Şu Çılgın Türkler

Vikisöz, özgür söz dizini

Şu Çılgın Türkler - Turgut Özakman[değiştir]

Alıntı[değiştir]

  • 28 Haziran 1914 -1 Nisan 1921

SULTAN RESAT, Istanbul'u ziyaret eden Ingiltere'nin Akdeniz Filosu Komutanı Amiral Poe onuruna, 28 Haziran 1914 aksamı Dolmabahçe Sarayı'nın solen salonunda 120 kisilik bir yemek veriyordu. Konukların tören giysileriyle katıldığı görkemli yemeğin ortasında, salonun buyük kapılarından biri yavaşça aralandı, bir saray gorevlisi esikte durup bekledi. Teşrifat Memuru Ercüment Ekrem Talu, sessizce kapıya yaklaştı. Bir olağanüstülük oldugunu anlayan Teşrifat Naziri da hızla yanlarına geldi. Yaslı Padişah, dikkatini dağıtan bu davranışlardan rahatsız olmuştu. Yorgun gözlerini Teşrifat Nazırına cevirdi, Nazir büyük bir saygıyla yaklaştı, eğildi, olayı bildirdi: Bir Sırplı, Avusturya Veliaht1 Arşidük Ferdinand'ı, Saraybosna'da öldürmüştü. Haber hızla sofrayı dolaştı. Saray orkestrası sustu. İki teşrifatçı ağır koltuğu usulca geri cektiler. Sultan Reşat, zorlukla ayağa kalkarak, başsağlığı dilemek icin Avusturya-Macaristan Büyükelçisine doğru yürüdü. Yemek sona erdi (Özakman, 2005, s.4).

  • Bu emir üzerine Damat Ferit, yapılabilecek en kötü, en alçakça şeyi yapar: Milli namusu korumak ve istilayı durdurmak için kanını döken Kuva-yı Milliyecilere ve askerlere karşı, dinsel nitelikli bir savaş açar. Şeyhülislam Dürrizade Abdullah'ın verdiği fetvalar, İngiliz ve Yunan uçaklarıyla Anadolu'ya atılır, işbirlikçi gazetelerde yayımlanır, Rumlar, Ermeniler, Hürriyet ve Itilaf Partisi'nin adamları ve ajanlar tarafından dağıtılır.

Özü şudur: "Padişahın izni olmadan işgalcilere karşı duranları, asker ve para toplayanları tek tek veya topluca öldürmek, din gereği ve görevidir! Milliyetçileri öldürenler gazi sayılır, bu yolda ölenler şehit." Damat Ferit'in hainlikleri saymakla bitmez ((Özakman, 2005, s.8).

Kaynakça[değiştir]

Özakman, Turgut. (2002). Şu Çılgın Türkler. İstanbul: Bilgi Yayınevi.