Ali Rıza
Görünüm
(Hazreti Ali Rıza sayfasından yönlendirildi)
Ali Rıza | |
---|---|
Doğum tarihi | 12 Nisan 770 |
Doğum yeri | Medine |
Ölüm tarihi | 5 Eylül 818 |
Ölüm yeri | Tus |
Vikipedi maddesi Vikiveri öğesi |
İmam Ali Rıza (770-818), on iki imamın sekizincisi. Babası Musa Kazım, anası Mersiyye’dir. Muhammed Cevâd Tâkî'nin babasıdır. İmam Rıza’nın türbesi İran'da Tus şehrindedir.
- İmamet dinin yularıdır, Müslümanların düzeni, dünyanın ıslahı ve mü’minlerin izzetidir. İmamet, İslam’ın gelişen kökü, yücelen budağıdır. İmam ile namaz, zekat, oruç, hac tamamlanır; İmam ile fey’i ve sadakat çoğalır, İmam ile hadlar ve hükümler uygulanır ve sınırlar korunur.
- Mü’min, kendisinde üç haslet olmadıkça mü’min olmaz; Rabbinden bir sünnet, Peygamber’inden bir sünnet ve İmamından bir sünnet. Rabbinden olan sünnet, sırrı gizlemektir. Peygamber’inden olan sünnet, halkla iyi geçinmektir. İmamından olan sünnet de sıkıntı ve zorluklarda sabırlı olmaktır.
- İbadet, çok namaz kılmak ve çok oruç tutmak değil; ibadet, Allah’ın işleri hakkında çok düşünmektir.
- Peygamberlerin sıfatlarından biri de temizliktir.
- Susmak, hikmet kapılarından bir kapıdır. Susmak, (boş yere konuşmamak), muhabbet kazandırdığı gibi her hayrın da kılavuzudur.
- Boş işler, boş sözleri gerektirir.
- Büyük kardeş baba yerindedir.
- Herkesin dostu onun aklıdır; düşmanı ise cehaletidir.
- İnsanlara muhabbet beslemek aklın yarısıdır.
- “Tevekkülün haddi nedir?” diye sorduklarında: “Allah’tan başka hiçbir kimseden korkmamaktır.” buyurdular.
- “Adi insan kimdir?” diye sorduklarında İmam: “Sahip olduğu şey, kendisini Allah’tan alıkoyan (gafil eden) kimsedir.” buyurdular.
- “Kulların en seçkini kimlerdir?” diye sorduklarında: “Kulların en iyisi, iyi iş yaptığında hoşnut olan, kötü iş yaptığında mağfiret dileyen, kendisine bir nimet verildiğinde şükreden, sıkıntıya düştüğünde sabreden ve sinirlendiğinde de affeden kemsedir.” buyurdular.
- Ailesini geçindirmek için rızık peşinde olan kimsenin mükafatı, Allah yolunda cihad eden kimsenin mükafatından daha fazladır.
- Cömert, yemeğini yesinler diye halkın yemeğini yer. Ama cimri, yemeğini yemesinler diye halkın yemeğini yemez.
- Biz tıpkı Resulullah (sav) gibi verdiği sözü yerine getirmeyi kendisi için borç bilen bir Ehl-i Beytiz.
- Öyle bir gün gelir ki, afiyet (rahatlık) on cüz’ olur. Dokuz cüz’ü insanlardan uzaklaşmakla ve bir cüz’ü de susmakla sağlanır.
- Hilim (olgunluk) ve ilim, derin anlayışın nişanelerindendir. Susmak, hikmet kapılarından bir kapıdır. Susmak (boş yere konuşmamak) muhabbbet kazandırdığı gibi her hayrın da kılavuzudur.
- Cimrinin rahatlığı, kıskancın lezzeti, çabuk usananın vefası ve yalancının da yiğitliği olmaz.
- İmanın dört rüknü vardır: Allah’a tevekkül etmek, Allah’ın kazasına rıza göstermek, Allah’ın emrine teslim olmak ve her şeyi Allah’a havale etmek.
- İman, farzları yerine getirmek, haramlardan kaçınmak, kalple Allah’ı tanımak, dille ikrar etmek ve azalarla amel etmektir.
- Kur’an Allah’ın kelamıdır, ondan ileriye geçmeyin ve ondan başka bir şeyde hidayeti aramayın yoksa dalalete (sapıklığa) düşersiniz.
- Hırs ve hasetten kaçının, çünkü geçmiş ümmetleri bu iki sıfat helak etmiştir; cimrilikten sakının; o mü’min ve hür insanda bulunmayan bir afettir ve imana aykırıdır.
- Susmak bir nevi hikmettir. Boş yere konuşmamak muhabbeti artırdığı gibi, her hayrın da rehberidir.
- Dosta karşı alçak gönüllü, düşmana karşı tedbirli, halka karşı da güler yüzlü ol.
- Allah,boşuna cedelleşmeyi, israfı ve ağız açmayı sevmez.
- Şarap içenle oturup kalkma; ona selam da verme.
- Günahtan tevbe eden, günah işlemeyen kimse gibidir.
- Altı şey olmadan altı şey alay sayılır: Her kim kalpten pişman olmadan diliyle bağışlanmasını dilerse kendisiyle alay etmiştir. Her kim Allah’tan tevfik ister, ciddiyet göstermezse kendisiyle alay etmiştir. Her kim ihtiyatlı olmak ister, sakınmazsa kendisiyle alay etmiştir. Her kim Allah’tan cenneti niyaz eder, sakıntılarda sabırlı olmazsa kendisiyle alay etmiştir. Her kim cehennemden Allah’a sığınır, dünyevi lezzetleri terk etmezse kendisiyle alay etmiştir. Her kim Allah’ı zikreder, ona kavuşmaya aşık olmazsa, kendisiyle alay etmiştir.
- Malın en iyisi, haysiyeti korumak için harcanandır.
- Aklın en üstün mertebesi, insanın kendi nefsini tanımasıdır.