D. Mehmet Doğan
Görünüm
D. Mehmet Doğan | |
---|---|
Doğum tarihi | 4 Eylül 1947 |
Ölüm tarihi | 11 Ağustos 2024 |
Vikipedi maddesi Vikiveri öğesi |
D. Mehmet Doğan, Türk yazar ve gazeteci.
Sözleri
[değiştir]- Avrupa Türkiye’ye karşı “ne içindesin sınırlarımın ne de dışında” siyaseti takip ediyor. Her Avrupalı olma hamlemiz, bir karşı saldırı ile püskürtülüyor. Son Avrupa sınırlarına dâhil edilme maceramız, 70 yıldır Avrupa Ortak Pazarı’ndan Avrupa Birliği’ne ayni minval üzre seyrediyor. Biz girmek için hamle üstüne hamle yapıyoruz, onlar almamak için her defasında yeni engeller çıkarıyor, mazeretler icat ediyor.[1]
- 19. yüzyılın başındaki Yunan isyanı aslında Yunan isyanı mıdır; yoksa Avrupa’nın sömürgeci devletlerinin zayıflayan Osmanlıya karşı Yunan sopasını kullanma stratejileri mi? Avrupa medeniyetine antik çağdan kök bulmak, böylece bir Yunan hayranlığı oluşturmak, bunun üzerinden Mora isyanını körüklemek ve ortodoks bir unsuru Osmanlı’dan ayırmak esaslı bir strateji. Esasında katolikliğe karşı Osmanlı o zamana kadar ortodoksluğun yegâne hamisi. Meseleye Rusya’nın karışması, ortodoks bir hami ihtiyacını tatminle ilgili olmalı.[2]
- Türklerin Müslümanlığına gelince…Türklerin Müslüman olması ilahî bir tecelli. Eğer bundan bin yıl önce Türkler Müslüman olması idi, Müslümanlık yer yüzünden silinme tehlikesi altında idi. Türkler çöken Abbasi otoritesini takviye ettiler, İslâmın düşmanları ile kıyasıya savaştılar. Yüzyıllar boyunca İslâma açılmayan Diyar-ı Rum’u, Anadolu’yu İslâm’a açtılar, İstanbul’u fethettiler. Haçlıları Filistin’den, Kudüs’ten attılar. İlâ-yı kelimetullah uğruna Avrupa ortalarına kadar yürüdüler.[3]
- Türkçe'nin diğer bütün lehçelerinde mektep kelimesi kullanılıyor. Biz mektep kelimesini bıraktık, Fransızca'dan gelen ekol kelimesini kullanmaya başladık. Böyle çok sayıda kelime var. Türkçeleştirme adı altında müşterek kelimelerin birçoğunu ortadan kaldırıldı. Türkiye'de dil devrimi çok sert bir şekilde cereyan etti. Arap dünyasında, mesela Mısır'da da, İran'da da yine bizim dil devrimine benzeyen ama daha düşük yoğunluklu faaliyetler yapılmıştır. Mesela Mısır'da Türkçe kelimelerden Arapça'yı arındırmak için çalışmalar yapılmıştır. Bu sanki dışarıdan bir ortak aklın telkini gibi görünüyor. Müşterek kelimeleri mümkün olduğu kadar azaltmak isteniyor. Dolayısıyla bu Müslüman toplulukların ortak kelimelerini, ortak hafızasını mümkün olduğu kadar zayıflatmak isteniyor.[4]