Bu maddedeki bazı sözlerin doğrulanabilmesi için ek kaynaklara ihtiyacı vardır. Ayrıntılı bilgiyi maddenin tartışma sayfasında bulabilirsiniz. Maddeyi güvenilir kaynaklar ile düzenleyerek Vikisöz'e katkıda bulunabilirsiniz.
Şükûfe Nihal Başar, Türk şair, öğretmen, eylemci ve aktivisttir.
Neden yalan söyleyeyim, insan tarafsız olamıyor kendine karşı...
Yurda bir şey vermeyenlerin yurttan bir şey almaya ne hakkı var?
İşsiz, güçsüz, mantıksız, amaçsız, her gün biraz daha bebekleşerek yaşayan kadınlar...
Yiyecek bir lokma ekmek bulmak ve kafada bir şey, bir ideal taşımak, ne büyük mutluluk!
Kasırgalarla eğilmiş bir çınara benziyor bu adam! Kim bilir içinde ne oyuklar, ne sırlar vardır.
Hiç sönmem, sanırdım. Bulutta düğün var deseler çıkmak isterdim; meğer insan nasıl da kendinden geçermiş!..
Bir ömrün sonunda verilecek bir hesabı olmamak, insanlığın karşısında açık alınla çıkabilmek ne eşsiz mutluluk!..
Mutluluğu hep büyük şeylerde aramaya kalkarız da şöyle bir kuru ekmek parçasının bile insana o zevki verebileceğini bilmeyiz.
Türk köylüsünü her zaman böyle gördüm; almaz, hep vermek ister. Yemez, lakin hep yedirmek ister, karşılık olarak da bir şey almaz.
Maddi hayat vasıtalarının bolluğu, lüks ihtiyaçlarının çokluğuyla insanlar hangi saadete erdi? Bir kısım insanın bu tükenmez ihtiyacını temin için, şüphe yok ki başka bir kısım aç kaldı.
Köyden gelip şehirde okuduktan sonra tekrar köye dönmek istemeyenleri bu büyük şehir hastalığından korumak için, onlara kendi doğup büyüdükleri yeri yükseltme zevki, gururu aşılanmalıdır.
Tüller, ipekler, altınlar, pırlantalar, boyalar, gezmeler, eğlenceler, oyunlar, köşkler, rahat uykular, rahat ölümler... Bunlar, hangi hakkın karşılığı? Hangi didinmenin, hangi fedakarlığın ödülü? Yurda bir şey vermeyenlerin yurttan bir şey almaya ne hakları var? Bu bahçenin dalları, yolunmaktan artık tükendi.