Max Horkheimer

Vikisöz, özgür söz dizini
Max Horkheimer
Alman düşünür ve toplumbilimcidir.
Doğum tarihi 14 Şubat 1895
Doğum yeri Zuffenhausen (Stuttgart), Württemberg, Almanya
Ölüm tarihi 7 Temmuz 1973
Ölüm yeri Nürnberg, Bavyera, Almanya
Vikipedi maddesi

Max Horkheimer (14 Şubat 1895 Zuffenhausen, Stuttgart - 7 Temmuz 1973, Nürnberg), Musevi kökenli Alman düşünür ve toplumbilimcidir.

Sözleri[değiştir]

  • İyiyle kötüyü ayırt edemiyoruz artık.
  • Gelişmiş birey, gelişmiş bir toplumun ürünüdür.
  • Çalışmayı mutlulukla karıştırmaktan daha beter bir şey yok.
  • Teori ancak pratiğe hizmet ediyorsa gerçek anlamda teoridir.
  • Dünya, geçmişten yorgun düşmüş, Ölebilse artık, dinlenebilse.
  • Kapitalizm hakkında konuşmayanlar faşizm hakkında sussunlar.
  • Egemenlik ilkesi, her şeyin feda edildiği bir put haline gelmiştir.
  • Başkası adına savunma yapan kişi, kendini de savunuyor demektir.
  • Felsefe, insanın kendini aptallaştırmasına izin vermemek için vardır.
  • Çoğunluk her zaman ve istisnasız olarak azınlığın haklarını çiğnemiştir.
  • Krizdeki bir aile, insanı kör bir itaate sürükleyen davranışlara neden olur.
  • Evlerin pencerelerini tamamıyla açabilen tek bir rüzgâr biliyorum: Ortak keder.
  • Geçmişin doğruları bugünün yanlışlarına dönüşürken geride belli belirsiz bir kımıltı kalır.
  • İnsan ancak çalıştığı kadar değerlidir. Özgürlük kavramı tam da bu noktada devreye girer.
  • Doğru, tözünün zamana bağlı olmasından ötürü, havada asılı kalmış, kırılabilecek bir şeye benzer...
  • Felsefeye inanmak, insanın düşünme yetisinin korku yüzünden körelmesine karşı çıkmak demektir.
  • Düşüncenin kendini gerçekleştirmeye çabalaması yetmez, gerçeklik de düşünceye doğru çaba göstermelidir.
  • Tecrübelerimiz, ahlak ve politikanın hemen bütün sorularının akılla değil, güçle belirlendiğini göstermektedir.
  • Eğer kurucularının kazançlı çıkma olasılığı varsa, hiçbir rasyonel merci diktatörlüğe karşı bir yargıda bulunamaz.
  • Günün birinde her şeyin yoluna girecek olması, o zamana kadar gerçekleşmiş olan onca kötü şeyi kabullenmemizi sağlayamaz.
  • İnsanları neşeli bir kişilik halinde tutacak, kabullenilmiş, rasyonelleştirilmiş zevkler olarak hobiler artık bir kurum haline gelmiştir.
  • Dünyanın bir amaçlar dünyasından tümüyle bir araçlar dünyasına dönüşmesi, üretim yöntemlerinin tarihsel gelişmesinin bir sonucudur.
  • İlerleme ve rasyonelleşmenin nesnel gelişimi, hiçbir yerde köylülerin bilincinde olduğu kadar büyük bir kaybetme korkusuyla karşı karşıya gelmemiştir.
  • Bir zamanlar sanatın, edebiyatın ve felsefenin amacı varlıkların ve hayatın anlamını açıklamak, dilsiz olan her şeyin sesi olmak, doğaya acılarını anlatması için bir dil vermekti; başka bir deyişle, gerçekliği asıl adıyla çağırmaktı. Bugün doğanın dili koparılmıştır. Bir zamanlar, her sözün, çığlığın ya da jestin içsel bir anlamı olduğuna inanılırdı; bugünse hepsi sıradan bir olay, bir rastlantı olarak görülmektedir.
  • Hükmedenler kendi budalacaplanlarını kimi zaman nesnel zorunluluk olarak tanımiasalar bileböyle bir nesnel zorunluluga inanmazlar. Dünya tarihinin mühendislerirolünü oynarlar.
  • Zamanımızın gerçek bireyleri, kitle kültürünün kof, şişkin kişilikleri değil, ele geçmemek ve ezilmemek için direnirken acının ve alçalışın cehennemlerinden geçmiş fedailerdir.
  • Zeki bir insan, sadece doğru akıl yürüten değil, zihni nesnel içerikleri algılamaya açık, onların özsel yapılarından etkilenebilen ve bunu sözle ifade edebilen insan demektir.
  • Kaypak sofizmin uçurumu değil, deliliğin uçurumudur bu— atlayamayan bir doğru, kendi kesinlik ilkesi gereğince, eninde sonunda bir totolojiye dönüşür...
  • Yalnızca hükmedilenler yaşam standardarında belirlenen her artışla kendilerini daha aciz kılan gelişmeleri dokunulmaz bir zorunluluk olarak kabul ederler.
  • Faşizmi, akıl ile doğanın şeytani bir sentezi olarak tanımlayabiliriz: felsefenin her zaman düşlediği o kutuplar arası uzlaşmanın tam karşıtı.
  • İnsan, paranoyakça bir hırsla doğayı kendine ait kılmaya çalışmaktan vazgeçtiği anda doğanın dilinin çözülmeye başladığını görebilecekti.
  • Vahşetten insanca bir hayata giden bir evrensel tarih yoktur, ama sapandan megaton bombaya ulaşan bir tarihin olduğu söylenebilir.
  • Akıl kavramı ne kadar güçten düşerse, ideolojik manipülasyona, hatta en kaba yalanların yayılmasına o kadar elverişli duruma gelir.
  • İnsanın eşya üzerinde iktidar kurma isteği ne kadar yoğun olursa, eşyanın onun üzerindeki tahakkümü de o kadar ağır olur..
  • Siyasal bir zafer kazanmadıkları sürece, çoktan hazırlanmış bir ekonomik yenilgi onları beklemekteydi.
  • İnsanlar, ancak üretime karşı çıkarak, insana yaraşan bir başka üretim düzeni getirebilirler.
  • Dünyayı değiştirme çabaları yenik düştü, şimdi bir kez daha anlamak gerekiyor onu.
  • Tarihsel doğru, düşüncelerle gerçeğin çarpışmasından, sürtüşmesinden doğar.
  • Bir insanın kendi çıkarlarını en iyi bilen kişi olması" ne demektir?
  • Herkes söylediği ya da söylemediği şeyler için azarlanmaktadır.
  • İtiraz edilemeyecek bir şeyin başına hiçbir şey gelmez.
  • Geçmiş adaletsizlikler hiçbir zaman geri alınamayacak.
  • Mutluluk acıların aşılmasıyla serpilip gelişir.
  • Tarihi birleştiren, acıdır.
  • Ne çok gürültü ettik.

Kaynakça[değiştir]

Akıl Tutulması, Max Horkheimer