Sunay Akın

Sunay Akın
Sunay Akın
	Türk şair, yazar, gazeteci, tiyatro oyuncusu, ve araştırmacı.
Doğum tarihi	12 Eylül 1962
Doğum yeri	Trabzon / Türkiye
	Vikipedi maddesi; Vikiveri öğesi

Kırgınlığım lunaparkta unutulmuş bir çocuğun nefreti kadar. Sorun atlı karıncalar değil, arkamdan dönüp duran dönme dolaplar.
Yanındayken bile özlüyorsam seni, nasıl anlatılır ki sensizlik?
Elinden geleni yaptıktan sonra, Sıra ayağından geleni yapmakta; 'Gitmek gibi mesela.'
Dünya böylesine güzel olur muydu yine, diplomasını çerçeveleyip para kazanma derdine düşseydi Dr. Che, yüreğini dağlara asmak yerine.
Nasıl sevmezsin eşitliği yürürken düşen çoraplarını aynı hizaya getirmek için annen değil miydi önünde diz çöken?
İkimiz de aynı şeyi düşünüyoruz; Ben seni, Sen kendini.
Sigaraya ilk başladığında saklarsın ya hani. Ta ki ailen görene kadar. Ben de aşka öyle sakladım kendimi, ta ki seni görene kadar.
Doktora gittim geçende, kalbimde sen varmışsın.. Ve bu arada röntgende çok tatlı çıkmışsın.
İki pencere açık kalınca cereyan, İki yürek açık olunca Aşk olur; ama sonuç değişmez: İkisinin de sonunda 'üşütürsün'...
Tenine dokunabilmek mi? Haşa! Gözüm göz menziline girsin yeter. Hadi düş düşlerime, tutmayana 'aşk' olsun...
Gelir gibi yapıp köşeden 'U' dönüşü yapıyor mutluluk. Bir türlü mutlu olamadık bizde, ama hala U/mutluyuz.
90-60-90'ı herkes bilir, elbette ki vücut ölçüleri. Ama bir de 200-70-60 var. Unutmayın, bu da tabut ölçüleri.
Aşk; bir bakıma sobaya dokunmak gibidir. Bir defa yanarsın, izi kalır. Sonra bir daha dokunmazsın sadece yanına yaklaşırsın.
Her gece yatmadan okuduğum bir kitap olmanı isterdim. Kırardım, ışıkları söndürmeden, yarım kalan sayfanın ucunu ki sen buna 'Tenim kırışıyor, yaşlanıyorum.' derdin.
Eğer inceldiği yerden kopmasına izin vermezsen, gün gelir en sağlam yerinden kopar. Canın yanar, canını yakar.
Müzeler toplumların hafızadır. Bu gerçeği anlayamayan ülkeler Alzheimer olurlar.