Olağan Şüpheliler

Olağan Şüpheliler (İngilizce özgün adıyla The Usual Suspects), Christopher McQuarrie'nin yazıp Bryan Singer'in yönettiği 1995 ABD yapımı kara film.

Kimsesi olmayan kişi ihanete uğramaz.(Kobayashi)
Kişi özünü asla değiştirmez etrafındakileri başka birisi olmaya ikna edebilir ama kendini asla..

Roger 'Verbal' Kint

Guatemala'da bezelye toplarken kendimize taze kahve yapardık, hemen ağaçtan alıp. Çok güzeldi, bu bok gibi. Ama şimdi karakoldayım.
Kim bu Keyser Söze? Söylendiğine göre Türkmüş. Babasının Alman olduğu söylenir. Kimse onun gerçek olduğuna inanmaz. Kimse onunla direkt olarak çalışan, onu tanıyan ya da gören birini bilmez. Kobayashi'ye göre herhangi biri Söze için çalışabilirdi.Bilemezsin. Bu da onun gücüydü.Şeytanın yaptığı en büyük kurnazlık tüm dünyayı yaşamadığına inandırmakmış.
Keaton bir keresinde "Tanrı'ya inanmam ama ondan korkarım" demişti. Ben Tanrı'ya inanıyorum ve beni korkutan tek şey Keyser Soze...
Ben ispiyoncu değilim.
O Keyser Soze'ydi, Ajan Kujan. Şeytanın ta kendisi. Şeytanı nasıl arkadan vurabilirsin? Ya isabet etmezse?
Şeytanın en büyük kurnazlığı kendini olmadığına inandırmakmış
Güçlü olmak, diğerlerinin yapamadığını yapma arzusuna sahip olmaktır.

Bu işte ilk neyi öğrendim biliyor musun? Katili teşhis etmeyi. Diyelim ki bir cinayet nedeniyle üç adamı tutukladın. Geceyi geçirmeleri için nezarete atarsın. O gece kim uyuduysa katil odur. Anladın mı, suçluysan ve yakalandıysan dinlenmek için biraz kestirirsin ve gardın düşer.
Püf noktayı yakalamama izin ver. Senden daha zekiyim. Ve bilmek istediğim şeyi de senden öğreneceğim. İstesen de istemesen de onu senden öğreneceğim.

(Sorguda şüphelilerden kâğıttaki yazıyı okumaları isteniyor)

Polis: 1 numara, bir adım öne.

Hockney: Anahtarları ver seni aşağılık saksafoncu.

Polis: 2 numara öne çık.

McManus: Anahtarları bana ver seni âdi aşağılık lanet saksafoncu!

Polis: Kes şunu, geç yerine! 3 numara öne çık.

Fenster: (Gülerek)Anahtarları ver seni saksafoncu.

Polis: İngilizce lütfen.

Fenster: Pardon

Polis: İngilizce konuş.

Fenster: Lânet anahtarları ver seni saksafoncu, o lânet...