İvan Sergeyeviç Turgenyev
İvan Sergeyeviç Turgenyev | |
---|---|
![]() Rus yazar. | |
Doğum tarihi | 9 Kasım 1818 |
Doğum yeri | Oryol, Rusya |
Ölüm tarihi | 3 Eylül 1883 |
Ölüm yeri | Bougival, Fransa |
![]() ![]() |
İvan Sergeyeviç Turgenyev (Rusça: Ива́н Серге́евич Турге́нев), Rus yazar.
Sözleri[değiştir]
- Çok bilen çabuk yaşlanır.
- İlerisini düşünmek boş şeymiş.
- Bir insan her şeyden vazgeçebilir.
- Yalnızca aptallar başıboş dolaşırlar.
- Adet olmuş şeyleri benimsemem ben!
- Doğa insanın içine bir uyku sessizliği verir.
- Değerim konusunda başkaları karar versin.
- Mutluluk bizim bulunmadığımız yerlerdedir.
- Her insan kendi kendini eğitmek zorundadır..
- İnsanı bıktıracak o kadar şey var ki dünyada!
- Dünyada en iyi şey huzur içinde kalabilmektir.
- Önemli olan özgürlüktür. Benim kuralım budur.
- Sevilmeden sevmekten daha feci bir şey yoktur.
- İrade, özgürlükten daha değerli olan tek şeydir.
- ("İlk Aşk" adlı romanından)
- Ölüm eski bir olaydır, ama her insana yeni görünür.
- Tapınak değil, iş yeridir doğa, insan da işçidir orada.
- Beni unutursunuz! Ölüler Canlılar'a arkadaş olamaz…
- İhtiyaç her şeyi öğretir, birçok şeylerden de vazgeçirir.
- Uyurken bana bakma. Uyuyan her insan aptal görünür.
- Hayat öyle bir biçimde olmalıydı ki, her anı anlamlı olsun!
- Bazı yaralar vardır ki, kapanmış olsalar bile dokununca sızlarlar.
- Bencil insan, tek başına kalmış meyvesiz bir ağaç gibi kurur gider.
- Her insan pamuk ipliğine bağlı; her an altından bir uçurum açılabilir.
- Düşünen bir insan için ücra bir yer diye bir şeyin olmadığına inanırım ben.
- İnsanın kişiliği kaya gibi dayanıklı olmalı, çünkü her şey onun üzerine kurulur.
- Bütün dualar şöyle özetlenebilir: “Ulu Tanrım, n'olur, iki kere iki dört etmesin!”
- Hiçbir şeye inanmamaya cesaret edebilen birini görmek beni oldukça heyecanlandırır.
- Öyle bir an gelir ki; bazı yolların dönüşü, bazı hataların özrü, bazı insanların anlamı olmaz.
- Kadın aşkından koru kendini, oğlum. Bize mutlulukla birlikte zehir sunan bu duygudan kork!
- Tek bir amacım var: kimseyi üzmeden acı çekmeden ölmektir. Ama ne olursa olsun dayanacağım.
- Bir insanı tanımak, diğerini de tanımak anlamına gelir. İnsanlar aynı ormandaki ağaçlar gibidirler.
- İradesi zayıf insanlar bir şeye kendiliklerinden son veremezler, bunun onun dışında oluşmasını beklerler.
- İnsanın başına nasıl bir felaket gelirse gelsin o, ya aynı gün ya da en çok ertesi gün karnını tıka basa doyuracaktır.
- Artık yolun sonuna geldim sayılır.Şimdi gelecekle ilgili plânlar yapmanın ne kadar boş bir uğraş olduğunu çok daha iyi anlıyorum.
- Zaman bazen bir kuş gibi uçar, bazen de bir tırtıl yavaşlığıyla geçer. İnsan zamanın hızlı mı , yavaş mı geçtiğini fark etmiyorsa mutludur.[1]
Babalar ve Oğullar[değiştir]
- Övündüğünüz onurunuz size ihanet etti.
- Ölüm eski bir olaydır, ama her insana yeni görünür.
- Beni unutursunuz! Ölüler canlılara arkadaş olamaz...
- Hıristiyanlığın sana yardımı dokunmuyorsa, sen de filozof ol, kalender bir filozof!
- Bir adama 'aptal' deseler de dayak atmasalar üzülür; ama 'akıllı' deyip de sonra onun parasını vermeseler, zevk alır!
- Biliyor musun, ne hatırladım ağabey? Bir gün rahmetli anneciğimle tartışmıştım: Annem bağırıyor, beni dinlemek istemiyordu. Sonunda ona beni anlamayacağını söylemiştim; biz farklı iki kuşağa aittik. Çok gücenmişti, ben de "N'apalım?" demiştim. "Hap acı yutmak gerekiyor." İşte şimdi de sıra bize geldi, bizim varislerimiz de bize siz bizim kuşaktan değilsiniz, acı hapı yutun diyebilirler
- Vay canına! Bak aslan karınca yarı ölmüş bir sineği sürüklüyor. Sürükle kardeşim, sürükle! İnat etmesine bakma. Hayvan olarak durumundan faydalan. Sen acıma duygusunu duymayabilirsin, buna hakkın vardır. Bizim gibi duygularını ayaklar altına almıyorsun.
- Kuru bir akağaç yaprağı kopmuş, yere düşüyor; hareketleri bir kelebeğin uçuşuyla aynı. Tuhaf değil mi? En kederli ve ölgün olan şey en neşeli ve canlı olana benziyor.
- Hayat öyle bir biçimde olmalıydı ki, her anı anlamlı olsun!
- Uyurken bana bakma. Uyuyan her insan aptal görünür.
- Bir kadın yarım saatlik bir konuşmayı devam ettirebiliyorsa, bu bile iyiye işarettir.
- İnsan her şeyi anlayabilir... Meltemin nasıl estiğini de, güneşte olup bitenleri de...Gel gelelim, kendisinden başka bir insanın burnunu neden başka türlü sildiğini bir türlü anlayamaz.
- Dünyada hareketlerini yargılayamayacağımız hiç kimse yoktur! Sizin söylediğiniz sadece bahane.
- Bana öyle geliyor ki, fakir olduğunu bilen, bunu da söyleyen bir insanda, özel bir duygu, böbürlenme gibi bir şey vardır.
- Evet, zaten aşk da... Doğal olmayan bir duygudur.
- Kadın olsun da, kurnazca davranmasın!
- Sizin gibi insanlar soylu kişilerdir. Soylu birine yaraşır uysallıktan ya da öfkeden öteye gidemezler. Bunlar ise boş şeyler! Örneğin, sizler dövüşmezsiniz. Buna rağmen, kendinizi aslan gibi görürsünüz. Biz ise dövüşmek istiyoruz. Ama, konuşmak boşuna! Bizim savurduğumuz toz sizin gözlerinizi yakar, bizim çamurumuz seni kirletir. Sen bize ulaşamadın. Elinde olmadan kendini beğeniyorsun, kendi kendini suçlamak hoşuna gidiyor. Halbuki, bütün bunlar bizim canımızı sıkar. Biz başkalarını kırmalıyız. Sen sevimli bir çocuksun; ama ne olursa olsun, yumuşak, liberal bir beyzâdesin. Babamın söylediği gibi; işte hepsi bu kadar!
- Benim gördüğüm kadarıyla, kadınlar arasında serbest düşünenler sadece en çirkin olanlarıdır.
- Bir fotoğraf, bana kitaptaki on sayfanın anlattığını, birkaç çizgide gösterebilir.
- Bir defa, insanları tanıyabilmek için onları sınarsınız. İkincisi, başka insanları incelemek için çaba harcanmaz. Bütün insanlar, gerek ruh, gerek fizik açısından, birbirlerine benzerler; hepimizin beyni, dalağı, yüreği, akciğerleri aynı biçimde yapılmıştır. Manevi değerler ise herkeste aynıdır; küçük farkların önemi yoktur. Bir insanı tanımak, diğerini de tanımak anlamına gelir. İnsanlar aynı ormandaki ağaçlar gibidirler; hiçbir botanik bilgini, tek tek akkavağı incelemeye kalkmaz.
- Zaman bazen öylesine hızlı bazen de solucan misali sürünerek geçer. Fakat insan, zamanın nasıl geçtiğini anlamadığı zamanlarda kendini iyi hisseder.
- Bana kızmayacaksınız, öyle mi? Öyleyse şunu bilmenizi istiyorum ki sizi aptalca, çılgınca seviyorum. İşte sonunda bunu söylettiniz.
- Birçok kişi ondaki bu sertlikten hoşlanmaz, eleştirir, bunda bir gurur, bir duygusuzluk görürler; amam onun gibi insanların sıradan insanlar için kullanılan ölçülere göre değerlendirilmesi doğru olmaz, değil mi?