler edildi. Dört bir yanımız sarılmışken, hiç dostumuz yokken, evlerimizden çıkarılmışken ve hayatlarımız tehlikedeyken kurtlar bizi evlerine aldılar, beslediler ve düşmanlarımızdan korudular. Bu şehir, onların bize verdiği arazinin üstüne inşa edildi. Bunun karşılığında, ebediyen onların adamları olacağımıza dair ant içtik. Stark adamları! Wylla Manderly