Mutlu Prens ve Diğer Hikayeler
Görünüm
Mutlu Prens ve Diğer Hikayeler (İngilizce: The Happy Prince and Other Tales), ilk basımı 1888'de yapılan, Oscar Wilde'ın yazdığı çocuk hikayelerinden oluşan derleme. Kitapta beş fantastik hikaye yer alıyor: Mutlu Prens (The Happy Prince), Bülbül ve Gül (The Nightingale and the Rose), Bencil Dev (The Selfish Giant), Vefalı Dost (The Devoted Friend) ve Harika Fişek (The Remarkable Rocket).
Mutlu Prens
[değiştir]Ana madde: Mutlu Prens
- Hayalleri yıkılmış bir adam harikulade heykele bakıp, “Hiç değilse dünyada epeyce mutlu birisi var,” dedi.
- Saray’dakiler Mutlu Prens derlerdi bana, gerçekten de mutluydum, eğer zevk içinde yaşamak mutluluksa.
- — Garip şey, içim sımsıcak, oysa hava ne kadar soğuk.
— İyi bir davranışta bulundun da ondan. - Yaşayanlar her zaman altının kendilerine mutluluk getireceğine inanırlar.
- Bana akla hayale sığmaz şeyler anlatıyorsun, ama erkeklerle kadınların çektikleri acılardan daha akla hayale sığmaz bir şey yoktur. Yoksulluktan daha büyük bir sır yoktur.
- Ölüm, Uyku’nun kardeşidir, öyle değil mi?
Bülbül ve Gül
[değiştir]- Ah, nasıl da küçük şeylere bağlı aşk! Bilge kişilerin aşk hakkında yazdıkları her şeyi okudum, felsefenin bütün sırlarına sahibim, gene de bir kırmızı gül yüzünden mahvoldu hayatım.
- Benim şarkıda söylediğim şeyin gerçekten acısını çekiyor; benim için neşe olan şey onun için ıstırap. Hakikaten de aşk harikulade bir şey. Zümrütlerden daha değerli, güzel opallerden daha bulunmaz, inciler, kırmızı taşlar satın alamaz onu, pazarda da satılmaz. Tacirlerden alınmaz, değeri altınla ölçülmez.
- Herkes mücevherlerin güllerden çok daha pahalı olduğunu bilir.
- Ne saçmalık şu aşk denen şey. Mantığın tırnağı bile olamaz, çünkü hiçbir şeyi kanıtlamaya yaramıyor ve insana hep gerçekleşmeyecek şeylerden bahsediyor ve insanı gerçek olmayan şeylere inandırıyor. Hattâ, gayet işe yaramaz bir şey, felsefeye geri döneceğim. Metafizik öğreneceğim.
Bencil Dev
[değiştir]- Benim bahçem benim bahçemdir, herkes bunu iyice bilsin, burada benden başka hiç kimsenin oynamasına izin vermeyeceğim.
- Çok güzel çiçeklerim var, ama en güzel çiçekler çocuklar.
- Seni yaralamaya kim cüret etti?” dedi. Çünkü çocuğun avuçlarında iki çivi izi vardı, ayaklarında da. “Seni yaralamaya kim cüret etti?” diye bağırdı Dev; “Söyle bana, koca kılıcımı alıp onu öldüreyim.” "Hayır!” dedi çocuk; “Bunlar Sevgi’nin açtığı yaralar.” “Kimsin sen?” dedi Dev, birden garip bir ürperti gelmişti üzerine, küçük çocuğun önünde diz çöktü. Çocuk, Dev’e bakarak gülümsedi ve ona, “Sen bahçende oynamama izin vermiştin, şimdi de ben seni kendi bahçeme götüreceğim, Cennet Bahçesi’ne,” dedi.
Vefalı Dost
[değiştir]- Anne babaların, çocuklarına karşı çok sabırlı davranmaları gerekir
- Aşk iyi güzel de, dostluk çok daha yüce bir şey. Doğrusunu isterseniz, bence bu dünyada vefalı bir dost kadar soylu ve az bulunan bir şey yoktur.
- Gerçek dostlar her şeyi paylaşmalıdır.
- Başı dertte olan insanı rahat bırakmak, ziyaretlerle rahatsız etmemek gerekir. En azından ben dostluktan bunu anlarım, haklı olduğumdan da eminim.
- Kıskançlık feci bir şeydir, herkesin kişiliğini bozar.
- Hans buraya gelirse, benden veresiye un isteyebilir, ben de böyle bir şey yapamam. Un başka, dostluk başka; ikisini karıştırmamak lazım. Zaten iki ayrı kelime, anlamları da çok farklı. Bunu kim olsa anlar.
- Birçok insan güzel davranışlarda bulunur, ama pek az insan güzel konuşur; bu da, konuşmanın çok daha zor ve çok daha makbul olduğunu ispat eder.
- Dostlar birbirini asla unutmaz. Dostluğu benzersiz kılan budur.
- Yanılıyor olabilirim, ama bence dostluk, gerçek dostluk, bencillikten tamamen arınmış olmalıdır.
- Hoş sözleri herkes söyler, herkes pohpohlar, iltifat eder, ama gerçek dost daima acı konuşur ve dostunu üzmekten korkmaz. Hattâ gerçek dost, dostunu üzmeyi tercih eder, çünkü ona iyilik ettiğini bilir.
- — Ona ana fikri olan bir öykü anlattım.
— İşte bu, daima son derece tehlikelidir.
Harika Fişek
[değiştir]- Kral çok kötü flüt çalardı, ama bunu kendisine söylemeye kimse cesarete demezdi, çünkü o Kral’dı.
- Seyahat insanın zihnini geliştiriyor, bütün önyargılardan kurtarıyor.
- Nereyi seversen orası senin dünyandır. Ama aşkın modası geçti artık, şairler öldürdü aşkı. Aşk hakkında o kadar çok şey yazdılar ki, kimse onlara inanmaz oldu; bence çok normal. Gerçek âşık acı çeker ve susar. Hatırlıyorum da, ben bir zamanlar... Ama artık önemi kalmadı. Sevda maziye karıştı.
- İnsanın dostlarını tanıması çok tehlikeli bir şeydir.
- Ben de bir zamanlar toplum hayatına girmek istiyordum, düzeltilmesi gereken o kadar çok şey var ki.
- Hayal gücü olmayan herkes sıradan bir zekaya sahiptir.
- Sırf o dinlemiyor diye onunla konuşmaktan vazgeçecek değilim. Ben kendi konuşmamı dinlemekten hoşlanırım. En büyük zevklerimden biridir. Çoğu kez kendi kendimle uzun uzun sohbet ederim; o kadar akıllıyımdır ki, bazen kendi söylediklerimin tek kelimesini bile anlamam.
- Herkesin benim kadar harika olmasını bekleyemem, haksızlık olur bu.
- Ben şahsen işin hiçbir türünü, özellikle de senin önerdiğin işleri tasvip etmem. Hattâ çok çalışmayı, yapacak şeyi olmayan insanların kaçışı olarak görmüşümdür öteden beri.[1]
Kaynakça
[değiştir]- ↑ Oscar Wilde (2006). "Mutlu Prens ve Diğer Masallar". Çeviren: Roza Hakmen, Fatih Özgüven (Ed.). Mutlu Prens - Bütün Masallar, Bütün Öyküler. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları. s. 14 - 45. ISBN 9789754586879.