Ölüm Yarışı 2

Vikisöz, özgür söz dizini

Ölüm Yarışı 2, Roel Reiné'nin yönettiği, senaryosunu Tony Giglio ve Paul W. S. Anderson'ın yazdığı 2011 yapımı ABD bilim kurgu ve aksiyon filmidir.


  • Ne kadar ortada olursan o kadar az şüphe çekersin.
  • Hayat, paradan daha değerli bir ödüldür.
  • Her kim kuyu kazarsa içine kendi düşer.

Diyaloglar[değiştir]

September Jones: Bay Weyland, kanalın başlıca gelir kaynağınız olmadığınızı biliyorum. Ama nasıl bir altın madeninde oturduğunuzu bilmediğinizi söylemeyin.
Weyland: Sizi dinliyorum Bayan Jones.
September Jones: İnsanlar Vegas'lı tanıtımcıların düzenlediği sahte şiddetten ve kavgalardan sıkıldı. Sizin mahkumlarınızdaki öfke çok saf. Taklit edilemez. Bunun farkına varın.
Warden Parks: Bugün olanlara eğlence mi diyorsunuz?
Weyland: Aklınızdan tam olarak ne geçiyor?

September Jones: Merhaba bebeğim.
Weyland: Evet, gecenin rakamları geldi. Sana niye para ödüyorum! Reytingler yine düştü ve bu kez yüzde yirmi! Bunu tersine çevir yoksa yapacak başka birini bulurum ben!
September Jones: Emin misin?
Weyland: Evet, eminim. Bana para kazandıracaksın, tamam mı?

Warden Parks: Carl Lucas. 20 yıl içerisinde 22 kere tutuklanmışsın. Ama hepsinden yırtmışsın. Tek mahkûmiyetin bile yok. Boşluklardan yararlanmışsın.
Carl Lucas: Bir polisi vurdum. Söz ettiğin boşluklar çabucak doluyor.
Warden Parks: Kesinlikle öyle, evet. İlk başta kim olduğunu anlamadım.
Carl Lucas: Cidden mi? Kimmişim peki?
Warden Parks: Bir aptal ve yakında ölecek biri. Savcı sana 'konuş ve git' diyor ama onu reddediyorsun.
Carl Lucas: Çağırma nedenin bu mu?
Warden Parks: Hayır değil, uyarmak için çağırdım.
Carl Lucas: Nefesini boşa harcama.
Warden Parks: Bana ukalalık etme. Kim olduğunu kaç kişinin bildiğini bilmiyorum. Ama haber duyulunca katiller hızla ortaya çıkmaya başlayacak.
Carl Lucas: Öyle mi?
Warden Parks: Sözlerimi unutma. Markus Kane senin ona gösterdiğin sadakati göstermez.

Warden Parks: Ofisimde ne arıyorsun?
September Jones: Onun için geldim. Carl Lucas, ismi bile tahrik edici. Hâkim duruşmada ona canavar demiş. Mükemmel biri. Onu satabilirim.
Warden Parks: Bunu alamazsın.
September Jones: Senden izin istemedim ki.
Warden Parks: Bekle, dahası da var: Savcıya göre, bir ihtimal, Markus Kane aleyhine tanıklık edebilirmiş. Onu televizyona çıkarırsan, diğer hayvanların öldürmesi bir yana, Kane de baş tanığın nerde yattığını öğrenir. O zaman da hiç şansı kalmaz. Bilmem, anlatabildim mi?
September Jones: Bay Lucas'ın sorunu, benim değil. Müdür Parks, cezaevinizin tek varoluş nedeni var: Ölüm maçına imkân tanımak.
Warden Parks: Ben de suçluları cezalandırıp toplumu koruduğumuzu sanıyordum. (!)
September Jones: Düşündüğümden de aptalsın.

September Jones: Tanıştığımızı sanmıyorum. Ben...
Carl Lucas: Kim olduğunu biliyorum. Satış sloganın sana kalsın, ben dövüşmem.
September Jones: Ben dövüşmeni istersem dövüşürsün.
Carl Lucas: Öyle mi?
September Jones: Evet. Müebbet hapis cezaları için bir şey yapamam. Ama katılırsan buradaki hayatını çok daha çekilir kılarım.

Carl Lucas: Dinle, gidip çöplerini başka yerde at. Çünkü ben almıyorum.
September Jones: Başka seçenek bırakmıyorsun.
Carl Lucas: Ne yapacaksan yap. Gösterilerinin bir parçası olmayacağım.
September Jones: Görürüz.

September Jones: 5 yarış kazanırsan özgür olacaksın.
Carl Lucas: Sen aklını kaçırmışsın.
September Jones: Markus Kane artık peşinde değil. Artık ikinci bir şansın var.
Carl Lucas: Yüzüme bak. Nasıl ikinci bir şansım olabilir ki?
September Jones: Ya Frankenstein olursun ya da hiç kimse. Artık Carl Lucas olmadığın kesin. Tüm dünya onun yanarak öldüğünü gördü. Ölüm belgen bile var.
Carl Lucas: Sana acıyorum.
September Jones: Tamam, kendi hayatın için yapmayacaksan Katrina için yap. En azılı beş tecavüzcüme Katrina ile oynamaları için izin vereceğim. Onunla işleri bittiğinde nabzı atıyorsa kendini şanslı saymalı.

September Jones: Nasıl hissediyorsunuz Bay Lucas?
Carl Lucas: Adım Frankenstein.
Ölüm Yarışı 2 ile ilgili daha fazla bilgiye Vikipedi'den ulaşabilirsiniz.