Duygu Asena

Vikisöz, özgür söz dizini
Duygu Asena
Doğum tarihi 19 Nisan 1946
Doğum yeri İstanbul
Ölüm tarihi 30 Temmuz 2006
Ölüm yeri İstanbul
Vikipedi maddesi
Vikiveri öğesi

Duygu Asena, Türk yazar ve gazeteciydi.

Kadının Adı Yok[değiştir]

  • Evlilik mi bir evin yuva olmasını sağlayan şey? Dört duvar arasına tıkılmış, birbirine yabancılaşmış, konuşulacak konusu kalmamış iki insanın birlikteliği mi yuva? Burası bir yuva değil, pansiyon.
  • Bunca yıllık yaşamımda bir tek şunu öğrendim. Şu reçeteyi; mutlu olmadığın ortamdan kaç git. Bunun için de güçlü ol, kendi kendine yet.
  • Hepimiz esir değil miyiz, sen esir değil misin? Böyle gelmiş böyle gidecek.
  • Ben süslenmeyi kendime yediremiyorum, ne o öyle köle pazarı gibi.
  • İnsan yaşamında eksik olanı, her şey sanıyor.
  • Bir cam kavanozda yaşamışlığımla, beynimin içindeki tüm güzel hayallerle, o hayallerin yıkılışındaki şaşkınlığımla. Kendi kendimle çok güzel eğlendim.
  • Kimsenin bana saygısı kalmasa da kendi kendime saygıyı yitirmemeliyim.

Aslında Aşk da Yok[değiştir]

  • Bu ülkede özellikle kadınlar hep kaderlerine razı oldu. Savaşmak diye bir olay akıllarının ucundan geçmiyor.
  • İnsan aşık olunca kaç yaşında olursa olsun gözü görmüyor gerçekten. Başka birinde kusur bulduğu nitelikleri bile aşık olduğu kişide olumlu yorumluyor.
  • Benim ar, erdem ve iffet duygularım müstehcen resimlere bakınca değil, erkeklerin kadınları dövdüklerini duydukça inciniyor.
  • Neden ahlak yasaları kadınları en küçük bir davranışta suçlarken, erkekleri övgüyle anıyor? Neden bir cinse her şey serbest ötekine her şey yasak?
  • Hayatta en pişman olduğum şeyler, pişman olacağım diye yapmadıklarım ve dokunmadıklarımdır.

Kahramanlar Hep Erkek[değiştir]

  • Döven erkek, sorunludur, gelişmemiştir. Kaba kuvveti, bilek gücünü kullananlar aslında güçsüz kişilerdir. Bu kişiler için de, kurumlar için de, ülkeler için de böyledir.
  • Acılar insanı yumuşatabilir de.
  • O hiçbir zaman yanında anahtar taşımazdı, çünkü eve geldiğinde kadının evde olacağı mutlak bir kuraldı.
  • O sana vurmayı kendinde hak görüyor. Niçin ona izin veriyorsun? Izin vermiyorum. Bunların dineceğine inanıyorum, anlayış gösteriyorum. Bu anlayış değil, sen de kendini küçük görüyorsun, ona karşı çık, konuş, kendine vurdurtma. Kimseye bunu yaptırtma, kendi kendine saygın ne oluyor?