True Romance

Karayolundan ve sapa yollardan Tallahassee, Florida'dan Motor City, Detroit'e tüm o mesafeyi gerçek aşkımı bulmak için gelmiştim. Bana düşünmek için milyonlarca yıl verseler bile gerçek aşkı Detroit'te bulacağımı tahmin edemezdim. Ve bana bugüne kadar olan tüm olaylar puslu bir rüya gibi geliyordu. Ama rüya gerçekti ve yaşamlarımız sonsuza dek değişmek üzereydi. Clarence'a hep "Dünyamız neden çöküyor?" diye sorardım ve "Her şey neden bu kadar boktan?" diye. O da "Bu işler böyle yürür, ama sakın unutma, tam tersi yöne de yürüyebilir." derdi. Aşk da böyledir işte. Bu işler hep böyle yürür. Ama arada bir ters yöne yürüdüğü de olur. (Alabama)
Virgil: Kolam nerede, Clarence nerede ve ne zaman gelecek?
Alabama: S... git.
...ve tek düşünebildiğim senin çok havalı olman! (Alabama)
Her zaman söylerim eğer bir adamla sevişecek olsaydım... Yani demek istediğim, zorunda kalsaydım, hayatım buna bağlı olsaydı... Elvis'le sevişirdim. (Clarence)
Eğer geçen haftanın bana öğrettiği tek bir ders olsaydı, o, ihtiyacın olmadığında silahının olması, ihtiyacın olduğunda silahının olmamasından iyidir olurdu. (Clarence)