Mustafa Suphi

Vikisöz, özgür söz dizini
Mustafa Suphi
Doğum tarihi 4 Ağustos 1882
Doğum yeri Giresun
Ölüm tarihi 29 Ocak 1921
Ölüm yeri Karadeniz
Vikipedi maddesi
Vikiveri öğesi

Mustafa Suphi, Türk komünist, Türkiye Komünist Partisi’nin ilk merkez komitesi başkanı.

Sözleri[değiştir]

  • Ne hapis, ne zindan, ne kan, ne ateş halkı durduramaz. Ulusal kurtuluş ve demokrasi hareketini durduramaz.
  • Bundan sonra Anadolu ve Türkiye'de halkın sırtında yaşayacak herhangi bir hükümet, hatta cumhuriyet şeklinde de olsa yer tutamaz, yaşayamaz. Yeni hükümetin bugünkü zahmet ve fedakarlıklara katlanan amele, rençber halkın içinde kurulup yukarıdan aşağıya doğru dalbudak vermesi hayati bir şarttır. (...) Türkiye amele, rençber ve askerlerinin bu liyakat ve iktidarı göstereceklerine eminiz. Onun için yaşasın amele, rençber ve askerlerinin hükümeti ve cumhuriyeti! [1]
    • Yeni Dünya Mustafa Suphi'nin çıkardığı ilk gazetedir. 1918'de Moskova'da başlayıp 13 sayı sonra Bakü'ye geçti ve burada 19 sayı çıktı. Gazetenin sürekli kullandığı, baş tarafında yazan slogan şuydu: Mazlum Türkiye'yi kurtaracak ancak Kızıl İnkılaptır. Kahrolsun buna karşı duran kara kuvvetler!
  • Biz Türk Komünistleri, dünyanın vatanımız, insanlığın da milletimiz olduğunu büyük bir ciddiyetle bildirdik. (...) Derinden inanıyorum ki, Doğu'daki devrimin Batı'daki devrimle dolaysız bağları bulunmaktadır. Biz, Türk devrimcileri derinden inanıyoruz ki, Doğu'daki devrim sadece Doğu'yu Avrupa emperyalizminden kurtarmak için değil, aynı zamanda Rus devrimine destek olmak için de zorunludur.

Yoldaşlar, açıktır ki Fransız-İngiliz kapitalizminin başı Avrupa'da olsa da, gövdesi Asya'nın verimli topraklarındadır. Biz Türk sosyalistleri için önemli ve birinci görev Doğu'daki kapitalizmin kökünü kazımaktır. (...) Bütün bunlar bizlere dünya devriminin gelecek safhasında Türk proletaryasının önemli bir yer işgal edeceğini gösteriyor.

Eminiz ki Türk proletaryası dünya sosyal devrimine dayanak olmak ve onu ilerletmek için bütün gücünü kullanacaktır.[2]

  • Münevver ve inkılâpçı gençlerimiz, beyaz yakalı frenk gömleklerini ve parlak kılınçlarını omuzlarından atarak eli nasırlı mazlum halkımızın arasına girerler ve Komünist Fırkası saflarında bütün hayat ve mevcudiyetlerini biçare bahtsız işçi ve çiftçilerimizin açlık, karanlık ve kulluktan kurtulmaları yolunda feda ederlerse, halkımız hakikî ve içtimai inkılaba doğru yükselecek, memleket yağmacılar elinden tamamen kurtulma iktidarını gösterecek ve böylece komünist şarkta büyük bir amele fırkasının mümessili sıfatıyla beynelmilel inkılapçılar arasında hürmetli bir yer tutmaya hak kazanacaklardır.[3]
  • Türk ve Kürtlerin Ermenileri, Ermenilerin Kürtleri ve Türkleri takibe, mahva, yok etmeye koşmaları; bu fetihlik davasında medeniyetleri vahşiyetle yoğrulmuş Avrupalı emperyalistlerin insan ruhuna ektikleri, akıttıkları zehir; bu, masum milletler arasında kast ile sokulan, din ve millet hırslarıyla yakılan bir düşmanlık;
    Ermenilere Anadolu'nun yarısını vaad edip sonra Türk ve Ermeni milletleri arasında katliamlar ve yağma ateşleri yakıp, daha sonra da tutuşturdukları bu yangını söndürmek için Küçük Asya'nın işlerine karışmak...
    Anadolu'yu ne Türklere, ne Kürtlere, ne de Ermenilere değil, ancak kendilerine almak...
    İşte onların maksatları...
    Bu hakikati Türk ve Ermeni işçi ve köylüsünden bilmedik, anlamadık hiç kimse kalmamış olmalı;
    Bu hakikati halka anlatmak ve o feci cinayetlerin önünü almak, Türk ve Ermeni iknılâpçıların ve bu inkılâpçılardan özellikle komünist enternasyonalistlerin vazifesidir.
    Türk emperyalistleriyle Ermeni burjuvaziyasının bu iki halkın mahvına yürüyen hareketlerini takip ve bu hususta bütün dünyayı aydınlatma Türk komünistlerine düştü;
    bizler üstümüze düşen bu işi bütün imkânsızlıklarına bakmadan elden geldiği kadar işlemeye çalıştık; bundan sonra da çalışacağız, fakat bu husustaki uğraşın bir kısmı da Ermeni yoldaşlara kalıyor.
    Enver Paşa'dan fukara halka bir fayda gelirse, Taşnaksütyûnlardan iyilik beklenebilir,
    fakat Ermeni enternasyonalist dostlarımız bizim en büyük ümitlerimizi temsil etmektedirler...[4]

Hakkında söylenenler[değiştir]

  • İşte bu serseriler, bir iş yapmak hülyasına kapılarak görünüşte memleketimize ve milletimize yararlı olmak amacıyla TKP diye bir parti kurmuşlar. Bu partinin başında da Mustafa Suphi ve benzerleri var. Bunlar, doğrudan doğruya vatanseverlik duyguları ile gerçek millî duygular ile değil, benim kanımca, belki kendilerine para veren, kendilerini koruyan ve bunları koruyan Moskova'daki prensip sahiplerine yaranmak için birtakım serserice girişimde bulunmuşlardır. Bunların yaptıkları girişim, Rus Bolşevizmi'ni çeşitli kanallardan memleket içine sokmak olmuştur.[5] Mustafa Kemal Atatürk

Kaynakça[değiştir]

  1. Mustafa Suphi, Yeni Dünya, İkinci Sayı, Bakü, 1920
  2. Mustafa Suphi, Üçüncü Enternasyonal 1919-1943, Belge Yayınları, 1979
  3. Mustafa Suphi, 29.01.1921
  4. Erdem, Hamit, Mustafa Suphi: Bir Yaşam Bir Ölüm, Aralık 2010 (3. baskı için), Sel Yayıncılık, İstanbul, sayfa 47, 3. baskı
  5. Uğur Mumcu, Kâzım Karabekir Anlatıyor, 1990