Dövüş Kulübü (film)

Vikisöz, özgür söz dizini
Dövüş Kulübü
Vikipedi maddesi
Vikiveri öğesi

Dövüş Kulübü, Chuck Palahniuk tarafından yazılmış olan aynı isimli roman üzerinden çekilen kült filmdir.

Anlatıcı[değiştir]

  • İnsan uykusuzluk çekerken aslında hiç uyumuyor ve hiçbir zaman da uyanık duramıyor.
  • Bir an için Tyler'ın kontrollü patlama planını unutup tabancanın temizliğini düşündüm.
  • Bob'un göğüslerine bastırılmış uyurken Tanrınınkiler de böyle olmalı diyorsunuz.
  • Bir tümörüm olsa adını Marla koyardım.
  • Damağındaki küçük çizik dilinle oynamasan hemen geçer ama duramıyorsun.
  • Farklı bir zamanda, farklı bir yerde uyanırsan farklı bir insan olarak uyanabilir misin?
  • Babam beni terk etti. Tyler beni terk etti. Ben Jack'in kırık kalbiyim.
  • Gittiğim her yerde tek porsiyon hayat var. Tek porsiyon şeker, tek porsiyon krema, tek porsiyon tereyağı.

Tyler Durden[değiştir]

  • 3 dakika... Hepsi bu. Sıfır noktasındayız. Olayın şerefine bir konuşma yapacak mısın?
  • Bu senin yaşamın ve her geçen dakika sona eriyor.
  • Bana bütün gücünle vurmanı istiyorum.
  • Bizler özel değiliz.
  • Dibe vurmak, gidilen bir seminer ya da bir haftasonu tatili değil. Her şeyi kontrol etmeyi bırak ve rahat ol artık, tamam mı!
  • Yaşamı sevmemize ramak kalmıştı.
  • Omlet yapmak için yumurtayı kırmak zorundasın.
  • Burada yaşayan en güçlü ve en zeki erkekleri görüyorum. Bu potansiyeli görüyorum ve hepsi heba oluyor. Lanet olsun, bütün bir nesil benzin pompalıyor, garsonluk yapıyor, ya da beyaz yakalı köle olmuş. Reklamlar yüzünden araba ve kıyafet peşinde. Nefret ettiğimiz işlerde çalışıp gereksiz şeyler alıyoruz. Bizler tarihin ortanca çocuklarıyız. Bir amacımız ya da yerimiz yok, ne büyük savaşı yaşadık ne de büyük buhranı. Bizim savaşımız ruhani bir savaş, en büyük buhranımız hayatlarımız. Televizyonla büyürken, milyoner film yıldızı ya da rock yıldızı olacağımıza inandık, ama olmayacağız. Bunu yavaş yavaş öğreniyoruz ve o yüzden çok çok kızgınız.
  • Hayır, değil. Eğer hiç kavga etmemişsen kendini tanıman ne kadar mümkün? Hiçbir yara izim olmadan ölmek istemiyorum.
  • Sahip oldukların sonunda sana sahip oluyor.
  • Bırakın evrilelim; her şey düşeceği yere düşsün.
  • Her şeyden önce korkmayı bırakıp bir gün öleceğini kabullenmelisin.
  • Sadece her şeyi kaybettikten sonra özgür kalabiliriz.
  • Tebrikler.. Dibe vurmaya biraz daha yaklaştın.
  • Popona tüy yapıştırmak seni tavuk yapmaz.
  • Benim dünya görüşümde, sen Rockefeller merkezi harabelerinin etrafındaki ormanda av peşindesin. Hayatın boyunca üzerinde olacak deri giysin var. Sears kulesini saran sarmaşıkları tırmanacaksın. Tepeden aşağıya baktığın zaman sadece un yapan ya da asfalt yolda et kurutan minik insanlar göreceksin.
  • Sizler işiniz değilsiniz. Sizler paranız kadar değilsiniz. Bindiğiniz araba değilsiniz. Kredi kartlarınızın limiti değilsiniz. Sizler iç çamaşırı değilsiniz. Sizler dünyanın şarkı söyleyip dans eden pisliklerisiniz. Hepimiz aynı pisliğin lacivertleriyiz.
  • İnsanlar bunu her gün yapıyor. Kendileriyle konuşuyor, hayallerindeki gibi olmak istiyorlar. Ama cesaretleri olmadığı için eyleme geçmiyorlar.
  • Evet, biz tüketiciyiz. Tutkulu bir yaşam tarzının yan ürünleriyiz.
  • Acı ve kurban olmadan hiçbir şey yapamazdık.
  • Babalarımız bizler için tanrı modeliydi. Eğer babalarımız bizi terk ettiyse Tanrı nasıl biridir?
  • Tanrı'nın senden hoşlanmadığı olasılığını da düşün. O seni hiç istemedi, hatta büyük olasılıkla senden nefret ediyor! Bu başına gelebilecek en kötü şey değil.
  • Dövüş kulübünün ilk kuralı: Kulüpten söz etmemek,

2. kuralı: Kimseye kulüpten söz etmemek,
3. kuralı: Ayakkabı, tişört yasak,
4. kuralı: Dövüşler tek tek yapılır,
5. kuralı: Dövüşte iki kişi vardır,
6. kuralı: Biri pes derse sakatlanır ya da bayılırsa dövüş sona erer,
7. kuralı: Dövüş gerektiği kadar sürer,
8. kuralı: Dövüş kulübündeki ilk gecenizse dövüşmek zorundasınız.

  • Medeniyetin gittiği bu yönde maddi eşyaların önemini reddediyorum.
  • Bir görgü kuralı: Sana popomu mu göstereceğim yoksa önümü mü?
  • Laneti ve affedilmeyi boş ver. Biz Tanrı'nın istenmeyen çocuklarıyız. Öyle olsun!

Marla Singer[değiştir]

  • Bilmem öyle mi aslında benim daha çok hakkım var senin hala testislerin var öyle değil mi?
  • 8G’deki kızın kendine inancı yok ve yaşlandıkça, seçeneklerinin azalacağından korkuyor. İyi şanslar.
  • Anaokulundan beri böyle sevişmemiştim...
  • Kendi içimdeki hastalıklı ve iltihaplı pisliği kucaklıyorum. Yan cadı, yan.
  • Biliyorsun ki, prezervatif neslimizin kristal ayakkabısı. Bir yabancı ile tanıştığında, geçiriveriyorsun onu. Bütün gece dans ediyorsun, sonra da atıveriyorsun. Prezervatifi kastediyorum, yabancıyı değil.
  • Hayvan Kontrol Merkezi gidilecek en iyi yer. İnsanların sevip, sonra da atıverdikleri küçük köpekçiklerin, kedi yavrularının, hatta yaşlı hayvanların ilgini çekmek için hoplayıp zıpladıkları bir yer, çünkü üç gün sonra aşırı dozda sodyum fenobarbital verilip, büyük hayvan fırınına gidecekler.
  • Birileri seni, hayatını kurtaracak kadar sevse bile, yine de kısırlaştırılmaktan kurtulamazsın.
  • Seni kazanmam mümkün değil, değil mi?
  • Sana yeni elbisemi göstermek istedim. Bu bir nedimenin elbisesi ve tamamen elde yapılmış. Beğendin mi? İyi Niyet Tasarruf Derneği bir dolara sattı. Bu çirkin mi çirkin elbiseyi yapmak için birileri bu küçücük dikişlerle uğraşmış.
  • Senden kürtaj olmak istiyorum.

Diyaloglar[değiştir]

Tyler Durden: Uçaklara neden oksijen maskesi koyduklarını biliyor musun?
Anlatıcı: Nefes almak için.
Tyler Durden: Oksijen kafa yapar. Panik hâlde derin nefesler alırsın ve bütün vücudun birden bire rahatlayıp gevşer.

Anlatıcı: Marla'nın bir sevgiliye değil, sosyal hizmetler uzmanına ihtiyacı var.
Tyler Durden: Bu aşk değil. Biz spor yapıyoruz.

Tyler Durden: Yeminini bozdun.
Anlatıcı: Tanrım!
Tyler Durden: Onunla benim hakkımda konuştun.
Anlatıcı: Burada neler oluyor Tyler, söylesene.
Tyler Durden: Senden bir şey istemiştim, çok basit bir şey!
Anlatıcı: Neden insanlar sen olduğumu sanıyor? Cevap ver bana!
Tyler Durden: Otur.
Anlatıcı: Cevap ver, neden beni sen sanıyorlar?
Tyler Durden: Bence biliyorsun.
Anlatıcı: Hayır, bilmiyorum.
Tyler Durden: Evet, biliyorsun. Neden seni benimle karıştırsınlar ki?
Anlatıcı: Bilmiyorum.
Tyler Durden: Anladın!
Anlatıcı: Hayır.

Tyler Durden: Söylesene.
Anlatıcı: Çünkü...
Tyler Durden: Söyle.
Anlatıcı: ...Biz aynı kişiyiz.
Tyler Durden: Evet, öyle.

Anlatıcı: Anlamıyorum.
Tyler Durden: Hayatını değiştirmek istedin. Bunu kendin yapamıyordun. Olmak istediğin her şey oldum. Yani ben. Görünmek istediğin gibi görünüyor, istediğin gibi sevişiyorum. Zekiyim, yetenekliyim ve asıl önemlisi senin olmadığın kadar özgürüm.
Anlatıcı: Olamaz!

Tyler Durden: Ne yapıyorsun? Ayağında o donla koştururken bir deliye benziyorsun.
Anlatıcı: Seni çözdüm! Neler olduğunu biliyorum. Neler olduğunu biliyorum.
Tyler Durden: Hadi öyleyse, seyredeceğimiz güzel bir yer var. Sinema kulübü gibi olacak.