İsmail Hakkı Tonguç: Revizyonlar arasındaki fark
[kontrol edilmemiş revizyon] | [kontrol edilmemiş revizyon] |
Değişiklik özeti yok |
kDeğişiklik özeti yok |
||
1. satır: | 1. satır: | ||
{{Biyografi |
{{Biyografi |
||
|kişi_adı= |
|kişi_adı= |
||
|resim_adı= |
|resim_adı=empty.gif |
||
|resim_başlığı= İsmail Hakkı |
|resim_başlığı= İsmail Hakkı Tonguç |
||
|doğum_tarihi=1893 |
|doğum_tarihi=1893 |
||
|doğum_yeri=Bulgaristan, Silistre |
|doğum_yeri=Bulgaristan, Silistre |
||
10. satır: | 10. satır: | ||
<!-- Üstteki Satırlara Lütfen Kişisel Bilgileri Giriniz --> |
<!-- Üstteki Satırlara Lütfen Kişisel Bilgileri Giriniz --> |
||
''"Köylüye bir şey öğretebilmek için, ondan bir çok şey öğrenmeli."'' diyen Tonguç, 1938’de sorunun çözümünü şöyle açıklar: |
*''"Köylüye bir şey öğretebilmek için, ondan bir çok şey öğrenmeli."'' diyen Tonguç, 1938’de sorunun çözümünü şöyle açıklar: |
||
{{cquote|Kanımızı ve iliklerimizi isteyerek köyün içine akıtmadıkça, kırk bin köyün kenarına münevver (aydın) insanın mezar taşı dikilmedikçe, bu köyün sırlarını anlayamayız. Köyü anlayabilmek, duyabilmek için onunla kucak kucağa, nefes nefese gelmek lazımdır. Onun içtiği suyu içmek, yediği bulguru yemek, yaktığı tezeğin ifade ettiği sırları sezebilmek ve yaptığı işleri yapabilmek gerekir. Bizim köyün ne olduğunu evvela büyük alimler, artistler değil kahramanlar anlayacaklar, sonra alimlere ve sanatkârlara anlatacaklardır. |
{{cquote|Kanımızı ve iliklerimizi isteyerek köyün içine akıtmadıkça, kırk bin köyün kenarına münevver (aydın) insanın mezar taşı dikilmedikçe, bu köyün sırlarını anlayamayız. Köyü anlayabilmek, duyabilmek için onunla kucak kucağa, nefes nefese gelmek lazımdır. Onun içtiği suyu içmek, yediği bulguru yemek, yaktığı tezeğin ifade ettiği sırları sezebilmek ve yaptığı işleri yapabilmek gerekir. Bizim köyün ne olduğunu evvela büyük alimler, artistler değil kahramanlar anlayacaklar, sonra alimlere ve sanatkârlara anlatacaklardır. |
||
18. satır: | 18. satır: | ||
Bataklığı kurutmak, sıtmalıya kinin rejimi yaptırmak, trahomlunun gözüne ilaç damlatmak, okul binasını yapmak, yaralının yarasını sarmak, gebeye çocuğunu doğurtmak, pulluğun nasıl kullanılacağını veya tamir edileceğini öğretmek, bozuk köprüyü yapmak, ıslah edilmiş tohumu tarlaya saçmak, fidan dikerek onu büyütmek ve step köylüsünün ‘dal’ diye adlandırdığı ağacı hakikaten ağaç haline getirmek; ulemanın (alimin) işi değil, kahraman teknisyenler ordusunun işidir. O (köylü), bu kahramanları kendi içinden yetiştirmeğe mahkum. Bütün felaketlere katlanarak, ıstırabı zehir gibi yutarak çalışan ve başlarının üstünde şereflerle örülü birer taç taşıyan bu kahramanlar köyü dile getirecekler. O zaman yeni sesler duyacağız. Bu seslerden ürkmeden onları dinlemek lazımdır. Köyden yeni renk ve seda getirenleri saygı ile karşılamak gerekir.}} |
Bataklığı kurutmak, sıtmalıya kinin rejimi yaptırmak, trahomlunun gözüne ilaç damlatmak, okul binasını yapmak, yaralının yarasını sarmak, gebeye çocuğunu doğurtmak, pulluğun nasıl kullanılacağını veya tamir edileceğini öğretmek, bozuk köprüyü yapmak, ıslah edilmiş tohumu tarlaya saçmak, fidan dikerek onu büyütmek ve step köylüsünün ‘dal’ diye adlandırdığı ağacı hakikaten ağaç haline getirmek; ulemanın (alimin) işi değil, kahraman teknisyenler ordusunun işidir. O (köylü), bu kahramanları kendi içinden yetiştirmeğe mahkum. Bütün felaketlere katlanarak, ıstırabı zehir gibi yutarak çalışan ve başlarının üstünde şereflerle örülü birer taç taşıyan bu kahramanlar köyü dile getirecekler. O zaman yeni sesler duyacağız. Bu seslerden ürkmeden onları dinlemek lazımdır. Köyden yeni renk ve seda getirenleri saygı ile karşılamak gerekir.}} |
||
<!-- Giriş Yapacağınız kısım. Lütfen sözleri girdikten sonra bu uyarıyı silin --> |
|||
<!-- Vikiler Satırlarına Kardeş Projelerdeki Madde İsmini Yazınız --> |
<!-- Vikiler Satırlarına Kardeş Projelerdeki Madde İsmini Yazınız --> |
||
{{Vikiler| |
{{Vikiler| |
||
commons= |
commons= | |
||
wikispecies= | |
wikispecies= | |
||
wikt= | |
wikt= | |
||
33. satır: | 32. satır: | ||
}} |
}} |
||
<!-- Alt satıraları Kategorilendirme satırı olarak kullanınız.Lütfen sayfaya yazdığınız kişiye göre İsim - Meslek - Milliyet kategorilerini yazınız şablonlar kategorisinden çıkarınız --> |
|||
[[Kategori:Şablonlar]] |
|||
<!-- Alt satıralar İntevikileri girebilirsiniz. --> |
|||
[[en:{{PAGENAME}}]] |
|||
[[Kategori:Türkler]] |
[[Kategori:Türkler]] |
10.09, 4 Şubat 2009 tarihindeki hâli
İsmail Hakkı Tonguç | |
---|---|
İsmail Hakkı Tonguç | |
Doğum tarihi | 1893 |
Doğum yeri | Bulgaristan, Silistre |
Ölüm tarihi | 24 Haziran 1960 |
Vikipedi maddesi Vikiveri öğesi |
- "Köylüye bir şey öğretebilmek için, ondan bir çok şey öğrenmeli." diyen Tonguç, 1938’de sorunun çözümünü şöyle açıklar:
“ | Kanımızı ve iliklerimizi isteyerek köyün içine akıtmadıkça, kırk bin köyün kenarına münevver (aydın) insanın mezar taşı dikilmedikçe, bu köyün sırlarını anlayamayız. Köyü anlayabilmek, duyabilmek için onunla kucak kucağa, nefes nefese gelmek lazımdır. Onun içtiği suyu içmek, yediği bulguru yemek, yaktığı tezeğin ifade ettiği sırları sezebilmek ve yaptığı işleri yapabilmek gerekir. Bizim köyün ne olduğunu evvela büyük alimler, artistler değil kahramanlar anlayacaklar, sonra alimlere ve sanatkârlara anlatacaklardır.
Türk köyü, daha belki yirmibeş yıl alim değil, kahraman isteyecektir. Bataklığı kurutmak, sıtmalıya kinin rejimi yaptırmak, trahomlunun gözüne ilaç damlatmak, okul binasını yapmak, yaralının yarasını sarmak, gebeye çocuğunu doğurtmak, pulluğun nasıl kullanılacağını veya tamir edileceğini öğretmek, bozuk köprüyü yapmak, ıslah edilmiş tohumu tarlaya saçmak, fidan dikerek onu büyütmek ve step köylüsünün ‘dal’ diye adlandırdığı ağacı hakikaten ağaç haline getirmek; ulemanın (alimin) işi değil, kahraman teknisyenler ordusunun işidir. O (köylü), bu kahramanları kendi içinden yetiştirmeğe mahkum. Bütün felaketlere katlanarak, ıstırabı zehir gibi yutarak çalışan ve başlarının üstünde şereflerle örülü birer taç taşıyan bu kahramanlar köyü dile getirecekler. O zaman yeni sesler duyacağız. Bu seslerden ürkmeden onları dinlemek lazımdır. Köyden yeni renk ve seda getirenleri saygı ile karşılamak gerekir. |
” |