Dostluk: Revizyonlar arasındaki fark

Vikisöz, özgür söz dizini
[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Nanahuatl (mesaj | katkılar)
düzen
Nanahuatl (mesaj | katkılar)
kDeğişiklik özeti yok
1. satır: 1. satır:
[[Resim:Kids_09185.JPG|thumb|Dostluk]]
[[Resim:Kids_09185.JPG|thumb|Dostluk]]


== Kaynaksız ==
*Dostunu severken ölçülü sev. Belki bir gün düşmanın olabilir. Dargın olduğun zaman da ölçülü ol ki bir gün dost olursun. Sonra da yaptığına pişman olursun.
*Dostunu severken ölçülü sev. Belki bir gün düşmanın olabilir. Dargın olduğun zaman da ölçülü ol ki bir gün dost olursun. Sonra da yaptığına pişman olursun.
** [[Muhammed bin Abdullah]]
** [[Muhammed bin Abdullah]]

14.22, 19 Eylül 2012 tarihindeki hâli

Dostluk

Kaynaksız

  • Dostunu severken ölçülü sev. Belki bir gün düşmanın olabilir. Dargın olduğun zaman da ölçülü ol ki bir gün dost olursun. Sonra da yaptığına pişman olursun.
  • Doğruların borcu dostlara iyilik etmektir, kötülük etmek değil. - Platon
  • Dost, hem iyi görünen, hem iyi olan insandır; iyi görünen ama iyi olmayan insan ise dost görünür, ama dost değildir. - Platon
  • Şems-i Tebrizi Şam’a döndüğünde, Mevlana Celaleddin için onun yokluğu dayanılmazdır. Şems’in varlığını kabullenememiş kimseler, Mevlana Celaleddin’e ileri geri laflar etmişlerdir. Mevlana’nın bu kimselerden birine verdiği cevap şöyledir:

"Onun ışığı vurmazdan önce ölü bir nakıştım sadece taş duvarlarınızda. O, elindeki yay ile vurmazdan önce tellerime; hep aynı nameyi çalıp söyleyen, kendi sesine yabancı bir kuru rebaptım. Ben onun avucunda bağlar, bahçeler ağaçlar görür; deryalar gibi geniş, deryalar kadar berrak sular görürüm. Onun avucunda çıkan ağaçların gölgesinde dinlenirim. Lâkin siz bunların hiçbirini göremezsiniz."

  • Gerçek dostu olmamak, yalnızlığın en kötüsüdür.
  • Güller, laleler, bütün çiçekler solar. Çelik ve demir kırılır ama sağlam dostluk ne solar ne de kırılır.
  • Hepimiz bazen birileriyle o kadar yakınlaşırız ki dostluğumuzu ya da kardeşliğimizi hiçbir şey engellemiyormuş gibi görünür, bizi ayıran küçücük bir köprü vardır, hepsi o kadar. Ama tam sen bu köprüye adım atacakken sana şu soruyu sorsam :"bu köprüyü geçip bana gelir misin?" İşte o anda artık bunu istemeyiverirsin, sorumu tekrarlasam öylece suskun kalırsın. O andan itibaren aramıza dağlar ve azgın nehirler girer, bizi ayıran ve birbirimize yabancılaştıran duvarlar bitiverir önümüzde ve bir araya gelmek istesek de artık yapamayız. Ama o küçücük köprüyü düşündüğünde sözcüklere sığmayacak kadar büyüyüverir gözünde; yutkunur ve şaşar kalırsın
  • Başka bir kişiyle olan ilişkimizde, kantarın bizim tarafımızdaki ölçeğine birkaç tahıl tanesi kadar hata koyudğumuzda, bazen uygun bir arkadaşlık dengesi yakalarız.
  • "Dostlar, dost diye bir şey yoktur" diye haykırdı ölmekte olan bilge; "Düşmanlar, düşman diye biri yoktur" diye haykırıyorum ben, yaşayan aptal.
  • Eğer herkes dost sandığı kimselerin bir de kendi arkasından söylemiş olduklarını duysaydı, dünyada dost kalmazdı.
  • Bir dostunuz, yemiş bahçesini geziyorsa, dalgın görünmeniz en büyük nezakettir.
  • Arkadaşlık ağaca benzer, kurudu mu yeşermez artık.
  • Hiç ellerin taşı bana değmez, ille dostun gülü yaralar beni.
  • Fakirlik, insanın sözde dostlarını uzaklaştırır.